Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/98 E. 2020/557 K. 16.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/98
KARAR NO: 2020/557
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/09/2018
NUMARASI: 2018/193- 2018/340 E.K
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükme karşı süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ Davacı vekili, davalıya bağlı TCDD. Haydarpaşa 1. Bölge Yük Müdürlüğünün müvekkili kuruluşa ait Tekirdağ Liman İşletmesi Müdürlüğünden almış olduğu liman hizmetlerinden dolayı davalıya 18.03.2016 tarihli 8.098,76 TL ve 28.03.2016 tarihli 11.910,47 TL bedelli 2 adet faturanın gönderildiğini, fatura bedellerinin davalı tarafından 10/10/2016 tarihinde gecikmeli olarak müvekkiline ödendiğini, Tekirdağ Liman Hizmet Tarifesinin 1.4 maddesinde ödemelere ilişkin hususların yer aldığını, bu maddede ücretlerin ödenmemesi veya geç ödenmesi hususuna yer verilmiş olup davalı tarafından ilgili gecikme cezasına ilişkin bedel ödenmediğinden gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazının iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın zaman aşımına uğradığını, davacının iddialarının yerinde olmadığını davacı kurum ile yapılan 05/08/2013 tarihli protokolde ödenmiş faturalara gecikme cezası ile faiz uygulanmasına ilişkin herhangi bir hükmün bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince, somut olayda, 6102 sayılı TTK nun 5.maddesinde yer alan deniz ticaretine ilişkin bir ihtilaf bulunmadığı, uyuşmazlığa Türk Ticaret Kanununda öngörülen yada diğer kanunlarda öngörülen deniz ticaretine ilişkin düzenlemelerin bulunduğu bir kanunun uygulanmasının söz konusu olmadığı gibi, her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan bir ihtilafın da olmadığı, davanın ticari dava olmaması karşısında mahkemenin görevli olmadığı gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, HMK 20.maddesi gereğince karar kesinleştiğinde ve 2 haftalık süre içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili kuruluşun bir kamu kuruluşu olması yanında özel hukuk hükümlerine göre ticari faaliyetlerini yürüten bir anonim şirket olduğunu, davalı ile müvekkili kuruluş arasında icra takibine ve akabinde davaya konu olan alacak ticari işletmenin ticari işinden kaynaklanan ve ticari mahiyette bir alacak olduğunu, taraflar arasındaki alacak davalı tarafın müvekkili kuruluşlarına ait Tekirdağ Liman İşletmesi Müdürlüğünden almış olduğu liman hizmetlerinden kaynaklı alacağa ilişkin olduğunu, dava konusu alacağın aynı zamanda deniz ihtisas mahkemesinin görev alanına girmekte olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Dava, davacı tarafından davalıya verilen liman hizmetlerinden dolayı gecikmeli olarak ödenen alacağa yönelik oluşan gecikme zammı alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkin olup, mahkemece görevsizlik kararı verilmiş, karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Gerek davacı, gerekse davalı, anonim şirket statüsünde ticaret şirketidir. TTK’nın 16.maddesine göre ticaret şirketleri -bir ticari işletmeyi işletip işletmediklerine bakılmaksızın- tacirdir. Aynı Kanun’un 19. maddesi uyarınca, bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Bu madde ile düzenlenen ticari iş karinesi, tüzel kişi tacirler için aksi kanıtlanamaz bir karinedir (Kanun, 19/1.maddesinde, sadece gerçek kişi tacirlere bu karinenin aksini kanıtlama imkanı tanımıştır). Tüzel kişi tacirler, hiç bir işlemlerinin ticari işletmesiyle ilgili olmadığını iddia ve ispat edemezler. Somut olayda, davanın her iki tarafının tüzel kişi tacir olduğu açık olup, uyuşmazlığa konu iş her iki taraf için ticari niteliktedir. Yani her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgilidir. Bu durumda davanın, TTK’nın 4/1.maddesinin ilk cümlesi uyarınca nispi ticari dava olduğu açık olup, ilk derece mahkemesinin asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna dair gerekçesi isabetsizdir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık mahkeme gerekçesinde de benimsendiği üzere; davalının davacının Tekirdağ Liman İşletmesinden aldığı liman hizmetlerinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın bu haliyle deniz taşımalarına ilişkin olup, ihtisas mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır (Yargıtay 11. HD’nin 02.05.2014 tarih, 2013/499 esas – 2014/8224 karar sayılı ilamı). Açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin görevsizlik kararının HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.3. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görelmesi için dosyanın kararı veren İstanbul 17. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde davacıya iadesine, 4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan giderlerin, esas hükümle ilk derece mahkemesi tarafından yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 16/06/2020 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 353/1.a ve 362/1.c maddesi uyarınca karar kesindir.