Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1055 E. 2023/799 K. 03.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1055
KARAR NO: 2023/799
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 28.01.2020
NUMARASI: 2018/696 Esas – 2020/27 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin davalı … ile 29.12.1994 tarihli Akaryakıt Bayilik Sözleşmesi imzaladığını, sözleşmenin 10 yıl süreli olduğunu, istasyon üzerinde müvekkili lehine intifa hakkı tesis edildiğini, intifa hakkının terkin edildiğini, terkin işlemi için müvekkili tarafından 6.578,52 TL harç ödendiğini ve ödenen tutarın davalıya fatura edildiğini, sözleşmeye göre her türlü vergi resim ve harcın davalıya ait olmasına rağmen davalının bu tutarı ödemediğini, davalı aleyhinde İstanbul … icra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı icra dosyasına vaki itirazının iptali ile fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla takip tarihi itibariyle 12.875,88 TL alacak için takibin devamına, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama harç ve masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili, savunmasında özetle; Gölhisar Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu; Akaryakıt Bayilik Sözleşmesinin 22. Maddesine göre müvekkilinin sorumluluğunun sadece intifa hakkı tesisi ve uygulanmasına ilişkin olduğunu, fekke ilişkin masrafların müvekkili tarafından ödeneceğine ilişkin sözleşmede bir hüküm bulunmadığını, sözleşmenin 47. maddesinde de intifa hakkının fekkine ilişkin masrafların müvekkili tarafından ödeneceğine ilişkin bir ibare bulunmadığını, Yargıtay kararlarına göre intifa hakkı terkininde lehine işlem yapanın terkin harcını ödemesi gerektiğini, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 19.01.2011 tarihli özelgesine göre intifa hakkı tesisinde lehine intifa hakkı tesis edilenin tapu harcını ödemesi gerektiğini, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve karşı vekalet ücretinin diğer taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Toplanan tüm delillere ve dosya kapsamına göre; davacı ile davalı arasında akaryakıt bayilik sözleşmesi imzalandığı ve davacı tarafından 25.11.2010 tarih ve 99-F-6421302 sayılı 6.879,00 TL tutarında “tapu harcı yansıtma” açıklaması ile davalı adına fatura düzenlendiği ve davalı aleyhine 6.734,81 TL cari hesap alacağı ve 6.141,07 TL faiz olmak üzere toplam 12.875,88 TL alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı ancak davalı tarafından borca itiraz edildiği, mahkememiz tarafından yargılama sırasında talimat mahkemesi kanalıyla alınan bilirkişi raporunda 28.12.2017 takip tarihi iribariyle davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığının ve takip konusu 25.11.2010 tarih … nolu KDV dahil 6.879.00 TL tutarındaki faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiği, yukarıda belirtildiği üzere taraflar arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesinin 22. maddesinde intifa hakkının terkini sırasında doğacak masraflardan davalının sorumlu olacağının belirtilmediği…” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesinin, istinafa konu kararında, “28.12.2017 takip tarihi iribariyle davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunmadığının ve takip konusu 25.11.2010 tarih … nolu KDV dahil 6.879.00 TL tutarındaki faturanın davalının ticari defterlerinde kayıtlı olmadığının tespit edildiği, taraflar arasında akdedilen akaryakıt bayilik sözleşmesinin 22. maddesinde intifa hakkının terkini sırasında doğacak masraflardan davalının sorumlu olacağının belirtilmediği” gibi bir gerekçe ile davanın reddine karar verdiğini, usul ve yasaya aykırı mezkur kararın kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Taraflar arasında akdedilen … A.Ş. İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi’nin 22. maddesinde sözleşmenin ifasına yönelik kurulan intifa hakkının tesisi ile intifa hakkı süresince bu hak dolasıyla müvekkiline yüklenecek her türlü mükellefiyetin davalı bayiye ait olduğu hükme bağlandığını, yine aynı sözleşmenin 47. maddesinde, sözleşmenin tanzimi, uygulanması ve tasdiki ile ilgili her türlü vergi, resim, harç ve masrafların davalı bayii tarafından ödeneceği hükmü yer aldığını, dava konusu intifa da mezkur sözleşmenin uygulanması zımnında tesis ve terkin edildiğinden terkin masrafları da doğaldır ki davalı bayii yükümlülüğünde olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, bayilik sözleşmesi uyarınca davalının sorumlu olduğu iddiasıyla başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı yanca, taraflar arasındaki bayilik ilişkisi kapsamında davalı taşınmazına konulan intifa hakkının fek edildiği, intifa hakkının feki nedeniyle ödenen 6.879,00 TL harcın taraflar arasındaki sözleşmenin 22/4 ve 47 maddesi uyarınca davalı sorumluluğunda bulunduğu ileri sürülerek, davacı yanca ödenen harç tutarının faizi ile tahsili için takip başlatılmış, itiraz üzerine duran takibin devamı için ise eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davacınını iddia ve talebine dayanak taraflar arasındaki sözleşmenin 22/4 maddesinde “İntifa hakkı tesisi sırasındaki masraflar ile intifa hakkının süresinde bu haktan dolayı ofise yüklenecek her türlü mükellefiyetler ( tüm masraflar, vergi dairelerince alınacak harç, vergi resim vs ile bunların zamanında ödenmemesinden doğacak cezalar) bayiye aittir.” şeklinde düzenlendiği, bu düzenleme dikkate alındığında davalının intifa hakkına ilişkin yükümlülüğünün sadece intifa hakkının tesisi ve intifa hakkının uygulanması aşamasında ortaya çıkan masraflarla ilgili düzenleme içerdiği, madde içeriğine göre intifa hakkının tapudan fekkinde alınacak harç sorumluluğunu davalıya yüklemediği anlaşılmaktadır. Yine davacı vekilinin dayandığı sözleşmenin 47. maddesinde “İş bu sözleşmenin tanzimi, uygulanması ve tasdiki ile ilgili her türlü vergi, resim, harç ve masraflar bayi tarafından ödenecektir.” şeklinde hüküm altına alındığı, bu düzenleme dikkate alındığında, davalının intifa hakkının tapuda terkininde alınacak harç ve masraflardan sorumlu olduğunun söylenemeyeceği anlaşılmaktadır. Aynı zamanda davalının taşınmazın maliki de olmadığı, dolayısıyla terkinden menfaat sağlayan kişi konumunda olmadığı anlaşılmaktadır. Buna göre ilk derce mahkemesi kararı isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekili istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Yukarıdaki açıklama ışığında ve davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca davacı vekilinini istinaf başvurusununu esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı vekili tarafından yatırılan istinaf başvuru ve peşin karar harçlarının Hazineye gelir kaydına; bakiye 14,41 istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,3-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 02.05.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.