Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1421 E. 2020/900 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1421
KARAR NO: 2020/900
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2019
NUMARASI: 2019/340 D.İŞ – 2019/347K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyai haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, karada yazılı nedenlerle verilen ihtiati haciz kararına karşı, borçlu vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen alacaklı vekili sunduğu 06/12/2019 tarihli dilekçesiyle; müvekkilinin alacağından dolayı borçlulardan 29/07/2017 keşide tarihli, 05/01/2019 vade tarihli, 3.000,00 TL’lik bonoyu aldığını, bononun vadesi gelmiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, borçluların mallarını kaçırma hazırlığı içinde olduğunu belirterek, borçlunun menkul ve gayrimenkul mallarıyla üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 13.12.2019 tarihli kararda; ihtiyati haciz talebinin kabulü ile teminat mukabilinde borçlunun, alacağı karşılamaya yeter miktardaki mallarının ihtiyaten haczine karar verilmiştir. Bu karara karşı borçlu vekili, 22/01/2020 tarihli itiraz dilekçesi ile, Bursa Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyanla ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İtiraza cevap veren alacaklı vekili, ilk derece mahkemesine 12/02/2020 tarihli dilekçesi ile, ihtiyati hacze itiraz eden borçlular yetkili mahkemenin Bursa Asliye Ticaret Mahkemeleri olması sebebiyle yetki itirazında bulunduğunu, bono üzerinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu kabul edilmiş olduğunu belirterek, ihtiyati haciz kararına itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince, itirazı değerlendirdiği 18.03.2020 tarihli ek kararda; ”… İhtiyati haciz konusu bono metninde İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağına dair kayıt bulunduğu görülmektedir. Hal böyle iken mahkememizin taraflarca yetkili kılındığı konusunda şüphe bulunmamakla birlikte itiraz eden/borçlu vekilinin itirazının yerinde olmadığı anlaşılmış itirazın reddine…” karar verilmiştir. Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İhtiyati hacze konu edilen senedin tüketici senedi niteliğinde olduğunu, kambiyo senedi niteliğini haiz olmadığını, İstanbul Anadolu 5. Tüketici Mahkemesinde açılan ve 2018/379 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen davada 2019/557 Karar sayılı ilam ile söz konusu senedin iptaline karar verildiğini, Tüketici sıfatı bulunan müvekkili tacir olmadığından ilgili senede yazmış oldukları yetki sözleşmesinin geçersiz olduğunu, İtiraza konu senet incelendiğinde; ödeme yerinin ve düzenlenme yerinin yazılmamış olması sebebiyle ihtiyati haciz kararını vermesi gereken yetkili mahkemenin, senedi keşide eden müvekkilin adının yanında bulunan adres uyarınca Bursa Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, Açıklanan bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin, ihtiyati haczin reddine dair ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına, itirazın kabulüne ve ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, kambiyo senedine dayalı ihtiyati haciz karanına itirazın reddi kararının istinafına ilişkindir. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu, bonoda borçlu …’nın keşideci, … .A.Ş.’nin lehtar olduğu, en son ciranta olan … Ltd. Şti. tarafından ihtiyati haciz talebinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Talep tarihi itibariyle bononun vadesinin geçmiş olduğu, bonoda ihtilaf vukuunda İstanbul Merkez Mahkemelerinin yetkili kılındığı anlaşılmaktadır. İİK’nın 258. maddesi atfıyla aynı Kanun’un 50. maddesi uyarınca, ihtiyati hacizde yetkili mahkeme, HMK’nın mahkemelerin yetkisini düzenleyen hükümlerine göre belirlenir. HMK’nın yetki sözleşmesini düzenleyen 17. maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır” hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü üzere, yetki sözleşmesi düzenleyebilecek şahıslar, sadece tacirler veya kamu tüzel kişileri olarak belirlenmiştir. Yine bonoda yetki şartı bulunması halinde yetki şartının geçerli olması için HMK’nın 17. maddesine göre, uyuşmazlığın tacirler arasında doğmuş olması şartı aranmaktadır. Poliçe, bono ve çek birer ibraz senedidir. Ancak, bu kıymetli evrakların ibrazı, yapıldığı kişi ve sonuçları bakımından farklılık gösterir. İbraz, poliçede muhataba, bonoda tanzim edene, çekte ise muhatap bankaya yapılır. İbraz, bono ve poliçe de borçlunun ödeme yapacağı kimseyi öğrenmesini sağlayıcı bir fonksiyona sahiptir. Bu sayede ibraz üzerine poliçe ve bono borcu götürülecek borç haline dönüşmektedir. Bu durumda alacaklının ikametgahı mahkemesinde ihtiyati haciz talep edilebilir. Ne var ki somut olayda alacaklı …Şti.’nin yerleşim yeri Ataşehir olmakla, İstanbul mahkemelerinin yetki alanı dışında kalmaktadır. Bu açıklamalara göre, bonoya dayalı olarak borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ve 6102 sayılı TTK’nun 777/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, düzenlenme yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun düzenlenme yerinde talepte bulunabilir. Somut uyuşmazlıkta, genel yetkili yer olan borçlunun yasal ikametgah adresi Nilüfer-Bursa olduğundan mahkemenin yetkisine yönelik yapılmış olan itirazın kabul edilmesi gerekmektedir. Açıklanan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesince ihtiyati hacze itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan, borçlunun istinaf başvurusu haklı bulunmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne; İlk Derece Mahkemesinin ihtiyati hacze itirazın reddine dair verdiği 18.03.2020 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA, ihtiyati haczı itiraz hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-HMK’nın 394/4. maddesi uyarınca, davalı vekilinin ihtiyati hacze vaki itirazı haklı görüldüğünden, ihtiyati hacze itirazın kabulüne, ilk derece mahkemesinin 13.12.2019 tarihli ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, 2-Başvuran tarafça yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 54,40 TL istinaf harcının talep halinde borçluya iadesine, 3-Başvuran tarafından yatırılan istinaf harç gideri ile posta gideri toplamı olan 172,10 TL yargılama giderinin, ihtiyati haciz talep edenden alınarak borçluya verilmesine, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2.ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17.09.2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.f ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca karar kesindir.