Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1217 E. 2020/762 K. 17.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1217
KARAR NO : 2020/762
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2019/23 Esas
KARAR TARİHİ: 17/02/2020
DAVA: İtirazın İptali-İhtiyati Haciz (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sırasında davacı vekili tarafından talep edilen ihtiyati haczin reddine yönelik verilen ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden davacı vekili dilekçesinde özetle; davanın konusunun 445.000-Euro asıl alacak ve takip öncesi işlemiş 32.630 Euro faiz alacağı toplamı 477.630-Euro alacağa yönelik itirazın iptali olduğunu, davalının 2012 yılında iki adet doğal gazlı konjenarasyon santrali satın aldığını, taraflar arasında düzenlenen 01/03/2013 tarihli “devreye alma sözleşmesi” ile sözleşme konusu malların teslim edilerek montajının yapıldığını, ödemeye ilişkin sözleşmenin 6. maddesini değiştiren 13/02/2012 tarihli ek protokol gereğince Gümrük Çıkış Beyannamesini takip eden 90 gün içinde ödeme yapmayan davalının ihtarla temerrüde düşürüldüğünü, davanın 17/10/2016 tarihinde açılmasına rağmen uzun süre esas yargılamaya geçilemediğini, davalının bu sürede kurulu santral ve ekipmanlarını yurt dışına sattığını, bu amaçla söküm işlemi yapıldığını, yeniden kurulum için teklif alındığını, alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemesi nedeniyle ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı/borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yeter miktarının, öncelikle teminatsız, kabul edilmediği takdirde uygun bir teminat karşılığında ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ EK KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince 17/02/2020 tarihli ara kararla, davalının icra takip dosyasına itiraz ettiğini, davacının alacağının varlığı, miktarı, muaccel olup olmadığının yargılama sornucu belirleneceğinden İİK 257. madddesindeki ihtiyati haciz koşulları gerçekleşmediğinden davacı vekilinin ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı ihtiyati haciz isteyen vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz isteyen davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle: Satılan emtia bedelini ödemeyen davalının, satım konusu monte edilen emtiayı satarak yurt dışında yeniden montajı için teklifler aldığını, muaccel alacağın rehin ile teminat altına alınmaması nedeniyle müvekkilinin alacağını tahsil edemeyeceğinden ciddi zararı oluşacağını, redde ilişkin mahkeme gerekçesinin yerinde olmadığını,11/01/2012 tarihli satış sözleşmesinin 7. maddesi gereğince emtianın Ek-work olarak gümrükte tesliminin kararlaştırıldığını, sunulan gümrük belgelerinden emtianın sözleşme konusu malları bizzat gümrükten teslim aldığını gösterdiğini, davalının itiraz ve beyanlarında da teslim aldığı mal bedelini ödediğine ilişkin bir savunma ileri sürmediğini, Alacağın kaynağını oluşturan ve davalıya teslim edilen santralin montaj ve devreye alma işlemlerinin yapıldığını, davalının imzasını taşıyan 2013 tarihl protokol ile sabit olduğunu, alacağın muaccel olduğunu, sözleşme, ek protokollerin ve gümrük beyannamesi ile sabit olduğunu, davalının emtiayı teslim almadığını, emtianın çalışmadığını ve borcu ödediğini savunmadığını, Alacağın varlığı, miktarı ve muaccel olduğu konusunda yaklaşık ispat sağlandıktan sonra, ihtiyati haciz talebinin reddinin Yargıtay içtihatlarına da aykırı olduğunu, Örnek Hukuk Genel Kurulu Yargıtay Daire ve Bölge Adliye Mahkemesi Daire kararları ışığında, müvekkilinin alacağının yaklaşık ispatın da ötesinde ispatlandığını gözetilerek, yargılama sonucunda itirazın iptaline karar verilse dahi davalının bildikleri tek malvarlığı olan santrali ve ekipmanları elinden çıkarması ve yurt dışına göndermesi halinde, müvekkilinin alacağını tahsili mümkün olmayacak ve zarara uğrayacağını, bu nedenle, ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararının ortadan kaldırılarak davalı/borçlunun yedinde veya üçüncü şahıslar nezdindeki taşınır ve taşınmaz malları ile alacak ve diğer haklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep zorunluluğu doğduğunu, İlk derece mahkemesinin, eksik inceleme ve hatalı hukuki değerlendirme sonucu verdiği ihtiyati haciz talebinin reddine dair kararın, dosya içeriği delilere, açık kanun hükümlerine, emsal üst mahkeme kararlarına ve hakkaniyete aykırı olduğundan, istinaf talebinin kabulü ile ortadan kaldırılmasına, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, davalı/borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarından borca yeter miktarının, öncelikle teminatsız, kabul edilmediği takdirde uygun bir teminat karşılığında ihtiyaten haczine, istinaf giderleri ile ücreti vekaletin borçlu üzerinde bırakılmasına, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, açılan itirazın iptali davası içinde istenilen ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile talep edilen ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati haciz yasada düzenlenen geçici hukuki koruma tedbirlerindendir. 2004 sayılı İİK’nun 257. maddesi gereğince ;”Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veyakendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa;Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” düzenlemesi bulunmaktadır. Anılan Kanun’un 258.maddesinde ise, ihtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verileceği, alacaklının, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecbur olduğu düzenlenmiştir.Davalı ile dava dışı temlik eden ….. Arasında düzenlenen 11/01/2012 tarihli satış sözleşmesi kasamında sözleşmenin ikinci maddesinde düzenlenen ürünler alıcıya teslim edilmiştir. Sözleşme uyarınca santralin montaj ve devreye alınması ile çalıştırılması temlik eden satıcı tarafından gerçekleştirilecektir. Sözleşmenin 7.maddesindeki teslim ve sevkıyat düzenlenmesine göre emtianın ex-work olarak teslim edileceği belirlenmiştir.Davacı yan, 07/11/2014 tarihli yazılı temlik sözleşmesi ile satıcının sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacaklarını temlik almıştır.01/03/2013 tarihli ek protokolde, satıma konu santral emtialarının satıcı tarafından kurulumunun yapıldığı, bir kısım aksaklık ve eksikliklerin devam etmesine rağmen bunların santralin çalışmasına engel olmadığı, sistemin hazır olabilmesi için eksikliklerin protokolden itibaren 20 gün içinde tamamlanması, bu süre içinde satıcıdan kaynaklı arıza ve ve problemlere ilişkin tamir ve teçhizatın satıcı tarafından karşılanacağı belirlenmiştir.Dosya içerisinde fotokopisi bulunan Kızıltepe Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/489 Esas sayılı dosyasından, dosyamız davalısı …tarafından davalı ve temlik eden satıcı aleyhine, sözleşme konusu emtianın ayıplı olması nedeniyle uğranılan zararın tazmini için dava açıldığı, yargılamanın sürdüğü anlaşılmıştır.Bu durumda satış sözleşmesine konu emtianın usulüne uygun şekilde yerine getirilip getirilmediği, alıcının ayıp nedeniyle herhangi bir zararının bulunup bulunmadığı bu kapsamda her iki tarafın ileri sürdüğü alacakların belirlenip mahsubu sonrası davacının bakiye bir alacağı olup olmadığının yargılamayı gerektireceği, dosya kapsamındaki mevcut deliller itibariyle davacı alacağının belirliliğinden söz edilemeyeceği anlaşılmakla istinaf isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 17/07/2020