Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1233 E. 2023/968 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1233
KARAR NO: 2023/968
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2018/243 E. – 2019/714 K.
DAVANIN KONUSU: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
Taraflar arasındaki tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; bankalarının müşterisi olan Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı Özel Eğitim Merkez Komutanlığının 11.01.2017 tarihinde bankanın Rahmanlar şubesine sekiz farklı kişiye ödeme yapılması için EFT talimatı verdiğini, verilen bu talimat doğrultusunda toplu EFT işleminin gerçekleştirildiğini, ancak aynı gün içinde ödeme tarihi 11.01.2017 olan ikinci bir toplu EFT talimatının daha verildiğini, bu işlemin de müvekkilince yapıldığını, ancak verilen talimatın hatalı olduğunun anlaşılması üzerine EFT işlemlerinin iptal edildiğini, yapılan EFT işlemlerinden iki tanesinin de davalı bankaya yapıldığını, davalı bankaya yapılan EFT’nin dava dışı … hesabına 7.000,00 TL bedelli olduğunu, davalı bankaya yazı gönderilerek yapılan EFT’nin iadesinin istenildiğini, davalı bankanın ise kendileri hesabına EFT gönderilen dava dışı …ın bankalarının yasal takip müşterisi olduğu, bankalarının alacaklarından ötürü alacak, takas ve mahsup hakları bulunduğu, bu nedenle de gönderilen 7.000,00 TL’yi banka alacaklarına mahsuben iade talebinin reddedildiğini bildirdiklerini, müvekkilinin müşterisi olan Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı Özel Eğitim Merkez Komutanlığının mağdur olmaması için hatalı olarak gönderilen 7.000,00 TL’nin müvekkilince müşterinin hesabına gönderildiğini, hesap sahibinin EFT’yi reddeden yazısı ile iade talep etmesine rağmen davalının iadeyi yapmaması sebebiyle müvekkilinin ödediği bu bedelden ve zararının sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere davanın kabulü ile 7.000,00 TL maddi zararın zarar tarihinde işleyecek mevduat faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığını, davanın, paranın gönderildiği dava dışı …a yöneltilmesi gerekirken müvekkiline yöneltilmesinin usule aykırı olduğunu, davalının kusuru ve ihmalinin bulunmadığını, müvekkilinin talimatı kendi görev ve sorumluluğuna uygun olacak şekilde gönderici talimatlarına uygun olarak yerine getirdiğini, tamamlanan EFT işleminde daha sonradan işlemin herhangi bir sebebe dayanarak iptali, paranın iadesinin müvekkilinden talep edilemeyeceğini, ortada davacı işe dava dışı müşterisi arasında çözümlenmesi gereken bir durum olduğunu, davacının kendi hatalı işlemi sonrasında üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getiren müvekkilinden talepte bulunamayacağını, davacı banka ile müvekkili arasındaki mevcut bağın hukuk işlem yani EFT işleminin usulüne uygun olarak tamamlanması ile bitmiş olduğunu, müvekkilinin müşterisi dava dışı … adına gelen bu havale sonrasında gelen meblağı müvekkilinin bu müşterisinden olan alacağı sebebiyle rehin, takas, mahsup hakkı kapsamında bloke ettiğini, müvekkilinin yasal takipli müşterisinden mahsup hakkı olduğunu, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/5838 Esas ve 2016/4541 Esas sayılı kararlarının da somut olay yönünden emsal nitelikte olduğunu, kaldı ki dava dışı müşterisi ile müvekkilinin arasında mahsup hakkı olup olmadığının bu davanın konusu da olmadığını, davacı talebinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre haksız fiil nedeniyle ve aynı yasanın 555 ve devamı maddelerine göre havale işlemi nedeniyle tazminat davasıdır. Davacı taraf, bankalar arasındaki yazışmaları, yemin delilini, banka kayıtlarını, tanık beyanlarını, bilirkişi incelemesini delil olarak sunmuştur. Davalı taraf, ödeme talimatını, kredi sözleşmesini, banka kayıtlarını delil olarak sunmuştur. Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu m. 49’a göre haksız fiil nedeniyle ve aynı yasanın 555 ve devamı maddelerine göre havale işlemi nedeniyle tazminat davasıdır. Davacı banka kendi müşterisinin talimatına uygun olarak davalı bankada hesabı bulunan dava dışı …’a hatalı para gönderme işlemi gerçekleştirmiş, kendi müşterisinin bu işlemi iptal edin talimatı vermesi üzerine de işlemin iptali ve paranın iadesini davalı bankadan talep etmiştir. Bunun üzerine davalı bankanın dava dışı … hesabına giden parayı banka alacağına mahsup ettiğini bildirmesi nedeniyle davacı banka hatalı olarak gönderilen parayı kendi müşterisine ödeyerek meydana gelen zararını da davalı bankadan talep etmektedir. Davalı banka gönderilen para dava dışı … hesabına geçtiği için başkasının hesabında tasarruf yapma hakkına sahip olmadıklarını bu nedenle de parayı iade hak ve yetkilerinin bulunmadığından davanın reddini talep etmektedir. 6098 sayılı TBK m. 555’e göre; “Havale, havale edenin, kendi hesabına, para, kıymetli evrak ya da diğer bir mislî eşyayı havale alıcısına vermek üzere havale ödeyicisini; bunları kendi adına kabul etmek üzere havale alıcısını yetkili kıldığı bir hukuki işlemdir.” Davacı banka tarafından yapılan hatalı EFT işleminde Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı Özel Eğitim Merkez Komutanlığı “havale eden” dava dışı … ise “havale alıcısı” konumundadır. Davacı banka ile davalı bankanın hukuki durumları ise “havale ödeyicisi” niteliğindedir. Yapılan bankacılık işleminde paranın zilyetliği havale eden Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı Özel Eğitim Merkez Komutanlığı’ndan havale ödeyicisi davacı banka … Bankası A.Ş.’ye, ondan da diğer havale ödeyicisi davalı … Bankası A.Ş.’ye geçmiştir. … Bankası tarafından da havale alıcısı dava dışı …’a zilyetliği teslim edilmesi gereken para davalı bankanın bu kişiden olan alacaklarına mahsup edilmiştir. Dolayısıyla dava konusu para dava dışı …’ın zilyetliğine ve dolayısıyla mal varlığına hiç bir zaman dahil olmamıştır. Bu yönüyle davalı bankanın husumet itirazı yerinde değildir. Davalı bankanın dava dışı …’dan olan alacaklarına karşı takas mahsup hakkı dava dışı …’ın mal varlığına dahil olacak değerler için geçerli olabilir. Dava dışı …’a ait olmayan bir para üzerinde davalı bankanın mahsup hakkını kullanabilmesi hukuken mümkün değildir. Davacı banka davaya konu paranın müşterileri tarafından verilen hatalı talimat sonucunda gönderildiğini ve iadesini talep ettiği halde ve dava dışı …’ın da aynı yönde davalı bankaya yazılı beyanı bulunduğu halde dava konusu paranın iadesi yapılmamıştır. Davalı bankaca paranın iade edilmemesi durumu için dava konusu somut olayda değerlendirilmesi gereken iki önemli hukuki durum bulunmaktadır. Birincisi davalı bankanın dava dışı …’dan yasal takip alacaklısı olup olmadığı, diğeri ise davacı bankanın müşterisinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 2 ve 3’e göre dürüstlük kuralı ve iyiniyet ilkelerine göre paranın iadesini talep edip etmediğidir. Davalı banka dava dışı …’dan yasal takip alacaklısı olduğunu kanıtlayacak icra takip dosyası ya da ihtiyati haciz dosyası bildirmemiş, bu konuda delil de sunmamıştır. Yapılan mahsup işleminin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu kapsamında bir takip olmaksızın dava dışı …’ın ödemede geciktiği borçlarının tahsili için yapıldığı anlaşılmaktadır. Davalı banka delil listesinde belirttiği kredi sözleşmesini de dosyaya 6100 sayılı HMK m. 127’ye göre süresi içinde vermediğinden sözleşme içeriğinde dava dışı … tarafından borçlarından ötürü davalı bankaya kendi hesabından mahsup işlemi yapma yetkisi verilip verilmediği de tespit edilememiştir. Değerlendirilmesi gereken değer hukuki konu olan davacı bankanın müşterisinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu m. 2 ve 3’e göre dürüstlük kuralı ve iyiniyet ilkelerine göre paranın iadesini talep edip etmediği konusu ise iyiniyetin varlığının her hukuki ilişkide esas olması gerektiğinden mahkemece resen araştırılması gereken bir konudur. Davacı bankanın müşterisi Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı Özel Eğitim Merkez Komutanlığı olup kamu bankası niteliğindeki davacı … Bankası’nın Rahmanlar şubesi ile bankacılık işlemlerini yürütmektedir. Parayı gönderen yani havale eden sıfatı taşıyan davacı banka müşterisinin kamu kurumu olması, Milli Savunma Bakanlığı’na bağlı ve hesaplarının denetleniyor olması nedeniyle danışıklı/muvazaalı olarak davalı bankaya borçlu olan birinin hesabında borcuna yönelik mahsup işleminin önlenmesi amacıyla yapılan işlemin geri alınması talimatını vermesi kamu kurumunun çalışma esasları ve hayatın olağan akışı ile bağdaşmamaktadır.Davacı banka yapılan hatalı işleme ilişkin kendi müşterisinin yazışma evraklarını da dosyaya sunmuş olup davacı taraf bu yönüyle de 6100 sayılı HMK m. 190’a göre kanıtlama yükümlülüğünü yerine getirmiştir. Bu gerekçelerle davanın kabulüne yönelik olarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. … ” gerekçesiyle, davanın kabulü ile 7.000,00 TL’nin 11.12.2017 tarihinden itibaren bu tarihte uygulanan en yüksek mevduat faiz oranı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap ve delil listelerinde bulunan iddialar ve deliller toplanmadan eksik ve hatalı inceleme ile karar verildiğini, belki zorunlu dava arkadaşlıği nedeni ile … hiçbir zaman davada dinlenmediğini, beyanı alınmadığını, davanın esasında tarafının o olmasına rağmen davaya dahil bile edilmediğini, davanın konusu … hesaplarındaki meblağlar olduğundan, davacı tarafından esasında hiç alakalarının olmamasına rağmen aşamalarda bu kişi adına sürekli beyanlarda bulunularak savunma yapılmaya çalışıldığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, müvekkilin durumunun olayda sadece havale ödeyicisi olduğunu, işlemi taliamata uygun olarak gerçekleştirmekle müvekkil sorumluluğunun sonlanmış olduğunu, hatalı işlemi yapan ya da iade etmesi gereken hesabın sahibi olmadığından müvekkiline bu tarz bir davanın yönlendirilmesinin mümkün olmadığını, TBK ‘nın 555 maddesinde havale, havale edenin, kendi hesabına, para, kıymetli evrak ya da diğer bir mislî eşyayı havale alıcısına vermek üzere havale ödeyicisini; bunları kendi adına kabul etmek üzere havale alıcısını yetkili kıldığı bir hukuki işlem olarak tanımlandığını, havale işleminin tamamlanması ile eşyanın teslim edildiğini, hesaplara paranın gönderilmesi ile havale alıcısının hukuken hak sahibi olduğunu, havale ödeyicisi havele işlemini yapmayı kabul edince sadece sorumluluğu bu işlemi yerine getirmek olup havale eden ve havale alıcısının arasındaki hukuki ilişkinin durumu ve sözleşmelerin havale ödeyicilerini ilgilendirmediğini, alıcı ve gönderen arasındaki problemler nedeni ile havale işlemi yapan müvekkiline herhangi bir sorumluluk yüklenmesinin söz konusu olamayacağını, paranın … hesaplarına geçmesinin kabul edilmesi ile hak sahipliği ve zilyetlik devredilmiş olduğundan mahkemenin dava dışı …ın hesaplarına para geçmesi ile değil parayı eline alması ile hak sahipliği kazandığı tespitinin abesle iştigal olduğunu, zilyetliğin havalesi ile zilyetliğin kazanılmasının bir kimsenin sahip olduğu dolaylı zilyetliği, sözleşmeyle başkasına devretmesine zilyetliğin havalesi dendiğini, o halde hesap sahibi olmalarına rağmen ; hesaplarına para gönderilen kişiler değil de paranın hak sahibi işlem kabul eden bankalar mı olduğunu, neticede para menkul mal yerin de olup o halde kişiler hesaplarında bulunan paraları fiilen çekmediğinde hak sahipliği ve zilyetlik nedeni ile paraları iktisap etme hakkına banka mı sahip olacaktır bunun anlaşılamadığını, dava dışı …a kullandırılan kredi /kredi kartı ödemelerinin yapılmamış olması sebebi ile Bakırköy … İcra Müdürlüğnün … Esas ve Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarının bulunduğunu, müvekkilinin bu sebeple mahsup hakkı olduğunun hiç irdelenmediğini, gerekçede dava dışı …ın yasal takip borçlusu olup olmadığını bilmediği belirtilse de cevap dilekçelerinde …ın yasal takip borçlusu olduğunu belirttiklerini, icra takibi başlatılmış ve takipler kesinleşmiş bulunduğunu, delil listesinde kredi sözleşmesi bulunmakta olup beyanlarımıza rağmen ne müvekkile sözleşmelerin sunulması için yazı yazılmış ne de böyle bir talepte bulunulmadığını, mahkemenin zaten bu hususu herhangi bir şekilde inceleme konusu yapmadığını, sadece bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi vererek paranın gönderilip gönderilmediğini araştırdığını, onun dışında herhangi bir araştırma yapmadan karar verdiğini, TBK’nın 52.maddesine göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkimin, tazminatı indirebileceğini veya tamamen kaldırabileceğini, zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse tazminatı indirebileceğini, asıl kusurlunun davacı olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı bankanın kendi müşterisi adına, davalı bankanın dava dışı müşterisi hesabına EFT ile gönderdiği paranın, hatalı EFT işlemi ile nedeniyle davalıdan EFT’nin iptali ile iadesi isteminin davalı tarafından reddedilmesi üzerine kendi müşterisine ödemek zorunda kaldığını iddia ettiği bedelin davalı bankadan rücuen tazmini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı banka kendi müşterisinin talimatına uygun olarak davalı bankada hesabı bulunan dava dışı …a hatalı para gönderme işlemi gerçekleştirildiğini, kendi müşterisinin bu işlemin iptal edilmesi talimatı vermesi üzerine de işlemin iptali ve paranın iadesinin davalı bankadan talep edildiğini, ancak davalının, dava dışı … hesabına giden parayı banka alacağına mahsup ettiğini bildirmesi nedeniyle hatalı olarak gönderilen bu parayı kendi müşterisine ödediğini, bu sebeple zarara uğradığını ileri sürerek, bu zararının davalıdan tazmini istemiştir. Davalı ise, davacının kendisinin kusurlu olduğunu, kendisinin pasif husumetinin bulunmadığını, davacının hukuki yararının olmadığını, müşterisine karşı takas ve mahsup hakkı bulunduğunu, borcunu ödemeyen müşterisinin hesabından mahsup işlemi yapmasının usul ve yasaya uygun olduğunu savunmuştur. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davacının dava dışı müşterisinin 11.01.2017 tarihli toplu EFT talimatı kapsamında ödeme tarihinin 11.12.2017 olarak sehven belirtildiği bildirilerek ödeme tarihinin 11.01.2017 olması gerektiğinin belirtilmesi üzerine dava dışı …’a 11.01.2017 tarihinde 7.000,00 TL gönderildiği, ancak davacı bankanın 11.12.2017 tarihinde aynı müşterisini hesabından, aynı kişiye aynı meblağı mükerrer olarak yeniden gönderdiği, davacının 12.12.2017 tarihli davalı bankaya yazdığı yazısı ile bu işlemin mükerrer yapıldığı bildirilerek müşterisine iadesinin istendiği, davalı tarafından verilen cevapta, müşterisinin ad ve hesabına gelen bu paranın takas ve mahsup hakkına binaen dava dışı müşterisi …ın hesabına gelen bu paranın alacaklarına mahsup edildiği ve bu konuda kendilerine değil müşterisine başvurulması gerektiğinin bildirildiği, dava dışı …ın davacı ve davalı bankaya verdiği dilekçelerinde dava dışı Hava Kuvvetleri Komutanlığı Cevizli Özel Eğitim Merkez Komutanlığı nezdinde bir alacağı bulunmadığını bildirdiği, ancak buna rağmen davalı bankanın iade talebini reddetmesi üzerine davacı banka tarafından dava dışı müşterisi Hava Kuvvetleri Komutanlığı Cevizli Özel Eğitim Merkez Komutanlığının hesabına 7.000,00 TL’nin 10.01.2018 tarihinde gönderildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, davacı bankanın müşterisi adına 11.12.2007 tarihinde dava dışı …a 7.000,00 TL’yi sehven mükerrer olarak gönderdiği davacı kayıtlarında yapılan bilirkişi incelemesi ile tespit edilmiş, ayrıca davacı bankanın dava dışı müşterisi tarafından da bu durum teyit edilmiştir. Yine dava dışı Z…ı, davacı ve davalı bankalara verdiği 12.12.2007 tarihli dilekçelerinde, dava dışı Hava Kuvvetleri Komutanlığı Cevizli Özel Eğitim Merkez Komutanlığı nezdinde bir alacağı bulunmadığını bildirmiştir. Hal böyle olunca, davacı bankanın dava dışı müşterisinin EFT talimatını hatalı değerlendirerek mükerrer ödeme yaptığı ortada olup davalı bankanın bu bedeli iade etmemesi hakkaniyete aykırı olduğundan mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/.b.1 maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 392,77 TL istinaf nispi karar harcının davalıdan tahsiline,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.01.06.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.