Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/979 E. 2021/435 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/979
KARAR NO : 2021/435
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 17/01/2019
NUMARASI : 2017/385 Esas – 2019/83 Karar
DAVA : İtirazın İptali
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın, davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin yurt dışında mukim ihtaracatçı olduğunu, davalı şirketin siparişi üzerine 860033554 nolu 25.06.2012 tarihli 28.035,60.-EUR bedelli, 860036073 nolu 04.09.2012 tarihli 9.261,43.-EUR bedelli emtea bedelleri ile 860047205 nolu 11.07.2013 tarihli 1.990,36.-EUR bedelli faiz faturasından kaynaklanan 12.707,79.-EUR alacağın tahsili amacıyla İstanbul Anadolu 24 İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takip başlatılarak borçlu şirkete 7 örnek ödeme emri tebliğ edildiğini, bu ödeme emrine karşı süresinde yetkiye ve borca itiraz edilmişse de ileri sürülen itiraz sebeplerinin yerinde olmadığını beyan etmiş, davalı şirketin haksız ve kötüniyetli itirazlarının iptali ile duran takibin devamına, haksız ve kötüniyetli davalı yanın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın çelik hammadde ithalat, imalat ve satışı işi yapmakta olduğunu, faaliyette bulunduğu süre boyunca çelik hammadde piyasasında kendisine oldukça seçkin bir yer edindiğini, halen aralarında, …Türkiye Şeker Fabrikaları, Termik Santralleri, Askeri Silah Fabrikaları gibi çok ciddi boyutlarda üretim yapan firmalara hammadde sağladıklarını, Türkiye sanayisine; 15 kişilik mühendis ve teknik ekibi, 100’ü aşkın çalışanı ile istihdam sağlayan, 10 bin metrekareyi geçen fabrikasında özel çelik stokuyla hizmet verdiğini, firma, bu özellikleriyle Balkanlar ve Ortadoğu’nun en büyük özel takım çelikleri stokuna sahip olduğunu, müvekkili firmanın, üretici-davacı firmadan, kendi müşterilerinin yurtiçi siparişlerini karşılamak üzere hammadde siparişi verdiğini, ancak bu siparişlerin, süreli teslim şartı olmasına rağmen, müvekkiline geç teslim edildiğini, geç teslimden kaynaklı olarak da sipariş iptalleri veya gecikme cezasına muhatap olduğunu, bu hususları tahkikat aşamasında delilleri ile kanıtlayacaklarını, aynı şekilde, müvekkilinin siparişi üzerine gelen hammaddelerin içeriğinin bir kısmı da beklenen vasıflarda olmadığını, bu durumda, müvekkilinin kendi müşterilerinin şikayeti üzereine sipariş iptalleri veya ayıplı mal cezasına muhatap olduklarını, hatta bir müşterisi tarafından, davacıdan gelen hammaddeler üzerinde yapılan üniversite labaratuarında yapılan inceleme sonucuna göre; “yüksek karbon içeriğine sahip alaşımlı bir çelik olan kalıp malzemesinin ısıl işleme uygun kimyasal içeriğe sahip olmadığı, buna bağlı olarak tane sınırlarında ikincil fazların oluştuğu, bunun da malzemeyi taneler arası kırılmaya karşı hassaslaştırdığı tespit edilmiştir.” şeklinde bir değerlendirmeye yer veren rapor dahi alındığını ve zarureten sipariş iadesi (kazanç kaybı) yaşandığını beyan ederek, davacının davasının tümüyle reddini, davanın tümüyle veya kısmen reddi halinde, reddedilen kısma tekabül eden %20 kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesini, davanın kısmen kabulü halinde bile, asıl alacak likit olmayıp yargılamaya muhtaç olduğundan davacının %20 inkar tazminat talebinin reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda: “…Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın, fatura alacağından bakiye alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, Mahkememizce taraf defterlerinin incelenmesine karar verildiği, taraflar arasında yazılı bir hizmet sözleşmesi olmadığı, dolayısıyla taraflar arasındaki hizmete ilişkin sözleşme koşullarının belli olmadığı, kaldı ki davalı tarafından bu yönde yaptırılmış bir tespitin de bulunmadığı, davacı tarafın da talebi ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Risk Yönetim ve Kontrol Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılarak tarafların ithalat kayıtları istendiği, davalı taraf defterlerini sunmadığından mahkememizce yalnız davacı taraf defterlerinin incelendiği, bu hususta alınan bilirkişi raporunun anlaşılabilir ve denetlenebilir olması nedeniyle hükme esas alındığı, davacı tarafın takip ve dava konusu hizmet faturalarından dolayı takip tarihi itibariyle davalı taraftan 10.717,43 Euro ve 1.990,36 Euro faiz fatura alacağı bulunduğu, davacı tarafın defterlerinde kayıtlı bulunan fatura ve tutarlarının Gümrük Genel Müdürlüğünden gelen belgelerle, faiz faturası dışında bire bir aynı olduğunun tespit edildiği, bu hususta davacı defterlerine itibar edildiği, davacı tarafın davalı tarafa 1.990,36 Euro faiz alacağına ilişkin fatura tanzim etmesinin yerinde olmadığı, zira buna ilişkin taraflar arasında yazılı bir sözleşme olmadığı gibi daha önce davacı tarafa gönderilmiş bir ihtarname, şikayet vs bulunmadığı, bu nedenle düzenlenen faize ilişkin faturaya mahkememizce itibar edilmediği, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 10.717,43 Euro alacağı bulunduğu kanaatine varılmakla davanın kısmen kabulü ile; davalının İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 10.717,43 Euro asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca takip talebinde belirtilen faizin yürütülmesine, alacak likit olmakla, hüküm altına alınan 10.717,43 Euro’nun dava tarihindeki TL karşılığı üzerinden % 20’si oranında 8.130,88 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalının kötüniyet tazminat talebinin de reddine…” karar verilmiştir.
Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle;
Bir an için kararın içerik takdirinin bu şekilde doğru olduğunu düşünülse bile, dava değerine göre dava sonucunda tam kabul olmadığını, kısmi kabul olduğunu, çünkü, davacı tarafın icra takibine itirazın iptalini (asıl alacak 12.707,79 Euro olarak) talep etmiş olup toplam rakamı davaya konu ettiğini,
İlk derece mahkemesince verilen kararda ise müvekkilinin Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 10.717,43 Euro kısmının iptaline ve takibin bu miktar yönünden devamına karar verdiğini, bu ifadeden zımmen anlaşılanın talebin 12.707,79 Euro, kabul edilenin 10.717,43 Euro, reddedilenin 1.990,36 euro şeklinde olduğunu, talep ve dava edilen alacak ihtilaflı olduğundan bu şekilde kısmen kabul kararı verilmiş olduğunu, o halde, likit olduğu gerekçesi ile müvekkili aleyhine hükmedilen %20 inkar tazminatının tamamen kaldırılması gerektiğini,
Reddedilen kısım için vekalet ücretinin (936,27.TL değil) AAÜT maktu ücretine göre 2.725,00TL olması gerektiğini,
Bu nedenler ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve istinaf nedenleri doğrultusunda yeniden hüküm verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, ticari satımdan kaynaklı açık hesap alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali ve inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.
Davalı vekilince ilk derece mahkemesince kurulan hükümün ferileri yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuş, inkar tazminatı şartları bulunmadığı ve reddedilen kısım yönünden lehlerine tayin edilen vekalet ücretinin doğru olmadığı ileri sürülmüştür.Dava faturaya dayalı alacağa ilişkin olup, davanın kabul edilen kısım yönünden alacak likit olmakla, davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmiş olması yasaya uygun olup, aksi yöndeki davalı vekili istinafı yerinde görülmemiştir.Ancak davanın reddedilen kısmının 1.990,36 Euro olup, TL karşılığı olarak davada kendini vekil ile temsil ettiren davalı lehine karar tarihinde geçerli AAÜT hükümleri uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücreti tayini gerekirken 936,27 TL ye hükmedilmesi doğru olmamıştır.Açıklanan be gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinini istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının vekalet ücreti yönünden düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE, İstanbul Anadolu 24. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yapılan davalı itirazının 10.717,43 Euro asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu tutar üzerinden devamına,
2-Asıl alacağı takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca takip talebinde belirtilen faizin yürütülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hükmedilen tutarın %20’si oranında hesaplanan 8.130,88 TL icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin talebin reddine,
5-Davalı tarafın kötüniyet tazminatına ilişkin talebinin reddine,
6-Alınması gerekli 2.869,86 TL karar harıncından peşin olarak yatırılan 582,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.287,66 TL harcın davalıdan tahsiline, Hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafça yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 582,20 TL peşin harç, olmak üzere toplam 616,60 TL harç giderinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 128,60 TL tebligat ve müzekkere gideri ve 800,00 TL bilirkişi ücreti, masrafı olmak üzere toplam 928,60 TL yargılama giderinin kabul-red oranına göre 783,16 TL’lik bölümünün davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan bir yargılama gideri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
10-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli A….T.’deki esaslara göre belirlenen 4.971,36 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Reddedilen miktar yönünden karar tarihindeki AAÜT’deki esasa göre belirlenen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-Davacı tarafından dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
13-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden;
a-Davalı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; peşin istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
b-Davalı tarafından harcanan 121,30 TL istinaf başvuru harcı ve 22,13 TL posta masrafı olmak üzere toplam 143,43 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
14-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,
15-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 01.04.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.