Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/14 E. 2022/1548 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/14
KARAR NO: 2022/1548
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2019
NUMARASI: 2018/729 E. – 2019/881 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında uzun yıllardır süren ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap alacağının tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu, davalının ticari ilişkiyi kabul etmekle birlikte borcun çekle ödendiğini savunduğunu, 28.11.2017 tarihli tediye makbuzuyla müvekkiline 199.500,00 TL tutarında dokuz adet çek verildiğini, 84.000,00 TL bedelli üç adet çekin bankadan sorgulandığını ve çeklerin sağlam olmadığının anlaşılması nedeniyle iade edildiğini, anılan çeklerin … Kargo aracılığıyla davalıya gönderilerek 04.12.2017 tarihinde davalının çalışanı …’ya teslim edildiğini, bankalara yazı yazılması halinde bu çeklerin ibraz edilip edilmediği ile kimin tarafından ibraz edildiğinin sorulması gerektiğini, çeklerin davalı tarafından teslim alınmasına rağmen ödendiği iddiasının yerinde olmadığını ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; dava dilekçesinde taraflara arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan borcun müvekkilince teslim edilen dokuz adet çekle ödendiğinin kabul edildiğini, ancak üç adet çekin sağlam olmaması nedeniyle iade edildiğinin belirtildiğini, davacının belirtiği üzere taraflar arasında cari hesap ilişkisi olduğunu, müvekkilinin ticari ilişkinden kaynaklana 199.500 TL borcunu 28.11.2017 tarihli çek tahsil dekontu ile davacıya teslim ettiği çeklerle ödediğini, çeklerden üç adetinin sağlam olmaması nedeniyle müvekkili şirket çalışanı …’ya … Kargo aracılığıyla iade edildiği iddiasının gerçek olmadığını, takip sonrası şirkette yapılan incelemede çeklerin iade edilmediğinin belirlendiğini, müvekkilinin 28.11.2017 tarihli çek tahsilat makbuzuyla ödeme yaparak borcu sonlandırdığını savunarak, davanın reddi ile kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacının davalı aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyası ile 2018 yılı cari hesap alacağı 84.104,01 TL üzerinden icra takibi başlattığı yapılan itiraz üzerine iş bu davanın süresinde açıldığı anlaşılmakla; Davalı yan cari hesap borcuna karşılık 9 adet çek göndererek borcunu ödediği ,davacı yan ise gönderilen çeklerden 84.000,00 TL tutarındaki 3 adet çekin banka araştırması neticesinde sağla olmadığı iddiası ile davalıya iade edildiğini iddia ettiği, Tarafların defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucu 24/04/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre; -… çek nolu 36.000,00 Tl bedelli 30/04/2018 bedelli, -… çek nolu 8.000,00 TL bedelli 31/05/2018 bedelli, … çek nolu 40.000,00TL bedelli 30/04/2018 bedelli Toplam 84.000,00 TL tutarlı çeklerin karşılıksız çıktığı, Takip tarihi itibari ile taraf ticari defterlerindeki cari hesap farkının davacının davalıya göndermiş olduğu 3 adet toplamda 84.000,00 TL tutarlı çeklerin iade edilip edilmediğinden kaynaklı olduğu, bu çeklerin davacının ticari defterlerinde kayıtlı olmamasının yanı sıra ciro silsilesinde de davacı cirosuna rastlanılmadığı, bankalardan gelen cevabi yazılarda da mezkur çeklerin karşılıksız olarak İşlem gördüğü tespit edildiği ve iade edilen çeklere ilişkin … kargo tarafından gelen cevabi yazıda davalının adresinde ve SGK’dan celp edilen yazıda davalı çalışanı olarak gözüken …’nun teslim almış olduğunun tespit edildiği, Her ne kadar davalı taraf gönderinin teslim alan kısmındaki imza inkarında bulunmuş ise de; çeklerin karşılıksız çıktığı hususu sabit olup bu konuya değinilmediği, Çeklerin ciro silsilesinde davalıdan sonra dava dışı … San, Ve Tic. Ltd. ştt’ne verildiği, davalı ile dava dışı … Ltd. Ştt. ticari ilişkisinin bulunduğu, tüm bu hususlar hep birlikte değerlendirildiğinde davacının davalıya 3 adet 84,000,00 TL tutarlı çekleri iade ettiği kanaatinin hasıl olduğu, Tarafların ticari defterlerine göre ; Neticeten, takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 84.104,01 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla..” gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak miktarı olan 84.104,01 TL’ nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece yargılama süresince yazılı ve sözlü olarak belirttikleri tüm savunmaların göz ardı edilerek karar verildiğini, gerekçede bilirkişinin nihai değerlendirmesinin aynen yazılarak hukuki gerekçeden yoksun bir karar verildiğini; Müvekkilinin ticari ilişkiden kaynaklı borcunu 199.500 TL tutarındaki müşteri çekleri ile 28.11.2017 tarihli çek tahsil dekontu ile ödediğini, alınan çeklerden üç adetinin sağlam olmaması nedeniyle iade edildiği ve kargonun davalı şirket çalışanı …’ya teslim edildiğini iddia edildiğini, ancak çeklerin …’ya teslim edilmediğini, kargo teslim fişinde …’nun TC kimlik numarası ile soyadı bilgisinin doğru olmadığını, kargo teslim fişinin … tarafından imzalanmamasına rağmen, üç çekin iade edildiği kabul edilerek verilen kararın hatalı olduğunu; Müvekkilince şirket çalışanı …’nun mahkemede dinlenmesinin talep edildiğini, ayrıca imza örneklerini alınmasının istenildiğini, bu talebin de haksız şekilde reddedilerek eksik inceleme ile karar verildiğini; 24.04.2019 tarihli bilirkişi raporunda, bankalardan gelen cevabi yazılarda çeklerin karşılıksız olduğu, çekin davalı şirket çalışanı …’ya teslim edildiği, ciro silsilesinde davalıdan sonra dava dışı … Tekstil şirketinin bulunduğu ve davalı ile bu şirketin ticari ilişkisinin bulunduğu belirtilerek, çeklerin iade edildiğinin kabul edildiğini, raporun çeklerin iade edildiği varsayımı ile düzenlendiğini, bu varsayımın ancak imza incelemesi ile ortaya çıkabileceğini, müvekkili ile … Tekstil şirketi arasındaki ticari ilişkinin dava konusu çeklerin teslim edilip edilmediği ile ilgisinin bulunmadığını, kargo belgesinde çeklerin … isimli kişiye teslim edildiğini, bu yönleriyle rapora itiraz edilmesine rağmen mahkemece yeni bir bilirkişiden rapor alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin çekleri teslim ederek borcunu ödediğini, çeklerin iade edilmediğini, müşteri çeklerinin karşılıksız kalıp kalmadığının müvekkilince bilinemeyeceğini, müvekkilinin borçlu olmadığının anlaşılmasına rağmen itirazın iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesinin hatalı olduğunu, yargılama sırasında müvekkilinin açıklama ve ispat taleplerinin haksız şekilde reddedilerek, gerekçesiz hüküm kurulduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında ticari satım ilişkisinin bulunduğu ve bu ilişkinin açık hesap şeklinde yürütüldüğü, satım konusu emtianın davalıya teslim edildiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ayrıca, satım sözleşmesinden kaynaklı açık hesap ilişkisinden kaynaklanan 199.500 TL borcun davalı tarafından 28.11.2017 tarihli tediye makbuzuna konu 9 adet çekle ödendiği sabittir. Davacı, çek teslim bordrosuyla teslim alınan 84.000 TL bedelli 3 adet çekin sağlam olmaması nedeniyle … Kargo aracılığıyla iade edildiğini ve çeklerin kargo şirketince davalının çalışanı …’ya teslim edildiğini ileri sürerek bu miktarın tahsili için dava konusu takibi başlatmıştır. Davalı ise, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisinden kaynaklı borcunun 28.11.2017 tarihli teslim bordrosuyla davacıya teslim edilen 9 adet çekle ödendiğini, çeklerin müvekkiline iade edilmediğini ve çalışanına teslim edilmediğini savunmuştur. İlk derece mahkemesince yapılan incelemede, kargonun …’ya teslim edildiği anlaşılmış, buna ilişkin … Kargo yazısı getirilmiştir. Kargo belgesinin teslim edildiği …’nun 02.12.2017’de davalı şirketin çalışanı olduğu SGK Hizmet Dökümünden anlaşılmıştır. Davalı tarafından teslim edilen … Bank Dudullu şubesine ait … seri nolu 31.04.2018 keşide tarihli 36.000 TL bedelli keşidecisi İrfan Meral olan çek; … Bankası Antakya /Hatay şubesine ait … seri nolu 31.05.2018 keşide tarihli 8.000 TL bedelli ve keşidecisi … San. Ltd. Şti. Olan çek ile … Bankası Topkapı Center şubesine ait … seri nolu keşidecisi … olan 30.04.2018 keşide tarihli 40.000 TL bedelli çeklerin ibrazında karşılıksız olduğu ve karşılıksız işleminin yapıldığı anlaşılmıştır. İncelenen … Banka ait çekte davalı cirosundan sonra … Tekstil İnş. Şirketinin cirosunun bulunduğu, takas kapsamında ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan bilirkişi incelemesinde, dava konusu 3 adet çekin davacı defterlerinde kayıtlı olmadığı, çeklerin karşılıksız işlemi gördüğü, davalı cirosundan sonra iki adet çekte … Tekstil’in cirosunun bulunduğu, … Bankasına ait çekte ise …’ın cirosunun bulunduğu, davalının dava dışı … Ltd. Şti. ile ticari ilişkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Çek bir ödeme aracı olup, kural olarak muaccel bir borcun tasfiyesi için verilir. Somut olayda, taraflar arasındaki satım sözlemesinden kaynaklanan ve açık hesap şeklinde izlenen ticari ilişkiden kaynaklanan borç davalı tarafından 9 adet çekin davacıya 28.11.2017 tarihinde teslimi ile ödenmiştir. Kambiyo senediyle yapılan ödemelerde, senedin teslim edilmesi ödeme için yeterli olmayıp ayrıca kambiyo senedinin tahsili de gerekir. Davacı, üç adet çekin sorgulamasında sağlam olmadığı anlaşıldığından, davalıya iade edildiğini ve şirket çalışanı …’ya teslim edildiğini ileri sürmüştür. Getirilen kargo belgesinde teslim tarihinde davalı çalışanı olan anılan kişiye kargo tesliminin yapıldığı sabittir. Teslim belgesinde o tarihte davalı çalışanı olduğu anlaşılan …’nın imzası bulunmaktadır. Çeklerde, davalı cirosundan sonra …Şti’nin cirosu bulunmaktadır. Bu şirket ile davalı arasında ticari ilişki bulunduğu davalı defterleri ile sabittir. Bu iki olgu birlikte değerlendirildiğinde, çeklerin davalı tarafından davacıya iade edildiği açık olup, ayrıca bir incelemeye gerek bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesince dosya kapsamında yapılan inceleme yeterli olup, tarafların iddia ve savunmalarının yeterli ölçüde değerlendirilerek gerekçeli kararda tartışıldığı ve kararda HMK’nın 297. maddesinde aranan unsurların yer aldığı anlaşılmaktadır.Satım sözleşmesinden kaynaklı alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Açıklanan bu gerekçelerle HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davalı vekili tarafından ileri sürülen istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irat kaydına; bakiye 4.308,86 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.17.11.2022
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.