Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1005 E. 2023/355 K. 02.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1005
KARAR NO: 2023/355
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 02.04.2019
NUMARASI: 2018/583 Esas – 2019/391 Karar
DAVA: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; … sigorta A.Ş tarafından … numaralı Emtia Nakliyat Sigorta Poliçesi ile, sigortalı … San. A.Ş. tarafından … Satış ve Tic. A.Ş. şirketine satılan çikolata cinsi emtianın nakliye rizikolarına karşı sigortalandığı, davacının sigortalısı tarafından satışı yapılan emtianın İstanbul-Topkapı ‘dan Kurtköy’e kara yolu ile nakliyesinin … A.Ş. tarafından üstlenildiğini, fiili nakliyenin ise davalı …’ ye ait, davalı … ‘nin sevk ve idaresindeki …/ … plakalı araç vasıtasıyla gerçekleştirildiğini, taşıma sırasında 18.06.2016 tarihinde sürücü …’ nin aracı … Mahallesi. … Caddesi No: … Pendik adresinde park ettiğini ve bıraktığını, daha sonrasında aracın park edilen yerde olmadığının anlaşıldığını, davalı tarafından emniyet müdürlüğüne gidilerek hırsızlık nedeniyle şikayette bulunulduğunu, yapılan ekspertiz çalışmasında söz konusu emtianın teslim edilememesi nedeniyle sigortalının zararının 42.679,04 TL olduğunun tespit edildiğini ve hırsızlık nedeniyle tazminatın dava dışı sigortalısına 31.03.2017 tarihinde ödendiğini, davacı sigorta şirketinin böylelikle TTK 1472 gereği sigortalısının haklarına halef olduğunu, dava konusu zararın meydana gelmesinde taşıma işini gerçekleştiren davalıların alt/fiili taşıyıcı olarak sorumlu olmaları nedeniyle, davalılardan ödenen tazminatın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalılar tarafından icra takibine haksız ve itirazları nedeniyle takibin durduğunu beyan ederek, icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, savunmasında özetle; davalılar tarafından dava dilekçesine cevabın verilmediği ve dava dosyasına herhangi bir belgenin sunulmadığı görülmekle beraber, 04.12.2018 tarihli duruşmada davalı … ‘nin; aracın babasının üzerine kayıtlı, kendisinin de şoförü olduğunu, araç ile ilgili hırsızlık nedeniyle şikayetçi olduklarını, halen İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/273 E. sayılı dava dosyası ile yargılamaya devam edildiğini, kendisi ve babasının müşteki konumunda olduklarını, meydana gelen zararda kusurunun bulunmadığını, kendisinin … A.Ş. ‘ye ait ürünleri Topkapı ‘dan araca yüklettiğini, Kurtköy’e götüreceğini, irsaliyesini Kurtköy’deki boşaltma yapılan birime … firmasına teslim ettiğini, kendisinin boşaltma sırası beklerken hırsızlığın olduğunu, boşaltmayı 40 saat beklediğini, pazartesi sabaha karşı 05:30 da hırsızlık olduğunu, aracı boşaltmak için çağırdıklarını, evinin yürüme mesafesinde olduğu için evde beklediğini, çağırdıklarında aracın başına gittiğini ancak aracın park ettiği yerde olmadığını gördüğünü ve derhal emniyete gittiğini, aracı bulduklarım ancak çikolataların içinde olmadığını, bu olaydan dolayı kendisinin de mağdur olduğunu ve meydana gelen eylemde kusurunun bulunmadığını, zararı kabul etmediğini belirtmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı taraf dava dışı … ile aralarında imzalanan Nakliyat Emtia Sigortası Abonman Sözleşmesi kapsamında hasar ödemesi yaparak dava dışı …’in haklarına halef olduğunu beyan ederek fiili nakliyecilerden hasar bedelinin rücuen tahsili amacıyla icra takibi yapmıştır. Somut olayda hukuki uyuşmazlık davacı sigorta şirketince yapılan ödemenin Nakliyat Emtia Sigortası Abonman Sözleşmesi kapsamında teminat dahilinde olup olmadığıdır. Somut olayda emtialar hırsızlık vakası neticesinde kaybolmuştur. Bu husus tüm dosya kapsamı ve ceza dosyası ile de sabittir. Poliçe incelendiğinde hasarın tarihinin 18.06.2016 tarihinin poliçe kapsamında olduğu sabittir. Poliçe ”Blok Abonman Sözleşmesi” mahiyetinde olup; prim TL karşılığı 1.474,00 TL’dir. Poliçe metninde ” Sigorta Bilgilendirme Formu” başlığı altında C bendinde açıkça genel istisnalar dışındaki tüm rizikolara karşı teminat sağlandığı, teminat dışı hallerin ise açıkça belirtildiği sabit olup; Emtea Nakliyat Sigortası Genel Şartları incelendiğinde 4. Maddesi ; ” Sigorta, aksine sözleşme olmadıkça, aşağıdaki rizikoları temin etmez, şöyle ki; …. B) …. Çalınma,… Meğer ki hasar veya zıvalar sigorta edilen rizikolardan birinin neticesinde vuku bulmuş olsun ” demek suretiyle çalınma halinin teminat dışında olduğunu açıkça belirtmiştir. Somut olayda hırsızlık vakıası Davacı … Sigorta şirketi ile dava dışı … arasında imzalanan ”Blok Nakliyat Emtia Sigortası Abonman Sözleşmesi” kapsamında yapılan ödeme teminat kapsamında olmadığından; yapılan ödeme ile davacının dava dışı … yerine geçerek fiili nakliyeciden bu ödemeyi talep ettiği davada halefiyet ilkesi koşulları oluşmadığı…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararını, müvekkili tarafından tanzim edilen poliçe metninde genel istisnalar dışındaki tüm rizikolara karşı teminat sağlandığı, Emtia Nakliyat Sigortası Genel Şartları’nın 4. maddesi uyarınca ise sigortanın çalınma rizikosunu aksine sözleşme olmadıkça temin etmez hükmünü içermesi nedeniyle dava konusu hırsızlık hadisesinin poliçe teminatı dahilinde değerlendirilmeyeceği gerekçesine dayandırdığını, İlk Derece Mahkemesi kararına dayanak yapılan Poliçe Genel Şartları m. 4 düzenlemesi, çalınma rizikosunun aksine sözleşme yoksa teminat dışında olacağını düzenlediğini, dolayısıyla Poliçe özel şartı hırsızlık / çalınma rizikosunun poliçe teminatı kapsamına alınması mümkün olduğunu, Müvekkili tarafından tanzim edilen Poliçe’de teminatın kapsamına ilişkin yer verilen C.1. özel şartı uyarınca; “Bu sigorta ile Emtia Nakliyat sigortası Genel Şartları ile kullanılan kloz ve özel şartlar çerçevesinde, rizikonun cinsine bağlı olarak ya yük ile beraber aracın tam zıya olması ve/veya taşıyan aracın çarpması, çarpışması, devrilmesi, yanması ve /veya genel istisnalar dışındaki bütün rizikolara karşı taşıma konusu yüke teminat sağlanmaktadır.” hükmü bulunduğunu, görüleceği üzere, müvekkili tarafından özel şartlarda belirtilen rizikolar ve genel istisnalar poliçe kapsamı dışında tutulduğunu, bunlar dışındaki tüm rizikoların teminat altına alındığını, Yukarıda alıntılanan Poliçe özel şartında bahsedilen “genel istisnalar” … çerçevesinde düzenlenmiş genel istisnalardır. Poliçe özel şartı uyarınca Enstitü Yük Klozlarında düzenlenen genel istisna halleri ve özel şartta belirtilen rizikolar dışındaki tüm rizikolar poliçe teminatına dahil edildiğini, …’nda düzenlenen “genel istisnalar” kısmında ise dava konusu rizikoyu poliçe teminatı dışında bırakacak herhangi bir düzenleme bulunmadığını, Bu doğrultuda çalınma rizikosunun teminat dışında kalan haller arasında sayılmamış olması ve Poliçe’de yer alan “genel istisnalar dışındaki tüm rizikolara karşı taşıma konusu yüke teminat sağlanmaktadır” ibaresi gereğince hırsızlık rizikosuna karşı da teminat sağlandığı izahtan vareste olduğunu, Diğer taraftan, Müvekkilimiz ile sigortalısı arasında yapılan çerçeve sözleşmede; “Güvenlikli otoparka bırakılmayan araçların içindeki emtialarda meydana gelen hasarlar olay başı / yıllık toplam 500.000 EUR limit ile teminata dâhil edilmiştir.” notu bulunduğunu, bu durumun dosyada sunulu Eksper Raporu’nda da belirtildiği üzere eksperlerce de tespit edildiğini, açıkça görüldüğü üzere, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi ile hırsızlık sonucu meydana gelen zararlar da sigorta teminatı altına alındığını, Bu durumda müvekkili tarafından tanzim edilen sigorta poliçesi ile çalınma hasarlarının da teminat altına alınmış olduğu gerçeği göz önünde bulundurularak, dosya gerçeklerine, usule ve yasaya aykırı kararının incelenerek kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, nakliyat sigorta poliçesi kapsamında dava dışı sigortalının hasarını ödeyen davacı sigorta şirketinin, ödediği zarar tutarını davalı taşıyanlardan rücuen tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı sigorta şirketince dava dışı sigortalı … firmasının sattığı ürünlerin nakliyat emtia sigorta poliçesi ile sigortalandığı, davalı …’ ye ait diğer davalı …’ nin şoförü olduğu araç ile taşımasının yapıldığı aşamada, aracın hırsızlanması sonucu dava dışı sigortalının hasarının davacı tarafından ödendiği, davacı tarafından TTK 1472 maddesi uyarınca sigortalının haklarına halef olunduğu iddiasıyla, ödenen hasar bedelinin fiil taşıyıcı ve araç sürücüsünden tahsili için icra takibi başlatıldığı, itiraz üzerine duran takibin devamı için eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince, davaya dayanak nakliyat emtia sigortası abonman sözleşmesinin sigorta bilgilendirme formu C Genel Bilgiler 1. Maddesinde ” Bu sigorta ile Emtia Nakliyat Sigortası Genel Şartları ile kullanılan kloz ve özel şartlar çerçevesinde, rizikonun cinsine bağlı olarak ya yük ile beraber aracın tam zıya olması ve/veya taşıyan aracın çarpması, çarpışması, devrilmesi, yanması ve/veya genel istisnalar dışındaki bütün rizikolara karşı taşıma konusu yüke teminat sağlanmaktadır.” şeklinde düzenlendiği, yine 4. Maddesinde”Teminat dışı haller için Emtea Nakliyat Sigortası Genel Şartları ile kloz ve özel şartlara bakınız” şeklinde düzenlendiği, Emtea Nakliyat Sigortası Genel Şartları 4. Maddesinde ” Sigorta, aksine sözleşme olmadıkça aşağıdaki rizikoları temin etmez. Şöyle ki a) Yağmur suyu ambar buğusu ve bundan ileri gelen tekasüf, b) Oksidasyon veya paslanma, kırılma, çalınma, mutad dışı akma; malın bünyesinde, görünüşünde, renginde, tadında veya rayihasında tagayyür husule getiren her nevi tabahhur ve intişarlar; meğer ki hasar veya zıvalar sigorta edilen rizikolardan birinin neticesinde vuku bulmuş olsun” şeklinde düzendiğinden; dava ve talebe dayanak sigorta poliçesinde hırsızlık ve çalınma rizikosuna ilişkin özel şart olarak teminat verilmiş olmadığı da gözetildiğinde, yukarıda yer verilen Emtea Nakliyat Sigortası Genel Şartları 4. maddesinin b bendindeki düzenleme uyarınca, çalınma sonucu meydana gelen hasarın poliçe kapsamında olmayıp, sigorta şirketince dava dışı sigortalıya hatır ödemesi yapıldığı, TTK’nın 1472. maddesi uyarınca sigorta şirketinin halefiyet ilkesi uyarınca davalılara rucu imkanı bulunmadığı gerekçesiyle sonuca gidildiği anlaşılmaktadır. Ancak ilk derece mahkemesince tüm hasar dosyası celb edilmediği gibi, yargılama sürecinde müzekkere ile istenen poliçe örneğinden bu poliçede “… Holding ve … Sermayesi AŞ İştirakleri 2016-2017 Sigorta Nakliyat Abonman Sözleşmesi Protokolü Şartları geçerlidir. Herhangi bir hasar durumunda Nakliyat Sigortaları Müdürlüğünden Protokolü Talep ediniz” şerhi bulunduğu görülmektedir. Dosyada fotokopisi bulunan eksper rapor içeriğinde de bu konuda tespitlere yer verildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince bu hususta inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ve n bilirkişi raporuna da aykırı olarak yukarıdaki gerekçe ile davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında, ilk derece mahkemesince davanın esasına etkili deliller toplanmadan karar verilmesi ve taşıma sigortası konusunda uzmanlığı bulunmayan bilirkişiden rapor alınması da doğru olmamıştır. İlk derce mahkemesince hasar dosyasının tam bir örneği de celb edilip, esasa etkili deliler değerlendirilerek ve gerekirse taşıma sigortaları konusunda uzmanlığı olan bilirkişinin bulunduğu bilirkişi kurulundan rapor alınarak varılacak sonuca göre hüküm kurulması gerekir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1-HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafça yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-İİK’nın 36. maddesi uyarınca yatırılan teminatın, yatıran tarafa iadesine,5-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair; HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 02.03.2023
KANUN YOLU:HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca karar kesindir.