Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1023 E. 2023/978 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1023
KARAR NO: 2023/978
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 07.02.2019
NUMARASI: 2017/939 Esas – 2019/109 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında uzun yıllara yayılan ticari ilişki bulunduğunu davacının davalı tarafa kargo ve depo hizmeti verdiğini bildirdiğini, taraflar arasında sözleşme olmasa da her ay kargo ve depo hizmet bedeli 7.000 TL + Kdv olmak üzere 8260 TL davacıya ödeme yapıldığını, davalının cari hesap borcunu ödememesi nedeni ile Beyoğlu … noterliğince 02.11/2016 tarihinde ihtarname göndeildiğini, davalının Kadıköy … Noterliği vasıtası ile 08/11/2016 tarihli 18.000 TL ve 24/10/2016 tarihli 8.260,00 TL meblağlı faturaları iade ettiği belirtildiğini, davacının 15/11/2016 tarihli Beyoğlu … Noterliği 15/11/2016 tarihli cevap ihtarnamesi ile iade edilen faturalara ilişkin hizmetin verildiğini ihtar ettiğini bildirdiğini, davalı şirket aleyhine İstanbul … Müdürlüğünün … e sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını daha sonra 25/11/2016 tarihinde icra dosyasına kısmi itiraz edildiği ve 28.906,00 TL meblağın icra dosyasına ödendiğini, İstanbul … icra müdürlüğünün …e sayılı dosyasındaki itirazın iptalini ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davacı tarafından açılan davaya yetki itirazının olduğunu itirazı istenen İstanbul … icra müdürlüğünün …e sayılı dosyası olduğunu, yetkili mahkemenin İstanbul asliye ticaret mahkemeleri oluğunu, davacının davalı tarafa kargo ve depo hizmeti bir dönem verdiğini tüm hak edişleri tam ve eksiksiz olarak aldığını, davacı tarafından gerçekleştirmediği hizmetlere ilişkin davalıya fatura kesildiğini, davalının hak edişi olmayan 3 adet faturanın Kadıköy … noterliği vasıtası ile 08/11/2016 tarihinde iade edildiğini, davacının buna rağmen haksız yere istanbul … icra müdürlüğünün …e sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, davacıya bu icra takibi ile hak ediş olan 28.906,71 TL’nin yasal süresi içinde icra dosyasına ödendiğini, kısmi itirazda bulunulduğunu kalan kısmın haksız ve kötü niyetle istendiğinin hak edişinin olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi marifetiyle yaptırılan incelemede, davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafın ticari defterlerine göre 59.242,36 TL alacaklı olduğu, Davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olduğu, davalı taraf ticari defterlerine göre borcunun olmadığı, Bilirkişi tarafından yerinde yapılan incelemede davacı tarafa davala tarafa 21/01/2016 tarihli, 7.000,00 TL bedelli fatura ile 21.102016 tarih 18.000,00 TL bedelli fatura bedelli olmak üzere toplam 25.000,00 TL’lik hizmet verdiğinin tespit edilemediği, 24/10/2016 tarihli 8.260,00 TL bedelli hizmetin ise verildiği, davacı tarafın alacak konusu yaptığı cari hesap ekstresine göre 25.000 TL’lik hizmetin erilmediği, 28.906,71 TL’nin ise takip kesinleşmeden ödendiği, bakiye hizmet bedeli alacağı olarak 5.335,65 TL kaldığı anlaşıldığından davacının itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, davalı taraf yararına icra inkar tazminatı alacağın yargılamayı gerektirdiğinden koşulları oluşmadığından reddine, Davacı tarafın hizmeti sunmadığı 25.000 TL’lik alacağı haklı olarak davacıdan talep ettiği anlaşıldığından 25.000 TL’nin %20 si olan 5.000 TL’nin kötü niyet tazminatı olarak davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacının takip nedeniyle alacaklı olduğu miktar yönünden tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle, davacının itirazın iptali davasının kısmen kabul, kısmen reddine, davacının davasının (İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının) 5.335,65 TL’lik kısmının kısmen kabulü ile takip tarihi olan 15/11/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya dair kısmın reddine, davacı tarafın icra inkar tazminatı talebinin koşulları oluşmadığından reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında uzun yıllara yayılan ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirketin kargo ve depo hizmeti verdiğini, taraflar arasında sözleşme olmasa da her ay kargo hizmet ve depo bedeli şeklinde 7.000.TL+KDV olmak üzere toplamda 8.260.TL müvekkiline ödenen meblağ bulunduğunu, Taraflar arasındaki ticari ilişkinin devam ettiği zamanlarda (12 yıl içinde), davalı şirkete ait filmlerin müvekkiline ait depoda muhafaza edildiğini, otobüs, uçak kargo ile gerek şehir içi ve gerekse şehir dışına ulaştırıldığını, bu hizmet karşılığında her ay kesilen 8.260.TL faturanın yanında ekstra hizmetler için de faturalar kesildiğini, Davalı şirketin cari hesap borcunu ödememesi nedeniyle davalı tarafa Beyoğlu … Noterliği’nin 02.11.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderildiğini, davalı tarafın da Kadıköy … Noterliği’nin 08.11.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verdiğini, davalı tarafın Kadıköy … Noterliği’nin 08.11.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile de müvekkilinin kestiği 21.10.2016 tarih 7.000.TL, 21.10.2016 tarih 18.000.TL, 24.10.2016 tarih 8.260.TL meblağlı faturaları iade ettiğini, müvekkili şirketin de Beyoğlu … Noterliği’nin 15.11.2016 tarih ve … yevmiye numaralı cevap ihtarnamesi ile iade edilen faturalara ilişkin hizmetin verildiğini ihtar ettiğini, davalı şirket aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin 25 Kasım 2016 tarihinde icra dosyasına kısmi itiraz ettiğini ve 28.906.71.TL meblağı icra dosyasına ödediğini, Davalı tarafa kesilen faturalarda verilen hizmetin yerine getirildiğine ilişkin olarak tanık dinletmek istedikleri halde tanıklarının dinlenmediğini, dava ve delil dilekçelerinde belirttikleri ve 28.11.2018 tarihli bilirkişi raporuna itirazlarında da belirttikleri nedenlerle tanıkların dinlenmesini talep ettikleri halde mahkemenin eksik inceleme ile davanın kısmen kabulüne karar verdiğini, Yine 28.11.2018 tarihli bilirkişi raporuna itiraz ettikleri ve yeniden bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettikleri halde mahkemenin yeniden bilirkişi incelemesi yapmadığını, mahkemenin davayı kısmen kabul ettiği halde müvekkili şirket lehine icra inkar tazminatına hükmetmediğini, mahkemece hatalı hüküm kurulduğunu, Kabul edilen tutar yönünden lehlerine inkar tazminatına hükmedilmemesinin yasaya aykırı olduğunu, Mahkemenin davalı lehine icra inkar tazminatına hükmettiğini, davanın tamamen reddi ile davalı lehine icra inkar tazminatı şartları oluşacağından ve davanın da kısmen kabulüne karar verildiğinden davalı lehine icra inkar tazminatına hükmetmesinin hatalı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın tam kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, kargo taşıması ve depolama hizmetinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılmış olun ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali talebine ilişkindir. İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı tarafından davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E sayılı ilamsız icra takibi ile cari hesap alacağına dayanılarak 59.242,36 TL asıl alacak ve 321,37 TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 59.563,73 TL alacağın tahsili için takip başlatıldığı, davalının 28.906,71 TL ödeme yaparak bakiye alacağa süresinde kısmi itiraz yönelttiği, davacının kısmi itiraza uğrayan kısım olan 30.657,02 TL yönünden eldeki itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmaktadır. Fatura tek başına alacağı kanıtlamaya yeterli olmayıp, fatura konusu mal ve hizmetin verildiğinin de davacı yanca kanıtlanması gerekir. Yargılama aşamasında taraf ticari defter ve kayıtları ile davacı bilgisayarları üzerinde yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi rapor içeriğinden, davacının davalıya keşide ettiği ancak davalı yanca noter aracılığı ile iade edildiği anlaşılan 21.10.2016 tarih … nolu 7.000 TL 21.10.2016 tarih … nolu 18.000 TL ve 24.10.2016 tarih … nolu 8.260 TL tutarlı faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olup, davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı, 21.10.2016 tarih … nolu 7.000 TL 21.10.2016 tarih … nolu 18.000 TL tutarlı fatura konusu mal ve hizmetin davalıya verildiğini kanıtlama yükümlülüğü altında olan davacı yanca bu fatura konusu mal ve hizmetin davalıya verildiğinin kanıtlanamadığı, ancak 24.10.2016 tarih … nolu 8.260 TL tutarlı fatura konusu hizmetin davalıya verildiğinin kanıtlandığı, davacının mal ve hizmet verdiğini kanıtlayamadığı fatura tutarları ile davalının takip aşamasında davadan önce yaptığı ödeme tutarı dikkate alındığında, davacının davalıdan 5.335,65 TL alacak bakiyesi kaldığı tespiti ışığında kurulan hüküm isabetli olup, davacı vekilinin davanın tamamen talepleri gibi kabulü gerektiği yönündeki istinaf nedeni yerinde görülmemiştir. Alacak tutarı ve miktarı ile davalı vekilinin davacının tanık dinletilmesine muvafakatının olmadığına dair beyanları ışığında, davacı vekilinin alacağın kanıtlanması yönünde tanık dinletme taleplerinin dikkate alınmaksızın hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu yönündeki istinaf nedeni de yerinde değildir. Davacının kabul edilen kısım yönünden alacağı likit alacak olmakla, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğu gözetilerek, davacı lehine koşulları oluşmakla icra inkar tazminatına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile icra inkar tazminatına karar verilmemesi isabetsiz olup, davacı vekilinin bu yöndeki istinafı yerinde görülmüştür. Yine davanın reddedilen kısmı yönünden davacının alacağını kanıtlamaması gerekçesine dayanıldığı gözetildiğinde, davacının reddedilen tutar yönünden takipte kötü niyeti sabit görülemeyeceğinden, davalı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi de isabetsiz olup, bu yöndeki davacı vekili istinaf başvurusu da yerinde görülmüştür. Yukarıdaki açıklamalar ışığında ve davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açılanan gerekçelerle; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuda; 1-Davanın kısmen kabulü ile, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takip dosyasında 5.335,65 TL’lik asıl alacak kısmına vaki itirazının İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ile 5.335,65 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili için takibin devamına, 2-Fazla istemin reddine, 3-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca takdiren %20 oranında belirlenen 1.067,13 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 4-Davanın reddedilen kısımı yönünden davacının takipte kötü niyeti sabit görülmediğinden yasal koşulları oluşmamakla, davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine, 5-Başlangıçta peşin olarak alınan 523,55 TL harcın ve icra takibi peşin harcı 297,82 TL’nin, alınması gerekli olan 364,48 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 456,89 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep hâlinde davacıya iadesine, 6- Davacının yargılama sırasında yapmış olduğu posta ve tebligat gideri 188,8 TL, bilirkişi ücreti 1.400,00 TL olmak üzere toplam 1.588,8 TL yargılama masrafının, davacı davasında kısmen haklı çıktığından dava konusunun toplam değerinin kabulle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 277 TL yargılama masrafına, 364,48 TL harç eklenerek sonuç olarak 641,48 TL’nin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, dava konusunun toplam değerinin redle sonuçlanan kısma oranı sonucu bulunan 1.312,00 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, 7-Davacı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca belirlenen 5.335,65 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 8-Davalı yargılama sırasında kendini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca 9.200,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 9- Karar kesinleştiğinde artan gider avansının yatıran taraflara iadesine, 10-İstinaf giderleri yönünden; a-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına; davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep hâlinde, ilk derece mahkemesince davacıya iadesine, b-Davacı tarafından harcanan 121,30 TL istinaf başvuru harç gideri ile 51,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 172,70 TL kanun yolu giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 11-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 12-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 01.06.2023
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.