Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1294 E. 2023/813 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1294
KARAR NO: 2023/813
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26.06.2019
NUMARASI: 2016/793 E. – 2019/604 K.
DAVANIN KONUSU: İtrazın İptali (Genel kredi sözleşmesinden kaynaklı)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı … İhr. A.Ş. ile … A.Ş. arasında GKS’ler düzenlendiğini ve davalıların düzenlenen GKS’leri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, asıl kredi borçlusu lehine verilen teminat mektuplarının komisyon alacaklarının ödenmediğini, davalıların edimlerini yerine getirmemeleri üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğunu, itirazların takibi sürümcemede bırakmaya yönelik olduğunu, bu nedenle itirazın iptali ile takibin devamına, davalılar aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dışı … Ltd. Şti’nin faaliyetine devam ettiğini, davacının alacaklarını dava dışı … Ltd. Şti’den tahsil edebilceğini, davanın dava dışı … Ltd. Şti ‘ye ihbarını, teminat mektuplarının dava dışı … Ltd. Şti tarafından iade edildiğini, davacı tarafından gönderildiği iddia edilen ihtarnamelerin müvekkillerine tebliğ edilmidiğini bu nedenle temerrüt şartları oluşmadığından temerrüt faizi talep edilmesinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Bankacı bilirkişi …’dan alınan 22/01/2018 tarihli bilirkişi kök raporu ile; … AŞ ile … AŞ arasında tabloda gösterildiği üzere 11/07/1194 tarihinde 300,00 TL, 21/07/1994 tarihinde 2.500,00 TL, 13/10/1994 tarihinde 1.500,00 TL, 02/05/1995 tarihinde 15.000,00 TL ve 02/10/1998 tarihinde 57.500,00 TL miktarlı GKS’ler imzalandığı, bu sözleşmelere davalı kefillerin imza attığı, ayrıca bu sözleşmeler kapsamında kredi kullanan borçluya teminat mektupları kullandırıldığı, kullandırılan teminat mektupları komisyon bedelinden kaynaklanan borç itibariyle davalı kefil … ve …’ün takip tarihi itibariyle 2.713,02 TL asıl alacak, 1.451,20 TL işlemiş faiz, 90,43 TL BSMV olmak üzere toplam 4.254,65 TL, davalı kefil …’nun takip tarihi itibariyle 2.713,02 TL asıl alacak, 1.453,58 TL işlemiş faiz, 90,56 TL BSMV olmak üzere toplam 4.257,16 TL, davalı kefil …’nun 4.163,51 TL asıl alacak kadar borcu bulunduğu ancak bir kısım kalemler bakımından daha az miktarın talep edilmiş olması nedeniyle talep edilen miktarın esas alınması gerektiği, ayrıca asıl alacağa takip tarihinden itibaren %44 oranında temerrüt faizi ve bu faize %5 gider vergisi işletilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Aynı bilirkişiden alınan 28/08/2018 tarihli bilirkişi ek raporu ile; Yargıtay içtihatları doğrultusunda davalıların kefil sıfatıyla imza attıkları sözleşmelerin incelenmesi neticesinde sözleşmelerde davalıların gayri nakdi kredilerden dolayı kefaletlerini gerektirir açık bir taahhütlerinin olmadığı tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamı alınan son bilirkişi raporu denetime açık ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan…” gerekçesiyle, davanın reddine ve davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dışı … AŞ ile … AŞ arasında genel kredi sözleşmesi düzenlendiğini, davalıların genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, asıl kredi borçlusu lehine çeşitli mahkemelere teminat mektupları verildiğini, teminat mektuplarının 07.06.2013 tarihinde iade edildiğini, mektuplardan kaynaklanan gayrinakit taleplerinin sona erdiğini, ancak bu mektuplardan kaynaklanan komisyon alacaklarının ödenmediğini, doğmuş komisyon borçları, bunların temerrüt faizi ve feri alacakları ile birlikte tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile yasal takip başlatıldığını, takipte 02.04.2013 tarihi itibariyle 3.942,12 TL nakdi riskin ve toplam 301,00 TL bedelli teminat mektuplarının deposunun istendiğini, takip sonrasında teminat mektuplarının iade edildiğini ancak herhangi bir ödeme olmadığını, davalıların takibe haksız itiraz ettiğini, gerekçede ek rapor gereğince kefil sıfatıyla imza atan davalıların sözleşmelerde gayrinakti kredilerden dolayı kefaletlerini gerektirir açık taahhütlerinin olmadığının tespit edildiği belirtilerek davanın reddine karar verildiğini, davalıların borçtan sorumlu olduklarını, genel kredi sözleşmesinin 8, 11 ve 13.maddelerinde teminat mektuplarının deposu işleyen komisyonlar faiz ve masrafların ayrıntılı şekilde düzenlendiğini, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu nedenlerle usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesi kapsamındaki alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine karşı itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamından, dava dışı kredi borçlusu …. AŞ ile … AŞ adına Güneşli Şubesi arasında,21.07.1994, 13.10.1994 vd tarihli ek genel kredi sözleşmeleri düzenlendiği , davalı gerçek kişilerin kredi sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla yer aldıkları, davacı vekili tarafından davalı gerçek kişiler ve dava dışı kredi borçlusu şirkete karşı Beşiktaş … Noterliğinde düzenlenen 03.10.2011 tarihli ihtarnamenin gönderildiği, ihtarnamede BDDK kararı ile … AŞ’nin aktif ve pasifleri ile davacı bankaya (eski unvanı … Bank AŞ) devredildiği, … AŞ Güneşli Şubesinde kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacakların takip ve tahsil hakkının davacı bankaya intikal ettiği, kredi hesaplarının 03.10.2011 tarihi itibariyle kat edildiği belirtilerek mahkemelerde görülen tutarlara yer verildikten sonra, toplam 301,00 TL teminat mektup bedelinin 2 gün içerisinde depo edilmesi ayrıca 1.746,08 TL’nin tahsili için icra takibi başlatılacağının belirtildiği, davacı tarafça İstanbul … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 02.04.2013 tarihinde nakdi alacak tutarı toplam 3.942,12 TL, gayrinakdi alacak tutarı 301,00 TL alacağın tahsili amacıyla dava dışı kredi borçlusu ile birlikte davalı kefiller hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine iş bu davanın açılmış olduğu davacı vekilinin kabulüne göre, icra takibi sonrasında teminat mektuplarının iade edildiği ve davacının teminat mektuplarıyla ilgili olarak mektuplardan kaynaklanan komisyon alacakları ve ferileri ile ilgili itirazın iptali davasını açmış olduğu anlaşılmıştır. 22.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, davacı bankanın davalı kefiller … ve …’den takip tarihi itibarı ile ‘tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile, takip tarihinden başlamak üzere 2.542.22 TL asıl alacak tamamen ödeninceye kadar yıllık %44 oranında temerrüt faizi ve bu faiz üzerinden %5 gider vergisinin davalıdan istenilebileceği belirtilmiştir. 28.08.2018 tarihli ek bilirkişi raporunda, emsal Yargıtay kararları gereğince kefillerin dava dışı asıl borçlu için takip tarihi itibariyle sorumlu tutulup tutulmayacağının mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir. Mahkemenin 18.09.2017 tarihli duruşmasının 2 nolu ara kararında, … hakkındaki davanın tefrikine karar verilmiştir. Ayrıca davalılardan …’in yargılama aşamasında vefat etmesi üzerine dava, davacı tarafça ölen davalının mirasçılarına yöneltilmiştir. Mahkemece yukarıda yer verilen gerekçeye istinaden kefillerin imzalamış oldukları sözleşmede davalıların gayrinakdi kredilerden dolayı kefaletlerini gerektirir açık bir taahhütlerinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi davacı vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu hususlar dikkate alınarak incelenmiştir. Sözleşmenin 8. maddesinde, faiz, komisyon, vergi ve diğer yükümlükler başlığı altında düzenlemenin yer aldığı, düzenlemenin tamamında kredi müşterisi ile ilgili hususlara yer verildiği 8.7 maddede müşterinin kredi sözleşmesinin verilen veya verilecek her türlü teminatlarla ilgili işlemlerin gerektirdiği ve gerektireceği her türlü masrafların halen mevcut veya ileride konulacak gider vergisiyle diğer her türlü vergi, resim ve harçlarla tarh edilebilecek cezalarının, sigorta pirim ve masraflarının bunlardan meydana gelebilecek artışların kendisine ait olacağını, bunları ödeyeceğini kabul ettiğine yer verildiği, 11.maddede kredinin teminat karşılığı kullandırılması başlığı altında düzenlemelere yer verildiği, düzenlemede yine müşteri ile banka arasındaki hususların yer aldığı, müşteri edimlerinin bulunduğu sözleşmenin 13.maddesinde ise bankanın nakit depo edilmesini ve ek teminat verilmesini isteme yetkisi başlığı altında 13.1.maddede bankanın dilediği her zaman kullandırılan kredi karşılığında müşterinin borçlarından gerekli gördüğü kısmına teminat olmak üzere tayin edeceği miktarda nakdin depo edilmesini isteyebileceği tazmin edilmemiş teminat mektuplarından, kontrgarantilerden veya diğer garantilerden doğacak alacakları için bankaya rehnedilmiş olduğu bankanın alacağını mahsup edebileceğinin belirtildiği, sözleşmenin 20. maddesinde kefalet başlığı ile sözleşmenin sonunda imzası bulunan kefil veya kefillerin bankanın müşteri lehine verdiği teminat mektubu veya diğer gayrinakdi kredileri belirtilen miktara kadar müteselsil kefil olarak tekeffül edecekleri, kefalet miktarına ana paranın faizi, ana para akdi faizler için hesaplanacak temerrüt faizi komisyon her türlü masraflar ve vekalet ücreti ilave edileceği, kefilin sorumluluğunun bütün bu hususları kapsayacağının 1.bentte belirtildiği, maddenin 20/13.son bendinde kefilin banka ile genel kredi sözleşmesinin 13.maddesinin ve kefalet niteliğine aykırı olmayan diğer maddelerinin tamamının kendi hakkında da aynı uygulanmasını taahhüt ettiğini kabul ettiği ifadesine yer verildiği, teminat mektubuna dair mektup bedelinin depo edilmesi ile ilgili olarak açıkça bir düzenlemeye yer verilmediği anlaşılmıştır. Ancak ,özellikle sözleşmenin 20. maddesi kapsamından, sözleşmelerde davalıların gayrinakdi kredilerden kefaletlerini gerektirir açık bir taahhütlerinin olmadığına dair mahkeme gerekçesindeki tespitin dosya kapsamına uygun düşmediği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, dava dosyası ve banka kayıtları üzerinde yerinde inceleme yaptırılıp teminat mektuplarının iade edilmiş olması nedeniyle davacının gayrinakit depo talebinin sona erdiği de dikkate alınarak, davalıların takip konusu edilen mektuplardan kaynaklanan komisyon alacaklarından sorumlu olup olmadığı, doğmuş komisyon borçları ile bunların temerrüt faizi ferilerinin olup olmadığı yönünden davalılarının imzasının olduğu sözleşmeden/sözleşmelerden doğup doğmadığı, başka bir deyişle takip konusu alacağın/alacakların kaynağının davalıların imzasının bulunduğu genel kredi sözleşmeleri uyarınca kullandırılan krediler olup olmadığı açıkça tespit ettirilip bunlardan dolayı doğan bir alacağın olması halinde alacak hesabı yaptırılarak sözleşme hükümleri, tüm deliller hep birlikte değerlendirilip varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme, yetersiz bilirkişi raporu ve dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçeyle davanın reddi kararı isabetli görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle: 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.11.05.2023
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.