Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1215 E. 2023/1092 K. 15.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1215
KARAR NO: 2023/1092
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/09/2019
NUMARASI: 2014/1590 E. – 2019/1056 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … Sanayi-… firması arasında 28.11.2012 tarihli taşıma sözleşmesi imzalanarak toplam 26 konteynerin 40 (dc ve 20 dc) nakliyesinin üstenildiğini, müvekkili tarafından bu taşıma işine ilişkin olarak dava dışı … Hiz. Ve Tic. AŞ ile aynı tarihli alt taşıma sözleşmesi akdedilerek bu 26 adet (dc ve 20 dc) konteynerin taşınması işinin alt taşımacı olarak …AŞ’ne verildiğini, müvekkili tarafından dava dışı alt taşımayı üstlenen … Ltd. Şti.’lehinde düzenlenen 7 adet çek ile bu taşıma işi karşılığı ödeme yapıldığını, ancak dav dışı … Ltd. Şti.tarafından taşımanın yapılmadığının öğrenildiğini, çeklerin iade edilmesinin istendiğini dava dışı şirket yetkilisince iade taahhüdünde bulunulmasına rağmen iade edilmediğini, verilen bu 7 çekten biri olan … Bankası AŞ Acıbadem/İstanbul Şubesine ait, 27.02.2013 tarihli, … sayılı ve 35.000,00 TL bedelli çekin dava dışı … AŞ tarafından davalıya ciro edildiğini, davalının da müvekkili aleyhine çeke dayalı olarak İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkilince lehdar … şirketi hakkında Kadıköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/25 Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığını, davalının ödeme yasağı olmasına rağmen dava konusu çeki teslim aldığını, iyiniyetli olduğunun şüpheli olduğunu, davacının davalıya borçlu olmadığını, dava dışı lehdar … şirketi yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, davacının davalıya borçlu olmadığını ileri sürerek, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve icra veznesindeki paranın davacıya ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacının borçlu olduğunu ve takibin mesnedi olan çekte keşideci olduğunu, bu çekin, lehtar … AŞ tarafından müvekkiline ciro edildiğini, müvekkilinin bu takipte kendisine çek ciro edilen 3.kişi olduğunu, çekin aralarındaki ticari ilişki gereği müvekkili şirkete borçlu olan … AŞ tarafından borç kapatmak üzere verildiğini, müvekkkili şirketin TTK’nın 599.maddesi uyarınca iyi niyetli meşru hamil konumunda olduğunu, takibin kambiyo takibi olduğunu, davacı yanın lehtara karşı açtığı dava ve sebeplerinin 3.kişi durumunda olan müvekkili için bir sonuç doğurmayacağını, davacının kötü niyet iddialarını ispatlaması gerektiğini, müvekkili ile dava dışı … AŞ arasında bir ticari ilişki bulunduğunu, bu durumun ticari defter ve kayıtlarla sabit olduğunu, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarında yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde ortaya çıkacağını, dava dışı … tarafından davaya konu çeklerin 04.12.2012 ve 05.12.2012 tarihinde çek teslim bordrosu ile müvekkiline teslim edildiğini, davacının iddialarının aksine davaya konu çekin müvekkili tarafından faktoring firmasına ya da 3.kişilere ciro edilmesinin onun kötü niyetli olduğunu ispatlamayacağını, bu durumun müvekkilinin ödeme yasağından haberdar olmadığını gösterdiğini, çeklerin factoring firmasına teslim tarihinin sorulmasını ve kayıtların celbine müteakip bu hususun ortaya çıkacağını, 3.kişi ciranta konumunda bulunan müvekkilinin yasal takip başlatmasına engel bulunmadığını, ini belirterek; haksız ve mesnetsiz açılan açılan davanın reddini %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava konusu uyuşmazlık; davacının davalı şirkete takip dayanağı çek nedeniyle borçlu olup olmadığı, ödenen bedelin davacıya iadesinin gerekip gerekmediği hususlarında toplanmaktadır. Tüm dosya kapsamı taraf iddia ve savunmaları toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları doğrultusunda; davacı şirket tarafından dava dışı … Sanayi şirketine ait malların taşınmasına ilişkin olarak yine dava dışı … Taşımacılık şirketi ile alt taşımacılık sözleşmesi kurulduğu, … Taşımacılık şirketi tarafından tanzim edilen bir kısım irsaliyeli taşıma işi bedelinin çek ile ödendiği, dava konusu çekin de bu ödeme amacıyla keşide edildiği, ancak söz konusu ödemenin rücuen taşıtan … Sanayi şirketine fatura edilmesi akabinde bu firma tarafından böyle bir taşımanın söz konusu olmadığı, taşınan malların kendilerine ait olmadığının bildirilmesi sebebiyle söz konusu çeklerin dava dışı … Taşımacılık’tan iadesinin talep edildiği, her ne kadar dava dışı … Taşımacılık firması yetkilisi tarafından söz konusu çeklerin iade edileceği taahhüt edilmiş ise de iadelerin yapılmadığı ve bu çeklerden dava konusu edilen muhatabı … Bankası olan … numaralı 35.000 TL bedelli çekin dava dışı firma tarafından davalıya ciro edildiği, huzurdaki davanın da sahte düzenlenen faturalara istinaden bedelsiz kaldığı belirtilen bu çekten dolayı borçlu olmadığını tespiti istemine ilişkin olduğu, davalının söz konusu çekte ciranta olduğu TTK 687. maddesine göre davacının davalının söz konusu çeki iktisabında bile bile davacının zararına hareket ettiğini ispat etmesi gerektiği, dosyaya sunulan deliller arasında bu hususu ispat eder bir delilin yer almadığı, savcılık soruşturmasında ve yapılan ceza yargılamasında davalı ile ilgili herhangi bir usulsüzlüğün tespit edilmediği gibi davalı tarafından sunulan 04/12/2012 tarihli bordro ve çekin keşide edilme tarihi birlikte değerlendirildiğinde davalının söz konusu çeki iktisabında ticari teamüllere dair bir aykırılık da tespit edilmediği bunun yanında incelenen ticari defterlerinde de söz konusu çeke dair kayıtların yer aldığı, bir an için davacı iddiaları kapsamında dava dışı alt taşıyan firma yetkilisinin 19/12/2012 tarihli taaahhütname de söz konusu çeki iade edeceğini belirtmiş ise de bunun davacı ile dava dışı şirket arasında geçerli bir sözleşme olduğu, davalıyı bağlamayacağı bu kapsamda davacının davasını ispat edemediği kanaatine varılarak davanın reddi ile şartları oluşmayan tazminat isteminin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin, dava konusu çeki davalıya ciro etmiş olan dava dışı lehdara (… Taş. Hizmetleri ve Tic. A.Ş.) karşı İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/1655 E. no.lu dava dosyası nezdinde (Eski Mahkeme ve Dosya No: İstanbul Anadolu 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2013/517 E.) “Bedelsizliğe Dayalı Menfi Tespit Davası” açtığını, söz konusu dava önce istirdat davasına dönüştürüldüğünü, akabinde iflas idaresine karşı kayıt-kabul davasına dönüştüğünü, halen devam ettiğini, işbu davanın ise, çeki lehdardan ( … AŞ’den ciro ve teslim yolu ile iktisap eden hamil olan davalıya karşı açıldığını, müvekkilinin, davalının iyiniyetli hamil olmadığı, çeki iktisap ederken bedelsizliği bilerek müvekkilinin zararına hareket ettiğini ileri sürdüğünü, çek lehdarı … firmasının iflasına karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğin, … firması yetkilileri hakkında dolandırıcılıktan dolayı Savcılığa başvuru yapıldığını, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinde açılmış olan 2015/29 Esas sayılı dosyası ile davanın kabul edildiğini, İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin kararı ile bu taşımaların yapılması karşılığında müvekkili tarafından dava dışı çek lehdarına (…) verilen çeklerin bedelsiz olduğunun yerel mahkemece tespit edildiğini, mahkeme tarafından 17.06.2014 tarihli bilirkişi raporuna karşı itirazlarının hiçbir surette dikkate alınmadığını, rapordaki davalı hamilin çeki iktisap ederken bilerek müvekkilinin zararına hareket ettiği hususunun tespit edilemediği yönünde bildirilen görüş ve kanaatinin kabulünün mümkün olmadığını, aksine, dava dosyasına sundukları beyanlar ve deliller çerçevesinde TTK. md.687 ve 825/fk.2 uyarınca davalının çeki iktisap ederken bilerek müvekkili zararına hareket ettiğinin davalının iyiniyetli hamil olmadığının kanıtlandığını, HMK’nın 222/4(5) maddesinde taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır dendiğini, Kanun hükmünün açık olduğunu, ticari defterlerini ve dayanaklarını ibraz edemeyen davalının iyiniyetli hamil olarak kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca ticari defterlerdeki borç kaydının dayanağı olan belgeler olmadan, bu defterlerdeki kayıtların esas alınamayacağını, işbu dava konusu çekin dayanağı olan belgelerin davalı tarafından sunulamadığından davalının defter kayıtlarının tek başına delil kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, mahkemenin 17.11.2015 tarihli duruşmada verdiği karar gereği, bilirkişilerce, dava dışı çek lehdarı …’nin de ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yapılamadığını, Bakırköy … İcra Müdürlüğü tarafından işbu dava konusu çekin de lehdarı …’nin yetkili temsilcisi … aleyhine, beyana gelmediği ve ticari defterleri sunmadığı için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na “taksiratlı ve hileli iflas” konusunda başvuru yapıldığını, bu çerçevede, davalının ticari defter kayıtlarının dahi lehine sıhhatli ve geçerli delil olarak kabul edilemeyeceğinin açık olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve icranın tehirine, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, icra takibine konu olan çekin bedelsiz kaldığı iddiasına dayalı İİK’nın 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı taraf, dava ve takip konusu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığını, çekin bedelsiz kaldığını iddia ederek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece, dava ve takip konusu çekte ciranta olan davalının, çeki davacının zararına iktisap ettiğinin davacı tarafından ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu çekin … Bankası AŞ Acıbadem/İstanbul Şubesine ait, 27.02.2013 tarihli, … sayılı ve 35.000,00 TL bedelli çek olduğu, , söz konusu çekte davacı … Hiz. Ltd. Şti.’nin keşideci, dava dışı … AŞ’nin lehdar olduğu, çekin lehdar tarafından davalı şirkete ciro edildiği, davalı 27.02.2013 tarihinde bankaya ibraz edilen çekin Kadıköy 3.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/25 Esas sayılı dosyasından konulan ödeme yasağı sebebiyle ödenmediği, bunun üzerine davalı tarafından davacı ve dava dışı … Taşımacılık Hizmetleri ve Tic. AŞ aleyhine İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 12.03.2013 tarihinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığı anlaşılmaktadır. Kambiyo senetlerinde kural olarak bedelsizlik iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Davacı, dava konusu çeki keşide ederek dava dışı lehtar … AŞ’ye vermiş, davalı ise dava dışı … AŞ’den bu çeki ciro suretiyle devralmış olup davalı çekte hamil, davacı keşideci konumundadır. Dava konusu çekin lehtar … AŞ tarafından davalıya ciro yoluyla verildiği, dosya içerisindeki çek arka yüzlerinin suretinden görülmektedir. Çek sebepten mücerret kıymetli evrak olup davalı ciranta temel borç ilişkisinin tarafı olmadığından, TTK’nın 818/1.e maddesi atfıyla, aynı kanunun 687. maddesi uyarınca, temel ilişkideki defiler hamile karşı ileri sürülemez. Meğer ki hamil, senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Bu durumda hamilin, somut olayda davalının kötü niyetini ispat yükü davacıya aittir. Somut olayda, davalının 27.02.2013 tarihli bu çeki lehdar … AŞ şirketinden ciro yoluyla aldığı, davalının sunduğu 04.12.2012 tarihli çek tevdi bordrosunda da bu çekin davalı tarafından teslim alındığının belirtildiği, davalının ticari defter kayıtlarına göre dava dışı …AŞ’den alacaklı olduğu, aynı şekilde davalının da dava dışı … şirketinden alacaklı olduğu görülmektedir. Bu bilgilere göre ve dosya kapsamına göre somut olayda, davacının, hamil konumunda olan davalının, çeki devralırken çekin karşılıksız- bedelsiz olduğunu bildiği ve bu hususu bile bile kendisi ( borçlu davacı) zararına olarak devraldığını ispat edemediği anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerinde olmuştur. Her ne kadar davacı vekili, davalının… AŞ’den alacaklı olduğunu ispatlayamadığı istinaf sebebi olarak ileri sürülmüş ise de esasında bu davada yukarıda da belirtildiği üzere eldeki davada ispatın konusu davalı son hamilin dava dışı lehdardan alacaklı olup olmadığı değildir. Yani davalı, lehdar ile arasında çekin verilmesini gerektirecek ticari ilişkiyi ispatla yükümlü olmayıp, davacı, iyiniyetli olduğu kural olarak kabul edilen davalı hamilin bile bile kendisi aleyhine çeki iktisap ettiğini ispat etmekle yükümlüdür. Bu nedenle davalının lehdardan alacaklı olduğunun ispatı gerekmediği gibi dava dışı … AŞ yetkilileri hakkındaki İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/29 Esas, 2016/148 Karar sayılı kararının da sonuca bir etkisi bulunmamaktadır Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin harçlarının Hazineye irad kaydına, bakiye 125,50 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.15.06.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.