Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1366 E. 2023/1116 K. 20.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1366
KARAR NO: 2023/1116
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14.01.2020
NUMARASI: 2017/442 E. – 2020/35 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın hamili bulunduğu 02/06/2012 vade, 05/12/2011 tanzim tarihli 25.000,00 TL bedelli keşidecisi dava dışı borçlu … A.Ş. olan senet üzerinden İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı doyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiğini, takibin kesinleştiğini, dava dışı borçlu … A.Ş. ‘nin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde görüleceği üzere tahsile kabil menkul ve gayrimenkul malına rastlanmadığını, dava dışı borçlu … A.Ş.’nin tüm malvarlığını davalı … A.Ş.’ye devrettiğini, bu devrin işletme devri niteliğinde olduğunu, davalı tarafından dava dışı borçlunun markasını da satın alınarak 14/01/2016 tarihinde tescil edildiğini, buradaki işletme devrinin bir varlık devri olduğunu, bu itibarla davalının, borçlu … A.Ş.’nin tüm aktif ve pasiflerinden sorumlu olduğunu iddia ederek ,davalı … A.Ş.’den faiz ve masraflar ve diğer icra dosyalarından olan alacakları saklı kalmak kaydı ile İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takibe konu şimdilik 27.270,55 TL’nin tahsili ve müvekkili bankaya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; davacı tarafça iddia edildiği gibi dava dışı … San. A.Ş ve müvekkili şirket arasında malvarlığı ve işyeri devrinin olmadığını, sadece fabrikanın bulunduğu taşınmazı, fabrikadaki tüm demirbaşlar ve makinaları dava dışı … A.Ş’nden üzerinde herhangi bir takdiyat olmaksızın, hacizden ari biçimde gerçek değerinde satın aldığını, satın almaya ilişkin düzenlenen faturaların usulüne uygun olduğunu, müvekkili şirket ortak ve yönetimi ile borçlu şirket arasında hiçbir bağlantı olmadığını, müvekkili şirketin, dava dışı … A.Ş’nden aldığı markaları ürünlerinde yasalara uygun şekilde kullandığını belirterek davanın reddini istemiştir. Çatalca 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/369 Esas, 2016/387 Karar ve 12.05.2016 tarihli kararı ile; mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Karar Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2016/15031 Esas 2017/487 Karar ve 25.01.2017 tarihli karar ile onanmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu içeriğine göre; davacı tarafça, dava dışı … A.Ş.’nin keşidecisi olduğu, 02/06/2012 vade, 05/12/2011 tanzim tarihli, 25.000,00 TL bedelli senedin tahsili talebiyle İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında takip başlatıldığı, ancak borçlunun tahsile kabil menkul veya gayrimenkul malına rastlanmadığı, bu nedenle davacı tarafça dava dışı borçlu firmanın tüm varlıklarının mülkiyetinin … A.Ş.’ne ait olduğu, taşınmazdaki fabrika işletmesi mal varlığı içerisinde bulunan taşınmaz makina ve teçhizatların davalı tarafça satın alındığı, yine davalı tarafça … markasının da davalıya devredildiği, bu devirler işletme devri niteliğinde olup, davalının, dava dışı borçlunun aktif ve pasiflerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle eldeki dava açılmış ise de, yaptırılan bilirkişi incelemesi ile de tespit olunduğu üzere davalı şirket ile dava dışı borçlu … A.Ş. arasında yazılı ticaret sicilini tescil ve ilan ettirilmiş bir işletme devri sözleşmesi bulunmadığı, davalının … markasını, dava dışı borçlu şirketten değil, 3.kişi konumundaki … A.Ş.’nden 05/01/2016 tarihli marka devir sözleşmesiyle devraldığı, dava dışı borçlu tarafından finansal kiralama ile kiralanan fabrika işletmesi mal varlığı içinde bulunan taşınmaz makina ve teçhizatların mülkiyetinin dava dışı … A.Ş.’ne ait olduğundan, dava dışı borçlu … A.Ş.’nin bu malları devretmesi mümkün olmayıp, örtülü şekilde de olsa dava dışı borçlu … A.Ş. arasında ticari işletme devrinin gerçekleşmediği, burada olsa olsa ticari işletmenin mal varlığı unsurlarının münferiden devrinin söz konusu olacağı, bu haliyle açık veya örtülü bir şekilde ticari işletme devri söz konusu olmadığından TBK 202 hükmünün uygulanarak davalının devreden şirketin borçlarından sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceği kanaatine varıldığından” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı şirket ile dava dışı borçlu …AŞ arasında ticaret siciline tescil ve ilan ettirilmiş bir işletme devri sözleşmesi bulunmadığı, davalının … markasını dava dışı borçlu şirketten değil üçüncü kişi konumundaki … AŞ’den 05.01.2016 tarihli marka devir sözleşmesiyle devraldığı, dava dışı borçlu şirket tarafından finansal kiralama ile kiralanan fabrika işletmesi malvarlığı içinde bulunan taşınmaz makine ve teçhizatların mülkiyetinin …AŞ’ye ait olduğundan dava dışı borçlu … AŞ arasında ticari işletme devrinin gerçekleşmediği olsa olsa ticari işletmenin mal varlığı unsurlarının münferiden devrinin söz konusu olacağı, bu haliyle açık veya örtülü bir şekilde ticari işletme devrinin söz konusu olmadığı, TBK 202. hükmü uygulanarak davalının devreden şirketin borçlarından sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın haksız ve mesnetsiz olduğu, dava dışı borçlu … AŞ’nin tüm mal varlığını davalıya devretmesi, devamında davalının dava dışı … firmasını markasını da devralarak bir işletme devrinin gerçekleştirildiğini, dosyaya sunulan 09.01.2019 tarihli kök bilirkişi raporunda açıkça değinildiğini, aynı raporun 15.sayfasında taşınmazın rayiç bedelinden düşük bedelle satıldığının belirtildiğini, buda iki şirket arasındaki ortak çıkar ticari ilişki ve organik bağın delili niteliğinde olduğunu, davanın örtülü ticari işletme devrine dayandığı, dava dışı … A.Ş’yi temsilen …’in marka devri yapıldığı ancak bu devir neticesinde … Fabrikası İşletmesi’nin ve devrinin gerçekleştiği, devrin haciz işleminden sonra gerçekleştiği, devreden ve devralan şirketler arasında ortak ve yöneticiler bakımından özdeşlik bulunduğunun açıkça tespit edildiğini, örtülü bir işletme devri olduğunu açıkça gösterdiğini, ek raporda yapılan tespitin aksine ortada dürüstlük kuralına açıkça aykırılık bulunduğu, zira şirketlerin ortaklık yapılarının davalı şirketin … şirketlerinden daha sonra kurulmuş olmaları, ortakları davalı şirket ile aynı olan … Tekstil şirketine gelen havalenin … AŞ tarafından gönderildiği, açıklamasında … AŞ’nin cari hesabına mahsuben yazıldığının açıkça belirtilmiş olmasının dava dışı firmaların davalı firma ile organik bağı olduğunu ortaya koyduğunu iddia ederek ,kararın kaldırılmasını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibin kesinleşmiş olmasına rağmen borçlunun mal varlığının bulunmaması, mal varlıklarını davalı şirkete devretmiş olduğu iddiası ile icra takibine konu alacağın tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında ,davacı banka tarafından dava dışı … San. AŞ hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 18.12.2012 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, takip konusu asıl alacağın 25.000,00 TL bedelli bono olduğu, bononun dava dışı borçlu şirket tarafından 05.12.2011 tarihinde 02.06.2012 vadeli olarak dava dışı … Ltd.Şirketi adına malen düzenlendiği ve bononun takip alacaklısı bankaya ciro edildiği, bankanın başlatmış olduğu takip sonrasında işbu davanın açıldığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık mevcut değildir. Uyuşmazlık, davalı şirketin, dava dışı borçlu şirketin mal varlıklarını işletme devri şeklinde devralıp devralmadığı, dava dışı borçlunun takipten dolayı borcundan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığına ilişkindir. Dosya kapsamından, dava dışı … San. ve AŞ ile davalı şirket arasında İstanbul …Noterliğinde düzenlenen 05.01.2016 tarihli marka devir sözleşmesi gerçekleştirildiği, devir edenin dava dışı … AŞ, devir alanın davalı şirket olduğu, sözleşmenin bir nolu bendinde devredenin TPE adına tescil ettirmiş olduğu listede bulunan markaları , marka tescil belgesinde belirtilen tüm emtia ve hizmet sınıfları için geçerli olacak şekilde ve … Pazarlama, … Döşeme, … adı geçen ilgili tüm markalar ve faydalı modeller üzerinde sahip olduğu her türlü hak ve yetkileri ile birlikte devir alana devretmeyi kabul ve taahhüt ettiği, ikinci madde de devredenin devir bedelinin ödenmesini takip eden 7 gün içerisinde ticari unvanında yer alan … kelimesini unvandan çıkaracak şekilde esas sözleşme tadilini içeren yönetim kurulu kararı almak sureti ile gerekli izinlerin alınması için ilgili kurum ve kuruluşlara başvurmayı vb. hususları kabul ettiği, üçüncü madde de devredenin devri takiben söz konusu markalar üzerinde TPE kayıtlarında konulmuş olan haciz, rehin vb. takyidatları kaldırmayı kabul ve taahhüt ettiği, 4.madde de alacaklılarla devredenin imzalamış olduğu noter onaylı finansal kiralama sözleşmesi ve ekleri dahil sözleşmeler kapsamında devrin bir uyuşmazlık doğurmayacağı ve alacaklılar ile üçüncü kişiler tarafından devir alana yöneltilebilecek her türlü maddi ve manevi zararın hiçbir ihtara gerek kalmaksızın defaten ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğinin belirtildiği vb. hususlara yer verildiği, davalı şirket tarafından dava dışı … bank İstanbul Çatalca şubesindeki hesaptan davalının … Fabrikası ve markasını satın aldığı, yapılan yatırım nedeniyle bankadan 46.000.000,00 TL kredi kullandırıldığı, toplam 13.570.000 TL’nin … Marka Alım Bedeli olarak … San. ve AŞ hesabına havale edildiği, … San. AŞ’ye ait 01 Ocak – 30 Eyül 2015 ara dönem faaliyet raporunda şirketin doğrudan veya dolaylı iştirakleri olarak … Ltd.Şirketi, … San. AŞ ile … Almanya şubesinin belirtildiği anlaşılmıştır. 08.01.2011 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davadışı … sicil numaralı dava dışı … Sanayi AŞ tarafından, … (öncesinde …) sicil numaralı dava dışı … AŞ’ne ait olan tescilli marka, tasarım ve faydalı model’in satın alındığının anlaşıldığı, … (öncesinde …) sicil numaralı dava dışı … Sanayi AŞ’nin ünvanının daha Sonra … Dekorasyon olarak değiştirildiğinin tespit edildiği, şu anki … Anonim Şirketi ile dava dışı … AŞ’nin ortak ve yetkililerinin … şeklinde aynı olduğu, …ticaret sicili ile kayıtlı yetkilisi … olan şirket marka, tasarım ve faydalı modellerini satışını gerçekleştirdikten sonra unvan değişikliği ile faaliyetlerine devam ettiği, bu ünvanın yeni kurucular olan … ve diğer 13 ortağın kurduğu şirket tarafından kullanılmaya başlandığı, aynı kurucu ortakların davalı … şirketi kurucu ortakları arasında da yer aldığının tespit edildiği, ortakları ve yetkilileri … şeklinde aynı olan dava dışı … AŞ ile … AŞ’lerinin tüm arsa, ekipman, makine, fabrika, tescilli faydalı model, marka ve tasarım haklarının tek bir şirkete satışının tam bir şirket devri olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceği hukuki yorumu gerektirdiği .takdirin mahkemeye ait olduğu, ” Marka devrinin, marka bir maddi olmayan duran varlık niteliğinde olup, firmanın değerini arttıran unsurlardan olduğu, alacaklılıkları ilgilendirdiği, ancak bunu devreden şirket … ticaret sicili ile kayıtlı … Sanayi AŞ olduğu, borcun sahibinin ise dava dışı… AŞ olduğu, ancak her iki şirketin yetkililerinin … şeklinde aynı olduğu, … ticaret sicili ile kayıtlı şirket … Anonim Şirketi ünvanı ile faaliyetlerine devam ettiği, ” Finansal kiralama şirketine ait olan makine, teçhizat, arsa ekipman satın alındığının iddia edildiği, finansal kiralama şirketi tarafından düzenlenen faturaların dosya kapsamına sunulduğu ve fakat finansal kiralama şirketine yapılan herhangi bir ödeme tespitinin yapılamadığı, eğer dava konusu makine, ekipman, teçhizat, arsa, fabrika, finansal kiralama şirketinden alınmışsa artık bunların sahibinin finansal kiralama şirketi olacağı için davalı şirketin bir sorumluluğunun olmayacağı, kanaatinde bulunduklarını ancak dosya kapsamında finansal kiralama şirketine düzenlenen faturalar olmasına rağmen bir ödemenin tespitinin yapılamadığı, ayrıca tüm arsa, ekipman, makine, fabrika, tescilli faydalı model, marka ve tasarım haklarının tek bir şirkete satışının tam bir şirket devri olarak nitelendirilip nitelendirilmeyeceğinin hukuki yorumunun mahkemenin takdirlerinde olduğu, “dava dışı … şirketlerinin her ikisinin de … şeklinde aynı olup, … ticaret sicili ile kayıtlı şirket … Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ünvanı ile faaliyetlerine devam ettiği, dava konusu borçtan bu şirketin sorumluluğuna gidilebileceği konusunun mahkemenin takdirlerinde olduğu, tüzel kişilik perdesinin aralanması prensibi sebebiyle davalı şirketin de dava dışı devreden şirketin borcundan sorumlu tutulabileceği belirtilmiştir. Davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde; davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde, raporda, fabrika, arsa ve demirbaşların gerçekten bir satış ile satın alınması halinde satın almadan dolayı finansal kiracı ve senedin borçlusu …AŞ’nin borçlarından dolayı müvekkilinin sorumlu olmayacağının açıkça belirtildiğini, oysa hukuki değerlendirmede bu hususun yok sayıldığını, müvekkiline ait kayıtta finansal kiralayan şirkete ait fabrika demirbaşlarının faturada gösterildiği şekilde 6.997.400,00 TL ödendiğinin net şekilde gözüktüğünü, ayrıca fabrika arsa bedeli faturası içinde bloke çek olarak 25.452.600,00 TL ödendiğinin gözüküğünü, ayrıca eski … Döşemeye ait … markasının satın alınmasına ilişkin tüm kayıtların bulunduğunu, raporda büyük karışıklık olduğunu, davalı şirket ile eski … AŞ veya senet borçlusu şirket yetkilileri arasında hiçbir benzerliğin olmadığını, … AŞ’nin 2016 yılında kurulduğunu, hiçbir işleme taraf olmadığını, dava ile ilgisinin bulunmadığını, son derece zorlama bir şekilde eski … ile senet borçlusunun aynı tüzel kişi gibi yorum yapıldığını, dava dışı eski … AŞ’ye ait olan sadece markanın devir alınmasının ticari işletmenin devir olmasının mümkün olmayacağını belirterek ek veya yeni rapor alınmasını talep etmiştir. 14.06.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; dava dışı borçlu … Sanayi A.Ş.’ye ait ticari işletmenin fabrika ve arazisi ile fabrika içinde makine ve teçhizatın 13/05/2008 tarih ve sonraki tarihli finansal kiralama sözleşmesi ek protokolleri ile dava dışı … A.Ş.den kiralandığı, finansal kiralama sözleşmesinin Beyoğlu … Noterliğinin 28/05/2015 tarih … ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedildiği; dava dışı borçlu … A.Ş.nin ticari işletmesi malvarlığı içinde bulunan taşınmaz ve duran malvarlığı niteliğindeki taşınır makine ve teçhizatın maliki olmadığından ticari işletmesini aktif ve pasifleriyle bir bütün olarak devretmesinin mümkün olmadığı, dava dışı borçlu … A.Ş.nin finansal kiralama dışında kalan bir takım malvarlığını davalı … A.Ş.ye münferiden devrettiğinin söylenebileceği, daval … Sanayi ve Ticaret A.Ş.nin fabrika işletmesi içinde taşınmaz mal varlığı ile makine ve teçhizat gibi taşınırları dava dışı … A.Ş.den satın alındığı, yine “…” markasınınsa dava dışı borçlu … Sanayi A.Ş.den değil, dava dışı üçüncü kişi … Sanayi A.Ş.den satın alındığı, davalı …A.Ş. ile dava dışı borçlu … A.Ş. arasında açık veya örtülü ticari işletmenin aktif ve pasifiyle birlikte bir bütün olarak devrinden söz edilemeyeceği, taraflar arasındaki münferit mal varlığı satışı ve devrinin ise ticari işletmenin devri sonucu doğurmayacağı ve münferit malvarlığı unsurlarını devreden şirket borçlarından devralan şirketin sorumlu olmadığı, tüzel kişilik perdesinin aralanması teorisinin somut olay bakımından uygulanmasına yer olmadığı belirtilmiştir. 25.11.2019 tarihli bilirkişi heyet raporunda; davalının ibraz olunan ticari defterlerinin açılış noter tasşdiklerinin tam olduğu, ticari defterlerin düzenli, usulüne ve yasaya uygun tutulduğundan sahibi lehine delil olma özelliği taşıdığı, davalının ticari defter kayıtlarına göre, davacının dava dışı (borçlu) … A.Ş.nin fabrika binası ve eklentileri dahil olmak üzere tüm menkullerini ve markasını davalı … A.Ş.ye devrettiğini ve bu devrin işletme devri niteliğinde olduğu, dava dişı borçludan tüm bu malvarlığı unsurlarını devralan … A.Ş.nin, belirli tarihten İtbaren borçlu … A.Ş.nin tüm aktif ve pasiflerinden hukuken sorumlu olduğu, Bilecik İk, Bozüyük İlçesi, …, … Mevkii, … Pafta, … Ada, … parselde kayrtlı taşınmaz olan “…”nın mülkiyetinin dava dışı borçk) … A.Ş.’den davalı üzerine geçmediği, davalının söz konusu taşınmazın mülkiyetini dava dışı … A.Ş şirketinden dosyaya mübrez 08.01.2016 tarihli … seri sıra numaralı 25.452.600,00TL tutarlı ve 08.01.2016 tarihli … seri sıra numaralı 6.997.400,00TL tutarlı faturalarla satın aldığı, her iki fatura bedelinin de davalı şirket tarafından … Şirketine bloke banka çeki ile ödenmiş olduğu, yine “…” markasının da dava dışı … Sanayi A.Ş. Şirketinden dosyaya mübrez 12.01.2016 tarihli … sıra numaralı 13.570,000,00TL tutarlı fatura ile alındığının davalının ticari defter kayıtları ve doşyaya mübrez balgeler ile sabit olduğu, bu itibarla 17.08.2019 havale tarihli ek raporda da ifade edildiği gibi dava dışı borçtu … A.Ş. tarafırıdan finansal kiralama ile kiralanan fabrika işletmesi malvarlığı içinde bulunan taşınmaz ve duran mal varlığı nitelindeki makine ve teçhizatların mülkiyeti dava dışı … A.Ş.ye ait olduğundan, dava dışı borçlu … A.Ş.nin bu malları devretmesinin mümkün olmadığı, söz konusu mallar dışında kalan bir takım mallar ancak dava dışı … A.Ş. tarafından davalıya devredilebileceği, davalının incelenen ticari defterlerinde dava dışi borçlu … A.Ş’den alınan bir varlık veya emtia bulunamadığı, örtülü bir şekille de olsa dava dışı borçlu … A.Ş. ile davalı şirket arasında ficari İşletme devrinin gerçekleşmediği, ticari işletme devri söz konusu olması için, işletmenin sürekliliği sağlanması gerektiği, fabrika binası ve müştemilatı dışında ticari işletmenin faaliyetine devam etmesine gerekli diğer duran varlık, emtla hammadde İle işgücünün de devri gerektiği, işletmenin kesintisiz olarak davalı tarafından devralındığının ve ticari işletmenin faaliyetine devam etmesine gerekli diğer duran varlık, emtia hammadde ile işgücünün de devredildiği yönünde dosyada mübrez işpat edici vesika bulunmadığı, kök raporda “devreden ve devralan şirket arasında ortak ve yönetlciler bakımından özdeşlik bulunduğu heyetçe tespit edilmiştir açıklaması çerçevesinde tüzel kişilik perdesinin aralanması bağlamında örtülü işletme devrinin olduğu ileri sürülmüş ise de devre konu şirketlerin ticaret sicil bilgileri ve yöneticileri çıkarılmış olup devreden ve devralan şirketlerin yöneticilerinde özdeşlik bulunmadığı, tüzel kişilik perdesi aralanması teorisinin uygulanabilmesi için davalı şirket ile dava dışı borçlu şirketin organlarını oluşturan kişi ya da tüzel kişiler arasında benzerlik olması gerektiği, ticaret sicili kayıtlarına göre şirketlerin gerek yönetim kurulu gerekse de yetkilileri arasında benzerlik söz konusu olmadığı, bu itibarla “Tüzel Kişilik Perdesinin Aralanması” teorisinin uygulanması yolu ile davalı ve dava dışı borçlu şirket arasında örtülü işletme devri olduğu sonucuna varılamayacağı, davalının dava dışı borçlu şirketin borçlarından sorumlu tutulamayacağı belirtilmiştir. Bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun yeterli ve gerekçelidir. Mahkemece yukarıda yer verilen dilekçelere istinaden davanın reddine karar verilmiştir. TBK’nın 202. maddesinde, “Bir malvarlığını veya bir işletmeyi aktif ve pasifleri ile birlikte devralan, bunu alacaklılara bildirdiği veya ticari işletmeler için Ticaret Sicili Gazetesinde, diğerleri için, Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazetelerden birinde yayımlanacak ilanla duyurduğu tarihten başlayarak, onlara karşı malvarlığındaki veya işletmedeki borçlardan sorumlu olur. Bununla birlikte, iki yıl süreyle önceki borçlu da devralanla birlikte müteselsil borçlu olarak sorumlu kalır. Bu süre, muaccel borçlar için, bildirme veya duyuru tarihinden; daha sonra muaccel olacak borçlar için ise, muacceliyet tarihinden işlemeye başlar. Borçların bu yoldan üstlenilmesinin sonuçları, dış üstlenme sözleşmesinden doğan sonuçlarla özdeştir.Bildirme veya ilanla duyurma yükümlülüğü devralan tarafından yerine getirilmedikçe,ikinci fıkrada öngörülen iki yıllık süre işlemeye başlamaz.” düzenlemesi bulunmaktadır. Somut olayda, davalı şirketin dava dışı borçlu şirketi devralmış olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge mevcut değildir. Bilirkişi heyet raporunda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere davalı şirket tarafından dava dışı borçlu şirkete ait olmayan bir kısım mallar yine dava dışı finansal kiralama şirketinden satın alınmıştır. Ayrıca davalı şirket dava dışı şirketten marka devir almıştır. Diğer taraftan, davalı dışı borçlu şirket ile davalı şirketin hissedarları ve yöneticileri aynı değildir. Dosyada, davacı vekilinin iddiasının aksini, davalı şirket ve borçlu şirket arasında işletme devrinin gerçekleşmiş olduğu davalının borçlardan sorumlu olduğunun kabulünü gösteren herhangi bir delil mevcut değildir. Ayrıca emsal Yargıtay 11.HD’nin 2017/3741 Esas, 2019/784 Karar ve 04.02.2019 tarihli ilamında belirtildiği üzere bir kısım makinelerin satın alınmış olması işletmenin aktif ve pasifiyle birlikte devri olarak kabul edilemeyeceği gibi her iki şirketin de tüzel kişiliklerinin devam ettiği olayda bir işletmenin devrinin değil taşınmazın müştemilatı, makine ve teçhizatı ile birlikte satımının söz konusu olduğu şeklinde karar verilerek münferit malvarlığı devrinin ticari işletme devri sonucu doğurmayacağı ifade edilmiştir. Açıklanan nedenlerle, mahkemenin ret kararı isabetli olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1.b.1 maddesi gereğince reddi gerektiğinden aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına, bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 20.06.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir