Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1422 E. 2021/765 K. 11.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1422
KARAR NO: 2021/765
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2020
NUMARASI: 2019/1162 E. – 2020/26 K.
DAVANIN KONUSU:Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen hükme karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilince tasfiye edilen … aleyhine İstanbul 15. İş Mahkemesinin 2016/398 Esas sayılı dosyasında işçilik alacaklarının tahsili amacıyla dava açıldığını, davalı şirketin tasfiye sonucunda kapanarak 13.11.2018 tarihinde sicilden terkin edildiğini, şirketin taraf olduğu dosyada taraf teşkili sağlanması amacıyla iş mahkemesince şirketin ihyası için süre verildiğini ileri sürerek, şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava dilekçesi davalılara usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalılar cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesinin kararında; “….Toplanan belge ve kayıtlardan anlaşıldığı üzere ihyası istenen şirketin tasfiye sonucu kapanıp terkin edildiği, ancak taraf olduğu dava dosyası bulunduğu, tasfiyenin tamamen gerçekleşmediği, bu durumda TTK’nın 547.maddesi uyarınca ek tasfiye için ihyası gerektiği ve ek tasfiye memuru olarak da …’ın atanmasına…” gerekçesiyle davanın kabulü ile …nun … sicil numarasına kayıtlı Tasfiye Halinde … A.Ş’nin şirketin taraf olduğu İstanbul 15. İş Mahkemesinin 2016/398 Esas sayılı dosyası nedeniyle ihyasına, tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, karar vermiştir. Bu karara karşı davalı tasfiye memuru … istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı Tasfiye Memuru … istinaf başvuru dilekçesinde; Tasfiye memuru olduğu … A.Ş.’nin tasfiye işlemlerinin TTK ve vergi mevzuatı hükümlerine uygun olarak tescil ve ilan olunarak, ticaret sicil kaydının terkin edildiğini, tasfiye işlemlerinde usulsüzlük bulunmadığını, mahkemece şirketin sadece görülen dosyayla sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmediğini, ihyanın sınırlandırılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 547. maddesi uyarınca, tasfiye sonucu sicilden terkin edilen şirketin, ek tasfiye için ticaret siciline yeniden tescili (ihyası) talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tasfiye memuru tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketlerin terkin olmadan önce merkez adresinin İstanbul ili Şişli ilçesi olduğu, buna göre mahkemenin TTK’nın 547/1.maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır. Davalı, terkin işlemlerinde usulsüzlük olmadığını davanın reddi gerektiği gerekçesiyle istinaf talebinde bulunmuştur. Somut olayda, davacı tarafından tasfiye halindeki şirket aleyhine İstanbul 15. İş Mahkemesinin 2016/398 Esas sayılı dava dosyasında davacının taleplerin bu davada değerlendirilecek olması karşısında, derdest olan bu davada taraf teşkilinin sağlanarak yargılama yapılmasının sağlanması bakımından, tasfiye halindeki şirketin ihyasını talep etmekte hukuki yarar bulunmaktadır. TTK’nun 547. maddesi uyarınca, tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olması halinde, ilgililerin şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden bu ek işlemlerin sonuçlandırılıncaya kadar şirketin yeniden tescilini isteyebilecekleri, mahkemenin talebi yerinde görmesi halinde tasfiye memurları veya yeni bir veya birkaç tasfiye memuru atayarak tescil ve ilanettirecektir. Mahkemece, yasal şartların oluşması nedeniyle şirketin ihyasına ve davalının tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı tasfiye memurunun bu yönlere ilişkin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemiştir. İhya davasının TTK’nın 547. maddesi uyarınca talep edilmesi halinde şirketin tasfiye işlemlerini yapmış olan tasfiye memur ya da memurları ile birlikte bağlı bulunulan ticaret sicil müdürlüğünün davalı olarak gösterilmesi gerekmektedir. Başka bir ifadeyle TTK’nın 547. maddesine dayalı ihya davalarında davalı taraf, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir. HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf incelemesi kural olarak, taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılır. Ancak, kamu düzenine ilişkin hususlar istinaf mahkemesince resen incelenir. Her ne kadar davacı dilekçesinde, şirketin tasfiye memurunu göstermiş ise de mahkemece maddi hataya dayalı olarak tasfiye edilmiş şirketin unvanına karar başlığında davalı olarak yer vermesi doğru görülmediğinden maddi hataya ilişkin bu husus HMK’nın 33 ve 355.maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının bu yönden resen düzeltilmesi gerekmiştir. Yine, ilk derece mahkemesince, davanın kabulü ile … A.Ş.’nin taraf olduğu İstanbul 15. İş Mahkemesinin 2016/398 Esas sayılı dosyası nedeniyle ihyasına karar verildiği, ihya kararının anılan davanın görülmesi ve infazıyla sınırlı olarak verilip verilmediğinin tam açık olmadığı, tereddüt uyandırdığı anlaşılmaktadır. Davalı ihya kararının dava konusu ile sınırlı olması gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur.Ticaret sicilinden terkin edilen şirketlerin yeniden ihyasının sağlanması amacıyla, TTK’nın 547. maddesi kapsamında sicilden terkin edilen şirketin tekrar sicile kaydedilmesi mümkündür. Yapılacak ihya işlemi yapılacak işin amacıyla sınırlı olarak yapılmalıdır. Bu nedenle hüküm fıkrasında şirketin sadece İstanbul 15. İş Mahkemesinin 2016/398 Esas sayılı dosyasıyla görülmekte olan davaya devam edilebilmesi ve bu hükmün infazıyla sınırlı olmak üzere şirketin ihyası ile yeniden sicile kaydı gerekirken, hüküm fıkrasında tereddüde yer verecek şekilde sınırsız ihyasına karar verilmesi yerinde görülmediğinden bu yöne ilişkin davalı istinafı yerindedir. Açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 33,355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine doğrultuda;1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasına kayıtlı iken tasfiye sonucu terkin edilmiş olan Tasfiye Halinde …’nin, İstanbul 15. İş Mahkemesinin 2016/398 Esas sayılı dosyasının görülmesi, sonuçlandırılması ve infaz işlemlerinin yapılmasıyla sınırlı olmak üzere, sicil kaydının İHYASINA, Kararın ticaret sicilinde tescil ve ilanına, 2-Bu ek tasfiye işlemleri için önceki tasfiye memuru …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, 3-Davacı tarafından ödenen 44.40 TL harcın alınması gereken 59,30TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.90 TL harcın davalı tasfiye memuru …’dan alınarak Hazineye gelir kaydına, 4-Davanın niteliği gereği, davalı … Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığının tespitine, 5-Davacı tarafından yapılan 42,50 TL yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’dan alınarak davacıya verilmesine, 6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara iadesine, 7- İstinaf aşamasındaki harç ve yargılama giderleri yönünden; a-Davalı tasfiye memuru tarafından istinaf başvurusu sırasında yatırılan 148,60 TL harcın Hazineye irad kaydına; 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davalı tasfiye memuruna iadesine, b-Davalı tasfiye memuru tarafından harcanan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve 45,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalı tasfiye memuruna verilmesine, 8-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine, 9-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 11.06.2020 tarihinde, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, çekişmesiz yargı işi olması nedeniyle karar kesindir.