Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1275 E. 2023/814 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1275
KARAR NO: 2023/814
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06.02.2020
NUMARASI: 2019/281 E. – 2020/69 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısı olan dava dışı … Tic. AŞ’ye ait emtianın Gaziantep’den Kerkük’e taşınması sırasında meydana gelecek rizikolara karşı müvekkilince 31/12/2016 başlangıç tarihli 31/12/2017 bitiş tarihli … nolu “nakliyat emtia sigortası abonman sözleşmesi” imzalandığını; malların üç adet tıra Gaziantep’den yüklendiğini; 17/11/2017 tarihinde Habur Sınır Kapısından çıktığının Habur Gümrük Müdürlüğünce bildirildiğini; ama daha sonra emtianın kaybolduğunu; müvekkilinin müşterisi olan dava dışı sigortalının “TAŞIYICI AKDİNİN” yine dava dışı … Ltd. Şti ile imzalandığını; akdi taşıyanın bu şirket olduğunu; taşıma faturasınında onun tarafından kesildiğini ancak taşıma işleminin davalı şirketlere devredildiğini ve taşıma işleminin davalılarca yapıldığını belirterek; kaybolan emtiadan dolayı müvekkilinin sigortalı zararını ödediğini, taşıma işlemini gerçekleştiren davalıların bu zarardan müteselsilen sorumlu olduklarını, bu nedenle aleyhlerine İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını; davalıların haksız bir itirazla takibi durdurduklarını belirterek; itirazın iptaline, takibin devamına ve davalılardan %20 icra inkar tazminatı tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; sigortalı ile müvekkilleri arasında akdi bir ilişkinin bulunmadığını; söz konusu emtianın her birinin müvekkiline ait birer kamyon ile taşındığını, taşıma işleminin akdi taşıyıcı olan … Ltd. Şti’nin sıkı gözetim ve denetimi altında müvekkillerine ait kamyonlarla gerçekleştirildiğini; müvekkilleri tarafından davacının iddia ettiği gibi taşıma işlemininde … Ltd. Şti’den devir alınmadığını sadece ücret ödenmek suretiyle müvekkillerine ait kamyonlara yaptırıldığını ancak taşıma işleminin tamamen En İthalatın gözetimi ve denetimi altında gerçekleştirildiği için müvekkillerinin taşıyıcı konumunda da bulunmadıklarını; arada akdi bir ilişki bulunmadığı için yetkili icra dairesinin Gaziantep İcra Dairesi olduğunu, yetkili mahkemenin Gaziantep Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu; icra takibine yetki yönünden itiraz ettiklerini, mahkememiz yetkisine de itiraz ettiklerini bildirerek, ilk önce yetki yönünden davanın reddine karar verilmesini savunmuş; kaldı ki, emtianın kaybolmasından dolayı kendilerine uzunca bir süre başvurulmadığını, bu zamana kadar müvekkili şirketlere gönderilen bir ihtar bulunmadığını, ortada çalınan veya kaybolan emtialar var ise bundan akdi taşıyıcı … şirketinin sorumlu olacağını belirterek, davanın esasa girilmesi halinde esastan da reddine karar verilmesini ve davacıdan %20 kötü niyetli takip tazminatı tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… takip konusu alacağın sigorta şirketinin rücuan alacağı olduğu; bu nedenle sigorta şirketinin sigortalı olan müşterisinin yerine geçtiği, yetkili mahkemeninde sigortalı davalılara karşı icra takibinde bulunsa ve dava açsa hangi icra dairesi ve nere mahkemesi yetkili olacağına göre inceleme yapılması gerektiği bilinmektedir. Sigortalı ile davalı taşıyanlar arasında akdi bir ilişkinin bulunmadığı taraf vekillerinin kabulündedir. Bu nedenle BK’nun 89. Maddenin uygulanması ve buna göre sigortalının ikametgah mahkemesinin ve icra dairesinin yetkili olması mümkün değildir. Kaldı ki, son celsede ortaya çıkarıldığı üzere sigortalının ikamet mahkemesi de mahkememiz değildir. Öte yandan, taşıma akdi söz konusu olup, CMR hükümlerininde uygulanacağı bu ilişkide mahkememiz taşıma ilişkisinin başladığı yer mahkemesi değildir. Taşıma işleminin tamamlanacağı yer mahkemesi değildir. Taşıma ilişkiside Gaziantep’de başlamış olup, eşyanın varış yeri Irak Kerkük’dür. Bu nedenle mahkememiz hiç bir şekilde yetkili olmayıp, İstanbul Anadolu İcra Daireleri de hiç bir şekilde yetkili değildir. Bu durumda yetkili olan yer Gaziantep’dir. Hem mahkemenin hem icra dairesinin yetkisine itiraz söz konusu olduğundan öncelikle icra dairesinin yetkisi incelenmekte olup; borçlular icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduklarından ve davacı yanca bu itiraz üzerine itiraz kabul edilmeyip, Gaziantep İcra Dairesine dosyanın gönderilmesi bildirilmediğinden; yetkili icra dairesince yapılan bir icra takibi söz konusu değildir. Bu nedenle, itirazın iptali davasının mahkememizde açılmış olması …” gerekçesiyle, yetkili icra dairesinde yapılmış icra takibi bulunmadığından iş bu itirazın iptali davasının usulden reddine, kararın niteliği gereği davalı tarafın kötü niyetli takip tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortacılık işiyle iştigal ettiğini, sigortalı şirketin emtialarının Gaziantep’ten Kerkük/Irak’a taşınması sırasında meydana gelen rizikolara karşı Nakliyat Sigortası Abonman Sözleşmesi ile teminat altına alındığını. nakliye işi için dava dışı şirket tarafından navlun faturası kesildiğini, bu şirketin davada akdi taşıyan olarak hareket ettiğini ancak fiili taşımayı davalı şirketlere devrettiğini, emtianın davalı şirketlere ait araçlara yüklendiğini, ancak alıcı firmanın Irak’ta bulunan adresine teslim edilmediğini, sigortalının uğradığı zararın karşılandığını ve TTK’nın 1472. maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olduğunu ayrıca sigortalının tüm haklarını devrettiğini TBK’nın 183. maddesi gereğince akdî halef sıfatını kazandığını, yetkili icra dairesinde TBK’nın 89. maddesi uyarınca para borcu için takip başlatıldığını ve dava açıldığını, dava konusu borcun TBK 89 uyarınca para borcu olduğunu ve hem icra dairesi hem mahkemenin yetkili olduğunu, halefiyet ilişkisine dayalı davalarda da haksız fiil söz konusu olsa dahi TBK’nın 89.maddesinin yine uygulama alanı bulacağını, emsal yargı kararlarının da bu yönde olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, nakliyat emtia sigortası kapsamında ödenen hasar bedelinin davalı taşıyandan rucüen tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine karşı itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı … Tic AŞ arasında sigorta başlangıç tarihi 31.12.2016, bitiş tarihi 31.12.2017 olan nakliyat emtia sigortası abonman sözleşmesi düzenlendiği ,dava dışı sigortalının ticari merkezinin Gaziantep ili Şehitkamil ilçesinde olduğu, dava dışı sigortalı şirket ile ile dava dışı yabancı firma arasındaki ticari ilişki neticesinde satım konusu malların alıcı firmaya teslimi için davalıların araçlarına teslim edildiği, … Lojistik tarafından dava dışı sigortalı şirkete 13.11.2017 tarihli Gaziantep/Irak arası navlun hizmet bedeli adı altında irsaliyeli fatura düzenlendiği, göndericinin dava dışı sigortalı şirket, alıcının Irak Kerkük’teki şirket olduğu, davalıların taşıyıcı firma olduğu, malların alıcı firmaya teslim edilmediği, toplam 177.355,93 USD bedelli olan malların iadesi için nakliye firmasına dava dışı sigortalı şirket tarafından 02.02.2018 tarihli noter ihtarı gönderildiği ancak iade edilmediği ve dava dışı sigortalı şirket tarafından 19.02.2018 tarihinde güveni kötü kullanma suç iddiası ile Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, 27.02.2018 tarihli ekspertiz raporunda, malların yükleme tarihinin 13.11.2017 olduğu, nakliye aracının 3 adet tır olduğu, malların alıcıya teslim edilmediği, 13.11.2017 tarihinde toplam 156 palet olan emtianın sigortalı firmanın Gaziantep’te bulunan tesislerinde 3 adet tıra yüklendiği aradan uzun zaman geçmiş olmasına rağmen Kerkük Irak’ta bulunan alıcı firmaya ulaşmadığı, 15.02.2018 tarihinde alıcı firmanın buna ilişkin olarak beyanda bulunduğu, davacı sigorta şirketi tarafından ekspertiz raporu sonucunda dava dışı sigortalıya 71.828,89 USD hasar tazminatını ödediği, sigortalı tarafından 09.03.2018 tarihli hasar tazminat makbuzu ve ibranamenin düzenlendiği, söz konusu ibranamede ayrıca hasara sebebiyet verenler hakkındaki her türlü dava, talep hakkının sigorta şirketine devir ve temlik ettiğinin beyan edildiği, davacı sigorta şirketinin ticari merkezinin Ümraniye/İstanbul , davalılardan … Ltd şirketinin adresinin Hatay/ Antakya, … Ltd şirket adresinin Silopi/Şırnak, … Ltde şirketinin Nizip/Gaziantep, … Ltd şirket adresinin Şehitkamil/Gaziantep olduğu davacı sigorta şirketi tarafından sigortalıya ödenen 71.828,89 USD alacağın TTK’nın 1472 maddesi gereğince rucuen tazmini amacıyla davalılara karşı 06.08.2018 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattığı, davalılar vekili tarafından icra takibine karşı yetkili icra dairesinin Gaziantep icra dairesi olduğu gerekçesiyle icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettikleri, davacı şirket tarafından İİK 67 maddesi gereğince iş bu davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. Uyuşmazlık, yetkili yer icra dairesinin davacı sigorta şirketinin ticari merkezinin bulunduğu yer icra dairesi mi yoksa davalıların ikametgah adreslerinin olup olmadığı ile ibranamede alacağın davacı sigorta şirketine temlik edilmesi neticesinde davanın para alacağı olarak değerlendirilerek davacının ticari merkez adresindeki icra dairesinde takip başlatıp başlatamayacağı ile kararın usul ve yasaya uygun bulunup bulunmadığına ilişkindir. Mahkemece yukarıda yer verilen gerekçelere istinaden yetkili icra dairesinde yapılan icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Gerekçeli kararda sigortalı ile davalı taşıyanlar arasında akdî ilişkinin bulunmadığının taraf vekillerinin kabulünde olduğu bu sebeple TBK’nın 89. maddesinin uygulanması buna göre sigortalının ikametgah mahkemesinin ve icra dairesinin yetkili olmasının mümkün olmadığına yer verildiği görülmüştür. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi, İİK’nın 50. maddesinin yollaması ile HMK’nın mahkemelerin yetkisine dair hükümlerine göre belirlenir. HMK’nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Yasa’nın “Sözleşmelerden doğan davalarda yetki” başlıklı 10. maddesinde, sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği hüküm altına alınmış olup bu sebeple sözleşmeden doğan para borcunun tahsili için başlatılan takipte, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkili kılınmıştır. Takibin konusu sözleşmeden kaynaklı para alacağı olduğunda, takibin başlatıldığı ve davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK’nın 89. maddesine göre, aksi kararlaştırılmadıkça, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. HMK’nın 10. maddesi uyarınca, sözleşmenin ifa yeri mahkeme ve icra daireleri de yetkilidir. Sigortacının açacağı rücu davasında yetkili mahkemenin tespitinde de halefiyet ilkesi dikkate alınmalıdır. Somut olayda, poliçe kapsamında davacı, hasar ile ilgili olarak sigortalının üçüncü şahıslara karşı olan talep ve dava haklarını temlik almıştır. Başka bir deyişle, dava dışı sigortalı şirket, dava konusu hasar ile ilgili talep edebileceği alacağını davacı sigorta şirketine temlik etmiştir. Temlik sonucu, TBK’nın 183 vd. maddeleri uyarınca alacaklı sıfatı, davacı sigorta şirketine geçmiştir. TBK’nın189/1 maddesinde alacağın devri ile devredenin kişiliğine özgü olanlar dışındaki öncelik hakları ve bağlı haklarında devralana geçeceği düzenlenmiştir. Bu itibarla temlik alan sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalı ile davalılar arasındaki ilişki kapsamında yetkili yer icra dairesinde takip başlatılması gerekir iken yetkisiz icra dairesinde takip başlatmış olması isabetli görülmemiştir. Bu itibarla davacı vekilinin aksine iddiaları somut olayın özelliği itibariyle yerinde değildir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine,2-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin ve başvuru harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline,3-Davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 11.05.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.