Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1281 E. 2023/809 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1281
KARAR NO: 2023/809
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12.03.2020
NUMARASI: 2019/541E. – 2020/194 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketle olan faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek, itirazının iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; öncelikli olarak icra takibine yetki yönünden itiraz edildiğini, iş bu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davacının çalıştığı süreçte her ay fatura kestiğini ve ödemelerini de düzenli olarak aldığını, faturaların tamamınin kapalı fatura şeklinde kesildiğini, kapalı kesilen faturanın bedelinin ödendiğini açıkça ortaya koyduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda;”…Bilirkişi incelemesi sonucunda,davacı defterlerinin lehine delil vasfında olmadığı, faturaların kapalı fatura olması nedeniyle hizmetini verilmesine yönelik sözleşmenin varlıgı konusunda herhangi bir belge bulunmadığı kapalı faturanın bedelinin tahsil edildiği anlamına gelmekle birlikte cari hesap ektresinin banka hesap ektresi veya tahsilak makbuzu vb belgelerin de dosyaya davacı tarafından sunulmadığındandan alacağı doğrulayacak begel ve kanıta ulaşılamadığından bahsedilmekle, Faturaların kapalı fatura olması,bunun da mal tesliminde müşteri tarafından ödendiğine karine teşkil etmesi,cari hesap ektresi,vs gibi bakiye alacağı kanıtlar herhangi bir bilginin de dosya içeriğinde ispatlanamadığı görüldüğünden dava subuta ermemekle reddedilmiştir…” gerekçesiyle, subut bulmayan davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin taşımacılık yapıp işleri karşılığı her ay fatura kestiğini, davalı tarafın çoğu zaman faturanın kapalı açık olmasına bakmaksızın eksik gönderdiğini, davalının bir takım faturaları ödememesi sonucunda icra takibi başlatıldığını, bilirkişi raporunda hatalı değerlendirme yapıldığını, yeniden rapor alınmadan karar verildiğini, gerekçede hizmet verilmesine yönelik sözleşme olmadığının belirtildiğini, davalı tarafça şifahi hizmet sözleşmesinin kabul edildiğini, davalının faturalara itiraz etmediğini, bedellerini ödemediğini, davalının ödemeyi ispat etmesi gerektiğini, defterlerini ibraz etmediğini ayrıca raporun hatalı olduğunu faturaların kapalı olduğunun belirtildiğini ancak altında imza bulunmadığını, raporda faturaların kapalı olduğunun beyan edildiğini bu durumun anlaşılabilir bir yönünün bulunmadığını, ekte sunulan faturalardan anlaşılacağı üzere faturaların kapalı olmadığını, rapora itirazlarına rağmen yeniden rapor alınmadığını, mahkemece davalıya defter ve kayıtların ibraz edilmesi için süre verilmesine rağmen davalının defter ve belgelerini ibraz etmediğini, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TAŞIMA ilişkisinden kaynaklı faturalı alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dosya kapsamından, davacı tarafça davalı hakkında Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında 17.12.2018 tarihinde 31.10.2017 tarihli ve 07.12.2018 tarihli faturalarda da dahil olmak üzere 7.433,80 TL tutarlı ve değişik tutarlı faturalardan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla toplam 15.076,00 TL bedel için ilamsız icra takibi başlatıldığı davalı borçlu şirket tarafından icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği, davacının İİK’nın 67. maddesi gereğince bir yıllık süre içerisinde itirazın iptali davasını açmış olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasında, davalı vekilinin cevap dilekçesindeki kabulüne göre, şifahi olarak taşıma sözleşmesinin mevcut olduğu, davalı şirketin İstanbul ili, İl Jandarma Alay Komutanlığının personel taşıma işini yaptığı, davacının sahibi olduğu … plakalı araçla Alay Komutanlığı personeline taşıma hizmeti verdiği, davacının Eylül 2017- Kasım 2018 tarihli arasında davalı şirket bünyesinde çalıştığı konularında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı vekili, davacının her ay fatura kestiğini ve ödemelerini düzenli olarak aldığını, kesilen faturalarının tamamının kapalı fatura şeklinde kesildiğini, kapalı kesilen faturanın bedelinin ödendiğini açıkça gösterdiğini, müvekkili firma tarafından ödemelerin bir kısmının banka hesabına gönderildiğini, bir kısmının yakıt vermek suretiyle yapıldığını, yakıt bedellerinin fatura bedelinden her ay düşüldüğünü, kalan bakiyenin kendisine ödendiğini belirtilmiştir. 02.12.2019 tarihli bilirkişi raporunda; uyuşmazlığın taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan alacak istemine dayandığı, davacı tarafın Küçükçekmece …İcra Müdürlüğü’nde … Esas Sayılı dosya ile … Ltd.Şti aleyhine …’in vekili tarafından; 15.076,00 cari hesap alacağı (fatura kaynaklı), talep ettiği, takip borçlusu davalının 17.01.2018 tarihinde “şirketin borcunun bulunmadığını, borcun tüm faiz ve ferilerin tamamına itiraz ettiği, itiraza bağlı olarak icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini ”talep ettiği, davacı …’in 2017-2018-2019 takvim yılına ait incelenen resmi defter ve belgelerinin incelenmesi neticesi sahibi lehine delil vasfına haiz olmadığının tesbit edildiği, davacının 2.sınıf tacir olması vesilesiyle işletme defterinde sadece davalıya düzenlediği faturaların gelir kaydının olması, davalının yapmış olduğu ödemeleri ve kalan cari hesap bakiyesini ispat edecek bir kayıt nizamının (HMK 222/2) olmamasının iddiaya konu alacağı defter kayıtlarından tesbit imkanı vermediği, şu kadarki ticari defter kayıtlarının dayanakları ile birlikte dikkate alınması gerektiği, bu dayanaklardan fatura olmakla birlikte, davalıya teslim edildiği belirtilen hizmetin verilmesine yönelik sözleşmenin varlığı hususunda dosyada herhangi bir belge bulunmadığı, faturaların tamamının kapalı kesilmesi, bedellerinin tahsil edildiği anlamına gelmekle beraber, ödemenin peyder pey yapıldığına kısmi alacak kaldığına ilişkin, davacı tarafından cari hesap ekstresi, banka hesap ekstresi veya tahsilat makbuzu vb belge gösterilememesi nedeniyle söz konusu alacağı doğrulayacak bir belge ve kanıta ulaşılamadığı, davalının defter ve belge ibraz etmediği, davacının incelenen 2017-2018-2019 takvim yılına ait işletme defterlerinin sahibi lehine delil vasfına haiz olmadığı, davacının icra takibine konu ettiği tamamının kapalı fatura olması ve bakiye alacağına ilişkin dosyada bilgi ve belge olmadığından iddia konusu alacağının bulunmadığı belirtilmiştir. Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz edilerek, bilirkişi raporunda kapalı olarak belirtilen faturaların altında imzanın bulunmadığını, bilirkişinin faturaların kapalı olduğu beyanının anlaşılır bir yanının olmadığını, bilirkişinin bu hususu izah etmesi gerektiğini, takibe konulan faturalara aslı gibidir yapmak maksadıyla fotokopinin kenarına imza atıldığını, bu imzaların faturaların kapatılması için atılan imzalar olmadığını, faturanın dışındaki bir yere yapılmış imzalar olduğunu, fatura koçanının bilirkişiye gönderilmesine rağmen faturaların kapalı olduğu ve karşı tarafın defterlerinin incelenmediği gerekçesiyle müvekkili alacağının olmadığına dair kanaat getirmesinin kabul edilebilir bir durum olmadığını, ayrıca karşı tarafın defter ve kayıtlarını ibraz etmediğini, borcu ödediğini ispat külfetinin davalıya ait olduğunu, davalı tarafın borcu ödediğine dair hiçbir belge sunmadığını, karşı tarafın defter ve kayıtlarının delil olarak incelenmesi ayrıca ödeme makbuzlarının davalıdan istenmesini, raporun denetime açık olmayıp hüküm kurmaya elverişli olmadığını belirterek, bilirkişiden yeniden rapor alınmasını talep etmiştir. Talep dilekçesine fatura örneklerini ibraz etmiştir. İbraz edilen fatura örneğinde kaşe üzerinde imzanın olmadığı anlaşılmıştır.Mahkemece, yukarıda yer verilen gerekçelere istinaden davanın reddine karar verilmiştir. HMK’nın 190. maddesinde, ispat yükünün, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa ait olduğu, TMK’nın 6. maddesinde ise, taraflardan her birinin hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olduğu belirtilmiştir. Fatura ise tek başına alacağın varlığına delil olmaz. Bu nedenle fatura konusu alacağını ispat külfeti davacıya aittir. Kapalı fatura ise ödemeye karine teşkil eder. Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık takibe konu edilen faturalardan kaynaklanan bakiye bedelin ödenip ödenmediği noktasında toplanmaktadır. Davalı vekili savunmasında, davacıyla gerçekleştirilen personel servis taşıma işine ait ticari ilişkiyi kabul ederek ödemeleri düzenli olarak yaptığını, ödemelerin bir kısmının davacının banka hesabına gönderildiğini, bir kısmının ise yakıt vermek suretiyle yapıldığını, bu nedenle faturaların tamamının kapalı fatura şeklinde kesildiğini bildirmiştir. Davacı tarafça delil olarak dosyaya fatura örnekleri sunulmuştur. Kural olarak kapalı fatura ödemeye karine teşkil etmekle birlikte davacı tarafın gerek bilirkişi raporuna itiraz dilekçesine gerekse de istinaf dilekçesine eklemiş olduğu 31.10.2017 tarihli faturanın üzerinde kaşe olmasına rağmen imzanın bulunmadığı, diğer taraftan 01.01.2017 tarihli 7.095,90 TL tutarlı faturanın ise açık fatura olduğu görülmektedir. Mahkemece, davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı yapmış olduğu itirazlarda dikkate alınarak ve özellikle davalı vekilinin savunmasında ileri sürmüş olduğu ödeme beyanı ve ödemenin bir kısmının davacının banka hesabına bir kısmının ise yakıt vermek suretiyle gerçekleştirildiği hususları da göz önünde bulundurularak ispatın hangi tarafta olduğu hususları üzerinde de durulmak suretiyle ve gerekirse yeni bir bilirkişi raporu alınarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir iken bilirkişi raporuna yöneltilen itirazlar değerlendirilmeksizin hüküm kurulmuş olması isabetli görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353 1.a.6 maddesi gereğince esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulü gerektiğinden aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle: 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 11.05.2023
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.