Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/945
KARAR NO: 2021/500
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 07/06/2018
NUMARASI: 2016/224 Esas – 2018/727 Karar
DAVA: Tazminat
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen kararın, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı … şirketi arasında müvekkilinin maliki olduğu … plakalı çekici ve … plakalı araçlarla taşınacak malların uğrayabileceği muhtemel zararlara karşı sigorta edilmesi amacıyla sorumluluk poliçesi yapıldığını, 20/05/2015 tarihinde müvekkil şirkete ait araçların Ereğli den Gebze istikametine seyrederken sol taraftan gelen başka bir aracın sıkıştırması ile aracın tekerlerinin yol kenarına düşmesi sonucunda araç üzerindeki dava dışı üçüncü şahıslara ait muhtelif ebatlardaki galvaniz saç malzemenin düşerek hasarlandığını, kaza üzerine müvekkili tarafından sigorta şirketine kazanın ihbar edildiğini ve 22/05/2015 tarihinde hasar ekspertiz yapıldığını, davalı … şirketinin rapora rağmen müvekkilin uğradığı hasarı karşılamadığını ve söz konusu hasarın oluş şekli itibariyle herhangi bir çarpma söz konusu emtianın devrilmesi sonucu meydana geldiğinden teminat harici olduğu belirtilerek taleplerinin reddedildiğini, sigorta şartlarını kapsayan hiçbir evrakın müvekkil şirkete sunulmadığını ve bilgilendirme yapılmadığını, doktrinde kamyon klozu olarak da geçen Enstitü Cargo Klozu’nun incelediğimizde taşınan malın uğrayacağı zararın hangi şartlarda karşılanacağının belirtildiğini, kamyon ve treylerin devrilmesi, yanması, çarpmasının bu şartlardan bir kısım olduğunu ve bu şartın somut olayda gerçekleştiğini, Karadeniz Ereğli 1.Sulh Hukuk Mahkemesi 2015/24 D.İş dosyasıyla yapılan tespitte karşılanması gereken hasar bedelinin 23.133,50 TL olduğunun tespit edildiğini, bu tutarın 20/05/2015 kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu hasarın poliçe teminat kapsamı dışında olduğunu söz konusu kazada herhangi bir çarpma söz konusu olmadan aracın üzerindeki emtianın kayması sonucu hasarın meydana geldiğini, davacı şirkete poliçe ile ilgili eksiksiz bilgilendirme yapıldığını ve diğer taraftan TTK 1423/2 maddesine göre aydınlatma açıklamasının verilmemesi halinde 14 gün içinde itiraz edilmedikçe sözleşmenin poliçede yazılı şartlarla yapılmış olacağını, sulh hukuk mahkemesinden alınan raporun taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, her durumda davacının faize ilişkin istemlerinin kabul edilebilir olmadığını beyan etmiş, davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dosyanın bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; Taraflar arasında 06/02/2015-06/02/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere düzenlenen Taşıyıcı Araç Sigorta Sözleşmesi Poliçesi’nde kamyon klozunun bulunduğu, bu klozun c bendi uyarınca kamyon ve treylerle yapılacak sevkiyatlarda kamyon veya treylerin devrilmesi, çarpması veya çarpışması neticesinde taşınan malların uğrayacağı ziya ve hasarın muafiyetsiz teminat altına alındığı, her ne kadar davacı şirketin maliki olduğu … plaka sayılı çekici ve … plaka sayılı dorsenin sigortanın geçerlilik dönemi içerisinde dava dışı 3.kişilere ait emtiyanın taşınması nedeniyle seyir halinde iken 20/05/2015 tarihinde meydana gelen olay nedeniyle taşınan eşyanan zarara uğraması neticesinde 22.964,30TL zarar oluşmuş ise de zararın meydana geldiği olay anında herhangi bir tutanağın tutulmadığı ve dosya kapsamındaki delillerle de kamyonun tamamen devrildiği hususu ispatlanamadığı, dosyada mevcut delillerden davaya konu hasarın kamyonun tekerinin kanala düşmesi nedeniyle taşınan eşyaların kayarak düşmesi neticesinde oluştuğu kanaatine varılarak meydana gelen hasarın taraflar arasında düzenlenen sigorta poliçesinin (C) kamyon klozu kapsamında değerlendirilemeyeceği ve sigorta poliçesi teminatı kapsamı dışında kaldığı …” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Dava konusu uyuşmazlık davalı … şirketinin meydana gelen kaza neticesinde sigorta poliçesi kapsamında müvekkilinin zararını karşılamakla yükümlü olmasına rağmen, ilk derece mahkemesince zararın poliçe kapsamı dışında kaldığı iddiası haksız ve mesnetsiz olduğunu, Uyuşmazlığa konu trafik kazasının meydana geldiği mahalde yapılan delil tespiti dosyasının, mahallinde yapılan keşif neticesinde alınan hükme elverişli raporlar, deliller değerlendirilmeden mahkemece eksik, hatalı değerlendirmelerle hukuka aykırı hüküm tesis edildiğini, kaza mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporları ile dava konusu olayda davalının, müvekkilinin uğramış olduğu zararları tazminle yükümlü olduğu açıkça ortaya konulmasına rağmen mahkemece yapılan delil tespiti dosyası, mahallinde yapılan keşif neticesinde alınan hükme elverişli raporlar değerlendirilmeden hüküm tesis edilmesinin açıkça haksız, mesnetsiz, hukuki dayanaktan yoksun olduğundan kaldırılması gerektiğini, Rapora itirazlar değerlendirilmeden usul ve yasaya aykırı rapor hükme esas teşkil ettirilerek davanın reddine karar verildiğini, Tüm açıklamalar çerçevesinde; dava konusu muhtelif ebatlardaki galvaniz sac malzemenin meydana gelen kaza neticesinde hasarlandığı, kazanın nasıl meydana geldiği, oluşan zarardan sigorta şirketinin sorumlu olduğu, davalı tarafından karşılanması gereken hasar bedelinin 23.133,30 TL olduğu, hususlarının Karadeniz Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/24 D. İş sayılı dosyası nezdinde olay yerinde yapılan keşif ve 21.12.2015 – 01.12.2015 tarihli bilirkişi raporlarıyla açıkça kanıtlanmasına rağmen, mahkemece, kaza mahalinde açılan tespit dosyası, alınan bilirkişi raporları, deliller değerlendirilmeden eksik, hatalı incelemelerle davamızın reddine karar verildiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki Taşıyıcı Sorumluluk Sigorta Poliçesi uyarınca, davacı aracında taşınan emtiaların zarar görmesi nedeniyle davalı … şirketinden zarar tutarının tahsili istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda dava konusu hasarın teminat kapsamında olmadığı gerekçesiyle hüküm kurulmuştur. HMK’nın 282. maddesi uyarınca hakim bilirkişinin oy ve görüşünü diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendireceği düzenlenmiştir. Buna göre bilirkişi raporu takdiri delil olup, mahkemece tarafların sunduğu deliller ile alınan bilirkişi raporundaki tespitler ve poliçe hükümleri değerlendirilip gerekçesi yazılarak hüküm kurulduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda kaza tarihi, araç plakasının yanlış yazılması gibi maddi hataları gerekçe göstererek eksik hatalı, hükme esas alınamayacak bilirkişi raporuna göre karar verildiği yönündeki istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. Taraflar arasında Taşıyıcı Araç Sigorta Sözleşmesi Poliçesi’nin düzenlendiği, sigorta poliçesinin kamyon klozu c bendinde kamyon ve treylerle yapılacak sevkiyata tatbik olunan hükümler saklı kalmak kaydı ile kamyon veya treylerin devrilmesi, çarpması ve çarpışması neticesinde taşınan malların uğrayacağı ziya ve hasarın muafiyetsiz teminat altına alındığı; somut olayda, olay anında herhangi bir tutanak tutulmadığı, ancak hasarın kamyonun tekerinin çukura düşmesi neticesinde üstündeki emtianın kayarak düşmesi sonucu hasar meydana geldiği, kamyon ve treylerin devrilmediği, kaldı ki bu oluşun davacı kabulünde de olduğu anlaşılmakla, davalının düzenlediği sigorta poliçesiyle nakliye sigortası genel şartlarında ek şart olarak verilen (C) Kamyon klozu kapsamında hasarın teminat kapsamında olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar isabetli olup, aksi yöndeki davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir. İlk derece mahkemesinin karar ve gerekçesinde yasa ve usule aykırılık bulunmadığı gibi kamu düzenine aykırılık da görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına; bakiye 23,40 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline, 3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi. 15.04.2021
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.