Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1099 E. 2023/974 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1099
KARAR NO: 2023/974
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 11.11.2019
NUMARASI: 2018/516 Esas – 2019/461 Karar
DAVA: Alacak
Taraflar arasındaki alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili idare ile davalı … Ltd.Şti. ünvanlı firma arasında 29/06/2018 tarihinde … ihale kayıt numaralı “… Temini İşi ” sözleşmesi imzalandığını, yüklenici firma tarafından idareye sözleşme süresi içinde ürün teslimi yapılmadığını, sözleşmenin “34.1”maddesine göre ürünün teslimi için mezkur sözleşme süresine ilaveten 10 gün süre verildiğini, ancak davalı şirketin bu ek süre zarfında da sözleşmenin gereğini ifa etmediğini ve ürünün teslimini yapılmadığını, müvekkili idare ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin tarihinin 29/06/2018 olduğu sözleşmenin bitim tarihinin ise 27/08/2018 olup verilen ek sürenin de 06/09/2018 tarihinde dolduğunu, davalı sözleşmeye aykırı davrandığı, edimini yerine getirmediği gibi verilen ek sürede dahi sözleşmenin gereğini yapma çabası içinde olmadığını, sözleşmenin feshini gerektiren herhangi bir yasal mazeret sunulmadığını, 4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu’nun idarenin sözleşmeyi feshetmesi başlıklı 20. Maddesi gereğince davalının ihale edimlerini verilen ek sürede dahi yerine getirmemesi yerine getirme çabası içinde olmaması nedeni ile 01/10/2018 tarihli Makam Oluruyla 2018/201365 ihale kayıt numaralı “… Temini” ihale sözleşmesinin feshine, 35.664,00.-TL kesin teminatın idareleri hesabına irad kaydedilmesine ve davalı firmanın bir yıl süre ile kamu ihalelerinden yasaklanmasına karar verildiğini, davalının yapılan ihtara rağmen davaya konu edilen teminat güncelleme farkını ödenmediğinden bahisle … ihale kayıt numaralı “… Temini” ihalesi için verilen ve sözleşmenin feshi nedeniyle idareye irad kaydedilen 35.664,00 TL kesin teminatın gelir kaydedildiği 11/10/2018 tarihine kadar hesaplanan 7.236,20-TL güncelleme farkının işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davalı müvekkili ile davacı idare arasında 29/06/2018 tarihinde … İhale kayıt numaralı “… Temini” sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 10. Maddesinin 2/1 bendinde teslim tarihinin işe başlama tarihinden itibaren 60 gün olarak belirlendiğini, aynı maddenin 3.Bendinde işe başlama tarihi sözleşmenin imzalandığı tarih olarak kararlaştırılmış olup son teslim tarihinin tatil gününe rastlaması halinde son teslim tarihini takip eden ilk iş günü mesai saati bitimi olacağının düzenlenmesine yer verildiğini, sözleşme hükümlerine göre son teslim tarihinin 28/08/2018 tarihi olduğu yönündeki iddialarının asılsız olduğunu, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 34.1.hükmü gereğince “İdare tarafından bu sözleşmede belirtilen süre uzatım halleri hariç, yüklenicinin sözleşmeye uygun olarak malı veya malları süresinde teslim etmemesi halinde 10 gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikme cezası uygulanır” denildiğini, teslim süresi geçtikten sonra idare tarafından 10 gün süreli yazılı ihbar yapılması şart koşulduğunu, buna mukabil davacı idare henüz teslim süresi dolmadığı halde ürünün süresinde teslim edilmediği, bu sebeple de gecikme cezası uygulanacağı, ürünlerin sözleşmenin 34.1 hükmü gereğince en geç 06/09/2018 tarihinde teslim edilmesi gerektiğinin ihtar edildiğini, izah edildiği üzere henüz teslim süresi dolmadan keşide edilen ihtarnamenin sözleşmeye aykırı olduğunu, sözleşmede belirtilen temerrüt şartlarının gerçekleşmediğini, sözleşme gereğince ürünün süresinde teslim edilmesi halinde yükleniciye 10 gün süreli ihtarname gönderilmesi gerekmekte olup, verilen bu ek sürede de teslimin yapılmaması halendi idarenin sözleşmeyi feshetme hakkı doğduğunu, sözleşmeye aykırılığın yanı sıra döviz kurunda yaşanan artış nedeni ile yananan ekonomik kriz dikkate alındığında kesin teminat bedelinin gelir kaydedilmesi, bununla da kayınmayıp güncelleme bedelinin talep edilmesinin de hakkaniyete aykırı olduğunu, davacı idare ile yapılan şifahi görüşmelerde yüklenici müvekkile edimin ifa edilmemesinin mevcut ekonomik şartlarda mümkün olmadığının taraflarca bilindiği, teminat bedelinin iade edileceği, ihale yasağı konulmayaccağı bilgisinin verildiğini, buna mukabil mevcut durumda müvekkilinin teminatına el konulmasının ve güncelleme bedelinin talep edilmesi , ihale yasağının konulmasının kötü niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkememizce yapılan tüm yargılamalar neticesinde, taraf beyanları, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriğine göre, taraflar arasında imzalanan 29/06/2018 tarihli … ihale kayıt numarası ile kayıtlı “… Temini İçin Mal Alımına Ait Sözleşmesi” gereğince 594.400,00.-TL tutarında olan 80.000 kg …’in alımı konusunda anlaştıkları, yapılan bu anlaşmaya göre davalı tarafından davacıya … ürün teslimlerinin yapıldığına ilişkin yapılan defter incelemelerinde de bir kayda rastlanmadığı, davalı tarafça taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince davacıya ürün teslimlerinin yapılmaması nedeni ile sözleşmenin “34.1” maddesine göre ürünün teslimi için mezkur sözleşme süresine ilaveten 10 gün süre verildiği, ancak davalı şirketin bu ek süre zarfında da sözleşmenin gereğini ifa etmediği ve ürünün tesliminin yapılmadığı, davacı idare ile davalı arasında imzalanan sözleşmenin tarihinin 29/06/2018 olduğu, sözleşmenin bitim tarihinin ise 27/08/2018 olup verilen ek sürenin de 06/09/2018 tarihinde dolarak 01/10/2018 tarihli makam oluru kararıyla davalının sözleşmeye aykırı davrandığı ve sözleşmenin feshine ve davalının bir yıl süre ile kamu ihalelerine katılmaktan yasaklandığı ilişkin karar verildiği, faiz oranlarındaki olağan dışı dalgalanma döneminin 03/08/2018-09/11/2018 tarihleri arasında kaldığı ve bu durum sözleşme süresinin bitimine yakın başladığından davalının edimleri yerine getirmesini etkilemeyeceği kanaatine varılarak, davalı tarafından sözleşme edimlerinin yerine getirilmemesi sebebi ile davacı idarenin hesaplarında güncelleme farkına yol açtığı ve hesaplanan 7.236,20-TL ‘nin bilirkişi raporunda da mevzuata uygunluğu tespit edilmiş olduğu ve güncelleme farkının davalıdan tahsil edilmesi ile ilgili bilgi, belge ve kayıt bulunmadığı, kaldı ki aksinin davalı tarafından ispatlanamadığı bu haliyle hüküm kurmaya elverişli nitelikte bilirkişi raporu doğrultusunda 7.236,20.-TL ‘nin teminatın gelir kaydedildiği 11.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle, davanın kabulü ile 7.236,20.-TL ‘nin teminatın gelir kaydedildiği 11.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Sözleşme hükümlerine göre son teslim tarihi 28.08.2018 tarihi olduğunu, buna mukabil bilirkişi … tarafından tanzim edilen 15.08.2019 tarihli bilirkişi raporunda teslim tarihinin davacı beyanları doğrultusunda 27.08.2018 tarihi olarak esas alındığını, rapora bu yönden itiraz ettiklerini ancak itirazlarının değerlendirilmediğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 34.1 hükmü “İdare tarafından, bu sözleşmede belirtilen süre uzatım halleri hariç, Yüklenicinin, sözleşmeye uygun olarak malı veya malları süresinde teslim etmemesi halinde 10 gün süreli yazılı ihtar yapılarak gecikme cezası uygulanır.” şeklinde olup teslim süresi geçtikten sonra idare tarafından 10 gün süreli yazılı ihtar yapılmasının şart koşulduğunu, buna mukabil davacı idare henüz teslim süresi dolmadığı halde ürünün süresinde teslim edilmediği, bu sebeple gecikme cezası uygulanacağını, ürünlerin sözleşmenin 34.1 hükmü gereğince en geç 06.09.2018 tarihinde teslim edilmesi gerektiğinin ihbar edildiğini, ancak izah edildiği üzere henüz teslim süresi dolmadan keşide edilen işbu ihtarname sözleşmeye aykırı olduğunu, bu nedenle sözleşme ile öngörülen temerrüt şartının gerçekleşmediğini, sözleşme gereğince ürünün süresinde teslim edilmemesi halinde yükleniciye 10 gün süreli ihtarname çekilmesi gerekmekte olup verilen bu ek sürede de teslimin yapılmaması halinde idarenin sözleşmeyi feshetme hakkı doğduğunu, yani sözleşmenin 34.4 idarenin kesin teminat bedelini gelir kaydederek sözleşmeyi in öncelikle sözleşmede tespit edilen usule uygun olarak yükleniciye 10 gün süreli yazılı ihtarname göndermesi gerekmekte olup henüz teslim süresi dolmadan keşide edilen mezkur ihtarnamenin sözleşmede düzenlenen usule uygun olmadığı ve teslim süresi bittikten sonra usulüne uygun bir ihtarname de keşide edilmediği dikkate alındığında davacı İdarenin kesin teminat bedelini gelir kaydederek sözleşmeyi feshedemeyeceği ve işbu davanın konusu olan güncelleme bedelini de talep edemeyeceği izahtan vareste olduğunu, Yaşanan ekonomik kriz dikkate alındığında kesin teminat bedelinin gelir kaydedilmesi, bununla da kalınmayıp güncelleme bedelinin talep edilmesinin kötü niyetli olduğunu, Nitekim mezkür Orta Vadeli Program kapsamında Çevre ve Şehircik Bakanlığı Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü’nün 26.10.2018 tarih ve … sayılı tasarruf tedbirleri konulu yazısında Türkiye genelindeki idarelere mezkür ekonomi programı kapsamında tedbirlerin alınması hususunda bildirimde bulunulduğunu, buna mukabil yaşanan ekonomik kriz nedeniyle edimi ifası imkânsız hale gelen davalı müvekkilinin ihalesi askıya alınmadığı gibi yeni ve daha uzun zamana yayılmış bir iş planı da oluşturulmadığını, bu hususa ilişkin itirazları da karşılık bulamadıklarını ve yerel mahkemece değerlendirmeye dahi alınmadığını, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki sözleşmenin feshi nedeni ile idareye irad kayıt edilen kesin teminatın gelir kayıt edildiği tarihe kadar hesaplanacak güncelleme farkının işleyecek ticari faizi ile tahsili istemine ilişkindir. İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince yasal sürede istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355 maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında 29/06/2018 tarihli … Temini İçin Mal Alımına Ait Sözleşmesi imzalandığı ihtilafsızdır. Sözleşmede teslim süresinin 9.1 ve 10.3.1 maddede işe başlama tarihinden itibaren 60 takvim günü olarak düzenlendiği, 10.2.1 madde de ise sözleşme imza tarihinin işe başlama tarihi olarak belirlendiği anlaşılmaktadır. Sözleşmenin bu hükümleri uyarınca bilirkişi raporunda yapılan hesaplama da gözetildiğinde son teslim tarihi 27.08.2018 tarihidir. Buna göre davalı vekilinin sözleşmenin bu hükümleri uyarınca son teslim tarihinin 28.08.2018 tarihi olduğunun kabulü gerektiği, buna göre davacı idare tarafından 34.1 maddesi düzenlemesine aykırı olarak 10 gün süreli ihtarın henüz teslim süresi dolmadan keşide edildiğinin kabulü gerektiği, buna göre sözleşme ile öngörülen temerrüt şartının gerçekleşmediği yönündeki istinaf nedeni yerinde değildir. İlk derece mahkemesi gerekçesinde işaret edildiği üzere ve alınan bilirkişi rapor içeriğine göre, yaşanan ekonomik kriz ve faiz oranlarındaki olağan dışı dalgalanma döneminin 03/08/2018-09/11/2018 tarihleri arasında kaldığı ve bu durum sözleşme süresinin bitimine yakın başladığından davalının edimleri yerine getirmesini etkilemeyeceği kanaatine varılması isabetli olup, davalı vekilinin ekonomik kriz nedeniyle edimini yerine getiremeyen müvekkili yönünden teminat mektubunun irat kaydedilmesi ile güncelleme bedeli talebinde davacının kötü niyetli olduğunun kabulü gerektiği yönündeki istinaf nedeni de yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına, 370,80 TL bakiye istinaf harcının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 01.06.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.