Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1403
KARAR NO: 2020/899
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/01/2020
NUMARASI: 2020/39 D.İŞ. – 2020/41 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyai haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, kararda yazılı nedenlerle verilen ihtiati haciz kararına karşı, borçlu vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin verilen ek karara karşı, borçlu vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin 20/05/2019 düzenleme tarihli … fatura nolu satış faturası ve … seri nolu 20/05/2019 düzenleme tarihli sevk irsaliyesinden kaynaklı 6.166,96 EURO tutarındaki alacağının ödenmediğini, müvekkilinin alacaklı olduğunu bu nedenle borcu karşılayacak miktarda borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, masraf ve avukatlık ücretinin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebini değerlendirdiği 30.01.2020 tarihli kararında; ”…İhtiyati haciz talebinin 40.447,24 TL bedel üzerinden % 15 ( 6.067,00 TL) oranındaki teminatla KABULÜ ile borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacaklarından borcu karşılayacak miktarı üzerine ihtiyati haciz konulmasına,…” , karar verilmiştir. Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından, İİK’nın 265. maddesi uyarınca, süresinde itiraz edilmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekilinin 17.02.2020 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; 12.02.2020 tarihinde ihtiyati haciz karanının tebellüğ edildiğini, müvekkilinin muayyen yerleşim yeri olduğunu, talep sahibinin sorumluluklarını yerine getirmediğini bu hususta Bakırköy 1 Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/437 D. İş dosyasından müvekkilinin keşidecisi olduğu çeke ilişkin ihtiyati tedbir kararı verildiğini ve Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açıldığını, dava konusu faturalara ilişkin iade faturası düzenlendiğini belirterek, ihtiyati hacze ilişkin itirazlarının kabulü ile mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden vekilinin 23.03.2020 tarihli beyan dilekçesinde ise özetle; ihtiyati haciz kararının infaz edildiği Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyadan takibe itiraz üzerine takibin durduğunu, itirazın 27.02.2020 tarihinde alacaklı vekilince tebellüğ edildiğini, 05.03.2020 tarihinde dava açıldığını, ancak arabuluculuk dava şartı noksanlığından davanın reddedildiğini, arabulucuya 09.03.2020 tarihinde başvurulduğunu, ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını, bu nedenle İİK’nın 264/2. maddesi gereğince ihtiyati haczin hükümsüz kaldığının tespitini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince, itirazı değerlendirdiği 09.07.2020 tarihli ek kararında; ”… Somut olayda; borçlunun itirazı üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı sayılı dosyanın celp edilip incelenmesi neticesi borçlu tarafından itirazın süresinde yapıldığı görülmüş ise de; borçlular vekilinin alacaklının sorumluluklarını yerine getirmediğine ilişkin iddialarının İİK 265 md de sayılan itiraz sebeplerinden olmadığı, açılacak menfi tespit ,istirdat vs. davalar içinde değerlendirilmesi gereken esasa ilişkin itiraz ve savunma niteliği arz ettiği anlaşılmakla itirazın reddine…” karar verilmiştir.Bu ek karara karşı, ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İcra dairesine yapılan tebliğde, elektronik tebligatın açılması ile tebligatın tamamlanmış sayılacağını ve ek 5 günlük sürenin hesaba katılmayacağını, Müvekkili şirketin merkezinin İstanbulda olduğunu ve fabrikasının Kayseri’de bulunduğunu, müvekkilinin muayyen yerleşim yerinin olduğunu, Müvekkilinin taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunduğuna dair bir delil ve emare olmadığını, Karşı taraf sorumluluklarını yerine getirmediğinden ve zarar verdiğinden dolayı öncelikle müvekkil şirketin keşidecisi olduğu 150.000 TL tutarlı çek ile ilgili Bakırköy 1 Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/437 D.iş sayı ile tedbir kararı verildiğini, hem bu çek ve hemde zarar tazmini için Bakırköy 7 Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/779 Esas sayı ile dava açıldığını, İstanbul BAM 15. HD’nin 2020/782 E. 577 K. Sayılı kararıyla tedbir taleplerinin kabulüne karar verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin itirazın reddine dair ek kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve itirazın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265. maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, itirazın reddine dair verilen ek karara karşı, borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nun 265. maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararına itiraz, ihtiyati haciz kararını veren mahkemeye yapılır. Ancak, ihtiyati haciz talep eden alacaklının, ihtiyati hacze itiraz edilmeden önce başka bir mahkemede esas hakkında dava açması halinde bu defa ihtiyati haciz kararına yapılan itiraz, ihtiyati haciz kararını veren mahkeme tarafından değil esasa ilişkin davanın açıldığı mahkeme tarafından incelenecektir (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Kasım 2004 s:896). Bu durumda, ihtiyati hacze konu alacak hakkında ihtiyati hacze itiraz edilmeden evvel dava açılması, ihtiyati hacze itirazı incelemeye bu kararı veren mahkemenin görevli bulunduğuna ilişkin kuralın istisnasını teşkil etmektedir. Somut uyuşmazlıkta; 07/02/2020 havale tarihli dilekçesiyle borçlu ihtiyati haciz kararına itiraz etmiştir. Sözkonusu itiraz dilekçesinde Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019 /779 E sayılı dosyası üzerinden de borçlu tarafından alacaklıya karşı dava açılmış olduğu anlaşılmaktadır. Dilekçedeki anlatımdan çıkan sonuç, menfi tespit davasının ihtiyati hacze itiraz edilmeden önce açılmış olduğudur. Eğer ihtiyati haciz kararı ve ihtiyati hacze itirazın reddi kararından önce ihtiyati hacze konu alacak hakkında dava açılmış ise dosyanın davanın görüldüğü mahkemeye gönderilmesi gerekmektedir. Ancak istinafa konu ilk derece mahkemesi dosyasında bu hususun hiçbir şekilde değerlendirilmediği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesi, itirazda gösterilen dava dosyalarını ve verilen kararların örneklerini celbedip incelemeli ve itirazı inceleme görevinin kendisinde olup olmadığını net olarak ortaya koymalıdır. Açıklanan nedenlerle; itirazı inceleme görevi esasa ilişkin davaya bakan mahkemeye ait olduğundan, kararı veren mahkemenin görevsiz olabileceği ihtimali karşısında; somut uyuşmazlığa ilişkin dosyaya sunulan delillerin değerlendirilmediği, Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen, ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin gerekçelerin karar yerinde gösterilmediği, bu haliyle istinaf denetimine elverişli bir karar bulunmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf sebepleri incelenmeksizin İlk Derece Mahkemesinin istinaf incelemesine konu ihtiyati hacze itirazın reddine dair 09.07.2020 tarihli ek kararın KALDIRILMASINA, 2-Gerekçedeki açıklamalar ışığında itirazın yeniden değerlendirilip, ihtiyati hacze itirazın gerekçeli olarak yeniden karara bağlanması için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine, 4-Yapılan kanun yolu masraflarının ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 17.09.2020 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a. ve 362/1.f maddeleri uyarınca karar kesindir.