Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1428 E. 2020/1256 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1428
KARAR NO : 2020/1256
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARA : 2018/352 Esas – 2020/74 Karar
TARİHİ: 28/01/2020
DAVA: Menfi Tespit
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın feragat nedeniyle reddine yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … tarafından, müvekkili aleyhine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile “04/10/2017 tarihli 12059 nolu 9.000,00 TL Bedelli faturaya istinaden 6.750,00 TL alacak için haksız icra takibi başlatıldığını, müvekkili firmanın davalıya icra takibine konu ettiği faturaya ilişkin, talep ettiği miktarda borcu olmadığını, davalının müvekkili firmaya “aracılık ve danışmanlık hizmeti” karşılığı fatura tanzim ettiğini, icra takibine dayanak teşkil eden faturanın da bu konuda olduğunu, fakat davalının verdiği hizmetin çok üstünde fatura tanzim ettiğini ve müvekkil tarafından borcu kadar kısmı için ödeme yapılarak, bakiye kalan ve borcu olmayan kısım bakımından “6.000,01 TL Bedelli 01/02/2018 Tarihli, …. nolu İade Faturası” tanzim ederek, davalıya gönderdiğini, davalı her ne kadar 6.750 TL miktarı takip konusu yapsa da cari hesaptan da görüleceği üzere, son olarak 6.010,00 TL olan cari hesaba ilişkin, müvekkili firma tarafından tanzim edilen ve davalı tarafından İtiraz edilmeyen, İade Faturası” sonrası “9,99 TL” (dokuz lira doksan dokuz kr) cari hesap borcu kaldığını, müvekkili firmanın ticari defterleri bilirkişi marifeti ile İncelendiğinde takip konusu borcun olmadığı tespit edilebileceğini belirterek, anılan icra takibi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; müvekkilinin davacı tarafa aracılık ve danışmanlık hizmeti verdiğini ve karşılığında takibe dayanak faturayı tanzim ettiğini, basiretli davranması gereken davacı tarafça, takibe dayanak faturanın tebliğ alındığını ve hiç bir itiraz vs. olmaksızın ticari defterlere işlendiğini, davalı müvekkilinin, takibe konu faturadan doğan alacaklarının tahsili için davacı taraf ile görüştüğünü, bir kısım ödemeler de aldığını, Ancak bakiye kısım yönünden davacı tarafın, davalı müvekkilini oyaladığını ve herhangi bir ödeme yapılamadığını, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile davacı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacı tarafça tebliğ alındığını ve neticede takibin kesinleştiğini, davacı taraf dosya borcunu ödedi ise de; haksız ve kötü niyetli olarak ihtiyati tedbir istemli huzurdaki davayı ikame ettiğini, davacı tarafın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddi ile ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, davacının %20’dan aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatı ödemesine hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu 28/01/2020 tarihli, 2018/352 Esas – 2020/74 Karar sayılı kararıyla, “… Dava, takipten sonra açılan menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı vekili 27/01/2020 tarihli davadan feragat dilekçesi ile ‘(Davadan feragat etmiş olmakla sayın mahkemeden gereğinin yapılmasını vekaleten arz ve talep ederiz.’ şeklinde beyanda bulunduğu anlaşıldı. Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK md. 307). Feragat, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK md. 309/1, 2, 4). Feragat, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir (HMK md. 310). Feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur (HMK md. 311). Feragat beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir (HMK md. 312/1). Davacılar vekilinin feragat dilekçesi sunduğu, feragatin davayı sona erdiren taraf usul işlemi olması ve feragat beyanından sonra yargılamaya devam edilmesi sözkonusu olamayacağı…” gerekçesiyle, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle:müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin, basiretli bir tacir gibi davranması gereken davacı tarafça tebellüğ edildiğini ve neticede takibin kesinleştiğini, davacı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak ihtiyati tedbir istemli huzurdaki davanın açıldığını ve neticede davacı tarafça icra dosyasına yatırılan paranın müvekkiline ödenmemesi için İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/352 E. sayılı dosyasından ihtiyati tedbir kararı verildiğini, Yargılama devam ederken, dosya tekemmül ettiği sırada davacı tarafça İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/352 E. sayılı dosyasından feragat edildiğini ve davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, Mahkemeden talep etmelerine rağmen, alacaklı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmemesinin, ilk derece mahkemesi tarafından bu hususta bir karar verilmemesinin hatalı olduğunu,İlk derece mahkemesinin istinafa konu kararının icra inkar tazminatı yönünden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının inkar tazminatı yönünden düzeltilmesine ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, icra takibinden sonra, İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılmış bir menfi tespit davasıdır. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı yanca davalı aleyhine icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, davacının talebi ile İİK’nın 72/3. maddesi uyarınca icra takip dosyasına yatan paranın davalıya ödenmemesi yönünde 27.03.2018 tarihli ihtiyati tedbir kararı verildiği ve bu ihtiyati tedbir kararının uygulandığı anlaşılmaktadır. Mahkemece isabetli olarak davacının feragati nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davalının icra inkar tazminatı istemi hakkında bir karar verilmemesi doğru olmamıştır.Davacının feragati nedeniyle davanın, feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olması isabetlidir. Ancak, yukarıda açıklandığı üzere, davacının talebi üzerine icra takip dosyasındaki paranın takip alacaklısına ödenmemesi yönünde tedbir kararı verildiği, bu kararın icra dosyasına ibraz ve infaz edildiği, tedbir nedeniyle alacaklının alacağına kavuşmasının geciktirildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince, İİK’nın 72/4. maddesi uyarınca davalı yararına %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının icra inkar tazminatı yönünden düzeltilmek üzere kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;
1-Feragat nedeniyle davanın reddine,2-İİK’nın 72/4. maddesi uyarınca, alacağın takdiren %20’si oranında belirlenen 1.348,00 TL icra inkar tazminatının davacıdan alınıp davalıya verilmesine,3- Harçlar Kanununa göre alınması gerekli 55,40 TL harcın, davacı tarafından yatırılan 115,11 TL peşin harçtan mahsubu ile artan 59,71 TL’nin, talep halinde davacıya iadesine,4-Davacı tarafından sarf edilen tüm yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,5- Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre davalı lehine takdir olunan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,6- Harcanmayan gider avanslarının, yatıran tarafa iadesine,7-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden:a-Davalı tarafından istinaf başvurusu için yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına; 54,40 TL istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince davalı tarafa iadesine,b-Davalı tarafından istinaf başvurusu için yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı gideri ile 32,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 180,60 TL’nin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, c-Artan gider avanslarının, yatıran tarafa iadesine, 8-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 19/11/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.