Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1080 E. 2023/918 K. 18.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1080
KARAR NO: 2023/918
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24.10.2019
NUMARASI: 2018/941 Esas – 2019/851 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Bankacılık işleminden kaynaklı)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle;davalı şirket ile müvekkili bankanın Erbaa Şubesi arasında 07/04/2016 tarihinde … Sözleşmesi akdedildiğini ve bu sözleşme gereği davalının çalışanlarına yapacağı aylık maaş ödemelerinin 2 yıl müddetince müvekkili bankada açacakları hesaplar üzerinden yapılacağını,müvekkili bankanın davalı şirkete 6.500,00-TL … Promosyon ödemesi yaptığını, ancak davalı şirketin sözleşme süresi 2 yıl olmasına karşın sözleşmenin yapılmasından 13 ay sonra 08/06/2017 tarihinden itibaren sözleşmeye uymamaya başladığını, bunun üzerine davalı tarafa Tokat … Noterliği 19/06/2018 tarihli … yevmiye nolu ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameye karşın edimlerin yerine getirilmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlanıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, sözleşme hükmü gereği yetki itirazının yersiz olduğunu, davalının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin borçluya yükletilmesine, %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; müvekkili şirketin adresinin … Mah. … Bulvarı … Sit. No:… Erbaa/Tokat olduğundan yetki itirazlarının bulunduğunu, davacı bankanın Erbaa Şubesi ile müvekkili arasında sözleşme akdedildiğini, ancak sözleşmenin devamı sırasında bankanın Erbaa şubesinin kapatıldığını, tüm hesapların Tokat şubesine aktarıldığını, şirket çalışanlarının 80 km uzaklıktaki bankaya gitmek için sıkıntı çektiklerini, ilçe merkezinde kurulan ATM’nin düzenli çalışmadığını, sözleşmenin uygulanabilirliğinin kalmadığını, davacı tarafın sözleşme ile belirlenen hizmet yükümlülüklerini yerine getirmediğini, öncelikle yetki itirazının kabulüne, davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkememizce yukarıda yapılan tespitlere göre; davacı Tokat … Noterliği’nin 19/06/2018 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshetmiş ise de; bu fesih haksız olup, davacının sözleşmenin 19.maddesi kapsamında ceza-i şart talep hakkı bulunmadığı…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemenin gerekçesinin aksine müvekkil her ne kadar Erbaa/TOKAT şubesini kapatmış olsa da Erbaa ‘da bulunan 3 ATM ile bankacılık hizmetlerini ATM üzerinden vermeye devam ettiğini, günümüzde, bankacılık işlemlerinin %92 si şube dışı elektronik ortamda yapıldığını, kimsenin şubelerde kuyrukta beklemek istememekte nakit çekimleri dahi ATM den yaptığını, iş bu davaya konu sözleşmenin personel maaş ödemelerinin yapılmasını sağlamak amaçlı olduğundan, maaş ödemelerinin ATM ‘ler üzerinden kart ile nakit çekim şeklinde yapıldığı bilinen gerçekler olduğunu, şubenin salt kapanmış olması günümüz koşullarında hizmetin verilmediği anlamına gelemeyeceğini, önemli olan hususun; aylık olarak şirket hesabından personel hesaplarına maaşların aktarımının sağlanabilmesi olduğunu, bu işlemin de talimat(faks veya mail) veya internet bankacılığı üzerinden aktarım yapmak şeklinde olduğunu, her iki durumda da şubeye gidilmesine gerek bulunmadığını, Dosyada mevcut bilirkişi raporunda; “..davalı açısından şubenin kapatılmış olması nedeniyle, hizmetin verilip-alınamadığı döneme isabet eden 11 aylık promosyon bedelinin 2.979,13-TL (270,83-TL x 11ay =) iade edilebileceği; davacı bankanın takip tarihi itibariyle talep edebileceği alacağının 2.979,13-TL asıl alacak, 27,33-TL işlemiş faiz, 200,21-TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 3.206,67-TL olduğu, asıl alacak tutarı olan 2.979,13-TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %20,64 oranında faiz işletilebileceği” sonucuna varılmış bulunduğunu, görüleceği üzere, bir an için şubenin kapanmış olması haklı olarak değerlendirilse dahi, promosyon olarak verilen bedelin oransal olarak iade edilmesi gerekeceği rapora göre açık olduğunu, ancak mahkemenin bilirkişi raporundaki bu tespitlere karşın müvekkili bankanın sanki hiç promosyon ödemesi yapmamış gibi davanın reddine karar verdiğini, Açıklamalardan da anlaşılacağı üzere davalı şirketin alacağı promosyon ücreti karşılığında, personel maaşlarını müvekkili bankaya taşıdığı, bunun karşılığında da promosyon bedelini aldığı ancak Erbaa/Tokat Şubesinin kapanması üzerine, ilçe de 3 adet … ATM ‘si olmasına karşın hizmet alamadığı iddiasıyla sözleşmeye uymadığı ancak aldığı promosyon bedelini de iade etmediği görüldüğünü, her ne kadar şubenin kapatılmasını mahkemece hizmetin verilememesi olarak değerlendirmiş olsa da davalı şirketin aldığı promosyon bedelini iade etmesi gerektiği gerek bilirkişi raporu gerekse ticari teamüller gereği tabî olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, taraflar arasında imzalanan finansman sözleşmesi uyarınca doğan alacağın tahsili amacıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalı ile davacı bankanın Erbaa/Tokat Şubesi arasında 07/04/2016 tarihli … sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin davalı personelinin ilk maaş ödemesinin gerçekleştiği tarihten itibaren iki yıl yürürlükte kalacağının kararlaştırıldığı, sözleşme ile davalının personel maaşını sözleşme süresi boyunca davacı banka aracılığı ile ödemeyi, davacının da bunun karşılığında 6.500,00-TL promosyon ödemesi yapmayı kararlaştırdıkları, sözleşmenin asli edimlerini bu hususların oluşturduğu, davacının 6.500,00-TL promosyon ödemesini yaptığı, sözleşmenin devamı sırasında davacının 08.05.2017 tarihinde Erbaa/Tokat Şubesi’ni kapattığı ve ilçede sadece ATM bıraktığı, bu nedenle davalının maaş ödemelerini davacı banka aracılığı ile yapmamaya başladığı, akabinde davacının Tokat … Noterliği’nin … yevmiye numaralı 19.06.2018 tarihli ihtarnamesi ile 08/06/2017 tarihinden itibaren maaş ödemelerinin davacı banka aracılığı ile yapılmaması nedeniyle sözleşmeyi feshettiklerini ve sözleşmenin 19.maddesi kapsamında ceza-i şart bedelinin ödenmesi hususlarını davalı yana ihtar ettiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 19.maddesi ile; davalı tarafından sözleşme ve eklerinde yazılı taahhütlerden herhangi birinin gününde veya tam olarak yerine getirilmemesi veya sözleşme süresi içerisinde sözleşmenin uygulanmasının fiilen durdurulması, sözleşmeden vazgeçilmesi ya da sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde davalının, davacının fazlaya dair zararlarını talep hakkı saklı kalmak kaydıyla, söz konusu durumun meydana geldiği günü takip eden üç iş günü içerisinde 6.500,00-TL yi sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren davacı bankanın o tarihte kısa vadeli kredilere uyguladığı faiz oranı üzerinden işletilecek faizi ile birlikte, herhangi bir ihtar yahut ihbara gerek kalmasızın ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre, davalı personel maaşını, sözleşme süresi boyunca davacı banka aracılığı ile ödeme taahhüdü altına girmiş, davacı da bunun karşılığında davalıya 6.500,00-TL promosyon ödemesi yapma taahhüdü altına girmiştir. Sözleşmenin objektif açıdan esaslı unsurlarını ve asli edim yükümlerini oluşturan yukarıdaki taahhütler dışında tarafların yan edim yükümü mahiyetindeki başkaca taahhütlerde bulundukları açıktır. Buna göre; Davacı tarafından gerekli şartların sağlanması halinde davalı personeline uygun görülen limitlerde kredili mevduat kullandırılabilecektir(söz.md.9). Davacının uygun şartları taşıdığını tespit ettiği davalı personeline “… Ürün Paketi” (KMH, Çift Sarılı Hesap, Kredi Kartı, Debitcard, Ön onaylı kredi v.b.) sunulacak ve talepte bulunan personele istenen ürünler tanımlanacaktır(söz.md.10). Davalı personelinin iş mevzuatından doğanlar dahil tüm ödemelerini sadece davacı aracılığı ile yapacaktır(Söz.md.11).Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesi gerekçesinde de işaret edildiği üzere, taraflar arasındaki sözleşmenin, davalı personelinin işçilik maaşları ve alacaklarının davacı banka aracılığıyla ödenmesi dışında, davacı bankanın bankacılık faaliyetlerine ilişkin kapsamlı bir işbirliğinin tesisine yönelik olduğu açıktır. Sözleşme süresi bitmeden ilçede bulunan şubesini kapatan davacı banka, tüm işlemlerin ilçedeki ATM ile gerçekleştirilebileceğini iddia etmekle birlikte, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, bankaların alternatif dağıtım ve hizmet kanallarının kullanılabilmesi internet bankacılığı üyesi olan ve ATM leri kullanabilen müşteriler için uygun olmakla birlikte, bazı bankacılık işlemlerinin banka personeli ile yüz yüze gelmeyi gerektirdiği, ATM lerin günlük para çekme limitleri üzerindeki para çekme işlemlerinin ancak şubeler aracılığı ile yapılabildiği, kredi ve kiralık kasa işlemleri için şube ile muhatap olmak gerektiği hususları açıktır. Sözleşme devam ederken ilçe şubesini kapatan davacı; hem davalıyı, hem de davalı personelini şube ile işlem yapılmasını gerektirir tüm bankacılık işlemleri yönünden 75-80 km uzaklıktaki diğer şubeye gitmek zorunda bırakmış ve sözleşmenin devamını fiilen durdurulmasına sebep taraf olmuş, sözleşmeye aykırı davranmıştır. Buna göre sözleşmenin davacı banka tarafından ilçedeki banka şubesini kapatmak suretiyle fiilen fesh ettiği, bu eylemi ile sözleşmeyi fiilen feshine neden olan davacının sözleşmenin 19 maddesi kapsamında fesihte kusurlu olmayan davalıdan cezai şart talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle kurulan hüküm isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekili istinaf nedeni yerinde görülmemiştir.Sözleşmenin davacı yanca ilçede yer alan şubesini kapatarak fiilen feshetmiş sayılması gerektiği, bu şekilde sözleşmenin uygulanamaz hale gelmesinde davalının kusurlu olduğu sonucuna varılmakla, davacının sözleşmenin uygulanmayan süresi için orantılı olarak cezai şart talebinin kabulü gerektiği yönündeki istinafı da yerinde görülmemiştir.İlk derce mahkemesi karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusununu HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 125,50 istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 18.05.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.