Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1165 E. 2023/892 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1165
KARAR NO: 2023/892
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/11/2019
NUMARASI: 2018/279 E. – 2019/1494 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali(Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı … San.Tic. Ltd. Şti. ile müvekkili arasında genel kredi sözleşmesi imzaladığını, diğer davalıların da bu sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, bu şekilde bankaya karşı doğmuş ve doğacak olan borçlardan sorumlu bulunduklarını, sözleşme kapsamında davalı şirkete kredi kullandırıldığını, ancak kredi geri ödemelerinin süresi içinde yapılmaması üzerine kredilerin ödenmemesi üzerine hesapların kat edildiğini ve Ankara … Noterliğinin 19.01.2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ve eki hesap özetinin borçlulara tebliğ edilmesine rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine davalılar aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalılarca takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, savunmasında özetle; talep edilen alacak miktarının haksız olduğunu, davalılara gönderilen ihtarnamenin usulüne uygun olmadığını, temerrüde düşürülmediğini, ihtarnamenin davalılardan … ve … sözleşme adresine gönderilmediğini, hesap kat ihtarnamesinin tebliğinin usulüne uygun olmadığını, müteselsil kefil olan müvekkilleri hakkında temerrüt hükümlerinin uygulanmayacağını, müvekkili şirket tarafından söz konusu kredinin teminatını oluşturmak üzere müşteri çeklerinin davacı bankaya ciro edildiğini, davacı bankaya teminat amacıyla ciro edilen kambiyo evraklarından alacakların tamamı alacak rehini hükmünde olduğunu, dolayısıyla yapılan takibin İİK’nın 45. maddesine, TBK’nın 586. maddesine aykırı olduğunu, muaceliyet ihtarı içeriği hesap özetinin ödeme emrinde gösterilen miktar ve dava değerinin birbirini teyit etmediğini, müvekkillerinin belirtilen tutarda borcu olmadığını, icra takibinde belirlenen faiz miktarının keyfi olduğunu, kefillerin gider vergisinden sorumlu olmayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava İ.İ.K.nın 67.maddesi gereğince açılmış itirazın iptali davasıdır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, taraf delilleri toplanmış ve bilirkişiden rapor alınmıştır. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 336.223,32 TL asıl alacak, 12.087 TL işlemiş faiz, 604,31 TL BSMV, 510,02 ihtarname masrafı, 485 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 349.909,65 TL alacak için ilamsız icra takibi yapıldığı, ayrıca gayri nakdi krediden kaynaklanan 49.600 TL’nin aynen depo edilmesini talep ettiği, davalıların süresinde itiraz etmesi neticesinde takibin durduğu ve bu davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Bilirkişi Mevlüt Şengür Mahkememize sunduğu 19/06/2019 tarihli raporunda; davacı bankanın, davalılar asıl borçlu ve müşterek borçlu ve müteselsil kefillerden takip tarihi itibariyle: 336.148,90 TL asıl alacak, 10.317,90 TL muaceliyetten takip tarihine kadar yıllık %27,00 temerrüt faizi, 515,90 TL faizin %5 gider vergisi, 510,02 TL masraf, 485 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 347.977,72 TL alacağının bulunduğunu, takip tarihinden itibaren 336.148,90 TL asıl alacak üzerinden yıllık %22,10 oranında temerrüt faizi ve %5 BSMV uygulanması gerektiği, çek yaprağı kredisinden kaynaklı çek yaprakları için, 5941 sayılı Çek Kanunun 3. maddesi ile belirlenmiş olan tazmin bedellerinin takip tarihi itibariyle 11 adet cek yaprak bedeli olarak toplam 17.600 TL nin bankada faiz getirmeyen bir hesapta depo edilmesi gerektiğini, davacı asıl borçluya teslim edilmiş çek yaprakları garanti bedellerinin davalı müşterek borçlu ve müteselsil kefil tarafından depo edilebileceği konusunda sözleşmede herhangi bir hükme rastlanmadığını ve de müteselsil kefilin kendisinin de bir teminat olması karşısında çek yaprakları depo talebinin müteselsil kefillerden istenilemeyeceğini belirtmiştir. Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı … San.Tic. Ltd. Şti. arasında 18/02/2016 tarihli 1.500.000 TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların bu genel kredi sözleşmesinin 2.000.000 TL kefalet limiti ile müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kefaletle ilgili şekil şartlarının bulunduğu ve kefaletin geçerli olduğu, borcun ödenmemesi üzerine banka tarafından Ankara 18. Noterliğinden kat ihtarnamesi gönderildiği, ihtarnamelerin davalı şirketlere tebliğ edildiği, davalı… ve …’nun sözleşmede belirtilen adreslerine çıkartılan tebligatların tebliğ edilemediği, buna göre ihtarnamede belirtilen 3 günlük sürenin eklenmesi ile davalıların 29/01/2018 tarihinde temerrüde düşmüş oldukları, bilirkişi tarafından yapılan incelemeye göre davacı bankanın takip tarihi itibariyle davalılardan 336.148,90 TL asıl alacak, 10.317,90 TL işlemiş faiz, 515,90 TL BSMV, 510,02 TL ihtarname masrafı ve 485 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 347.977,72 TL alacaklı olduğu anlaşıldığından davalıların bu miktar alacak için yaptıkları itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın likit olması nedeniyle icra inkar tazminatına karar verilmiştir. Davacı banka tarafından gayrinakdi krediden kaynaklanan çek yaprakları ile ilgili depo talebinin asıl borçlu şirket hakkında bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda tespit edilen 11 adet çek yaprağı ile ilgili toplam 17.600 TL’nin davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmesine, diğer davalılar müteselsil kefil olduğundan ve bunlar hakkında gayrinakdi alacağın depo edilmesi ile ilgili genel kredi sözleşmesinde hüküm bulunmadığından diğer davalılar hakkında bu talebin reddine karar verilmiştir… ” gerekçesiyle, davanın kısmen kabul kısmen reddine, İstanbul 14.İcra Müdürlüğünün 2018/8382 Esas sayılı dosyasında itirazların 336.148,90 TL asıl alacak, 10.317,90 TL işlemiş faiz, 515,90 TL BSMV, 510,02 TL ihtarname masrafı ve 485,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 347.977,72 TL üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren % 22,10 oranında faiz ve % 5 BSMV uygulanmak suretiyle, davalı … San.Tic. Ltd. Şti. hakkındaki gayrinakdi alacağa yönelik talebin kısmen kabulü ile 17.600,00 TL’nin davacı bankada açılacak faiz getirmeyen bir hesaba depo edilmek suretiyle takibin devamına, davalılar … Tic. Ltd. Şti., … ve … hakkındaki gayrinakdi alacağa yönelik talebin reddine, itirazın iptaline karar verilen alacağın % 20’si olan 69.595,54 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı ile akdedilen ve müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesinin ”KEFALET” 9. maddesinin “a) Bu sözleşmede imzası bulunan kefil/kefiller, Bankaya; Müşterinin bu kredi sözleşmesinden dolayı gerek yalnız olarak, gerekse diğer kefillerle birlikte borçlandığı/borçlanacağı tutarları aşağıda imza bölümünde belirtilen miktara kadar müteselsil kefil olarak ödemeyi kabul ve taahhüt eder. Kefil/kefillerin sorumluluğu ana para ve süreye bağlı olmaksızın akdi faizler ile Türk Borçlar Kanunu’nun kefilin sorumluluğuna ilişkin hükmünde yer alan hususlara ilaveten bu sözleşmede esasları belirtilen temerrüt ve gecikme faizi, komisyon, kur artışı, arbitraj masrafı, KKDF, BSMV gibi vergi, resim, harçlar ve diğer yasal yükümlülükler ile her türlü masraf ve yargılama giderleri ile ücretleri de kapsar. b) Kefil/kefiller, borcun Müşteri için her ne nedenle olursa olsun muaccel olması halinde kefalet borcunun da muaccel olacağını kabul eder/ederler. i) Kefil/kefiller, Banka ile Müşteri arasındaki Genel Kredi Sözleşmesinin maddelerinin tamamının kendi hakkında da aynen uygulanmasını kabul ve taahhüt eder/ederler. ” şeklinde olduğunu, davalı kefillerin müteselsil kefil sıfatı ile imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesinde, sözleşme hükümlerinin tümünün kefiller hakkında da aynen uygulanacağına, kredi sözleşmesi dahilinde kullandırılan kredinin gayrinakit durumda olması halinde dahi müvekkilinin gayrinakit risk tutarının (çek taahhüt tutarının) depo edilmesi talebinde bulunabileceğini, depo talebinden kredi borçlusu ile birlikte kefillerin de sorumlu olacağına ilişkin pek çok kere açık hüküm bulunduğunu, sözleşme hükümlerine rağmen davalı kefillerin gayrinakdi krediden sorumlu olmadığı tespitinin hatalı olduğunu, bu yönüyle mahkeme kararının kabulünün mümkün olmadığını, davalı kefillerin de genel kredi sözleşmesinin açık hükmü uyarınca gayrinakdi bedelin depo edilmesinden sorumlu olduğunu, bu nedenlerle, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının bu yönden usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67. maddesi uyarınca, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine, davalılarca yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya içeriğinde bulunan İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalılar aleyhine 09.03.2018 tarihinde 336.223,32 TL asıl alacak, 12.087,00 TL BSMV, 510,2 TL ihtarname masrafı, 485 TL ihtiyati haciz masrafı olmak üzere toplam 349.909,65 TL alacak ile 49.600,00 TL gayri nakit kredi (çek taahhüt kredisi) alacağının asıl alacağa işleyecek faizi ile birlikte tahsili için ilâmsız icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların süresinde itirazı üzerine takibin durduğu, eldeki itirazın iptali davasının da 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmaktadır.Davacı, genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödenmemesi üzerine asıl borçlu ve müteselsil kefil olan davalılar aleyhine başlattığı icra takibine itiraz edilmesi üzerine eldeki davayı açmış olup dosya kapsamına göre, davacı ile davalı … San.Tic. Ltd. Şti.arasında 18.02.2016 tarihli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, diğer davalıların da sözleşmeyi müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşmenin el yazısıyla, miktar belirtilerek imzalandığı, genel kredi sözleşmesi kapsamında davalı şirketin kullandığı ticari kredi ile cari kredi taksitlerinin geri ödeme süresi içinde ödenmemesi üzerine davacı tarafından 19.01.2018 tarihinde kredi kat edilerek Ankara … Noterliğinin 19.01.2018 tarihli ve … yevmiyeli ihtarnamesinin davalı borçlulara gönderildiği görülmektedir. Mahkemece, davanın nakdi kredilere ilişkin alacak talebi yönünden kısmen kabulü ile gayri nakdi alacaklar yönünden kefillerin sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle gayri nakdi alacak talebinin davalı kefiller yönünden reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince, davalı kefillerin de gayri nakdi alacaklardan sorumlu olduğu ileri sürülerek istinaf edilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2018/19-689 Esas, 2018/1624 Karar ve 06.11.2018 tarihli kararında da belirtildiği üzere kefillerin gayri nakdi kredinin deposundan sorumlu tutulabilmeleri için kefalet sözleşmesinde açık hüküm bulunması gerekmekte olup aksi takdirde kefillerden, gayri nakdi kredi alacağının depo edilmesi talep edilemeyecektir. Diğer bir deyişle, davacı bankanın asıl borçluya verilen çeklerle ilgili hamiline ödemek zorunda kalacağı yasal sorumluluk bedelleri yönünden kefilden depo talebinde bulunabilmesi için taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kefilin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunması gerekir. Buna göre somut olayda, imzalanan genel kredi sözleşmesinde bulunan kefalete ilişkin hükümlerde kefilin gayrinakdi kredilerin deposuna ilişkin bir düzenleme bulunmadığı görülmektedir. Davacının dayanak olarak belirttiği 9.maddeden de kefillerin gayri nakdi alacaktan sorumlu oldukları sonucu çıkmadığından, bu konuda açık bir düzenleme niteliğinde olmadığından ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmış olup davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına, 3-Bakiye 125,50 TL TL istinaf karar harcının davacıdan edenden tahsili ile Hazineye gelir kaydına,4-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,6-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 18.05.2023 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.