Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1234 E. 2023/332 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1234
KARAR NO: 2023/332
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/02/2020
NUMARASI: 2020/93 E. – 2020/153 K.
DAVANIN KONUSU:Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin cep telefonuna 28.02.2018 tarihinde gelen mesaj ile davalı nezdinde bulunan … numaralı kredi kartı ve buna bağlı banka mevduat hesabından 2.620,00 TL ve 2.250,00 TL para transferi gerçekleştirildiğini öğrendiğini, savcılık nezdinde şikayette bulunulduğunu, davalı bankanın Zincirlikuyu şubesinden kendisine verilen kredi kartı ve bu karta bağlı mevduat hesabından 2.620,00 TL ve 2.250,00 TL para tranferi gerçekleştirildiğini, hesap ekstresinde izinsiz çekilen tutarların 13.796,93 TL olduğunun görüldüğünü, davalı banka tarafından müvekkiline herhangi bir şifre gönderilmediğini, davalı bankanın olayda kusurlu bulunduğunu, müvekkiline gelen mesajlarda 2 defa para transferi gerçekleştirildiği bildirmişse de aslında transferin daha fazla olduğunu ileri sürerek, 13.796,63 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ” … Dava, davacının mevduat hesabından 3. Şahıslarca dolandırıldığı iddiasıyla çekilen para nedeniyle 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 22/II’ye göre tüketici kredisi niteliğinde kredi kartı alacağından kaynaklı uyuşmazlık nedeniyle maddi ve manevi tazminat davasıdır. Dava tarihi olan 05/02/2020 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi” ifade edeceği, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiştir. Davacının kredi kartı kullandırılmak amacıyla sözleşme yapıldığı sunulan kredi kartı hesap özetlerinden anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı ile davalı banka arasında yapılan sözleşme 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 22/II hükmüne göre tüketici kredisi sözleşmesi, dolayısıyla taraflar arasındaki işlemde tüketici işlemi niteliğindedir. Davacının tacir sıfatını taşıdığı anlaşılamamakla birlikte dava konusu kredi kartını ticari amaçlı aldığına ilişkin bir belge de dosyada bulunmamaktadır. Dolayısıyla davacının tüketici sıfatı taşıdığı açıktır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu m. 3/1-l’ye göre bankacılık sözleşmeleri ve aynı yasanın 22/II hükmüne göre tüketici kredisi sözleşmeleri tüketici işlemi olarak kabul edilmiştir. Bu durumda hem davacının tüketici sıfatı taşıyor olması hem de dava konusu olayın tüketici işlemi niteliğinde olması nedeniyle 6502 sayılı yasanın 73’üncü maddesine göre de tüketici işlemlerinden kaynaklı uyuşmazlıklar tüketici mahkemelerinin görevine girdiğinden … ” gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyada sadece görevsizlik kararının kendilerine tebliğ edilmiş olduğunu, dava dilekçesinin tebliğ edilmediğini, bu nedenle davada usul ve esasa ilişkin tüm itiraz ve cevap sunmak haklarını saklı tutarak, sadece ilgili görevsizlik kararına karşı istinaf yoluna başvuru nedenlerini sunduklarını, davacının iddiasının iradesi dışında kullandırılmış krediye ilişkin alacak davası olduğunu, TTK’nın 4/1-f maddesi gereğince davanın mutlak ticari dava olduğunu, bu nedenle 5/1 maddesi uyarınca görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, dolayısı ile, İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karar hukuka aykırı olup davanın asliye ticaret mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olarak belirlenmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacının kredi kartından ve buna bağlı banka mevduat hesabında bulunan paranın rıza ve bilgisi dışında üçüncü kişi hesaplarına havale edilmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın davalı bankadan tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, davalı banka nezdinde hesabı bulunduğunu, internet bankacılığı üzerinden 3. kişiler tarafından bilgi ve rızası dışında kendileri ve başkalarının hesabına aktarılmak üzere ve ATM lerden çekilmek üzere kredi tesis edildiğini ileri sürmektedir.6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un amaç başlıklı 1. maddesinde, “Bu Kanun’un amacı; kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarının koruyucu, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı, tüketiciyi aydınlatıcı ve bilinçlendirici önlemleri almak, tüketicilerin kendilerinin koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konulardaki politikaların oluşturulmasında gönüllü örgütlenmelerini teşvik etmeye ilişkin hususları düzenlemektir.” Tanım başlıklı 3.maddesi “(1) sağlayıcı; Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye hizmet sunan ya da hizmet sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (k) Tüketici; Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (1) Tüketici işlemi; Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzer sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi.” düzenlemeleri bulunmaktadır. Bir hukuki işlemin tüketici işlemi sayılabilmesi için yukarıda belirtilen tanımlara uygun olması gerekir. Açıklanan hususlar gözetildiğinde somut olayda, davacının yukarıdaki tanıma uygun tüketici konumunda olduğu, davalı bankanın yasal tanıma uygun hizmet sağlayıcı konumunda olduğu anlaşılmaktadır. Davacının ticari veya mesleki amaçla hareket ettiği konusunda bir iddia ve delil mevcut olmadığı da gözetildiğinde, davacı tüketici olarak kabul edilmelidir.6502 sayılı kanunun 73/1 ve 83/2. maddeleri uyarınca somut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu, ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsiline Hazineye gelir kaydına,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 02.03.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.c maddesi uyarınca karar kesindir.