Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1463 E. 2023/1208 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1463
KARAR NO: 2023/1208
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12.02.2020
NUMARASI: 2019/4 Esas – 2020/127 Karar
DAVA: İtirazın İptali Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalılar tarafından haksız ve kötü niyetli olarak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına yapılan vaki itirazının iptali ile bakiye borç ve ferileri üzerinden takibin devamına, davalının itiraz etmiş olduğu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı tarafın alacağını tahsil etme amacıyla daha önce de İStanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takip başlattığını ve davacının halihazırda icra dosyası derdest iken bu sefer de İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile yeni bir takip başlattıklarını, davacı tarafın müvekkili aleyhinde icra takibi varken yeni bir takip başlatmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu tüm bu nedenlerle davacı tarafından açılan davanın reddi ile yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasının dava şartlarından birisi geçerli bir icra takibinin mevcut olmasıdır. Diğer yandan İİK.’nın 68/1 maddesi “alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren 6 ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz” hükmünü içermektedir. Somut olayda davacı taraf önce İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi yapmış, sonrasında bu dosyanın müdürlükte bulunamamasını gerekçe göstererek 02/04/2019 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibini başlatmış ve itiraz üzerinde görülmekte olan itirazın iptali davasını açmıştır. Yukarıda açıklanan yasa hükmü gözetildiğinde mükerrer takip bulunması dava şartı olduğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. (Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 2016/14890 Esas, 2017/7766 Karar sayılı kararı, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin 2018/1569 Esas, 2020/114 Karar sayılı kararı) ..” gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Davalıların, müvekkili banka alacağını vadesinde ödememesi üzerine aleyhlerine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, bu sırada müvekkili banka tarafından Kartal …Noterliğinin 10.11.2006 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek; borçlulara muaccel alacak tutarını ödemeleri için 3 günlük süre verildiğini, ancak borçlular verilen süre zarfında da herhangi bir ödeme yapmadığını, davalıların kendilerine verilen süre zarfında ödeme yapmaması ve daha önce açılan icra dosyasının müdürlükte bulunmaması üzerine takip işlemlerine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden, İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla devam edildiğini, Davalılar kendilerine tebliğ edilen ödeme emrine karşılık 11.04.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davalıların kendilerine gönderilen ödeme emrine haksız kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden, taraflarınca İstanbul Anadolu 12.Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/4 Esas sayılı dosya nezdinde itirazın iptali davası ikame edildiğini, Mahkemece yapılan yargılamanın sonunda 12/02/2020 tarihinde davanın reddine karar verilmiş olup, kararın gerekçesi olarak mükerrer takip bulunduğundan bahisle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verildiğini, iş bu kararın hukuka aykırı olduğunu, aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla birden fazla takip yapılmasının mümkün olduğunu, nitekim bu hususta Yargıtay’ın birçok kararı bulunduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karş,ı davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekilince dava dilekçesinde davalılar aleyhine borcun ödenmemesi üzerine daha önce İstanbul … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığı, iş bu takip dosyasının müdürlükte bulunamaması nedeniyle davaya dayanak icra takibinin başlatıldığı belirtilmiştir. Davalılar vekili de davaya cevabında, daha önce aynı kredi borcunun tahsili için davalılar hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasında takip başlatıldığını, derdest takip varken davaya dayanak icra takibinin mükerrer yapıldığını ileri sürmüştür. İtirazın iptali davası icra takibi ile sıkı sıkıya bağlıdır. İtirazın iptali davasının dava şartlarından birisi geçerli bir icra takibinin mevcut olmasıdır. Aynı alacak için tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile birden fazla takip yapılmasına kural olarak yasal bir engel yoktur. Ancak bu kural, aynı alacak nedeniyle genel haciz yoluyla ilamsız takipten ayrı olarak tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile farklı bir yolla takip yapılması hali için geçerlidir. Aynı alacak için haciz yoluyla birden fazla ilamsız takip yapılması mümkün değildir. Somut olayda davacı tarafça önce İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile aynı alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı anlaşılmakta olup bu husus davacı yanın da kabulündedir. İş bu takip derdest iken davacı tarafından daha önce başlatılan icra takip dosyasının müdürlükte bulunamadığı gerekçesiyle bu kez eldeki davaya dayanak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E sayılı ilamsız icra takibini başlatmış ve itiraz üzerinde görülmekte olan itirazın iptali davasını açmıştır. Az yukarıda belirtildiği üzere aynı alacağın tahsili için daha önce İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takip derdest iken aynı alacağın tahsili için yeniden ilamsız takip yapılması mümkün olmadığından ilk derce mahkemesi kararı isabetli olup aksi yöndeki davacı vekili istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. İlk derce mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12.07.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.