Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1037 E. 2020/1270 K. 26.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1037
KARAR NO : 2020/1270
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/02/2020
NUMARASI : 2019/654E. 2020/105K.
DAVANIN KONUSU: Yargılamanın Yenilenmesi
Taraflar arasında görülen yargılamanın yenilenmesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ilişkin verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı … vekili, yargılamanın iadesini talep ettiği 03.09.2019 havale tarihli dilekçesiyle; Mahkemenin 2015/91 E- 2017/784 K sayılı, 06.06.2017 tarihli kararıyla, davalı … aleyhindeki davanın husumet yönünden reddine karar verilip bu kararın kanun yolu incelemelerinden de geçerek kesinleştiğini, kararın … hakkındaki bu bölümünün hukuka aykırı olduğunu; davaya esas sözleşmenin konusu şirketin davalı … idaresinde işletilmekte olduğunu, şirketin devir öncesinde tüm görüşmelerin davalı … ile yapıldığını, hatta 15.02.2014 tarihli hisse devir protokolünün davalı … tarafından imzalandığını, bunun sonrasında davalı … tarafından hisse devrinin … adına yapılması talebi üzerine 15.02.2014 tarihli sözleşmenin … tarafından tekrar imzalandığını, sözleşmede kararlaştırılan bedellerin müvekkiline ödenmemesi üzerine davalı … hakkında icra takibi yapıldığını ve davalı … ile yapılan 19.07.2017 tarihli taahhütname adlı mutabakat isimli belge ile ödemelerin … adına düzenlenen sıralı senetler ile yapıldığını, davalı …’ın sözleşme tarihi olan 15.02.2014 tarihinde tecrübesiz olduğunu, dolayısıyla şirket hisse devri neticesi devir bedelinin kendi birikimleri ile ödemeyeceğinin mutlak olduğunu, bahsi geçen sebeplerle … yönünden ilk derece mahkemesince verilen husumeten red kararının kaldırılması için yargılanmasının yenilenmesi taleplerinin olduğunu, taleplerinin kabulü ile yargılamanın yenilenmesine konu ilamın kaldırılarak davanın ilk dava dilekçesindeki talepleri doğrultusunda kabulüne karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili, yargılamanın yenilenmesi talebine karşı verdiği 14.10.2019 tarihli cevap dilekçesinde özetle; somut olayda yargılamanın yenilenmesi için HMK’nın 375. Maddesinde aranan koşulların bulunmadığını belirterek, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine ve dava değeri üzerinden lehlerine avukatlık ücreti tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince, yargılamanın yenilenmesine dair dilekçe üzerine yapılan yargılama sonucunda; “…Dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup, Mahkememizin 2015/91 esas 2017/784 karar sayılı 06/06/2017 tarihli kararı ile, davanın davalı … yönünden reddine, davanın davalı … yönünden kısmen kabulü ile, İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 100.000TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren değişken oranlardaki avans faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, İİK 67/2 mad uyarınca %20si oranında icra inkar tazminatının bu davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği, kararın taraflara tebliğ edildiği, davacı vekilince istinaf talebinde bulunulması üzerine dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği, Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesinin 2018/54 esas 2018/183 karar sayılı 01/03/2018 tarihli kararı ile istinaf başvurusunun reddine karar verildiği, davacı vekilinin 13/04/2018 tarihli dilekçesi ile temyiz talebinde bulunulduğu, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 20/05/2019 tarihli 2018/2623 esas 2019/3923 karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının onanmasına karar verildiği, Yargıtay onama ilamının taraflara tebliğ edildiği görülmüştür. Davacı tarafın yargılamanın iadesi sebebi olarak ileri sürdüğü hususlar HMKnun 375.maddesinde belirtilen iade-i muhakeme sebeplerinden olmadığı, ayrıca iadei muhakeme gerektirecek kesin delil ve emarelerin dosyaya konulmadığı, dolayısıyla da davacının iade-i muhakeme talebine ilişkin yasal koşulların gerçekleşmemiş olması nedeniyle, yargılamanın yenilenmesine ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş ve ayrıca talebin yargılamanın yenilenmesine ilişkin olduğu ve davanın reddolunduğu dikkate alınarak davalılar yararına maktu vekalet ücretine hükmolunmuş, yargılama harç ve giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği, …” gerekçesiyle, yargılamanın yenilenmesine ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Asıl davadaki iddialarını tekrarlamış ve ilk derece mahkemesinin yargılamanın yenilenmesine dair kararının eksik incelemeyle verilmiş, usul ve yasaya aykırı bir karar olduğunu, sözleşmeyi imzalamış olmasına rağmen, davalı … hakkındaki davanın husumet yönünden reddine karar verildiğini, bu şahsın da imzasından sorumlu tutulması gerektiğini, yargılamanın yenilenmesi koşullarının mevcut olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine dair kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesinin davanın reddine dair ilk kararının iptali ile davanın davalı … Akdağ yönünden de kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, HMK’nın 373 vd. maddeleri uyarınca yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı, davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. Maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönleriyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava dosyasının yapılan incelemesinde; ilk derece mahkemesinin 2015/91 E- 2017/784 K sayılı, 06.06.2017 tarihli kararının, istinaf ve temyiz yollarından geçmek suretiyle kesinleştiği anlaşılmaktadır.Davacının, yargılamanın yenilenmesine dair talep dilekçesi, ayrı bir dava olarak harçları yatırılmak suretiyle ve ayrı bir esas üzerinden ve ayrı bir dosya üzerinden yürütülmesi gerekirken, herhangi bir harç alınmadan talebin değerlendirilip karar verildiği anlaşılmaktadır.492 Sayılı Harçlar Kanunu 2. Maddesi gereğince,” Yargı işlemlerinden bu kanuna bağlı (1) sayılı tarifede yazılı olanları, yargı harçlarına tabidir. Ceza mahkemelerinde şahsi hukuka ait hakların hüküm altına alınması halinde de, celse harçları hariç olmak üzere (1) sayılı tarifeye göre harç alınır. “denilmektedir.Yargılamanın iadesi davası, ilk davadan ayrı yeni bir dava olup, dava değeri üzerinden, tıpkı yeni açılan davalar gibi yargılama harçlarına tabidir. Nitekim, Harçlar Kanunu’nun 10. maddesi gereğince yargılamanın iadesi davalarında, yeni davalar gibi harç alınacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanun’un “Harcı ödenmeyen işlemler” başlıklı 32. madde gereğince ise ” Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse, işleme devam olunmakla beraber, bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır” şeklindedir.İlk Derece Mahkemesince yargılanmanın yenilenmesi talebine ilişkin olarak harç alınmamış olduğu görülmektedir. Oysa, Harçlar Kanunu 10. Madde gereğince, yargılamanın yenilenmesi talepli davalar nispi harca tabi davalardan olduğundan, (1) Sayılı Tarife gereğince anlaşmazlık konusu değer üzerinden nispi harç alınması gerekmektedir. Dava harcı, kamu düzenine ilişkin olup, davanın görülmesi için yasayla getirilmiş dava şartı niteliğindedir. Bu nedenle, harç konusu HMK.m. 355 uyarınca Dairemizce resen nazara alınmıştır.İlk derece mahkemesince, başvuru harcının ve dosya kapsamına göre 110.000,00 TL olan dava değeri üzerinden peşin harcın yatırılması hususunda, HMK’nın 120 ve 115. maddeleri uyarınca kanuni sonuçları hatırlatılmak suretiyle kesin süre verilmesi yoluna gidilmelidir. Dava harçlarının yatırılmış olması dava şartı olup, bu şart gerçekleşmeden davanın incelenip karara bağlanması usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.4 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, işin esası incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın, yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının talep halinde ilk derece mahkemesince iadesine,4-Yapılan kanun yolu masraflarının ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 26.11.2020 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.