Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1069 E. 2021/732 K. 10.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1069
KARAR NO : 2021/732
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2019
NUMARASI: 2019/269 E. – 2019/372 K.
DAVANIN KONUSU:Zayi Belgesi Verilmesi
Hasımsız açılan poliçenin iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın dava dışı banka tarafından verilen, ithalatçısı … Sanayi ve Ticaret A.Ş, ihracatçısı … Ltd. olan 16.07.2019 vadeli ve 49.920,00 USD bedelli poliçenin tahsiline aracılık ettiğini, muhatap tarafından poliçenin kabul edilmesi üzerine gerekli dokümanların muhataba teslim edilmesi sırasında anılan poliçenin zayi olduğunun belirlendiğini, TTK’nın 87/2. maddesi uyarınca bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin, yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğraması halinde tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceğini ileri sürerek, poliçenin zayi olduğuna ilişkin belge verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava; TTK 82/7.md kapsamında zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. TTK 82/7.maddesinde ‘Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir’ hükmünü içermektedir.Somut olayda; zayi olduğu iddia edilen dava konusu poliçenin, TTK’nun 82/7.maddesinde belirtilen şekilde sınırlı hallerden yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlıktan ziyaa uğradığına dair bir delil ve iddia olmadığı; dilekçe ekinde sunulan tutanağın incelenmesinden; zayiinin ihmalden kaynaklı olduğu…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; TTK’nın 651. maddesinde; bir kıymetli evrakın zayi olduğu takdirde mahkemeden, zayi olan kıymetli evrakın iptalinin talep edilebileceğinin düzenlendiğini, kıymetli evrakın zayi olması senedin hak sahibinin rızası dışı elinden çıkması, kaybolması, kullanılamaz hale gelmesi, çalınması, yanması, senedin yıpranarak esaslı unsurlarının okunmaz hale gelmesi, yırtılması anlamına geldiğini, dava konusu poliçenin müvekkili bankaya verilen talimata istinaden ve muhatap tarafından poliçenin kabul edilmesi üzerine gerekli dokümanların muhataba teslim edilmesi sırasında kaybolduğunu, TTK’nın 759. maddesi gereğince poliçenin esası ve içeriği hakkında gereken bilgiler ve nasıl zayi olduğu hakkında tutulan tutanağın mahkemeye sunulduğunu ve müvekkili bankanın kendisine isabet eden ispat yükünü yerine getirdiğini, buna rağmen mahkemece poliçenin ihmalden zayi olduğunun kabul edilmesinin yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, müvekkilinin poliçenin zayi olmasında kusurunun bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, TTK’nın 575 vd maddeleri uyarınca, zayi nedeniyle poliçenin iptali istemine ilişkindir.Talepte bulunulan vekili, müvekkilinin tahsiline aracılık ettiği (tahsil cirosu ile alınan) poliçenin zayi olması nedeniyle ödemeden men kararı verilerek poliçenin zayi olması nedeniyle zayi belgesi verilmesini istemiş, hukuki neden olarak TTK’nın 82/7.maddesini göstermiştir. İlk derece mahkemesince, poliçenin yasada gösterilen nedenlerle zayi olmadığı, düzenlenen tutanağa göre ihmal nedeniyle zayi olduğunun anlaşılması nedeniyle talebin reddine karar verilmiştir.Davcı ve ilk derece mahkemesi davaya konu talebi TTK’nın 82/7. maddesinde düzenlenen zayi belgesi verilmesi talebi olarak değerlendirmiş ise de somut olayda, tacirin tutmakla yükümlü olduğu bir ticari defter yada kayıtla ilgili bir zayi belgesi verilmesi söz konusu değildr. Olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelemeyi yapmak mahkemeye aittir. Mahkeme, tarafların ileri sürdüğü maddi vakıalarla bağlı ise de tarafların yaptığı hukuki niteleme, mahkemeyi bağlamaz. HMK’nın 33. maddesi gereğince hakim, Türk hukukunu resen uygular. Bir kambiyo senedi olan poliçenin zayi olması halinde ne şekilde işlem yapılacağı TTK’nın757 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, mahkemece iptali istenen kıymetli evrakın türüne göre göre TTK’da düzenlenen iptal hükümlerini değerlendirilerek buna göre inceleme, araştırma ve gerekli ilanları yaparak bir karar vermelidir.Açıklanan bu gerekçelerle, mahkemenin hukuki nitelemede hataya düşerek esasen yapması gereken araştırma ve ilanları yapmadan karar verdiğinden, HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, işin esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,2-Davanın, yukarıdaki açıklamalar ışığında yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine,4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin esas hükümle birlikte İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, 10.06.2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.