Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/892 E. 2019/684 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/892
KARAR NO : 2019/684
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2017/1103 Esas
KARAR TARİHİ: 08/02/2019
TALEP : İHTİYATİ HACiZ KARARINA İTİRAZ
İlk derece mahkemesince itiraz eden aleyhine verilen ihtiyati haciz kararına yöneltilen itiraz üzerine, itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sırasında, itirazın reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; borçlunun imzalamış olduğu 500.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesinin 484.252,40 TL’lik kısmının karşılığının olmadığı, borcun ödenmediğini belirterek borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.İlk derece mahkemesince 13.11.2017 tarihli kararla; ihtiyati haciz talebinin takdiren talep konusu alacak miktarı olan 484.252,40 TL’nin %15’i oranında teminat karşılığında kabulüne, karşı tarafın-borçlunun 484.252,40 TL tutarında taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine İİK’nın 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı taraf itiraz etmiştir. İhtiyati hacze itiraz eden, itiraz dilekçesinde özetle; İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1210 D. İş sayılı dosyası ile verilen ihtiyati haciz kararına itiraz ettiğini, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün…. Esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak ihtiyati haciz kararının yetkisiz mahkemeden alındığını, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu ve borcun ipotek ile teminat altına alınmış olduğunu, takip dayanağı kefalet sözleşmesinin kanunen geçersiz olduğunu ve kefil olarak sorumlu tutalamayacağını, alacağın varlığı ve miktarının yargılamayı gerektirdiğini beyanla, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir. İhtiyati haciz borçlusunun karara karşı yönelttiği itiraz üzerine İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1210 D. İŞ – 2017/1222 Karar sayılı kararı ile itirazın reddine karar verildiği, karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması üzerine Dairemizin 2018/1371 esas 2018/1061 karar sayılı 11/10/2018 tarihli kararı ile, istinafa konu İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1210 D. İŞ – 2017/1222 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildiği, itirazın incelenmesi için dosyanın gönderildiği İstanbul 14.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1103 Esas sayılı dosyası üzerinden davalının itirazının değerlendirildiği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi, itiraz hakkında verdiği 08/02/2019 tarihli ara kararla;”…Müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla davaya konu genel kredi sözleşmesini imzalayan davalı tacir olmasa bile tacirler arasındaki yetki sözleşmesi 6102 sayılı TTK’nun 7. maddesinde öngörülen teselsül karinesi uyarınca davalıyı bağlar. Bu durumda sözleşmenin 13.4 maddesi uyarınca mahkememiz yetkili olduğu anlaşılmıştır.”Mal kaçırmaya ilişkin delil bulunmadığı gerekçesiyle itiraz edilmiş ise de ihtiyati haczin vadesi gelen borç nedeniyle İİK 257/1 maddesi gereğince verildiği bu nedenle İİK 257/2. maddesi gereğince verilen ihtiyati haciz itiraz gerekçesinin somut olayımızda yerinin bulunmadığı anlaşılmıştır.”İpoteğin kefiller yararına verilmiş ise rehin tutarı kadar olan alacak için alacaklının kefil açısından önce rehne müracaat etmesi gerektiği, ipotek şayet asıl borçlu lehine verilmiş ise bunun kefile başvuruyu engellemeyeceği kuralına göre itiraz edenin borcu açısından verilen bir rehin bulunmamakla itirazın reddine karar verilmiştir.”İddia edilen alacağın varlığının ve miktarının yargılamaya muhtaç olduğu, yaklaşık ispatın gerçekleştirilmediği gerekçesiyle itiraz edilmiş ise de; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup, kesin bir ispat aranmadığı, talepte genel kredi sözleşmesi , hesap kat ihtarnamesi ve tebliğ evraklarının ibraz edilerek yaklaşık ispatın yerine getirildiği, bu nedenle bu açıdan itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır.”11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’nun 6455 sayılı yasayla değişik 584/3. maddesi hükmüne göre, ticaret şirketinin ortağı tarafından şirketle ilgili olarak verilecek kefaletlerde eşin rızasının aranmayacağı anlaşıldığından bu itirazın yerinde olmadığı anlaşılmıştır…” gerekçesiyle, ihtiyati hacze itirazın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı ihtiyati hacze itiraz eden tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati hacze itiraz eden, istinaf dilekçesinde özetle: Şirket sahibi veya yöneticisi olarak tacir olmadığını, kredi sözleşmesindeki yetki şartının kendisini bağlamayacağını, sadece kefil sıfatı bulunduğu dikkate alındığında emsal nitelikteki Yargıtay kararları ve emredici hükümler çerçevesinde tacir olmayan kişilerle yetki sözleşmesi yapılamayacağından, banka kredi sözleşmelerindeki yetki sözleşmesinin kendisi açısından en başından beri geçersiz olduğunu, ihtiyati haciz kararını veren İstanbul 13.Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkili mahkeme olmaması nedeniyle ihtiyati hacze itirazının haklı olduğunu belirterek, itirazın reddine dair kararın kaldırılmasına ve ihtiyati hacze itirazlarının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, İİK’nın 265.maddesi uyarınca ihtiyati hacze itiraza ilişkindir.İhtiyati haciz isteyen vekili, borçlunun müteselsil kefil olarak imzaladığı genel kredi sözleşmesi uyarınca asıl kredi borçlusuna kullandırılan ve ödenmeyen kredi borcuna dayalı ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, istem uygun görülerek mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İhtiyati hacze itiraz edence yöneltilen itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı itiraz eden tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Alacaklı banka ile asıl borçlu ….. Ticaret Ltd. Şti. arasında imzalanan ve itiraz edenin müteselsil kefil olarak imzaladığı 11.01.2017 tarihli Genel Kredi sözleşmesinin 13.4’üncü maddesinde İstanbul mahkemelerinin yetkili olacağı öngörülmüştür. Yetki kaydı, müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayan … tacir olmasa bile, tacirler arasındaki yetki sözleşmesi 6102 sayılı TTK’nun 7.maddesinde öngörülen teselsül karinesi nedeniyle muteriz … bağlar ( Yargıtay 19. HD 2014/11550 E 2015/1636 K 10.02.2015 T.). Bu durumda sözleşmenin 13.4’üncü maddesi uyarınca ihtiyati haciz kararında İstanbul Mahkemeleri ( İstanbul 13. Asliye Ticaret mahkemesi) yetkili olduğu anlaşıldığından, itiraz edenin aksi yöndeki istinaf nedeni yerinde değildir. Bu nedenle itiraz edenin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1. ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1.ve İİK’nın 265/son maddeleri uyarınca, istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İhtiyati hacze itiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-İhtiyati hacze itiraz edenin istinaf kanun yoluna başvuru için yaptığı masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1.ve İİK’nın 265/son maddeleri maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 09/05/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.