Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1113 E. 2023/979 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1113
KARAR NO: 2023/979
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05.12.2019
NUMARASI: 2018/1072 Esas – 2019/1304 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle: müvekkili … SAN.TİC. AŞ ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin bulunduğunu, müvekkili tarafından davalı şirkete keşide edilen faturaların bedellerinin ödenmediğini, toplam 29.089,00 EURO’nun tahsili için İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edilerek takibin durduğunu, davalı-borçlu şirketin takip tarihi itibariyle 28.089,00 EURO borcu bulunduğunu, bu durumun takibe konu faturalar ve cari hesap ile de sabit olduğunu, icra takibi sonrası davalı ile 04/06/2018 tarihinde ödeme protokolü imzalandığını, icra takibinin 29.289,00 EURO asıl alacak üzerinden başlatıldığını ve takip sonrası 1.200,00 EURO tahsilatın sağlandığını, bu nedenle fatura bakiyesinin 28.089,00 EURO’ya düştüğünü, faize itirazın hukuka aykırı olduğunu, temerrüt olgusunun gerçekleştiğini, takip öncesi işlemiş faiz taleplerinin hukuka uygun olduğunu, alacağın likit oldğunu ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini, dava konusu alacağın kredi risk sigortası kapsamında sigortalı olduğunu ve alacağın bir kısmına ilişkin hasar ödemesi, diğer müvekkili sigortacı … SİGORTA AŞ tarafından gerçekleştirildiğini, ödenen tutar bakımından diğer alacaklı şirketin alacak haklarına kısmen ve ödeme tarihinden itibaren işleyecek ferileriyle birlikte yasal halef olduğunu iddia ederek; İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamını, asıl alacak olarak hasar ödemesi dışında kalan 4.675,75 EURO’luk alacak tutarı, hasar ödemesi öncesi işlemiş faiz alacağı olarak 28.089,00 EURO toplam asıl alacak tutarına fatura vade tarihlerinden önce hasar ödemesi tarihi olan 07/12/201 tarihine kadar işlemiş faiz, hasar ödemesi sonrası işlemiş-işleyecek faiz alacağı olarak 4.675,75 EURO asıl alacak tutarına hasar ödemesi tarihinden itibaren işlemiş-işleyecek faiz ile diğer ferilerin davacı sigortalı … SAN. VE TİC A.Ş adına takip edileceğini; asıl alacak olarak hasar ödemesi tutarına tekabül eden 23.413,25 EURO asıl alacak tutarının, faiz alacağı olarak hasar ödemesi tarihinden itibaren 23.413,25 EURO asıl alacak kesimine işlemiş-işleyecek faizin ve diğer ferilerin … SİGORTA AŞ adına takip edileceğini, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraftan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle, İstanbul Anadolu …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile yapılan takibe itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davacı tarafın elindeki faturalara dayanak olarak açılan davanın reddi gerektiğini, davacı şirket ile müvekkilinin ticari ilişkisinin bulunduğunu, ancak davacı tarafa herhangi bir borcunun kalmadığını savunarak; davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davanın İ.İ.K. 67/1 maddesindeki 1 yıllık yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.Davacı, aralarındaki ticari ilişki kapsamında davalıya mal satımı yapıldığını, buna ilişkin olarak düzenlenen fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığını iddia etmiş; davalı ise, aradaki ticari ilişkiyi kabul etmekle birlikte davacıya herhangi bir borcun kalmadığını savunmuştur. Tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiği, davacı tarafın defterlerini sunduğu, davalı tarafın ise muhtıra gönderilmesine rağmen inceleme günü defterlerini hazır etmediği anlaşılmıştır. İncelenen davacı defterleri uyarınca; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu, davaya konu icra takibine dayanak olarak gösterilen faturaların (28.081,00 Euro + 1.208,00 Euro olmak üzere) toplam 29.289,00 EURO olduğu, 07/12/2017 tarihinde halef sigorta şirketinden 23.413,25 Euro tahsilat yapıldığı, icra takibi başlatıldıktan sonra 25/04/2018 tarihinde davalı tarafından 1.000,00 Euro tutarında ödeme yapıldığı, buna göre davacının davalıdan 4.875,75 Euro alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili, ikinci davacı olarak gösterdiği … Sigorta A.Ş yönünden halefiyet kurallarına dayalı olarak istemde bulunmuştur. İtirazın iptali davaları, takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olup açılan itirazın iptali davasının icra takibinin tarafları arasında görülmesi zorunludur. Davacı alacaklı … SAN.TİC. AŞ takipteki alacağını diğer davacıya temlik etmemiş olup, aralarındaki sigorta poliçesi kapsamında davacı … şirketinin ödediği bedel yönünden diğer davacıya halef olacağının kabulü gerekse de bunun ayrı bir icra takibi veya dava yoluyla ileri sürülmesi gerekecektir. Bu nedenle 2 nolu davacı … şirketinin, tarafı olmadığı bir icra takibinde diğer davacının talep hakları devam ederken, ikinci bir davacı olarak talepte bulunması usule uygun görülmemiştir. Mahkememizce mali müşavir bilirkişi incelemesi ile yapılan tespit uyarınca davanın 4.875,75 Euro üzerinden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Her ne kadar kısa kararda sehven “Davanın kabulüne” ibaresi kullanılmış ise de, bu yazının maddi hatadan kaynaklandığı anlaşılarak gerekçeli kararın hüküm kısmında maddi hatanın düzeltilmesi yoluna gidilmiştir….” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile; davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 4.875,75 Euro üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/A maddesine göre faiz uygulanmasına, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TTK’nın 1472. maddesindeki yasal halefiyet düzenlemesi uyarınca müvekkili sigortacı … Sigorta AŞ’ nin alacağının işbu itirazın iptali davası ile talep edilebileceğini, ilk derce mahkemesinin gerekçesi kapsamında bu müvekkili yönünden talep edilen kısmın reddi kararının isabetli olmadığını, Yine diğer müvekkili yönünden kabul edilen tutar yönünden icra inkâr tazminatı şartları mevcut olmakla, ilk derce mahkemesince müvekkili lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmemesinin de yasaya aykırı olduğunu,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, İİK’nın 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır. İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal sürede istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kumu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Eldeki itirazın iptali davasına dayanak İstanbul Anadolu …İcra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasının incelenmesinde, takip alacaklısının davacılardan … Ltd. Şti, takip borçlusunun davalı şirket olduğu, faturaya dayalı 29.289,00 Euro asıl alacak ve 1.995,51 Euro işlemiş faiz alacağının tahsili istemiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı ve takip tarihinin 04.01.2018 olduğu anlaşılmaktadır. Takip borçlusu davalı itirazı üzerine duran takibin devamı için eldeki itirazın iptali davasının 18.09.2018 tarihli açıldığı anlaşılmaktadır.Davacılar vekilince açılan itirazın iptali davasında, müvekkili davacı … Ltd. Şti.’nin davalıdan 29.289,00 Euro alacağının 23.413,25 Euro’ luk kısmının açılan davada diğer davacı olarak gösterilen … Sigorta AŞ tarafından ödendiğini, bunun dışında davalı borçlu tarafından 25.04.2018 tarihinde 1000 Euro ödeme yapıldığını, buna göre sigorta şirketince yapılan hasar ödemesi tutarı 23.413,25 Euro, sigorta şirketi ve davalı ödemesi dışında kalan 4.675,75 Euro yönünden müvekkili … Ltd. Şti yönünden takibe yönelik itirazın iptaline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmaktadır. Davacılar vekilince açılan itirazın iptali davasında takip konusu borcun 23.413,25 TL sinin diğer davacı … şirketince 07.12.2017 tarihinde ödenmiş olduğu, davacılardan … Ltd. Şti takip alacaklısı gösterilerek başlatılan takibin ise 04.01.2018 tarihinde başlatıldığı eldeki itirazın iptali davasının ise 18.09.2018 tarihli açıldığı anlaşılmaktadır. ilk derce mahkemesi karar gerekçesinde de işaret edildiği üzere, itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olup sigorta şirketinin ödeme tarihi ile takip tarihi ve takipte alacaklı olarak gösterilen şirket dikkate alındığında ilk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile takibe konu 4.675,75 Euro asıl alacak yönünden ve icra takibinde takip alacaklısı olarak gösterilen davacı … Ltd. Şti yönünden takibe yöneltilen davalı itirazının iptaline karar verilmesi isabetli olup, davacı vekilinin takip konusu yapılan asıl alacak tutarının 23.413,25 Euro’ luk bölümü yönünden TTK’nın 1472. maddesi uyarınca diğer davacı müvekkili sigorta şirketi yönünden de davanın kabulü gerektiği yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. İlk derce mahkemesince davacı … tarafından açılan davanın takipte taraf olmaması nedeniyle bu davacı yönünden aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, hükümde bu ayrım yapılmaksızın davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usule aykırı olmuş, hükmün bu yönden resen düzeltilmesi gerekmiştir. Davacı vekilinin diğer istinaf nedeni ise hükümde kabul edilen tutar yönünden icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesine ilişkindir. Dosyaya delil olarak sunulu 04.06.2018 tarihli protokol içeriği ve davacının alacağının faturaya dayalı likit alacak olduğu gözetildiğinde, davacı lehine icra inkâr tazminatı koşulları oluşmakla, alacağın likit alacak olmadığı gerekçesiyle davacı lehine icra inkar tazminatına karar verilmemesi isabetsiz olmuştur. Bu yönden davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmüş, kararın HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca düzeltilmesi gerekmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacılar vekilinin istinaf başvuru nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda;1-Davacı … yönünden davanın aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, 2-Davacı … yönünden davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Anadolu …İcra müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 4.875,75 Euro üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesine göre faiz yürütülmesine, 2- Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle İİK’nın 67. maddesi uyarınca, kabul edilen tutarın takdiren %20’si oranında belirlenen 4.421,91 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacı … Ticaret Ltd. Şti.’ne verilmesine, 3-Alınması gerekli 1.510,30-TL karar harcının, davacı tarafından peşin yatırılan 1.712,25-TL harçtan mahsubu ile artan 201,95-TL’nin davacıya iadesine, 4-Davacı tarafından yapılan 785,70 TL yargılama giderinin, davadaki haklılık oranlarına göre belirlenen 122,45-TL’lik bölümü ile 35,90 TL başvurma harcı ve 1.510,30TL peşin harç toplam olan 1.668,65 TL’nin davalıdan alınarak davacı …’ne verilmesine, bakiye giderlerin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Davacı … kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak bu davacıya verilmesine, 6-Reddedilen kısım yönünden davalı lehine 12.330,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 7-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde kullanılmayan gider avansının yatıran tarafa iadesine, 8-İstinaf giderleri yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına; istinaf peşin harcının talep halinde davacıya iadesine iadesine, b-148,60 TL istinaf başvuru harç gideri ile 30,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 178,70 TL kanun yolu giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 9-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine,10-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353.1.b.2. maddesi uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 01.06.2023 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, karar kesindir.