Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/914 E. 2019/669 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/914
KARAR NO : 2019/669
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/01/2019
NUMARASI : 2019/50 D.İş- 2019/66 D.İş Karar
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasında görülen ihtiyati haciz talebinin ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, talebin reddine ilişkin verilen karara karşı alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; 12/11/2018 düzenleme tarihli, 05/01/2019 vade tarihli, 30.000,00 TL bedelli senedin ödenmediğinden bahisle, alacağı karşılayacak miktarda borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine, masraf ve avukatlık ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiş; ilk derece mahkemesince talep kabul edilerek %15 teminat mukabilinde borçlular hakkında ihtiyati hacze karar verilmiştir. Bu karara karşı itiraz eden borçlu vekili itiraz dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz talep eden alacaklıya karşı Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/106 Esas sayılı dosyadan menfi tespit davası açtıklarını, dava tarihinin 28.01.2019 olduğunu, alacaklının bu kez üzerlerinde baskı yaratmak amacıyla kötü niyetli olarak 29.01.2019 tarihinde ihtiyati haciz talep ettiğini, müvekkilinin mal kaçırma kastının bulunmadığını, müvekkilinin ödeme emri veya haciz tutanağı ile bilgilendirilmediğini, bu nedenle icra müdürlüğüne gelerek ihtiyati haciz kararı bilgisi edinildiğini ve derhal itirazın yapıldığını, bu nedenle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.İhtiyati haciz talep eden alacaklı vekili, itiraza cevap dilekçesinde özetle; ihtiyati haczin süresi içerisinde yapılmadığını, ihtiyati hacze itiraz sebeplerinin sınırlı olduğunu, bu sebeplerden hiç birisine borçlu tarafından dayanılmadığını belirterek, itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, duruşmalı olarak incelediği itiraz hakkında verdiği 18/03/2019 tarihli ek kararında; ”…Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosya celp edildiğinde, ihtiyati hacze itiraz eden …’un 06.02.2019 tarihli haciz esnasında haciz mahallinde bulunduğu, “benim 30.000 TL kadar borcum vardır, senette de yazdığı gibidir, biz paraya ödeyecektik, alacaklı tarafla anlaşma sağlanamadı, borcu ödeyemedik, şu an borcu ödeyemiyorum, ” dediği, haciz zaptını borçlu ve yediemin olarak imzaladığı, dolayısıyla ihtiyati haciz işleminden 06.02.2019 tarihinde haberdar olduğu, borçlunun 15.02.2019 tarihinde ihtiyati hacze itiraz ettiği görülmüştür. Her ne kadar borçlu vekilince Çerkezköy 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/106 Esas sayılı dosyadan ihtiyati tedbir kararı bulunması sebebiyle ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini beyan edilmiş ve icra dosyası içeriğinde tedbir kararı gereğince yapılan hacizlerin fek edilmesine karar verilmiş ise de, ihtiyati hacize itirazın İİK 265 madde gereğince borçluya tanınan 7 günlük süre içerisinde yapılmadığı anlaşıldığından, yapılan itirazın reddine…” karar verilmiştir.Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Müvekkilinin, ihtiyati haciz kararına süresinde itiraz ettiğini, icra müdürlüğüne gelinmek suretiyle, ihtiyati haciz kararına karşı itiraz edebileceği mahkeme öğrenildiğini, müvekkilinin evinde haciz yapıldığı esnada tutanakta ihtiyati hacze ilişkin bir bilgi yer almadığını, haciz esnasında da müvekkiline bilgisi verilmediğini,Adil yargılanma hakkının, hukuki dinlenilme hakkının gerçekleşebilmesi için, kişilerin aleyhine başvuruda bulunabileceği kararlar ya da durumlara ilişkin asgari bilgileri biliyor olmaları gerektiğini, ekteki tutanak incelendiğinde, müvekkilinin ihtiyati haciz yapıldığına ilişkin bilgilendirilmediğini, ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin bilgisinin dahi paylaşılmadığının ortada olduğunu,İİK’nın 265. maddesindeki yedi günlük sürenin başlayabilmesi için, müvekkilin ihtiyati haczi (kararı veren mahkeme ve dosya numarasını) öğrenmiş olması, haciz tutanağının buna uygun tüm bilgileri içermesi, haczin usulüne uygun yapılmış olması gerektiğini, ilk derece mahkemesi tarafından da ihtiyati haciz kararı müvekkiline tebliğ edilmediğini, Müvekkilinin ev hanımı olup sabit ikametgah sahibi olduğunu, müvekkilinin üzerine taşınmazları bulunduğunu, müvekkilinin herhangi bir şekilde mal kaçırma kastı bulunmadığını,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Uyuşmazlık, İİK’nın 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itirazı ilişkindir.Mahkeme, itiraz üzerine vermiş olduğu kararında, itirazın süresinde olmadığı gerekçesiyle, itirazın reddine karar verimiştir. Bu karara karşı, borçlu vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati haciz, İİK’nın 257 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup; rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para alacakları ile muayyen ikametgahı bulunmayan, mal kaçıran yada kaçan, hileye başvuran borçlulardan olan vadesi gelmemiş para alacaklarını temin bakımından, alacaklıya talep hakkı tanıyan ve şartların varlığı halinde borçlunun yedinde yada üçüncü kişide bulunan malları ve hakları üzerine konulan bir nevi güçlendirilmiş tedbirdir. İİK’nın 265. maddesinde ihtiyati haciz kararının tebliğe çıkarılmasına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş olup, borçlunun kendisi dinlenilmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebileceği hükme bağlanmıştır. Borçlu, kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haciz kararında, huzurunda ihtiyati haciz yapılmışsa ihtiyati haczin konulduğu; yokluğunda ihtiyati haciz icra edilmişse, ihtiyati haciz tutanağının kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren yedi gün içinde itiraz hakkını kullanabilir. Haciz tutanağında, alacaklı ve borçlunun isimleri, haczin yapıldığı tarih, saat, haczedilen malların değerleri ve üçüncü kişiler tarafından bir istihkak iddiasında bulunulması halinde bu iddianın yazılması ve haczi yapan icra memurunca altının imzalanması gerekir. Somut olayda uyuşmazlığa konu 06.02.2019 tarihli haciz tutanağının usulüne uygun şekilde düzenlendiği anlaşılmaktadır. İhtiyati hacze itiraz dilekçesi de 11.03.2019 tarihinde verilmiştir. Haciz sırasında hazır bulunan ve tutanak altında imzası olan …’un talebe konu senedin borçlusu olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, ihtiyati hacze itirazın süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, ilk derece mahkemesinin kararı isabetlidir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1 ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353.1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.09/05/2019