Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2020/1003 E. 2020/660 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1003
KARAR NO : 2020/660
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2020/12 D. İş Esas – 2020/17 Karar
KARAR TARİHİ: 16/01/2020
TALEP: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı talebin reddine ilişkin karara karşı, ihtiyati haciz isteyen vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz isteyen vekili talep dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile …Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şti. Arasında imzalanan ve borçluların müteselsil kefil olduğu sözleşmeler uyarınca lehine kredi hesapları açılarak kredi kullandırıldığını, sözleşme hükümlerinin yerine getirilmemesi üzerine kredi hesaplarının kat edilerek borçlulara ihtarname gönderildiğini, tebliğe rağmen borcun ödenmediğini, hesap kat tarihi itibariyle nakit ve gayrı nakit kredilerden dolayı müvekkili bankanın alacağının bulunduğunu ileri sürerek, müteselsil kefil … yönünden masraf ve faiz hariç ihtiyati haciz tarihi itibariyle şimdilik 4.905.063,43 TL nakit ve 52.350,00 TL gayrinakit olmak üzere şimdilik toplam: 4.957.413,43-TL alacak üzerinden, müteselsil kefil … yönünden ise masraf ve faiz hariç ihtiyati haciz tarihi itibariyle şimdilik 330.000,00-TL nakit alacak üzerinden müvekkili banka alacağının tahsilini teminen teminatsız olarak borçluların menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama gideri ile vekâlet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 16/01/2020 tarihli kararında; “…ihtiyati haciz talep eden alacaklı, genel kredi sözleşmesi ile asıl borçluya kullandırılan kredilerin ödenmediğini, hesabın kat edilerek kat ihtarı çekildiğini, borcun ödenmediğini, alacağın Müteselsil kefil … yönünden nakit gayri nakit olarak toplam 4.957.413,43 TL olduğu, Müteselsil kefil … yönünden ise 330.000 TL olduğunu, bu miktarın 5.520.000 TL’si yönünden alacağın ipotekle teminat altına alındığı, 04/12/2019 tarihli kat ihtarında alacak miktarı olarak 4.905.065,48 TL gösterilmiş olup bu miktar ipotekle teminat altına alınan miktarının altındadır. (söz konusu ipotekler asıl borçlu ile müteselsil kefilin sorumluluklarının teminatını teşkil etmek üzere verilmiştir.) İhtiyati haciz talep eden ipotek teminatı dışında kalan miktar yönünden alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispata yeterli delil dosyaya sunmamıştır. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi 2019/2388 Esas 2019/1800 Karar sayılı ilamı) Buna göre alacaklı tarafından yaklaşık olarak ispatlanan alacak miktarı yönünden alacak asıl borçlu ve müteselsil kefil lehine konulan ipotekle teminat altına alındığından ve ipotek teminatını aşan miktarda alacaklı olduğuna ilişkin mahkemede kanaat uyandıracak yaklaşık ispata yeterli delil dosyaya sunulmadığı…” gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir. Bu karara karşı, ihtiyati haciz isteyen alacaklı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle: Müvekkili banka lehine tesis edilen ipotekler müteselsil kefillerin kefaletlerinin teminatı olmayıp sadece asıl kredi borçlusu şirketin kredi borcunun teminatı olarak tesis edildiğini, gayri nakit alacaklar yönünden ihtiyati haciz talebinde bulunulmasının usul ve yasaya uygun olup aksi yöndeki mahkeme kararının kaldırılması gerektiğini, “tüm borçluların ifada geciktikleri, ödeme güçlüğü içerisinde oldukları ihtarın sonuçsuz kalmış olduğu“ sabit olup, bu yönü ile de kefiller yönünden ihtiyati haciz talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, İcra ve İflas kanununun 257. maddesinde ihtiyati haczin şartlarının tahdidi bir şekilde belirlenmiş olup aksi yöndeki gerekçelerle ihtiyati haciz taleplerinin red edilmesinin de kararın kaldırılmasını gerektiğini, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/12 D.İş, 2020/17 Karar sayılı dosyasından verilen 16/01/2020 tarihli ihtiyati haciz talebinin reddine dair verilen kararın kaldırılmasına, bu kapsamda hesap kat tarihinden sonra tahsil edilen 2,05-TL alacağın mahsubu ile; müteselsil kefil … yönünden 4.905.063,43 TL Nakit ve 52.350,00 TL gayri nakit olmak üzere toplam 4.905.413,43 TL alacak üzerinden müteselsil kefil … yönünden 330.000 TL nakit alacak üzerinden müvekkili banka alacağının tahsilini teminen Genel Kredi Sözleşmelerindeki hükümler doğrultusunda teminatsız olarak, borçluların taşınır ve taşınmaz mallarının, üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin borçlulara tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, hukuki niteliği itibariyle, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İİK’nın 257/1. maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Aynı Yasa’nın 45. maddesi hükmüne göre, rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı, yalnız rehinin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabilir. TBK’nın 586. maddesi uyarınca da kefil, müteselsil kefil sıfatıyla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girmeyi kabul etmişse alacaklı, borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden kefili takip edebilir. Ancak, bunun için borçlunun, ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçsüzlüğü içinde olması gerekir. Alacak, teslime bağlı taşınır rehni veya alacak rehni ile güvenceye alınmışsa, rehin paraya çevrilmesinden önce kefile başvurulamaz (Yargıtay 11. HD 2016/13086 E 2016/9051 K 22.11.2016 T. Yine Yargıtay 19 HD 2012/4803 E 2012/10127 K 14.06.2012 T. Ve 2010/6302 E 2010/10114 K 22.09.2010 tarihli emsal kararı). Somut olayda, asıl borçlu …Sanayi Ve Ticaret Ltd. Şirketi’ne, alacaklı Banka tarafından kredi kullandırılmış, … ve … kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış, kredi borcu vadesinde ödenmediği için asıl borçlu ve kefillere hesap kat ihtarnamesi gönderilmiştir. Asıl borçlu ve kefilleri hesap kat ihtarı tebliğ edilmiş olmakla, TBK’nın 586. maddesindeki “ihtarın sonuçsuz kalması” koşulunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. … ve …, kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olup dosya kapsamında … tarafından verilen ipoteklerin sadece asıl borçlunun borcu için verildiği, asıl borcu teminat altına aldığı, kefiller … ve …’un kefaletten doğan borcunun teminatını oluşturmak üzere vermiş olduğu herhangi bir ipoteğin bulunmadığı anlaşılmaktadır. TBK’nın 586. maddesi uyarınca, alacaklının rehni paraya çevirmeden önce dahi, müteselsil kefiller hakkında takip yapmasına ve bu bağlamda ihtiyati haciz talep etmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. Bu durumda, ihtiyati haciz talebinin, borçlu kefil … yönünden nakit alacak tutarı 4.905.063,43 TL üzerinden, diğer borçlu kefil … yönünden ise 330.000,00 TL üzerinden kabulü gerekirken, ilk derece mahkemesince yanılgılı gerekçe ile talebin reddi doğru olmamıştır. İade edilmediği ileri sürelen çek yapraklarıyla ilgili bankanın riski nedeniyle kefil … yönünden talep edilen 52.350,00 TL gayri nakit alacak yönünden yapılan değerlendirmede; alacaklı bankaca bu çeklerden dolayı herhangi bir ödeme yapılmış olduğu ileri sürülmemiştir. İİK’ nın 257. maddesinde, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği düzenlenmiştir. Çek yapraklarından kaynaklı bankanın ödemekle yükümlü olduğu miktar yönünden riski henüz gerçekleşmediğinden, gayri nakit alacağa yönelik ( 52.350,00 TL) ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesinde isabetsizlik görülmemiştir ( Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun Esas : 2016/1 – Karar: 2017/6 sayılı, 27.12.2017 tarihli kararı).Açıklanan bu gerekçelerle, alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesinin ihtiyati haciz talebinin reddi yönündeki istinafa konu kararının İİK’nın 258/3 ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca kaldırılarak, ihtiyati haciz talebi hakkında … yönünden 4.905.063,43 TL, … yönünden 330.000,00 TL üzerinden ve %15 teminat karşılığı ihtiyati haciz kararı verilmesi yönünde aşağıdaki karar tesis edilmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; İlk derece mahkemesinin istinafa konu ihtiyati haciz talebinin reddine dair 16.01.2020 tarihli kararının İİK’nın 258/3. ve HMK’nın 353/1.b.2. maddeleri uyarınca kaldırılmasına, ihtiyati haciz talebi hakkında Dairemizce yeniden karar verilmesine, bu doğrultuda; 1-İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca alacaklı vekilinin ihtiyati haciz talebinin kısmen kabulü ile borçlu …’un sorumluluğu 330.000,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla toplam 4.905.063,43 alacağı karşılamaya yeter miktardaki borçluların taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının, İİK’daki sınırlar dahilinde, İHTİYATEN HACZİNE,2-İİK’nın 259. maddesi uyarınca takdiren %15 oranında belirlenen 735.760,00 TL, nakdi teminat ilk derece mahkemesi veznesine yatırıldığında ya da aynı tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı halinde, kararın infazı için bir suretinin, ilk derece mahkemesi tarafından, alacaklı vekiline verilmesine,3-Gayri nakdi alacak yönünden şartları bulunmayan ihtiyati haciz talebinin reddine,4-Kararın yetkili icra müdürlüğünce infazına,5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A….T. uyarınca 755,00 TL maktu vekalet ücretinin borçlulardan alınıp alacaklıya verilmesine, 6-İlk derece aşamasında yatırılan 123,90 TL (44,40 TL başvuru harcı, 73,10 TL peşin harç ve 6,40 TL vekalet harcı toplamı) harç giderinin, kesinleşecek takip veya dava sonucuna göre, borçlulara tahmiline,7-İstinaf kanun yoluna başvuran alacaklı tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 54,40 TL istinaf peşin harcının talep halinde alacaklıya iadesine,8-Alacaklı vekili tarafından harcanan 97,00 TL posta ve tebligat gideri ile 148,60 TL harç gideri toplamı olan 245,60 TL yargılama giderinin borçlulardan alınarak alacaklıya verilmesine, 9-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,10-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2, 362/1-f ve İİK’nın 258/3. maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 02/07/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.