Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/930 E. 2021/552 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/930
KARAR NO : 2021/552
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/02/2019
NUMARASI: 2018/463 E. – 2019/206 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, ticari satım nedeniyle düzenlenen faturalara dayanan cari hesap alacağı bulunduğunu, alacağın ödenmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan ilamsız takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve alacağın %40’ı oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı taraf savunmasında özetle;Davalı taraf, süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.Davalı, duruşmadaki beyanında, takip konusu borcunun bulunduğunu, ancak borcun 16.000,00 TL’lik kısmını 25.12.2008 tarihli çekle, kalan kısmını ise aynı çalışana elden ödediğini, çekin vade tarihinin düzeltilmek istenmesine rağmen davacının çeki getirmemesi nedeniyle düzeltilemediğini, ancak çekin daha sonra tahsil edildiğini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava, ticari satımdan kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere; Davacının davalı aleyhine Bakırköy … İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile 17.737,61 TL asıl alacak için cari hesap alacağı açıklaması ile takip yaptığı, davalının süresinde yaptığı itiraz üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Tarafların bildirdikleri deliller toplanmış; iddia ve savunmaları değerlendirilmiştir. Davalı, davacıya borcunun bulunduğunu ikrar etmiş; ancak borcuna karşılık olarak davacıya 25/12/2018 keşide tarihli ve 16.000,00 TL bedelli çek verdiğini ve bakiyi borcunu da davacı çalışanına elden ödediğini savunmuştur. Davacı ise davalının verdiği çekin müvekkilinde olduğunu, iade etmek istediği halde davalının iade almadığını, elden ödeme iddiasını da kabul etmediklerini bildirmiştir. Bu durumda dava konusu alacağın 16.000,00 TL’lik kısmı için davacıya 25/12/2018 keşide tarihli çek verildiği hususu uyuşmazlıklı olmaktan çıkmıştır. Her ne kadar davacı vekili çekin iade edilmek istendiği halde davalı tarafından alınmadığını savunmuş ise de bilahare çeki vadesi geldiğinde ibraz ettiği ve karşılığı olan 16.000,00 TL’yi de tahsil ettiği anlaşılmaktadır. Davacının, davalının verdiği çeki kabul etmekle alacağın çek ile ödenmesini kabul ettiğinin ve bu şekilde alacağın yenilendiğinin kabulü gerekir. Bu durumda verilen çek ile yenilen alacağın vadesi gelmeden icra takibi yapılması hukuken mümkün değildir. Bir an davalının çek vermesi ifa uğruna ödeme kabul edilse dahi durum değişmeyecektir. Bu durumda mevcut borç için davalının yaptığı itiraz 16.000,00 TL için yerindedir.Diğer yandan davalı bakiye 1.757,61 TL borcunu elden ödediğini savunmuş ise de buna ilişkin bir delil sunmamış, davacı vekili de bu savunmayı kabul etmemiştir. Dolayısı ile elden ödeme savunmasını ispat külfeti davalıdadır ve davalı bu iddiasının delil bildirmediğinden ve sunmadığından ispat edememiştir. Yine davalı açıkça da yemin deliline dayanmadığından bu hususta hatırlatma yapmaya gerek görülmemiştir. Bu nedenle davalının itirazı elden ödeme savunmasına konu kısım için yerinde değildir ve itirazın bu kısım için iptali gerekmiştir.Tarafların iddia ve savunmaları ve sunulan ve sağlanan bilgi ve belgeler dikkate alındığında bilirkişi incelemesine gerek görülmemiştir. Hal böyle olunca davanın kısmen kabulüne ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 1.757,61 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu miktar asıl alacak üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru delikçesinde; mahkemece yapıldığı kabul edilen ödemenin ön inceleme duruşması yapıldıktan sonra borçlunun ikrar ettiği gibi, müvekkile ait iş yerinde çalışan bir kişiye zorla 25.12.2018 keşide tarihli 16.000 TL bedelli çekin verilerek yapıldığını, çekin vadesinin uzun olması nedeniyle müvekkilince kabul edilmediğini, ancak çekin vadesi yaklaştığında, yargılamanın uzayacağı ve alacağı tahsil imkanının riske gireceği düşüncesiyle çekin tahsil edildiğini, mahkemece yapılan ödemenin hatalı değerlendirildiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 203/2244 E. ve 2015/1342 K sayılı ilamında belirtildiği üzere çekin yargılama aşamasında verilmesi karşısında mahkemece dava tarihindeki şartlara göre karar verilmeyerek kısmen ret kararı verilmek suretiyle davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu, alacağın tamamına yapılan itirazın haksız olması nedeniyle tüm alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, sonuç olarak yargılama sırasında yapılan ödeme kadar davanın konusuz kaldığı, ancak dava açılmasına davacının sebep olması nedeniyle davalı aleyhine vekalet ücreti, yargılama gideri ve tüm alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, buna rağmen kısmi ret nedeniyle karar duruşmasından bir gün önce sunulan vekalet nedeniyle müvekkilinin borçlu hale getirilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak 16.000,00 TL’lik kısım için konusuz kalan davanın esasıyla ilgili karar verilmesine yer olmadığına, bakiye kısım yönünden davanın kabulüne, tüm alacak üzerinden icra inkar tazminatı ile yargılama giderinin takdirine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın İİK’nın 67.maddesi uyarınca iptali ve icra inkar tazminatının tahsili istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı yanca Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasıyla cari hesap alacağı olan 17.757,61TL alacağın tahsili amacıyla takip başlatılmıştır. Ödeme emrinin 27.04.2018 tarihinde tebliği üzere davalı vekili tarafından süresinde borç ve ferilerine itiraz edilmesi sonucu takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı yanca 09.05.2017 tarihinde eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. Davalı, süresi içinde davaya cevap vermemiş ve ön inceleme duruşmasına katılmamıştır. 20.11.2018 tarihli oturuma katılan davacı asil, takip ve dava konusu borcunun bulunduğunu kabul etmiş, ancak borcu 16.000,00 TL’lik kısmını 25.12.2018 tarihli çekle, bakiye kısmı ise elden davalı çalışanına ödediğini beyan etmiştir. Çekin ileri tarihli olarak keşide edilmiş olmasına rağmen davacı tarafından davalıya iade edilmeyerek kabul edildiği ve çekin gününde ödendiği yargılama aşamasındaki beyanlardan anlaşılmaktadır.Mahkemece çekin takip öncesi verildiği kabul edilerek karar verilmiştir. Ancak, dosya kasamından ve davalının beyanından çekin takip ve dava tarihinden sonra davacıya verildiği anlaşılmaktadır. Davacının alacağının miktarı tarafların kabulündedir. Uyuşmazlık, ödeme amacıyla çekin hangi aşamada davacıya verildiği ve bu kapsamda ödemenin ne şekilde değerlendirileceği noktasındadır. Davalı asilin yargılama sırasındaki beyanında, davalının takip ve davada istenen miktar kadar borçlu olduğunu kabul ettiği, ancak davadan sonra çek ve elden yapılan ödemeyle borcun ifa edildiği savunulmaktadır. Bu durumda, davalı yanca dava açıldıktan sonra davacıya çek verildiği ve çekin yargılama sırasında 25.12.2018 tarihinde tahsil edildiği açıktır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne, yargılama sırasında yapılan ödemenin infazda dikkate alınmasına karar verilmesi gerekirken, çekin takip öncesi verildiği kabul edilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Her dava açıldığı tarihteki şartlara göre değerlendirilmelidir. Dava tarihi itibariyle davacının takip ve davada talep edilen miktarda alacağının olduğu davalının kabulündedir. Ancak davalı, bu borcunun 16.000,00 TL’lik kısmını çekle ödemiş ve çek davalı tarafından kabul edilerek tahsil edilmiştir. Davalı bunun dışındaki elden ödeme iddiasını ise kanıtlayamamıştır. Alacak likit olduğundan, kabul edilen miktar üzerinden davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmektedir. Belirlenen bu nedenlerle, davacı vekilinin ileri sürdüğü istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olduğu sonucuna varılmıştır.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine, bu doğrultuna;1- İİK’nın 67. maddesi uyarınca davanın kabulü ile davalı borçlunun Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 17.757,61 TL asıl alacak üzerinden takipteki koşullarla devamına; yargılama sırasında 25.12.2018 tarihinde yapılan 16.000,00 TL ödemenin, infaz sırasında icra müdürlüğünce dikkate alınmasına, 2- Asıl alacak üzerinden %20 oranında hesaplanan 3.551,51 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 3-Alınması gereken 1.214,25 TL harçtan, daha önce yatırılan 303,26 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 910,99 TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,4-Yürürlükteki AAÜT gereğince belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 303,26 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Davacı tarafından yapılan 95,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, 7- Artan gider avanslarının hüküm kesinleştiğinde davacıya iadesine,8-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden;a-Davacı tarafından istinaf başvurusı sırasında yatırılan 121,30 TL başvuru harcının Hazineye irad kaydına,b-Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL istinaf peşin harcının, talep halinde davacıya iadesine,c-Davacı tarafından harcanan 121,30 TL istinaf başvuru harcı giderinin ve 61,50 TL posta giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,9-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,10-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 29.04.2021 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.