Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1396 E. 2023/1125 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1396
KARAR NO: 2023/1125
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/03/2020
NUMARASI: 2019/462 E. – 2020/208 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı ve davalı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilince taşıma rizikolarına karşı sigorta örtüsü altına alınan emtianın 17.08.2018 tarihinde davalı tarafından Gebze’den Ankara’ya taşınması sırasında hasara uğradığını, emtianın usulüne uygun şekilde ambalajlanarak teslim edildiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde emtianın taşıma sırasında hasara uğradığının belirlendiğini, müvekkilince 05.12.2018 tarihinde 1.059,99 Euro hasar bedeli ödenerek sigortalının haklarına halef olunduğunu, alacağın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu davalının tam kusurlu olarak hasardan sorumlu olduğunu ileri sürerek, itirazının iptali ile takip bedelinin %20′ sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… taşıma konusunda ticaret yapan tacirin ( davalının ) göstermesi gereken azami özeni göstermemesi nedeniyle gönderici tarafından gönderilen emtianın alıcısına tam ve hasarsız teslim edilemediğini, taşımacının zarara kasten veya pervasızca bir davranışla sebep olmadığı kanaati ile davalı taraf olan taşımacının sınırlı sorumluluk maddesi uyarınca sorumlu tutulabileceğini, bu bedelin de incemeler kısmında hesaplandığı üzere 695,7216 TL’den tazminat hakkının doğduğu kanaatine varıldığını raporunda bildirmiştir. Davacı taraf sigortalısına ait emtianın davalı tarafından nakliyesi sırasında hasar gördüğünü, bu nedenle davadışı sigortalısına 1.059,99 Euro hasar bedeli ödediğini, ileri sürerek, rücuen tahsil talebi ile yaptığı icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir. Davalı taraf ise bilirkişi raporuna itiraz ve davaya beyan dilekçesinde ambalaj sorumluluğunun göndericide olduğunu, taşıyıcının kanunen belirlenen limitle sınırlı olarak sorumlu olduğunu beyanla öncelikle davanın reddini, aksi halde sınırlı sorumluluk ilkelerinin uygulanmasını talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu ve taraf beyanlarına göre; dava konusu taşımada kullanılan ambalajın malı koruyacak nitelikte ambalaj olmadığı, ambalaj konusunda davacı uyarılmadığı için davalının tam kusurlu olduğu, zararın oluşmasında yetersiz ambalajlama ve eşyanın doğal niteliğinin ve bunları göze alarak taşımayı yine de üstlenen davalının istifleme ve yükleme hatalarının etkili olduğu, bu nedenle tarafların eşit kusurlu kabul edilmesi gerektiği, davalıya kasıt ve kasta eş değer kusur veya pervasız hareket derecesinde kusur izafe edilemeyeceği, bu nedenle TTK 882/2 maddesi uyarınca davacıya ödenmesi gereken tazminat tutarı sınırının özel çekme hakkı tutarını karşılayan 695,72TL olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile; davacı tarafça başlatılan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında borçlu davalı tarafından 695,72 TL. karşılığı olan 108,32 Euro alacağına yönelik yapılan itirazın iptaline, takibin belirtilen miktar yönünden kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, ayrıca alacağın likit olması nedeniyle takibe haksız itiraz eden borçlu davalı aleyhine asıl alacağın %20’si oranında 139,14 TL. icra inkar tazminatı yüklenmesine…” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibine yaptığı itirazın 695,72 TL karşılığı olan 108,32 Euro asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden 05.12.2018 tarihinden itibaren %19,50 ve değişen oranlarda ticari faiz uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın %20’si oranında 139,14TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir. Bu karara karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilince sigortalıya yapılan 1.179,48 Euro ödemenin tahsili amacıyla takip başlatıldığını, mahkemece itirazın 695,72 TL üzerinden iptali ile 139,14 TL icra inkâr tazminatına hükmedildiğini, oysa sigortalanan emtianın değerinin 10.898,90 TL olduğunu ve emtianın taşıma sırasında hasara uğradığını, emtianın usulüne uygun ambalajlanarak davalıya ait bantla sarıldığını, ekspertiz raporu dikkate alınarak 1.059,99 Euro ödendiğini ve mahkemece bu raporun esas alınarak karar verilmesi gerektiğini, TTK’nın 875. maddesi uyarınca taşımacınının teslim aldığı emtiayı teslim edene kadar oluşan hasardan sorumlu olduğunu, plastik bidon içinde bulunan emtianın hem kutu içerisinde hem de naylon ile kapatılarak bant ile sabitlendiğini, buna rağmen emtianın kutusunda hasar oluşarak zayi olmasının tamamen taşımacının kusurundan kaynaklandığını, taşımacı ile sigortalı arasında sürekli ilişki bulunması nedeniyle taşımacının sorumluluğunu bildiğini ve taşıyıcının sınırlı sorumluluktan faydalanamayacağını, emtianın zarar görme ihtimali bilinmesine rağmen taşıma öncesi bir çekince ileri sürülmediğinden sınırlı sorumluluktan yararlanılamayacağını, emtianın taşımacının internet sitesinde belirtilen şekilde paketlendiğini ve ambalaj hatası bulunmadığını, kaldı ki hata bulunsa bile internet sitesindeki açıklamaya göre gönderenin uyarılması gerektiğini, hasarın oluş şekli ve emtia üzerinde düzgün çizgi halinde oluşan kesiğin nedeninin araştırılmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, TTK’nın 878. maddesi gereğince ambalaj sorumluluğunun göndericide olduğunu, ambalajın niteliğine göre müvekkilinin sorumlu olmadığını, ambalajın mukavemetinin yetersiz olduğunu ve ambalaj kifayetsizliğinden kaynaklı zararlardan taşımacının sorumlu olmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, nakliyat emtia blok abonman poliçesi kapsamında davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen hasar bedelinin, taşıyandan rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vâki itirazların iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, karar verilmiş; bu karara karşı, taraf vekillerince ayrı ayrı, yasal süreleri içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; HMK’nın 341/2. maddesi uyarınca, miktar ve değeri 3.000 TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Bu miktar yeniden değerleme oranı ile hüküm tarihi olan 2020 yılı itibariyle 5.390,00 TL’ye baliğ olmuştur.İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verildiği, kabul edilen kısmın 695,72 TL olduğu, kararın davalı yönünden kesin nitelikte olduğu, davalının katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmadığı ve hükme karşı doğrudan istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. HMK’nın 346. maddesi gereğince kesin karara yönelik istinaf başvurusu ile ilgili ilk derece mahkemesince karar verilebileceği gibi, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeden istinaf incelemesine gönderilen dava dosyaları ile ilgili olarak, aynı Yasa’nın 352/1.b. maddesi gereğince istinaf mahkemesince karar verilmesi mümkündür. Bu açıklamalar ışığında, kanun yolu başvurusuna konu edilen kararın, karar tarihi itibariyle kesin nitelikte olması nedeniyle davalı yönünden istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; Somut olayda, davacının sigortalısı tarafından gönderilen emtianın Gebze’den Ankara’ya davalı tarafından taşındığı, emtianın teslim alınması sırasında taşınan bir kap muhteviyatı 10 kg kimyasal ürün emtiasının kabının çizilmesi nedeniyle yaklaşık yarısının zayi olduğu ve hasar tutarının 1.095,99 Euro olduğu, hasarın taşıma sırasında keskin bir cismin emtianın ambalajına temas etmesi nedeniyle oluştuğu belirlenmiştir. Uyuşmazlık, sigortalı emtia hasarının davalı tarafından yapılan taşıma sırasında meydana gelip gelmediği noktasında toplanmaktadır. TTK’nun 875. maddesi, “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur. Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.” hükmünü haizdir. Bu durumda, yukarıda anılan yasa hükmü gereğince, taşıyıcının ihtirazı kayıt sürmeksizin taşımaya aldığı emtianın taşıma süresindeki hasarından ve zayiinden sorumlu olduğu, TTK’nın 858. maddesi gereğince, yükü alırken itiraz ileri sürmeyen taşıyıcı dış görünüş itibarı ile yükün senede uygun, hasarsız ve sorunsuz olduğunu teyit etmiş olduğunun kabulü gerektiği, dolayısıyla yükleme sırasında itiraz ileri sürmeyen taşıyıcının emtianın sağlam şekilde teslim alındığını kabul ettiği, hasarın emtianın ambalajından değil, sert bir cismin ambalajı kesmesi ile oluştuğu anlaşılmıştır. TTK’nın 886. maddesine göre; zarara, kasden veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı (ve adamları) sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz. Bu durumda taşıyıcının sorumluluğu artık sınırlı olmayıp, gerçek zararın tamamını kapsayan bir sorumluluktur. Somut olayda, taşımacının kasten veya pervasızca bir davranışıyla zarara neden olduğu anlaşıldığından, taşıyıcının sorumluluğunun TTK’nın 882. maddesi uyarınca belirlenmelidir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre TTK’nın 880 ile 882. maddelerine göre taşınan emtianın ağırlığına göre, yapılan hesaplamada 10 kg emtianın hasara uğraması nedeniyle oluşan zararın 83.30 SDR olduğu, bu miktarın gerçek zararının karşılığının mahkemece 108,32 Euro olarak belirlendiği, mahkemece hükmedilen faiz türüne ilişkin taraf vekillerinin açık bir istinafının bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm istinaf başvuru nedenlerinin reddi gerekmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine, davalı vekilinin kesin hükme yönelik istinaf başvurusunun usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kesin hükme yönelik olması nedeniyle HMK’nın 352/ 1.b maddesi gereğince usulden reddine,3-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,4-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,5-Taraflarca yapılan kanun yolu giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,6-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,7-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.20.06.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.