Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/144 E. 2022/1697 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/144
KARAR NO: 2022/1697
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/05/2019
NUMARASI: 2017/756 E. – 2019/517 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabul- kısmen reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili ile davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu … lehine ve davalı …’ın müşterek ve müteselsil kefaletiyle açılan ve kullandırılan kredi hesaplarının ödenmemesi nedeniyle 3006/2016 tarihinde kat edildiğini, ihtarnameye rağmen borç ödenmediğinden Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, borcun bir kısmı rehinle temin edildiğinden rehin veren borçlulardan … aleyhine ayrıca Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı rehin takibi ile irtibat kurularak tahsilde tekerrür etmemek kayıt ve şartıyla söz konusu bedel takip tutarından düşülmek kaydı ile ilamsız takip başlattıklarını, 07/11/2016 takip tarihi itibariyle 223.280,02 TL olan alacağın 138.054,01 TL’nin …’dan, 141.215,06 TL’nin davalı …’ den tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlattıklarını, borçluların öğrenme tarihinin Bakırköy 5. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/1379 esas sayılı dosyası ile 17/11/2016 tarihi kabul edilerek davalıların itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili tarafından süre uzatım dilekçesi ibraz edilmiş ise de cevap dilekçesi ibraz edilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm dosya kapsamı ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu dikkate alınarak, bilirkişi raporundaki hususlar ve hesaplamalar dikkate alınarak, tahsilatta tekerrüre neden olmamak için, Bakırköy … İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında toplam 48.612,28 TL alacak talebinin mahsubunun gerektiği kanaatine varılarak, ortaya çıkan alacak miktarı üzerinden açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve buna göre, Bakırköy … İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki takibin bilirkişi raporunda mahsup edilerek hesaplanan miktar olan 173.082,82 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, tahsilatta tekerrüre neden olmamak takdiri ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında toplam 48.612,28 TL alacak talebinin mahsubu sonucunda yapılan hesaplama dikkate alınarak, ortaya çıkan alacak miktarı üzerinden açılan davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki takibin bilirkişi raporunda mahsup edilerek hesaplanan miktar olan 173.082,82 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili ile davalılar vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; kredi hesapları kat edilerek borcun ödenmesi gerektiği hususlarının noter ihtarnamesi ve ekindeki hesap özetiyle borçlulara tebliğe gönderilmiş ise de borç ödenmediğinden icra takibi başlatıldığını, takip dosyasındaki borcun bir kısmının rehinle temin edilmiş olması nedeniyle rehin veren borçlulardan davalı şirket aleyhine ayrıca Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı tahsilde tekerrür etmemek kayıt ve şartı ile takip başlatıldığını, davalı …’ın kredinin kefili olduğunu, henüz tahsil edilmeyen ve risk olarak devam eden Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı rehin takibine konu alacağın ilamsız takibe konu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında mahsup edilmesinin hatalı olduğunu, İİK’nın 68/a hükümleri uyarınca ilam niteliğinde belge olan kat ihtarnamesi ile kesinleşmiş alacağa ilişkin alacağın likit ve belirli olduğunu, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken müvekkili banka aleyhine verilen kararın hatalı olduğunu iddia ederek, hatalı ve hukuka aykırı kararın kaldırılmasını davanın kabulü ile davalı borçluların %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmelerini talep etmiştir. Davalılar vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı banka nezdinde bulunan alacaktan kaynaklı olarak müvekkilleri aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ilamsız takip başlatıldığını, bankanın aynı alacağa ilişkin birden fazla icra takibi başlatılamayacağından davanın bu nedenle reddi gerektiğini, davacı bankanın her iki dosyadan da işlemlerine devam ettiğini, dosyadan satış ve tahsilatını yapıp diğer dosyadan borcun düşülmemesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu gibi mükerrer tahsilatın yolunu açacağını, bu nedenlerle, davanın kısmen kabulüne dair ilk derece mahkemesi hükmünün usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davalılar vekiline istinaf masraf ve harcın tamamlanması amacıyla 02.12.2019 tarihinde e-tebligat gerçekleştirilmiş, gerçekleştirilen tebligata rağmen süresi içerisinde nispi istinaf karar harcının tamamlatılmadığı gerekçesiyle HMK’nın 344. maddesi uyarınca davalıların istinaf isteminin 24.12.2019 tarihli ek kararla reddine karar verilmiştir. Söz konusu ek karar davalılar vekiline 29.12.2019 tarihinde tebliğ edilmiştir. Ek karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulduğuna dair dosyada herhangi bilgi ve belgeye ulaşılamamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı ve davalılar vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında genel kredi ve teminat sözleşmelerinin mevcudiyeti, davacı banka tarafından davalılar hakkında Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında takip borçlusu davalı şirket hakkında asıl alacak 43.092,10 TL’nin rehinli aracın kasko değeri kadar alacağın tahsili amacıyla taşınır rehninin paraya çevrilmesi yolu ile 19.10.2016 tarihinde icra takibi başlatıldığı, davacı alacaklının her iki davalı aleyhinde 07.11.2016 tarihinde ise işbu davaya konu kredi alacağından kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı hususlarında herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Dosya kapsamından, davalı şirket ile davacı bankanın Bağcılar Şubesi arasında 14.02.2012 tarihinde genel kredi ve teminat sözleşmesi imzalandığı, kredi limitinin 300.000 TL olduğu, davalı …’ın kredi limitinin tamamı yönünden sözleşmede müteselsil kefil olarak yer aldığı, 10.06.2013 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesinin limitinin ise 150.000 TL tutarında olduğu, davalı gerçek kişinin yine sözleşmede müteselsil kefil olarak yer aldığı, 27.08.2014 tarihli genel kredi ve teminat sözleşmesi limitinin 100.000 TL olduğu, davalı gerçek kişinin müteselsil kefil olarak yer aldığı, davacı banka tarafından davalılar ile birlikte dava dışı …’a Kadıköy … Noterliğinde düzenlenen 30.06.2016 tarihli hesap kat ihtarnamesinin tebliğ ettiği, ihtarnamede bankanın Bağcılar Şubesi nezdindeki muhatap davalı şirket lehine diğerlerinin müştereken ve müteselsil kefaleti ile genel kredi ve teminat sözleşmesine istinaden açılmış bulunan ticari kredinin açılarak kullandırıldığı, taksitlerden 29.03.2016, 29.04.2016, 30.05.2016 ve 29.09.2016 vadeli taksitlerin muhatapça vadesinde ödenmediği, borcun muaccel hale geldiği belirtilerek tüm alacak kalemlerine ayrıntılı şekilde yer verildiği ve sonuç olarak toplam 183.911,04 TL’nin 24 saat içerisinde ödenmesinin ayrıca çek yapraklarının garanti edilen meblağ tutarlarının depo edilmesinin talep edildiği, davacı alacaklı banka tarafından kat ihtarından sonra 19.10.2016 tarihinde asıl borçlu davalı şirket aleyhine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibinde bulunduğu, takip konusu alacağın 43.092,10 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 43.092,10 TL olduğu, taleplerinde fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydı ile ödenmesinin belirtildiği, takip gerekçesi olarak kredi taahhütnamesinin ve sözleşmenin gösterilerek rehnedilen şeyin ise … plakalı … marka oto olarak belirtildiği, davacı vekili tarafından Bakırköy 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/548 değişik iş sayılı dosyasında 27.10.2016 tarihi itibariyle 27.08.2014 tarihli 100.000 TL bedelli genel kredi ve teminat sözleşmesi, 10.06.2013 tarihli 150.000 TL bedelli genel kredi ve teminat sözleşmesinden kaynaklanan 183.911,04 TL alacak için İİK’nın 257. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinde bulunduğu ve ihtiyati haciz kararı verildiği, davacı banka tarafından 07.11.2016 tarihinde bu kez davalılar hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün işbu dava konusu olan … Esas sayılı dosyasında, 184.307,16 TL asıl alacak ve ferileri olmak üzere toplam 209.090,82 TL ile 14.190,00 TL gayri nakit toplamı (depo talep edilen) olmak üzere 223.280,82 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, icra takibinde davalı şirket yönünden Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı rehin takibi ile irtibat kurularak irtibatlı dosyadan ve işbu dosyadan tahsilde tekerrür etmemek faiz hesabında irtibatlı dosyadan yapılacak tahsilatları göz önünde bulundurmak ve alacaklı bankanın fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ve tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla ödenmesi talebinde bulunduğu, borcun sebebi olarak kredi taahhütnamesi, sözleşmenin gösterildiği, yine ödeme emrinde alacaklı bankanın asıl kredi borçlusu … Ltd. Şti’den olan alacağının rehin ile teminat altına alınmış olduğundan rehnin alacaklı bankanın alacağını karşılamaması halinde bankanın bakiye alacak yönünden bu borcu hakkında her türlü dava, takip, tahsil ve depo haklarının saklı olduğunun belirtildiği, davalılar icra takibine karşı icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettikleri, icra müdürlüğü tarafından 23.11.2016 tarihinde itirazın 17.11.2016 tarihinde olduğu yasal süresi içinde yapılmadığından takibin devamına karar verildiği, davalı borçlular tarafından Bakırköy 5.İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/1379 Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin usulüne uygun yapılmadığı gerekçesiyle 23.11.2016 tarihinde icra müdürünün işlemine karşı şikayette bulunduğu, mahkemenin 2017/305 karar ve 22.03.2017 tarihli kararı ile ödeme emrinin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle öğrenme tarihi olan 17.11.2016 tarihinin ödeme emri olarak kabulüne karar verildiği, davacı vekilinin ise İİK’ın 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan kök ve ek bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de kararın infaza elverişli olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü, kararda ne kadar asıl alacağa, ne kadar işlemiş faize, ne kadar BSMV’ye karar verildiği anlaşılamamaktadır. Yine, mahkemece hüküm altına alınan alacağın içinde gayri nakdi alacak bulunup bulunmadığı anlaşılamadığı gib, gayri nakit alacak bakımından neye karar verildiği de anlaşılamamaktadır. Diğer taraftan, icra takip talebinde davacı alacaklının, her bir borçlu davalı bakımından ayrı miktarlar için talepte bulunulduğu hâlde hüküm kurulurken her bir davalı hakkındaki taleplerin de dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının denetime elverişli olmadığı belirlenmiştir. Açıklanan bu gerekçeyle, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Taraflarca yatırılan istinaf peşin karar harçlarının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Taraflarca İİK’nın 36.maddesi uyarınca yatırılan teminatın, yatıran tarafa iadesine,5-Taraflarca yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 15.12.2022
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.