Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/965 E. 2019/768 K. 24.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/965
KARAR NO : 2019/768
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/1033 Esas
TARİHİ : 19/04/2019
DAVA : İstirdat
Taraflar arasında görülen çek istirdadı davası sırasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik verilen karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosya kapsamı ve tüm belgeler incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA Davacı vekili dilekçesi ile İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/374 E. Sayılı dosyasına 27/12/2018 tarihli celsesinde, huzurdaki istirdat davasına konu … Gaziemir Şubesine ait … seri nolu, 05/08/2018 tarihli, 10.000,00 TL bedelli keşidecisi … olan çek yönünden verilen ödeme yasağı kararının kaldırıldığını belirterek, bu çek yönünden ödeme yasağı kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 2018/1033 Esas sayılı dosyası üzerinden, 03/01/2019 tarihli kararla, “…Davacı şirketin çekin son ve meşru hamili olup olmadığı, çekin ne suretle kendilerince tevdi alındığına dair yaklaşık haklılık olgusunu ortaya koyacak nitelikte dosyaya delil ibraz edilmemesi, keza; çek fotokopisi, çek tevdi bordrosu, cari hesap gibi, celbedilen soruşturma dosyası dahilinde de bu neviden bir bulguya rastlanmaması nedeniyle yasal şartları oluşmadığı takdir edilmekle bu aşamada ödeme yasağı kararı verilmesine yönelik ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermek gerektiği…” gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: İlk derece mahkemesinin ret gerekçesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin ret kararının ihsası rey niteliğinde olup bozmayı gerektirdiğini, Teminat şartı ile ihtiyati tedbir kararı alınabilecekken bu durumun mahkemece gözetilmeden karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, HMK’nın 389.maddesi uyarınca ihtiyati tedbirin şartlarının mevcut olduğunu, yetkili hamil olduğunu iddia eden davalının çekte cirosu bulunmadığını, ilk derece mahkemesinin dosyaya sunulan delilleri dikkate almaksızın ret kararı verildiğini, cirantalar ile davalı arasında hukuki veya ticari bağlantı bulunmadığını belirterek, İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin istinafa konu ara kararının kaldırılmasına ve talepleri gibi karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, TTK’nın 792.maddesine dayalı açılan çek istirdadı davası içinde, çek iptal davasının görüldüğü mahkemece verilen ve daha sonra kaldırılan ödeme yasağına ilişkin tedbir kararının HMK’nın 389.maddesi uyarınca davamı yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.TTK’nın 792. maddesinde, ”Çek, herhangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790. maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu taktirde o çeki geri vermekle yükümlüdür ” hükmü yer almaktadır.Dava, TTK 792. maddesi kapsamında açılan çek iade davasıdır. Davacı öncelikle TTK’nın 790. maddesi gereğince yetkili hamil olduğunu, akabinde çeki elinde bulunduranın kötü niyetli hamil olduğunu veya çeki iktisabında ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gerekir.HMK 389/1.maddesinde” (1) Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir… ”; 390/3. maddesinde “Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır”; 391/1.maddesinde” Mahkeme, tedbire konu olan mal veya hakkın muhafaza altına alınması veya bir yediemine tevdii ya da bir şeyin yapılması veya yapılmaması gibi, sakıncayı ortadan kaldıracak veya zararı engelleyecek her türlü tedbire karar verebilir” düzenlemelerine yer verilmiştir.Davacı vekilinin istinaf dilekçe içeriğinde benimsendiği surette İstirdatı talep edilen 22804 seri nolu, 10.000,00 TL bedelli çekin arkasındaki davacı şirket ünvanının yazlı olduğu kaşe ve imzanın bulunduğu da dikkate alındığında; Dosyanın mevcut aşaması itibariyle, davacı davanın esası yönünden haklılığını yaklaşık olarak ispat edememiştir. Davanın ilerleyen aşamalarında sübut durumuna göre, mahkemeden her zaman tedbir talep edilmesi mümkündür. İstinafa konu ara karar tarihi itibariyle, HMK’nın 390. maddesi uyarınca, yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediğinden, istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 24/05/2019