Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/883
KARAR NO: 2021/485
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/12/2017
NUMARASI: 2016/73 E. – 2017/1066 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan Rücu)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından elektronik cihaz sigorta poliçesiyle sigorta örtüsü altına alınan elektronik cihazın … plakalı araçla taşınması sırasında, davalı şirket adına kayıtlı, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı ve davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın tam kusurlu olarak çarpması sonucu zarar gördüğünü, hasar bedelinin ödenerek rücu alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı … Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumunda müvekkili şirkete ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, kaza tespit tutanağından … plakalı araç sürücüsünün müvekkiline ait araca arkadan çarptığının anlaşıldığını, müvekkiline ait araç sürücüsünün trafik kurallarına uygun sollama yaptığı sırada arkadan gele aracın çarpması sonucu kazanın oluştuğunu, arkadan gelen aracın takip mesafesi ve hız kurallarına uymadığını, kaza sonrası aracın 69.5 metre fren izinin bulunduğunu, kaza sonrası tutulan tutanaklarda sigortalı cihazların araçta bulunduğuna ilişkin bir kanıt bulunmadığını, hasardan uzun süre sonra zarar gören tarafından ibraz edilen proforma fatura esas alınarak yapılan tazminat talebininin yersiz olduğunu, ekspertiz raporunun kazadan uzun süre sonra düzenlendiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı … Sigorta A.Ş.vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın 2 yıllık zaman aşımı süresi geçtikten sonra açıldığını, müvekkilinin kaza nedeniyle başka araç için 17.250,00 TL ödemesi nedeniyle bakiye sorumluluğunun 5.250,00 TL’sına düştüğünü, sürücünün kusurunun tespiti için inceleme yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Dava; 14.05.2012 tarihinde trafik kazası nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı sigortalıya ödenen sigorta tazminatının davalılardan rücuen tahsili istemine dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. …. Davalı sigorta vekilinin cevap dilekçesi ile zamanaşımı defini ileri sürdüğü ancak somut olayda; davanın 2918 sayılı KTK 109. maddesine göre 2 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğu, trafik kazasının 14/05/2012 tarihinde meydana geldiği ve akabinde 12/11/2013 tarihinde davacı sigorta şirketi tarafından davalılar aleyhine icra takibinin başlatıldığı ve icra takibi nedeni ile 6098 sayılı TBK 154. maddesi uyarınca zamanaşımının kesildiği, davacı vekili tarafından 12/12/2014 tarihinde İİK 67. maddesine göre 1 yıllık yasal süre içerisinde itirazın iptali davasının açıldığı, bu hali ile zamanaşımı süresinin dolmadığı saptanmıştır. Yargılama kapsamında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi ve tüm dosya kapsamında edinilen vicdani kanaat gereğince; davacı taraf, rücuen tazminat istemine dayalı başlatılan icra takibine davalıların vaki itirazının iptali istemi ile iş bu davayı ikame etmiş ise de dosyada mübrez olay yeri krokisi, fotoğraflar, kaza tutanağı kapsamında bilirkişi heyetinin kusura yönelik tespitlerinin ayrıntılı, gerekçeli, dosya kapsamına uygun olmakla hükme esas alınmaya elverişli bulunduğu, dosyada mevcut davacı sigorta şirketine hitaben hazırlanan ekspertiz raporunun kazanın oluşuna uygun görülmediği, nitekim dava dışı sürücü tarafından kullanılan aracın canlı yayın aracı olduğu, olay tarihinde canlı yayın aracı tarafından Başbakan’ın otobüs konvoyunun takip edildiği bilgisinin yer aldığı, olay yeri krokisinde dava dışı (canlı yayın aracı) kamyonet sürücüsüne ait çarpma öncesi 69.5 metre sol şerit fren izinin belirtildiği, ayrıca çarpma sonrası 33 metre fren izi sonrası orta refüj üzerine çıktığı hususlarının tespiti karşısında aracın süratli olduğuna kanaat getirildiği, kaza tespit tutanağında olay anlatımının bulunduğu, olay mahallinde tanzim edilen olay yeri basit kaza krokisi ve tüm dosya kapsamına göre kazanın davalı …’ın (dorseli tır sürücüsünün) yanlış manevra yapmasından dolayı meydana gelmediği, dava dışı kamyonet sürücüsünün meskun mahal hız sınırlarının çok üzerinde aşırı süratiyle seyrini sürdürmesi sonucu davalı sürücünün sevk ve idaresindeki araca arkadan çarpması sonucu olayın meydana geldiğinin saptandığı, dava dışı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı kamyoneti ile seyri sırasında yola gereken dikkatini vermediği, meskun mahal hız sınırları üzerinde aşırı sürati ile olay mahallinde seyrini sürdürdüğü, vaktin gündüz, görüşün açık olduğu, meskun mahalde önünde aynı istikamette seyrini sürdüren davalı sürücü idaresindeki dorseli tıra sevk ve idare hatası sonucu arkadan çarptığı, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği sonucuna ulaşıldığı, bu nedenlerle 2918 sayılı Kanunun sürücüler için asli kusurlu hallerin belirtildiği 84. maddesinin kod 4 (arkadan çarpma) bendini ihlal ettiği olayda asli derecede kusurlu olduğunun tespit edildiği, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı dorseli tır ile normal meskun mahal içerisinde seyrini sürdürdüğü sırada olay mahalline geldiğinde şehir istikametine göre arkasından aynı istikamete doğru aşırı süratli şekilde seyrini sürdüren dava dışı kamyonet sürücüsünün sevk ve idare hatası sonucu arkadan gelerek idaresindeki tıra arkadan çarptığı olayda davalı sürücünün kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla; sübut bulmayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.” gerekçesiyle davanın reddine, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacı vekili tarafnıdan istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; dosyada bulunan kaza tespit tutanağına göre davalının %75 kusurlu olması sebebiyle rücu talep edildiğini, yargılama esnasında mahkemece alınan bilirkişi raporunda davalılara kusur atfedilmediğini, dosyada başka bir bilirkişi raporu alınmayarak kaza tespit tutanağıyla çelişkili olan bilirkişi raporunun esas alınarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, çelişkinin giderilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğünden atanacak teknik bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğine ilişkin içtihatlar ve itirazlar dikkate alınmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kararının kaldırılmasına ve deliller toplanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, elektronik cihaz sigorta poliçesi kapsamında yapılan ödemenin rucuan tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın İİK’nın 67. maddesi uyarınca iptali istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davalıların kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarfından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Dava dışı sigortalı … A.Ş.’ye ait elektronik cihazlar çarpma ve çarpıma rizikoları dahil olmak üzere 01.03.2012 başlangıç tarihli poliçeyle sigorta örtüsü altına alınmıştır. Sigortalı cihazın bulunduğu … plakalı araç ile davalı şirkete ait olup diğer davalının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 14.05.2012 tarihinde karıştıkları kazada sigortalı emtia hasara uğramıştır. Davacı tarafından ödeme yapılmış, alınan ibranameyle sigortalının haklarına halef sıfatıyla bu dava açılmıştır. Kaza tespit tutanağının incelenmesinde, davalı sürücünün sevk ve idaresindeki araç yönünden 2918 sayılı Kanun’un 84/j bendinin ihlal edildiğinin belirlendiği, … plakalı araç sürücüsününe ise kusur izafe edilmediği, emtianın bulunduğu aracın 69.5 metre fren izi bulunduğu belirlenmiştir. Kaza tespit tutanağının olayın anlatımın bulunduğu ön sayfasının dosya içinde bulunmadığı görülmüş, bu husus bilirkişi raporunun 4. sayfasında da belirlenmiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, kaza tespit tutanağının tamamının dosya içinde olmadığı, dava dilekçesindeki anlatımlara göre rapor düzenlendiği, sigortalı emtianın içinde bulunduğu araç sürücüsünün hız sınırlarını ihlal ederek, davalı sürücünün sevk ve idaresindeki araca arkadan çarpmak suretiyle kazaya neden olması karşısında davalı sürücüye atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı belirlenmiştir. Ekspertiz raporundaki tespitlere göre de kazanın, arkadan çarpması sonucu meydana geldiği belirlenmiş, ancak davalı şirkete ait aracın ani şerit değiştirmesi nedeniyle kazanın oluştuğu belirtilmiştir. Davacı vekilince bilirkişi raporuna itiraz edilmiş, itiraza konu edilen nedenler istinaf başvurusunda da ileri sürülmüştür. Mahkemece getirtilen ceza dosyası içinde de kaza tespit tutanağının ön yüzü bulunmamaktadır. Bu durumda, kaza tespit tutanağının tamamının dosyaya kazarnıdıralark ve gerekirse ceza dosyasının fiziki olarak getirtilmek suretiyle kazanın ne şekilde oluştuğu ve kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli, celp edilecek belge içeriklerine göre gerekirse ek rapor veya Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden davacı itirazlarını karşılayacak yeni bir rapor alınarak bir karar verilmesi gerekirken, kaza tespit tutanağı gibi önemli bir delilin tamamının dosyaya kazandırılmadan eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HKK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca, esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair ayağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, davanın esasına ilişkin istinaf sebepleri incelenmeksizin, İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA, 2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin harçlarının ilk derece mahkemesi tarafından, talep halinde iadesine, 4-Davacı tarafından istinaf başvurusu için yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine, 5-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 15.04.2021 tarihinde, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK.353/1.a. maddesi uyarınca karar kesindir.