Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1029 E. 2023/976 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1029
KARAR NO: 2023/976
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05.02.2020
NUMARASI: 2018/1025 Esas – 2020/118
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile dava dışı … San. Ve Tic. A.Ş. arasında Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmeleri imzalandığını, davalıların sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, müvekkilince dava dışı şirkete ticari kredili mevduat ve teminat mektubu kredisi kullandırıldığını, davalıların krediden kaynaklanan borçları ödemediklerini, davalılara Üsküdar … Noterliği’nin 20/06/2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesinin keşide edilerek borcun ödenmesinin istendiğini, ancak borcun tamamının ödenmediğini, borcun tahsili amacıyla davalılar hakkında İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, davalıların takibe haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu belirterek davalıların itirazının iptali ile takibin devamına, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı yanın 2.000.000 TL.değer göstermek suretiyle dava açmasının hatalı ve haksız olduğunu, takip dosyasında yapılan itirazın kısmi itiraz olup yalnızca işlemiş faiz ve işleyecek faiz oranına itiraz edildiğini, bu nedenle tüm takibe itiraz edilmiş gibi dava açılmasının doğru olmadığını, takip öncesi %58 oranında faiz işletilmesiyle takibin devamında %30,24 temerrüt faizi istenmesinin fahiş olduğunu, gönderilen kat ihtarına da itiraz edildiğini, ihtarnamede hangi oranda faiz ve temerrüt faizi uygulandığına dair açıklayıcı bir bilgi olmadığını, asıl borçlu şirket hakkında açılan konkordato davasında mühlet kararı verildiğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası getirtilmiş, davacının davalılar hakkında ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin davalılar … ile …’e 20/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, bu davalıların takibe yasal 7 günlük süre dolduktan sonra 31/07/2018 tarihli dilekçe ile itiraz ettikleri, itirazları süresinde olmadığından haklarındaki takibin kesinleşmiş olduğu dolayısıyla davacının bu davalılar yönünden dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı belirlenmiştir. Diğer davalı … ise takibe süresinde kısmi olarak itiraz ettiğini bildirmiş takipte talep edilen işlemiş faiz miktarı ile faiz oranına itiraz ettiği, asıl alacak ve diğer talep edilen alacak kalemlerine bir itirazının olmadığı anlaşılmıştır. İtiraz dilekçesi davacı tarafa tebliğ edilmediğinden mahkememizde açılan davanın süresinde olduğu görülmüştür. Davalı taraf kredi asıl borçlusu şirket hakkında İstanbul Anadolu 2 ATM 2018/485 E.sayılı dosya ile konkordato talepli dava açıldığını ve 1 yıllık kesin mühlet kararı verildiğini belirterek bu dosyanın mahkememiz dosyası yönünden bekletici mesele yapılmasını talep etmiş ise de kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla yer alan davalılar yönünden etkisinin olmadığının kabulüyle bu talep reddedilmiştir. Davacı ile dava dışı ….AŞ.arasında 21/10/2013 tarihli genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesinin imzalandığı, davalıların da bu kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle davacı bankanın 25/05/2018 tarihi itibariyle de hesabı kat edip 07/07/2018 tarihli ihtarnameyi gönderdiği, davalılardan …’e her iki kat ihtarının da tebliğ edilemediği anlaşılmıştır. Hesabın kat edilmesiyle muacceliyet gerçekleşmekle birlikte ihtarın tebliğ edilmiş olması kefil yönünden temerrüd için zorunlu olduğundan, … yönünden takip öncesinde temerrüde düşürülmediği dolayısıyla takip tarihine kadar işlemiş temerrüd faizi talep edilemeyeceği mahkememizce kabul edilmiş, bilirkişiden de takdiri mahkememize ait olmak kaydıyla buna dikkat edilerek rapor hazırlanması talep edilmiştir. Alınan 11/11/2019 tarihli rapordaki hesaplama ve tespitler mahkememizce de yerinde görüldüğünden davalılardan …’e yönelik davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuş, davalı …’in itirazı takipte talep edilen temerrüt faizi oranına yönelik olup bu itirazın yerinde olmadığının kabulüyle davanın kısmen kabulüne karar verildiğinden karar harcı olarak maktu harç alınmış, temerrüt faiz oranına yönelik itirazın iptaline…” gerekçesiyle, davalılar … ve …ün icra takibine süresinde itiraz etmedikleri, haklarındaki takibin kesinleştiği anlaşıldığından bu davalılar yönünden davacının dava açmakta hukuki yarar bulunmadığından davanın HMK 114/1-h maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden reddine, davalı … yönünden açılan davanın kısmen kabulüne, bu davalı yönünden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … sayılı takip dosyasında takibin; Gayrinakdi kredi borcu için: 14.874.569,50 TL asıl alacak, 655.187,07 TL işlemiş akdi faiz, 54.542,80 TL BSMV, 1.120,54 TL masraf olmak üzere toplam 15.585.419,91 TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %51,50 oranında temerrüt faizi yürütülmesine, Ticari kredili mevduat borcu için; 142,13 TL asıl alacak, 72,56 TL işlemiş akdi faiz, 4,74 TL BSMV, 3.299,49 TL masraf olmak üzere toplam 3.518,92 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi yürütülmesine, toplam 15.588.938,83 TL alacağın şimdilik 2.000.000,00 TL’sinin asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren alacağın tamamen tahsiline kadar yukarıda belirtilen oranlarda temerrüt faizi, faizin gider vergisi ve diğer ferileri ile birlikte tahsili yönünden takibin devamına, fazla talebin reddine, hükmedilen tutarın %20’si oranında davalı …’den tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Söz konusu verilen karar usul ve yasaya aykırı olduğunu, zira dava dosyasından düzenlenen bilirkişi raporunda, davaya konu teminat mektupları için tazmin tarihinden temerrüt tarihine kadar %24 faiz oranı üzerinden akdi faiz hesaplandığı anlaşıldığından itiraz edilerek, akdi faiz hesaplamasının müvekkili bankanın cari faiz oranı kullanılarak yapılması gerektiğini, bu yönden bilirkişi raporuna yöneltilen itirazın dikkate alınmayarak hatalı karar verildiğini, Bunun dışında, davanın konusu borçlu davalı aleyhine başlatılmış olan ilamsız takipteki işlemiş faiz ve faiz oranı iken, mahkeme tarafından toplam takip tutarı üzerinden davalı vekili aleyhine vekalet ücretine hükmedildiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından davalı vekili aleyhine hükmedilen vekalet ücretinin dava konusu olan işlemiş faiz ve bu faizin kısmen reddine (kabul anlamına gelmemek kaydı ile) dair verilen kısmı üzerinden hesaplanması gerektiğini, Sonuç olarak, mahkeme tarafından itirazları gözetilmeksizin eksik inceleme ile karar verildiği anlaşıldığından … yönünden verilen kısmen ret kararına karşı istinaf talebinin kabulü ile davalı aleyhine açılan davanın kabulüne; bu mümkün olamayacak ise karşı taraf vekili lehine hükmedilmiş olan vekalet ücretinin kısmen reddedilen faiz miktarı üzerinden belirlenmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararının kaldırılmasına ve davanın tam kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, genel kredi sözleşmesinden doğan banka alacağının tahsili için başlatılmış olan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali talebine ilişkindir.İlk derce mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalılar … ve … aleyhine açılan davanın hukuki yarar yokluğundan usulden reddine, diğer davalı … aleyhine açılan davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, davalı … yönünden kuralan hükme yönelik yasal sürede istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı yanca davalılar hakkında İstanbul Anadolu … icra müdürlüğünün … E sayılı dosyasında başlatılan icra takibinde, davalı borçlu … tarafından nakit kredi borcu yönünden takipte istenen 1.090.855,88 TL ile gayrı nakti kredi borcu yönünden takipte istenen 94,85 TL işlemiş faiz tutarları ile faiz oranına itiraz ederek kısmi itiraz yöneltildiği, eldeki itirazın iptali davasının da bu yönüyle açıldığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki bu husus ilk derece mahkemesi gerekçesinde de işaret edilmiştir. Ancak ilk derece mahkemesince, davalı … yönünden kurulan hükmün 2 nolu bendinde; açılan davanın kısmen kabulüne, bu davalı yönünden İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü … sayılı takip dosyasında takibin; Gayrinakdi kredi borcu için: 14.874.569,50 TL asıl alacak, 655.187,07 TL işlemiş akdi faiz, 54.542,80 TL BSMV,1.120,54 TL masraf olmak üzere toplam 15.585.419,91 TL üzerinden devamına, asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren %51,50 oranında temerrüt faizi yürütülmesine, Ticari kredili mevduat borcu için; 142,13 TL asıl alacak, 72,56 TL işlemiş akdi faiz, 4,74 TL BSMV, 3.299,49 TL masraf olmak üzere toplam 3.518,92 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %30,24 oranında temerrüt faizi yürütülmesine, toplam 15.588.938,83 TL alacağın şimdilik 2.000.000,00 TL’sinin asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren alacağın tamamen tahsiline kadar yukarıda belirtilen oranlarda temerrüt faizi, faizin gider vergisi ve diğer ferileri ile birlikte tahsili yönünden takibin devamına, Fazla talebin reddine, Hükmedilen tutarın %20’si oranında davalı …’den tahsili ile davacı tarafa ödenmesine şeklinde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. HMK’nun 297/c, 27/c maddelerinde, mahkeme kararlarında her iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutma nedenleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonucu ve hukuki sebeplerin açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Gerekçe, kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusundaki tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Yukarıda belirtildiği ve ilk derece mahkemesi gerekçesinde de yer verildiği üzere, davalı … yönünde açılan davanın konusu, borçlu davalının aleyhine başlatılan takipte istenen işlemiş faiz ve faiz oranına yönelttiği itiraz iken, ilk derce mahkemesince toplam takip tutarı üzerinden hüküm kurulmuş olması ve buna göre de hükmün ferileri değerlendirilerek sonuca gidilmesi yasa ve usule aykırı olmuştur. Yine ilk derce mahkemesince kurulan hükmün 2/son bendinde, hükmedilen tutarın %20’si oranında davalı …’ den tahsili ile davacıya ödenmesine şeklinde kurulan hükümde de takibe itiraz üzerine kabul edilen tutarın ne olduğu, bu yönüyle hangi tutarın %20 oranının esas alınarak inkâr tazminatı olarak hesaplanacağı yönünden hükmün açık olmadığı ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu açıklamalara göre, ilk derece mahkemesi kararı, bu haliyle istinaf incelemesine elverişli değildir. Bu nedenle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılması gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, esasa dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle:1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 01.06.2023
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.