Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1154 E. 2023/1189 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1154
KARAR NO: 2023/1189
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2020
NUMARASI: 2018/200 E. – 2020/44 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karara karşı, davacı ve davalı … San.Tic. AŞ vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı … AŞ’nin alt bayii olduğunu, adı geçen davalının kauçuk ray perde üretimi yaptığını, diğer davalı … Ltd.Şti.’nin de bu davalının ürettiği ürünleri satan tek yetkili üst bayisi olduğunu, davalı … AŞ’nin siparişlerini ana bayii olan diğer davalı …Ltd. Şti.üzerinden aldığını, mal teslimlerini ise kendi araç ve imkanları ile müvekkiline gerçekleştirdiğini, bu durumun sevk irsaliyelerinden de açıkça belli olduğunu, davalı … AŞ’nin müvekkili gibi alt bayiilerin verdiği siparişleri ve bu siparişler karşılığında ödemeleri kıymetli evrak olarak davalı ana bayii …Ltd. Şti.üzerinden aldığını, davalı … AŞ’nin ana bayii olan davalı … Ltd. Şti.ile olan ilişkisini sonlandırdığını, müvekkilinin de aralarında bulunduğu çok sayıda alt bayinin ön ödemeli olarak mal almak karşılığında davalı … Ltd. Şti.’ne verdiği bonoların iade edilmediği gibi karşılığında mal tesliminin de yapılmadığını, müvekkilince davalı … AŞ’ye, diğer davalı ile yapılan işlemlere ilişkin ekstrelerin gönderildiğini, davalı … AŞ lehine müvekkilince ipotek tesis edilmesi için yazışmalar yapıldığını, müvekkilince davalı … AŞ’ye 14 adet ve toplam 245.000,00 TL bedelli senedin verildiğini, ayrıca 153.120,00 TL ödeme yapıldığını, senetlerin karşılığı malların teslim edilmemesi sebebiyle senetlerin bedelsiz kaldığını, ödemenin de dayanağı kalmadığını ileri sürerek, davacının dava konusu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitine, ayrıca ön ödeme olarak ödenen 153.120,00 TL’nin ödeme gününden itibaren işleyecek reeskont faiziyle tahsilini istemiştir. Davalı … San.Tic. AŞ vekili, savunmasında özetle; müvekkili ile diğer davalı şirket arasında yetkili satıcılık sözleşmesi çerçevesinde ticari ilişki bulunduğunu, bu kapsamda cari hesap ilişkisi bulunduğunu, faturadan kaynaklı alacaklı olduğunu, davalı şirketin de müvekkiline olan borcuna karşılık dava konusu bonoların verildiğini, müvekkilinin davalı şirketin bildirdiği adreslere sevk irsaliyesi düzenleyerek teslim ettiğini, müvekkilinin bonoları ciro yoluyla edindiğinden davacı keşidecinin şahsi defiilerini iyi niyetli hamil olan müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini, müvekkilinin davacı ile ticari ilişkisinin veya herhangi bir bağının olmadığını, davacının alt bayilik iddiasını ispatlaması gerektiğini ancak ispatlayamadığını, bu bağlamda müvekkili tarafından doğrudan davacıya yapılmış herhangi bir mal teslimi olmadığı gibi doğrudan davacıdan alınmış herhangi bir mal siparişinin bulunmadığını, dosyanın geldiği aşama itibariyle somut uyuşmazlığın davacı ile diğer davalı arasında olduğunu, dava konusu senetlerin müvekkiline değil diğer davalı şirkete verildiğini, müvekkiline ise diğer davalı ile olan ticari ilişkisine dayalı olarak ciro yolu ile geçtiğini ve iyi niyetli hamil olduğunu, davacının ipotek tesisine ilişkin iddiasının da kendisi ile çeliştiğini, zira müvekkilinin ticari ilişki kurulmadan ipotek tesisini istediğini, davacının yetkili satıcı olma talebi karşısında davacıya bilgilendirmiş olduğunu, müvekkilinin senetleri vadesi gelmeden tahsil cirosu ile bankaya teslim ettiğini, davacıya ait bu senetlerden 15.09.2018 tarihli, 402821 nolu senedin 20.1.2017 tarihli giriş bordrosu ile müvekkilinin cari hesabına kaydedilen senet dışındaki tüm senetlerin tahsil cirosu ile … Bankası Güneşli Şubesine teslim edildiğini, davanın haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Dava, Kambiyo senedinden kaynaklanan menfi tespit ve alacak isteğine ilişkindir. Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; Davacı, ayrıntıları dava dilekçesinde bildirilen toplam 245.000,00 TL bedelli bonolardan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitini ve ayrıca ödenen 153.120,00 TL ’nin istirdatı için iş bu davayı açmıştır. Davacının menfi tespit talebine konu ettiği bonoların incelenmesinde bonoların davalı … SAN. TİC. LTD. ŞTİ. emrine düzenlendiği ve onun tarafından diğer davalı … SAN. TİC. A.Ş.’ye ciro edildiği ve halen bu davalının bonoların hamili olduğu saptanmıştır. Alınan bilirkişi raporu kapsamından davacı ile davalı arasında direk bir ticari ilişki bulunmadığı, ticari ilişkinin davalılar arasında olduğu ve Yetkili Satıcılık Sözleşmesi kapsamında yürütüldüğü ve davalılar arasında Yetkili Satıcılık Sözleşmesi kapsamında bayilik ilişkisi bulunduğu saptanmıştır. Yine davalı … şirketi ile davacı arasında da alt bayilik ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Davacı, davalı … şirketinin siparişleri diğer davalı … şirketi üzerinden aldığını, ancak mal teslimini kendi araçları ile müvekkiline teslim ettiğini, mal bedelleri için ön ödemeli düzenlenen senetlerin de …şirketi emrine düzenlenmekte ve diğer … şirketine bu şirket tarafından ciro edilerek verilmekte olduğunu ileri sürmüştür. Dosya kapsamındaki irsaliyeli faturalardan ve diğer bilgi ve belgelerden davalı … SAN. TİC. A.Ş.’nin siparişleri diğer davalı üzerinden aldığı ve davalı şirketi aracı kılmaksızın diğer davalının bildirdiği alt bayilere doğrudan doğruya teslim ettiği görülmektedir. Davalı … şirketi diğer davalı aracılığı ile aldığı siparişlerin ön ödeme bedellerini ise diğer davalıyı aracı kılarak kabul ettiği saptanmıştır. Nitekim, dava konusu bonolar davalı … emrine düzenlenmiş ve diğer davalıya ciro edilmiştir. Davacı ile davalı … şirketi arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davalı … şirketinin dava konusu bonoları ciro yolu ile iktisap ettiği anlaşılmaktadır. Dolayısı ile davacı kural olarak … şirketi ile aralarındaki temel ilişkiden kaynaklanan def’ileri iyi niyetli hamile karşı ileri süremez. (TTK 687 md.) ise de davacı, davalılar arasındaki mevcut ilişki nedeniyle dava konusu senetlerin ön ödeme olarak verildiğini ve davalıların bu senetler karşılığında mal teslim etmediğini ileri sürdüğünden davalının kötüniyetli hamil olup olmadığı hususunun incelenmesi gerekir. Bu husustaki ispat yükü de davacı tarafa aittir. Az yukarıda da belirtildiği gibi dava konusu senetlerin davalı … Şirketinin alt bayisi olan davacı tarafından bu şirkete ön ödeme olarak verildiği ve diğer davalının da bunu bildiği, mal tesliminin alt bayilere doğrudan doğruya davalı … şirketi tarafından yapılmakta olduğundan, dava konusu ön ödemeli senetler karşılığında davacı alt bayiye mal teslim edilmediğini ve senetlerin bedelsiz kaldığını bildiği ve bu nedenle davalı … şirketinin iyiniyetli hamil olarak kabulünün mümkün bulunmadığı sonucuna varılmıştır.Her ne kadar davacı ödediği 153.120,00 TL karşılığı mal teslim edilmediği gerekçesiyle bu miktar alacağın tahsilini de istemiş ise de davacının bu ödemeyi davalı … şirketine yaptığı, bu davalı tarafından bu miktar paranın diğer davalıya ödendiği hususu ispat edilemediğinden davacının istirdat talebi davalı … şirketi yönünden yerinde görülmeyerek ret edilmiştir. Hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporu ile sunulan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davalılar arasındaki yetkili satıcılık ilişkisi bulunmasına, dava konusu senetlerin ön ödeme olarak verilmiş olduğunun ve bedelsiz kaldığının anlaşılmasına, davalı hamil … şirketinin iyi niyetli hamil sayılmasının mümkün bulunmamasına, ödenen nakit paranın davalı … uhdesinde kalmış olmasına göre aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, davacının menfi tespit talebinin kabulü ile davacının dava konusu 28/02/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/03/2018 vadeli, 31/03/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 17.500,00 TL, 15/04/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 30/04/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/05/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 31/05/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/06/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 30/06/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/07/2018 vadeli, 17.500,00 TL,31/07/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/08/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 31/08/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/09/2018 vadeli, 17.500,00 TL bedelli olmak üzere toplam 245.000,00 TL bedelli bonolardan dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine, davacının istirdat talebinin davalı … AŞ yönünden reddine, davacının istirdat talebinin davalı … Ltd. Şti. yönünden kabulü ile 153.120,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili ve davalı … San.Tic. AŞ vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; menfi tespit talebinin her iki davalı yönünden kabulüne karar verilirken, istirdat taleplerinin senet bedellerini tahsil eden davalı … Tic. AŞ yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, 15.10.2019 tarihli dilekçeleri ekinde sundukları banka dekontlarının davalı … AŞ’ye yapılan ödemeler olduğunu, davalı …AŞ’nin Bakırköy 4.ATM’nin 2018/662 Esas sayılı dosyasında sunduğu cevap dilekçesinde aynen ”davacıya ait senetle vadesi gelmeden tahsil cirosu ile bankaya teslim edilmektedir” dediğini, banka dekontlarında da açıkça 153.200,00 TL’nin bu davalıya ödendiğinin anlaşıldığı, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve istirdat talebinin senet bedellerini tahsil eden … AŞ yönünden de kabul edilmesine, karar verilmesini istemiştir.Davalı … San.Tic. AŞ vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; söz konusu uyuşmazlık nedeniyle müvekkiline husumet yöneltilmesi mümkün değilken yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin ile diğer davalı arasında münhasırlık içermeyen yetkili satıcılık sözleşmesi akdedildiğini, müvekkilinin, davacı ile diğer davalı arasındaki ticari ilişkiyi ve bu ilişki içeriğini bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili ile davacı arasında bir ticari ilişki bulunmadığını, bunun dava dosyasında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, müvekkilinin davaya konu senetleri davalı … Ltd. Şti.’nden ciro yolu ile elde ettiğini, iyi niyetli hamil konumunda olduğunu, ticari defter ve kayıtlarında da sabit olduğu üzere, davaya konu ürünleri 2011 yılından 2017 yılına kadar onlarca şirkete sattığını, yüzlerce yetkili satıcısı bulunduğunu, müvekkilinin işbu yetkili satıcıların mal sattığı tacir ve şirketleri bilmesi, takip etmesinin mümkün olmadığını, davacının müvekkilinin alt bayisi olduğuna ilişkin iddiasını ispat edememişken yerel mahkemenin bu husustaki kanaatinin gerekçesiz olduğunu, diğer davalının müvekkilinin yetkili satıcısı olduğunu, ancak sadece müvekkiline ait malları satma yükümlülüğü bulunmadığını, diğer davalının ticari defter ve kayıtları incelenmemiş olup davacı ile aralarındaki ticari ilişkinin tam olarak tespitinin de yapılamadığını, davacının, davaya konu senetleri hangi alım-satım ilişkisine veya hangi siparişe karşılık, diğer davalıya verdiğinin tespitinin de mümkün olmadığını, müvekkilinin kötü niyetli olduğuna ilişkin mahkeme takdirinin somut bir gerekçeye dayanmadığı gibi hem ticari teamüllere hem de hayatın olağan akışına aykırı odluğunu, müvekkilinin davacı adresine mal teslim etmiş olduğundan bahisle, davacının keşide ettiği senetlere karşılık malın doğrudan davacının adresine gitmesi gerektiği ve müvekkilinin de işbu hususu bilmesi gerektiği şeklindeki yorumun hak ve adalet ile bağdaşmadığını, senetlerin üzerinde teminat ya da avans niteliğinde düzenlendiğine dair herhangi bir ibare bulunmadığını, davacının adresine sevk edilen malların tamamının siparişinin diğer davalı … tarafından verilmiş ve işbu malların tamamı …’ a fatura edildiğini, bazen bir yetkili satıcısının on farklı sevk noktası bildirdiğini, yetkili satıcıları ise ödeme için müvekkiline binlerce kambiyo evrakı teslim ettiğini, mahkemenin davacının basiretli bir tacir olduğu göz ardı ederek davacıya işbu kararı ile sorumsuzluk koruması tahsis ettiğini, davacının müvekkiline gönderdiği tek bir sipariş formu sunamadığını, diğer davalı ile müvekkili arasındaki Bakırköy 7.ATM’nin 2018/612 Esas sayılı ilamı ile kendi nam ve hesabına çalıştığının da sabit olduğunu, müvekkilinin söz konusu alacağın tahsili amacıyla birçok ipotek ve kambiyo takibi yaptığını, dava dosyasına sunulan Dr. Öğr. Üyesi …’ın 21.12.2018 tarihli mütalaasının da müvekkilinin haklılığını kanıtladığını, bilirkişi ek ve kök raporlarının davacının müvekkilii le ilişkisi bulunmadığını tespit ettiğini, kaldı ki söz konusu raporlarda davacının ticari defter ve kayıt ibraz etmediği, sadece dava dilekçesi ekinde yer alan cari hesap dökümünde dava konusu bonoların avans olarak işlendiğinin belirtildiğini, davacının ticari kayıtları incelenmeden, davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK madde 222 ve TTK madde 64/3 gereğince sahibi lehine delil niteliğine haiz olup olmadığını dahi bilinmeden, sadece dava dilekçesi ekinde yer alan cari hesap fotokopisi esas alınarak hüküm tesis edilmesinin de hatalı olduğunu, istinafa konu dosya kapsamında yazılan gerekçeli karar ile Bakırköy 1.ATM’nin 2018/507 Esas sayılı aynı nitelikli dosya kapsamında yazılan gerekçeli karardaki cümlelerin noktası virgülüne kadar birbirinin aynısı olduğunu, gerekçeli karardaki cümlelerin yazım yanlışlarına varana kadar aynı olduğunu, bu hususun yargının bağımsızlığını, mahkemelerin ve hakimlerin birbirlerinin etkisi ve baskısı altında kalmadan hür iradeleri ile verdiğine olan inancı şüpheli hale getirdiğini, Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/518 Esas ile gördüğü davada müvekkilinin, taraf olmadığı ticari ilişkiden sorumlu olmayacağı yönünde hüküm kurulduğunu, emsal nitelikte olan bu kararın dikkate alınması gerektiğini, aksi halde çelişki ortaya çıkacağını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın müvekkil şirket açısından reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE İİK’nın 72. maddesi uyarınca, icra takibinden önce, dava konusu senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olunmadığının tespiti istemiyle açılmış bir menfi tespit davasıdır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili ve davalı … Tic. AŞ vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı, davalı … AŞ’nin alt bayii olduğunu, diğer davalı … Ltd.Şti.’nin de bu davalının ürettiği ürünlerin satan tek yetkili üst bayisi olduğunu, davalı … AŞ’nin siparişlerini ana bayii olan diğer davalı üzerinden aldığını, mal teslimlerini ise kendi araç ve imkanları ile müvekkiline gerçekleştirdiğini, davalı … AŞ’nin müvekkili gibi alt bayiilerin verdiği siparişleri ve bu siparişler karşılığında ödemeleri kıymetli evrak olarak davalı ana bayii … Ltd. Şti.üzerinden aldığını, bu kapsamda düzenlediği 16 adet senet karşılığında mal teslimi yapılmadığını ileri sürerek, bu senetler nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine ve ödediği 153.120,00 TL’nin istirdadına karar verilmesini istemiştir. Dava konusu 28/02/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/03/2018 vadeli, 31/03/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 17.500,00 TL, 15/04/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 30/04/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/05/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 31/05/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/06/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 30/06/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/07/2018 vadeli, 17.500,00 TL,31/07/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/08/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 31/08/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/09/2018 vadeli, 17.500,00 TL bedelli olmak üzere toplam 245.000,00 TL bedelli senetlerin incelenmesinde; davacının keşideci, davalı … Ltd. Şti.’nin lehdar konumunda olduğu, senetlerin lehdar tarafından davalı … AŞ’ye ciro edildiği, bu davalının da senetleri tahsil için … Bankası Güneşli şubesine ciro ettiği anlaşılmıştır. Davalı … Ltd. Şti.davaya cevap vermemiş, diğer davalı ise davacıyla ticari ilişkisi olmadığını, senetleri diğer davalıdan arasındaki ticari ilişkisi kapsamında aldığını, iyiniyetli hamil olduğunu savunmuştur. Davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede; Kambiyo senetlerinde kural olarak bedelsizlik iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması gerekir. Davacı, dava konusu senetleri keşide ederek davalı lehdar … Ltd. Şti.’ne vermiş, davalı ise diğer davalı lehdardan bu senetleri ciro suretiyle devralmış olup davalı … AŞ hamil, davacı keşideci konumundadır. Dava konusu senetlerin davalı lehdar tarafından diğer davalıya ciro yoluyla verildiği, dosya içerisindeki senetlerin arka yüzlerinin suretinden görülmektedir. Dava konusu senetler Yasada aranan zorunlu unsurları taşınmakta olup bono niteliğini haizdir. TTK’nın 778/1- a bendinde yer alan ” Bononun niteliğine aykırı düşmedikçe; poliçelerin cirosuna ilişkin 681 ilâ 690 maddeleri uygulanır” hükmünün atfı gereği, aynı Kanun’un 687. maddesi uyarınca poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Bono sebepten mücerret kıymetli evrak olup davalı ciranta … AŞ temel borç ilişkisinin tarafı olmadığından, TTK’nın 778/1- a maddesi atfıyla, aynı kanunun 687. maddesi uyarınca, temel ilişkideki defiler hamile karşı ileri sürülemez. Meğer ki hamil, senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Bu durumda hamilin, yani somut olayda davalı …AŞ’nin kötü niyetini ispat yükü davacıya aittir. Mahkemece, dava konusu senetlerin davalı … şirketinin alt bayisi olan davacı tarafından bu şirkete ön ödeme olarak verildiği ve diğer davalının da bunu bildiği, mal tesliminin alt bayilere doğrudan doğruya davalı … şirketi tarafından yapılmakta olduğu, dava konusu ön ödemeli senetler karşılığında davacı alt bayiye mal teslim edilmediği, senetlerin bedelsiz kaldığını bildiği ve bu nedenle davalı … şirketinin iyiniyetli hamil olarak kabulünün mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Somut olayda bilirkişi incelemesi yaptırılmış kök ve ek raporlar alınmıştır. Davacı taraf defterlerini sunmamış, dava dilekçesi ekinde cari hesap dökümü sunmuş olup bu döküme göre 16.06.2016 tarihinden bu yana davalı … Ltd. Şti.ile alışverişe başladığı, mal almadan ön ödemeli olarak kambiyo senetleri vererek ilişkinin seyrettiği, davacının bu kayıtlara göre davalı … şirketinden 16 adet senet nedeniyle 245.000,00 TL ve yaptığı ön ödeme nedeniyle 153.120,39 TL alacaklı olduğu görülmektedir. Davalı … Ltd. Şti. defterleri sunulmadığı için inceleme yapılamamıştır.Davalı … şirketinin defterlerine göre ise; davacı ile bir ticari ilişkisinin bulunmadığı, diğer davalı ile yetkili bayi sözleşmesi kapsamında ticari ilişkisi bulunduğu, bu davalıdan 2.046.679,64 TL alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Ek raporda ise ; davacının sunduğu ve davalı … şirketince düzenlenen üç adet sevk irsaliyesi ile davalı … firmasının adına … firmasının müşterisine mal teslim yapmasının … şirketinin direkt davacı ile muhatap olduğu anlamına gelmeyeceği kanaati bildirilmiştir. Tüm bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; ispat yükü kendisine düşen keşideci davacının, dosya kapsamına göre davalı … AŞ’nin dava konusu bonoları iktisap ederken bile bile kendisinin zararına, kötüniyetle hareket ettiğini ispatlayamamıştır. Bu nedenlerle mahkemece, davalı … AŞ yönünden menfi tespit isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken, kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş ve davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir. Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden yapılan incelemede; Davacı vekilince her ne kadar davalı … AŞ yönünden de istirdat talebinin kabulü gerektiği ileri sürülerek karar istinaf edilmiş ise de; yukarıda izah edildiği üzere ispat yükü üzerinde olan davacının menfi tespit istemi yönünden davalı … AŞ’nin kötüniyetini ispat edemediği gibi bu davalıya ödeme yaptığını ve bu ödemenin kendisine iade edilmesi gerektiğini de ispat edemediği anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca davalı … AŞ vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak menfi tespit talebinin davalı … San. Tic. AŞ bakımından reddi yönünde yeniden hüküm kurulmasına, diğer davalı yönünden verilen hüküm istinaf konusu edilmediğinden bu davalıya ilişkin hükmün aynen tekrar edilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; A-Davacı vekilinin istinaf başvurusu yönünden: 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine, 2-Davacı vekilince yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; 125,50 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, B-Davalı … San. Tic. AŞ vekilinin istinaf başvurusu yönünden: Davalı … Tic. AŞ vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, diğer davalı yönünden verilen hüküm istinaf konusu edilmediğinden bu davalıya ilişkin hükmün aynen tekrar edilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın, davalı … San. Tic. AŞ yönünden reddine, 2-Davanın davalı … San. Tic.AŞ yönünden kabulü ile; davacının dava konusu 28/02/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/03/2018 vadeli, 31/03/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 17.500,00 TL, 15/04/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 30/04/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/05/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 31/05/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/06/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 30/06/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/07/2018 vadeli, 17.500,00 TL,31/07/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/08/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 31/08/2018 vadeli, 17.500,00 TL, 15/09/2018 vadeli, 17.500,00 TL bedelli olmak üzere toplam 245.000,00 TL bedelli bonolardan dolayı davalı … Tic.AŞ’ne borçlu olmadığının tespitine, 153.120,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faiziyle davalı … San. Tic.AŞ’den tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken toplam 27.195,97 TL harçtan, davacı tarafça yatırılan 6.798,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 20.396,67 TL harcın davalı .. Tic.AŞ’den tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 4-Davacı tarafından yapılan 3.303,80 TL yargılama giderinin davalı … Tic.AŞ’den alınıp davacıya verilmesine, 5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 6.798,90 TL peşin harcın davalı … Tic.AŞ’den alınarak davacıya verilmesine, 6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesi uyarınca hesaplanan 48.936,80 TL vekalet ücretinin davalı … Tic.AŞ’den tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Davalı … Tic. AŞ kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT tarifesi uyarınca hesaplanan 48.936,80 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Tic. AŞ’ye verilmesine, 8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine, 9-İstinaf aşamasındaki harç ve giderler yönünden: a-Davalı … Tic. AŞ tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına, 6.799,40 TL peşin istinaf karar harcının ise karar kesinleştiğinde ve talep halinde, ilk derece mahkemesince davalı … Tic. AŞ’ye iadesine, b-Davalı … San. Tic. AŞ tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı gideri ile ayrıntısı UYAP’ta kayıtlı olmak üzere 54,40 TL posta giderinin toplamı olan 203,00 TL istinaf kanun yolu giderinin davacıdan alınarak, davalı … San. Tic. AŞ’ye verilmesine, 11-Gerekçeli kararın, Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine, 12-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 ve 353/1.b.2 maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 12.07.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 361. maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.