Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1021 E. 2022/1540 K. 17.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1021
KARAR NO: 2022/1540
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2018/216 E. – 2019/1328 K.
BİRLEŞEN DAVA: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
2019/7 E. 2019/8 K. SAYILI DOSYASI
DAVANIN KONUSU: Alacak – Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine dair verilen karara karşı, asıl davada davalı birleşen davada davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Asıl davada davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 29.04.2015 tarihli sözleşme ile bir adet makinenin 19.000 USD+KDV bedelle satımı hususunda anlaşıldığını, makinenin müvekkilinin fabrikasında 05.05.2015 tarihinde teslim alınarak satım bedelinin %25’inin ödendiğini, sözleşmede satım bedelinin %25’inin kısmı peşin, %15’inin 30 gün, %20’sinin 60 gün, %20’sinin 90 gün, %20’sinin ise 120 gün olarak vadeli şekilde ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının vadeye bağlanan ödemeleri yapmadığını, ödeme tarihlerinin hatırlatılmasına rağmen ödeme için mehil talebinde bulunulduğunu ve maddi sıkıntılar nedeniyle ödemeden kaçınıldığını, davalının bu sırada satılan makineyi kullanarak üretim yapmaya devam ettiğini, müvekkilince garanti kapsamına giren servis hizmetlerinin bedelsiz, garanti kapsamı dışında katan hizmetlerin bedeli mukabilinde yapılarak bir çok kez servis hizmeti verildiğini, alacağın ödenmemesi üzerine 23.02.2018 tarihinde Çerkezköy …Noterliğinden gönderilen ihtarla alacağın istenildiğini, davalı yanca düzenlenen 05.03.2018 tarihli cevabi ihtarda makinenin ayıplı olduğu ve kapasitesinin altında çalıştığının bildirilerek zararının ödenmesini istediğini, ihtarda ileri sürülen iddiaların yerinde olmadığını, makinenin eksiksiz ve çalışır halde teslim edildiğini, teslim sonrası bir çok kez servis hizmeti verildiğini, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını ileri sürerek, 10.740,87 USD’nin temerrüt tarihinden itibaren faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Asıl davada davalı, davaya cevap vermemiştir.Birleşen davada davacı … Ltd Şti. vekili, dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki 29.04.2015 tarihli sözleşme ile davacıdan 16.000 USD bedelli makinenin sipariş edildiğini, ancak on gün içinde teslimi gereken makinenin yapımının uzayacağını ileri süren davacı şirket tarafından farklı bir makinenın bulunduğu, bunun alınması halinde 19.000 USD bedelle bu makinenin teslim edileceğinin belirtmesi üzerine, müvekkilinin 1000 USD eksen farkı indirimiyle bu makineyi satın aldığını, makinenin tesliminden sonra kurun sabitlendiğini ve ticari anlaşmanın TL cinsinden ilerleyeceği hatırlatılan davalı satıcının KDV dahil 60.809,28 TL bedel üzerinden profarma faturay gönderdiğini ve faturanın bu şekilde kayıtlara işlendiğini, şifahi olarak 4.eksenin iadesiyle ilgili 01.03.2018 tarihli sözlü anlaşma gereği, 10.848,40 TL + KDV fatura düzenlenerek onay için gönderildiğini, buna rağmen dava açıldığını, kurulumdan itibaren makinede sürekli sorun çıkması nedeniyle satıcıdan servis hizmeti alındığını, yapılan bakım ve tamirlere rağmen makinenin tam kapasiteyle çalışmaması nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, bu nedenle müvekkilinin ödediği bedelin iadesi ve 30.000,00 TL defolu üretim zararının tahsili için ihtarname gönderdiğini, makinedeki ayıpların sözlü ve e-mail yoluyla bildirildiğini, makinenin çalışır hale getirilmemesi nedeniyle, başka bir şirketten aynı amaçla yeni bir makine alındığını ileri sürerek, ayıplı makinenin davalı satıcıya iadesine, ayıplı ticari satış nedeniyle müvekkilinin ödediği 35.474 TL’nin ödendiği tarihlerdeki USD kuru ile iadesine, ayıplı emtia nedeniyle meydana gelen 30.000 TL zararın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Asıl davada davacı, Birleşen davada davalı … Ltd. Şti. vekili, birleşen davadaki savunmasında özetle; satım konusu emtianın sağlam ve eksiksiz olarak teslim edildiğini, davalının üretimi sırasında oluşan servis ihtiyaçlarının müvekkilince karşılandığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını, satımdan üç yıl sonra müvekkilinin satım alacağının tahsilini talep ettikten sonra, makinenin iadesi ile ödenen bedelin tahsilinin talep edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, taraflar arasında şifahi bir anlaşma bulunmadığını, 2015 yılında teslim edilen makinen 4 yıl alıcı elinde kaldıktan sonra kullanmadan kaynaklı yıpranma ve servis dışı müdahale nedeniyle oluşan ayıpların üretim veya satımdan kaynaklı ayıplar olarak düşünülemeyeceğini, hiç kimsenin kendinden kaynaklanan kusurlardan alacak talep edemeyeceğini savunarak, birleşen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davacı yan ile davalı şirket arasında 29.04.2015 tarihli satış sözleşmesi akdederek; Davalı yan bir adet 1CNC 3 Eksen Köpük Kesme Makinesi GMCNC – 3D.4 Eksen farkı makineyi 19.000 USD+KDV bedelli 150429-2 nolu alım satım sözleşmesi imzalayarak davacı yandan satın aldığı anlaşılmıştır.Mezkur sözleşmenin Koşullar başlıklı kısmında 19.000 USD+KDV tutarın %25 kısmı peşin,%15’i 30 gün, %20 60 gün, %20 90 gün, %20 120 gün içinde ödeneceği kararlaştırılmış olduğu görülmüştür.Davaya konu Makinanın Satışına İlişkin Düzenlenen Faturanın İncelenmesinde Davacı … Tic. Ltd. Şti. tarafından davalı … Ltd. Şti.’ne 05.05.2015 tarihli Seri … no.lu 60.805,28 TL tutarlı fatura düzenlemiş ve faturalara konu bir adet 1CNC 3 Eksen Köpük Kesme Makinesi’ni davalı yana 05.05.2015 tarihli Seri … no.lu Sevk İrsaliyesi ile davalı yana teslim ettiği anlaşılmıştır.Davacı yan tarafından davalı yana makine satış bedeli olarak 05.05.2015 tarihli Seri … no.lu 60.805,28-TL tutarlı fatura düzenlemiş olup yine Garanti kapsamı dışında kalan hizmetlere ilişkin 30.05.2016 tarihli … no.lu 873,58 TL tutarlı 27.12.2016 tarihli … no.lu 1.656,91-TL tutarlı faturlı olmak üzere toplamda 63.335,77-TL tutarlı fatura düzenlenmiş olduğu, düzenlenen bu faturalara karşılık ise davalı yan tarafından; 2014 yılında 12.876,00 -TL, 11.06.2015 tarihinde 10.942,00 TL, 01.11.2016 tarihinde 10.000,00 TL, 06.01.2017 tarihinde 1.656,00 TL, olmak üzere Toplam 35.474,00 TL tutarlı ödeme yapmış olup, Davacı yanın incelenen ticari defterlerine göre davalı yandan (63.335,77 TL – 35.474,00 TL=) 27.861,77 TL cari hesap bakiye alacaklı olduğu tespit edilmiştir.Davacı yan tarafından 23.02.2018 tarihinde … yevmiye numaralı Çerkezköy …Noterliği aracılığı ile davalıya keşide ettiği İhtarname ile; ‘Mezkur sözleşme konusu makine bedelinin cari hesaptan kaynaklı 10.740,87 USD bedelin en geç üç gün içerisinde ödenmesini’ ihtar etmiştir.Davalı yan tarafından 05.03.2018 tarihinde … yevmiye numaralı Kartal … Noterliği aracılığı ile davacıya keşide ettiği cevabi ihtarname ile; ‘Makinenin ayıplı olduğunu, kapasitesinin altında çalıştığını, beklenen verimi alamadıkları gibi istenilen üretimin yapılmadığını, sözleşmeden kaynaklı 65.474,00 TL zararlarının olduğunu ve bu zararın 3 iş günü içinde karşılanmasını, sözleşme konusu makinenin iade alınmasını’ İhtar etmiştir.Taraflarca imza altına alınan 29.04.2015 tarihli satış sözleşmesinde, makine bedelinin 19.000 USD + KDV = 22.420 USD olduğu; %25 peşin ve kalanın vadeli olduğu belirtilmiştir. Teslim süresi için avansı takip eden 10 işgünü denilmiştir. Satış bedelinin KDV hariç %25 kısmına denk gelen 12.876 TL ödeme 05.05.2015 tarihinde yapılmıştır. 05.05.2015 tarihli irsaliye üzerine fiili sevkiyatın 06.05.2015 tarihinde yapıldığı notu düşülmüştür. =7.05.2015 tarihli servis formu İle makinenin kurulumu tamamlanmış ve devreye alınmıştır. Makinenin sevkiyatında, kurulumunda veya devreye alınmasında herhangi bir gecikme söz konusu değildir.Sözleşmede makine bedelinin 19.000 USD + KDV = 22.420 USD olduğu belirtilmiştir. Sözleşme tamamen USD olarak düzenlenmiştir. Ancak hangi kur üzerinden TL’ye çevrileceği belirtilmemiştir. Sözleşmeye göre satıcı alacağını USD olarak da talep edebilirdi. Sözleşmede Türk Lirası ile ilgili tek cümle yoktur. Davacı tarafından makinenin devreye alındığı 06.05.2015 tarihinde fatura düzenlenmiş ve fatura tarihindeki TCMB USD Satış Kuru 2.7121 TL ile makine bedeli TL’ye çevrilmiş olup uygundur. Sözleşmeye aykırı bir kur ile hesap yapma söz konusu değildir.Alıcı tarafından makinenin gizli ayıplı olduğu iddia edilmişse de iddiası destekleyici tek bir belge sunulmamış olup ispata muhtaç durumdadır.Alıcı … Ltd. Şti.’nin dava konusu CNC 3 Eksen GMCNC – 3D Köpük Kesme Makinesinin gizli ayıplı olduğu yönündeki iddialarının ispata muhtaç olduğu, Satıcı … Tic. Ltd. Ştî.’nİn makinenin teslimi, kurulumu ve faturalandırma yönünden herhangi bir gecikme veya sözleşmeye aykırılık olmadığı kanaatine varılmıştır. Tüm bu açıklamalardan belirlendiği üzere davanın kısmen kabulü ile 7.293,65 USD nin dava tarihinden itibaren 3095 SY nın 4/a md uyarınca USD faizi uygulanmasına, fazla istemin reddine karar vermek gerekmiştir.Dosyamız ile birleşen İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/7 Esas sayılı dosyasında birleşen dosya davacısı alıcı tarafından makinenin gizli ayıplı olduğu iddia edilmişse de iddiası destekleyici tek bir belge sunulmamış olmakla iddiasını kanıtlayamadığından birleşen davanın reddine…” gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 7.293,65 USD’nin dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işleyecek faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, birleşen İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/7 Esas sayılı davasının reddine, karar verilmiştir.Bu karara karşı, asıl davada davalı birleşen dava davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Asıl davada davalı birleşen davada davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava karşılıklı alacakları içeren ve aslında ödemezlik defi sayılan maddi vakıalar konulu bir ihtilaf olduğu halde, davacı iddiaları ve delilleri dikkate alınmasına rağmen birleşen davadaki delillerin dikkate alınmadığını, birleşen deva dilekçesinde ekli olan 14 adet delilin toplanarak değerlendirilmediğini, 24.12.2019 tarihli mazeretle birlikte bu dosyada keşif yapılmadan karar verilemeyeceğine dair itiraz ve taleplerinin dikkate alınmadığını, bilirkişinin sadece davacı kayıtlarıyla yaptığı incelemenin eksik olduğunu, satıma konu emtianın ayıplı olduğu iddiasının tanık dahil her türlü delille ispatının mümkün olduğunu, emtia üzerinde keşif yapılmadan karar verilemeyeceğini, müvekkilinin delillerinin toplanmadığını ve buna ilişkin gerekçe oluşturulmadığını, mahkemece yapılan iki duruşmada sağlık ve mesleki mazeret sunulmasına rağmen sözlü yargılama için ayrı bir duruşma günü verilmeden ve vekile resmi tebligat yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve birleşen davanın kabulüne, karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Asıl dava ,satım sözlemesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili; birleşen dava ise satım sözleşmesinin ayıp nedeniyle feshi ile satılanan iadesi, ödenen satım bedeli ve ayıplı emtia teslimi nedeniyle uğranılan zararların tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl davanın kısmen kabulüne birleşen davanın reddine, karar verilmiş; bu karara karşı, birleşen davada davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Taraflar arasında düzenlenen yazılı satım sözleşmesinde, nitelikleri belirlenen bir adet makinenin, davacı tarafından sözleşmede belirlenen bedelle davalıya satışı kararlaştırılmıştır. Anılan sözleşmede 19.000 USD satım badelinin %25’inin peşin ödeneceği ve kalanın sözleşmede belirlenen vadelerde davalı alıcı tarafından ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davacı, satıma konu emtianın usulüne uygun şekilde teslimine rağmen, vadelendirilen satım bedelinin ödenmediğini ileri sürerek alacak talebinde bulunmuştur. Davalı alıcı ise birleşen davada, satıma konu emtianın ayıplı olduğunu ileri sürerek, satım sözlemesinin feshi ile satılanan iadesine ve ödenen miktar ile ayıplı ifa nedeniyle uğranılan zararların tahsilini talep etmiştir. Birleşen dava dilekçesinin ekinde ayıp ihbarı yapıldığına ilişkin olduğu ileri sürülen elektronik postalara dayanılmıştır. Taraflar, teslim sonrası emtiada oluşan bir kısım arızaların davacı satıcı tarafından giderildiği konusunda mutabıktırlar. İlk derece mahkemesince yapılan incelemede, birleşen davada sunulan deliller değerlendirilmediği gibi, emtiada ayıp bulunup bulunmadığı, bulunuyorsa ayıbın niteliği ve bu niteliğine göre süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı değerlendirilmemiştir. Gerekçeli kararda, soyut olarak bilirkişi raporu içeriği tekrar edilerek, ayıp iddiasının desteklenmediği bildirilmiştir. Davalı vekilince bilirkişi raporuna yönelik itirazlar karşılanmadığı gibi, buna ilişkin bir gerekçe oluşturulmamış ve davalı vekilinin sağlık mazereti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden yargılama bitirilmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararının, birleşen davadaki davalının iddiaları yönünden HMK’nın 297.maddesinde belirlenen şekilde bir gerekçeli karar olduğundan söz edilemez. İlk derece mahkemesince, birleşen davadaki ayıp iddiasının incelenerek, taraflar arasındaki yazışmalar ve servis formları dikkate alınarak, satılan emtiada üretimden kaynaklı bir ayıp bulunup bulunmadığı, ayıp bulunması halinde TTK’nın 23. maddesi dikkate alınarak ayıbın niteliğine göre süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı hususları denetime elverişli bilirkişi raporuyla belirlenerek, davalının delilleri değerlendirildikten sonra bir karar verilmesi gerekirken, deliller değerlendirilmeden ve birleşen davadaki iddia ve savunmalar gerekçeli kararda tartışılmadan karar verilmiş olması, usul yasaya aykırı bulunmuştur.Bu açıklamalara göre ilk derece mahkemesince gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan ve yeterli gerekçe yazılmadan karar verilmiş olduğundan, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK 353/1.a.6. maddesi uyarınca, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına,2-Davanın yukarıdaki açıklamalar ışığında yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf eden … vekili, tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde yatırana iadesine, 4-İstinaf eden … vekili tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, esas hükümle birlikte, İlk Derece Mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-İİK’nın36. maddesi uyarınca yatırılan teminatların, yatıran taraflara iadesine, 6-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair;Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca, 17.11.2022 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.