Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/878 E. 2021/484 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/878
KARAR NO : 2021/484
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2018
NUMARASI : 2014/22 E. – 2018/1104 K.
DAVANIN KONUSU:Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketçe nakliye emtia sigortası poliçesiyle sigorta örtüsü altına alınan dava dışı sigortalı …. A.Ş.’nin Basra’da bulunan … firmasına sattığı emtianın taşıma işinin davalı … Lojistik şirketince üstlendiğini, taşımanın davalı … tarafından düzenlenen konşimentoya binaen diğer davalı … şirketine ait … plakalı araçla ifa edildiğini, 07.01.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazasında taşınan emtianın hasara uğradığını, kaza tesit tutanağına göre emtiayı taşıyan aracın bankette park ettiği sırada aynı yönden gelen … plakalı araç sürücüsünün arkadan çarpması sonucu kazanın oluştuğunu ve her iki araç sürücüsünün de kazanın oluşumda kusurlu olduklarını, poliçedeki muafiyet şartına göre belirlenen hasar bedelinden … plakalı araç sürücüsünün %25 oranındaki kusurununa isabet eden 6.647,00 TL’nin aracın sigortacısından tahsil edildiğini ileri sürerek, bakiye 19.941,00 TL’nin davalılardan faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın oluşumundaki asli kusurun … plaka sayılı araç sürücüsünde olduğunu, anılan aracın uygun şekilde park halinde olan diğer araca arkadan çarparak hasara neden olduğunu, CMR’nin 32.maddesinde belirlenen 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde davanın açılmadığını, müvekkilinin fiili taşıyıcı veya üst taşıyıcı olmadığını, yükü fiilen teslim almadığını, kazanın meydana gelmesinde hiçbir bağlantısı veya kusuru bulunmadığı, kaza tutanağına göre fiili taşıyıcı olan davalı Umutsan şirketinin sürücüsünün kusursuz olduğunu, taşınan emtianın tamamen zayi olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.Davalı … Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesindeözetle; yolun kar yağışı sonucu seyre elverişsiz olması nedeniyle müvekkiline ait araç sürücüsünün araca sağ bankette park ettiğini, gerekli tedbirlerin alınmasına rağmen aynı istikametten gelen … plakalı aracın arkadan çarpması sonucu kazanın oluştuğunu, müvekkili şirketin sürücüsünün kusursuz olduğunu, diğer araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu olduğunu, hasar bedelinin diğer araç malikinden talep edilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı … Ltd.Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; emtiada hiçbir şekilde taşıyıcının sorumluluğunu gerektirecek bir nedenden ötürü hasar oluşmadığını, dava dışı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve hava şartları nedeniyle aracın kayarak sigortalı yükü taşıyan araca arkadan çarpması sonucu kazanın oluştuğunu, CMR’nin 17/2. maddesine göre hasar ve zıyanın taşımacının kaçınamayacağı ve sonuçlarını engelleyemeyeceği olaylardan kaynaklanması halinde taşıyıcının sorumluluktan kurutulacağını, müvekkilinin emtianın fiili taşıyıcısı, olmadığı gibi yükleme ve istiflemeyi de yapmadığını, araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğuna ilişkin davacı iddiasının yersiz olduğunu, mahkemece aksi kanaat edinilmesi halinde sınırlı sorumluluğa göre hesaplama yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Taraflar arasında, davacı … şirketine Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi ile sigortalı olan … San AŞ ‘ye ait emtiaların davalı … şirketi adına kayıtlı … plakalı araçla taşınırken dava dışı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araçla davalıya ait ve park halindeki araca çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiği, olayın 07.01.2013 tarihinde oluştuğu konusunda bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, sürücülerin olayda kusur durumları ve fiili taşıyıcı, davalı taşıyıcının kusurlu olması durumunda davacının davalılardan kusur nispetinde talep ettiği hasar bedelinin uygun olup olmadığı ve miktarı olarak tespit edilmiştir.Dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilerek tarafların olaydaki kusur durumlarının belirlenmesi amacıyla rapor alınmış, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi raporunda; davalı taraf sürücüsü …’ün … plaka sayılı çekici ve bu çekiciye takılı römorkun bahkete çektikten sonra geriden yaklaşan araç sürücülerini uyarmak bakımından gerekli önlem almış ise, davacı taraf sürücüsü … %100 oranında kusurlu, davalı taraf sürücüsü …’ün kusursuz olduğunu, şayet gerekli önlemler alınmamış ise, davacı taraf sürücüsü … %85 oranında kusurlu, davalı taraf sürücüsü …’ün %15 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir. Tanık Şöför …, Tanık Şöför … ile tutanak mümzileri polis memurları … (…) ve …. ( …) 07.01.2013 tarihli kaza ile ilgili olarak ayrı talimat yazılmak suretiyle beyanları alınmıştır. Dosyanın taşıma konusunda uzman bilirikşi Müjdat Mandal ile taşınan ürünün niteliği konusunda Sektör bilirkişisi …a tevdi edilerek rapor alınmış, mahkememizce benimsenen usul ve yasaya uygun bilirkişi heyti raporunda; davalıların taşıma ve taşıma esnasında meydana gelen hasarda, CMR madde 34.hükmü gereği müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, CmR .25 ve m.23 birlikte değerlendirildiğinde taşıyıcının sınırlı sorumluğunu üst sınırı olarak hesaplanan 48.147,40 SDR (449.474,23 TL)’nin davacının sigortalısına ödediği 19.941,00 TL’nin üstünde olduğu, fiili taşımaycı gerçekleştiren davalı … firmasının, malı teslim aldıktan sonra alıcısına teslim etmeden önce meydan gelen hasarda. Trafik kazası tespit tutanağı ve nakliyat hasar raporunda belirtilen kusurlara dayandığı, CMR m.17/1 kapsamında taşıyıcının sorumluluğunu gerektirdiği ancak teknik inceleme ve değerlendirme yönünden kusur oranının %0 olduğu tespitleri kapsamında değerlendirilmek suretiyle davacının davalılardan herhangi bir talepte bulunamayacağı kanaatine varıldığını bildirmişlerdir. Davanın taşıma sözleşmesinden kaynaklanan zararın tazminine ilişkin olduğu, 07.01.2013 tarihinde sürücü …in sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve… plakalı yarı romorkla Ankaradan Aksaraya seyir halinde iken yolun karlı olması nedeni ile aracanı yolun sağ tarafına çekerek bankette durduğu, aynı istikametten gelen Sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve … plakalı aracın aynı km de yolun karlı olması nedeni ile direksiyon hakimiyetine kaybederek banketteki araca çarptığı ve maddi hasarlı kazanın meydana geldiği, bu durumun ATK dan alınan rapor ile belirlendiği, taşımayı gerçekleştiren araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde bir kusurun bulunmadığı, davaya konu uyuşmazlıkta davacıya sigortalı dava dışı … A.Ş ye ait malların taşımanın davalı …. Tarafından taşımanın Basra Iraka taşıma işinin üstlenildiği, ancak taşıma işinin alt taşıyıcı ….Ltd.Şti bırakıldığı, davalı …. Fiili taşıyıcı olduğu, davalı taşıyıcı ….taşıma işini kendi nam ve hesabına yapacağı gibi kısmen veya tamamen diğer taşıyıcılara bırakabileceği, CMR 34 ve TTK 888 maddeleri gereğince asıl-üst/akdi ve ara ve alt taşımacı ile fiili taşıyıcının taşıma işinin yapılmasından dolayı müştereken sorumlu olacakları, somut olayda davalı taşıyıcı … CMR 17 maddesi gereğince teslim aldığı ürünleri tam ve eksiksiz olarak alıcısına teslim yükümlülüğü altına girdiği, ancak meydana gelen kaza sebebi ile alıcıya teslimin gerçekleşmediği,CMR 17/2 maddesinde zararın taşımacının önlemesine olanak bulunmayan nedenlerden dolayı gerçekleşmesi halinde sorumlu tutulamayacağı şeklinde düzenleme bulunduğu, davalı fiili taşıyıcı sürücüsünün 2918 S.Y gereğince tüm önlemleri alarak aracı yolun kenarına bankate çekmiyş olması nedeni ile kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığı, anlaşılmakla CMR 17/2 maddesi gereğince davacı tarafından davalılardan talep edilebilecek bir tazminat bulunmadığı davanın reddi gerektiği anlaşılmıyş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle, sabit görülmeyen davanın reddine, karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Önceki beyanlarını aynen tekrarla, mahkemece davalı şirket sürücüsünün aracını, yoğun kar yağışı olması nedeniyle yolun sağ tarafına çekerek bankette durduğu, aynı istikametten gelen sürücü …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve … plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek banketteki araca çarpması sonucu hasarın oluştuğu kabul edilerek talebin reddine karar verildiğini, oysa önemli olan hususun, araç sürücünün aracı bankete çektikten sonra gerekli önlemleri alıp almadığı olduğunu, mahkemece bu hususa yöneli inceleme yapmadan karar verildiğini, sürücünün aracını bankete çektikten sonra geriden yaklaşan araç sürücülerini uyarmak ve zamanında fark edilebilmek için gerekli önlemleri (dörtlü ikaz lambasının yakılması veya lambalarının yakılmaması ve yeterli mesafeden görülmemesi halinde aracın arkasına geriden yaklaşan araç sürücüleri tarafından yeterli mesafeden fark edilebilecek trafik levhası ya da kırmızı ışık cihazı) almadığını, mahkemece zorunlu hava şartları nedeniyle aracın bankette park edildiğinin kabul edilmesine rağmen bu hususun yeterince incelenmediğini, zira diğer araç sürücülerinin seyre devam etmesinin bu iddiayı doğrulamadığını, yol kenarında parkı gerektirir bir neden bulunmaması nedeniyle kaza tespit tutanağında sürücüye kusur atfedildiğini, kısaca ortada aracın durmasını zorunlu kılan bir hal mevcut değilken ve sürücünün herhangi bir önlem almadan yolda bankette duraklama yaparak trafik kurallarını ihlal ettiğinin açık olmasına rağmen mahkemece davanın tümden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davacı tarafından nakliyat sigorta poliçesi ile sigortalanan ve hasarlanan emtia nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen tutarın, halefiyet ilkesi gereğince davalı taşıyıcılardan rücuen tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, sigortalı emtiayı taşıyan araç sürücüsüne trafik kazasının oluşumunda kusursuz olduğu, kazanın park halindeki araca dava dışı sürücünün yönetimindeki başka bir aracın çarpması sonucu meydana gelmesi nedeniyle diğer araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu CMR’nin 17/2 maddesi gereğince zararın, taşıyıcının önlenmesine olanak bulunmayan nedenden meydana gelmesi karşısında taşıyıcının sorumlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dava dışı sigortalı … San. Aş.’ye ait Türkiye’den Irak’a taşınacak çelik kurma bina malzemeleri ve konteyner malzemeleri 27.03.2012 başlangıç tarihli nakliyat abonman başlangıç poliçesiyle sigorta örtüsü altına alınmıştır. Dava konusu yük sigortalı tarafından davalılardan …Ltd. Şti.’ye ait … plakalı çekici ve ekindeki römorka yüklenmiş olup anılan davalının fiili taşıyıcı olduğu açıktır. Davalı … Ltd. Şti.’nin taşıma işini organize ederek navlun faturasına asıl-akdi taşıyıcı olarak düzenlemesi nedeniyle taşımaya ilişkin rizikolardan sorumlu olduğu, daha sonra ara-alt taşıyıcı olarak taşımayı … Şirketine yaptırdığı, … şirketinin de taşımayı alt taşıyıcıya yaptırması nedeniyle , taşıma ilişkisinde yer alan akdi ve fiili taşıyıcıların hasar bedelinden sorumlu olacağı açıktır. Türkiye’den Irak’a yapılan taşımaya ilişkin olarak CMR Konvansiyon hükümleri uygulanacaktır. Sigortalı yükü trafik kazası sonucu hasarlandığı sabit olup, taşıyıcının sorumluluğunun CMR’nin 17.maddesine göre değerlendirilmesi gerekir. İlk derece mahkemesince adli tıp kurumundan alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde, sigortalı emtiayı taşıyan aracın sürücüsünün kusursuz, diğer sürücünün ise kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu belirlenmiştir. Ancak raporda sürücünün aracı bankete park ettikten sonra geriden yaklaşan araç sürücülerini uyarmak bakımından gerekli önlemleri diğer sürücüler tarafından yeterli mesafeden fark edilebilecek şekilde almaması halinde tali kusurlu olarak kabul edilebileceği belirlenmiştir. Mahkemece alınan tanık beyanlarında park eden aracın park ışıklarının yakılı olduğu, aracın arkasına reflektör konulduğu buna rağmen diğer aracın çarpması sonucu kazanın oluştuğu anlaşılmıştır.Mahkemece kusur ve hesap bilirkişisinden alınan 12.09.2018 tarihli raporda da, davalılara ait taşımayı yapan aracın usulüne uygun şekilde park ettiği, dava dışı aracın park eden araca arkadan çarpması nedeniyle kazanın oluştuğu ve davalılara ait araç sürücüsünün kusursuz olduğu belirlenmiştir. Somut olaya uygulanması gereken CMR 17/1. maddesine göre taşımacı, yükü teslim aldığı andan, teslim edinceye kadar, bunların kısmen veya tamamen kaybından ve doğacak hasardan sorumludur. 17/2. madde, “Eğer kayıp, hasar veya gecikme istek sahibinin hatası veya ihmalinden, taşımacının hatasından değil de istek sahibinin verdiği talimattan, yüke has bir kusurdan yahut da taşımacının önlenmesine olanak bulunmayan durumlardan ileri gelmiş ise, taşımacı sorumlu tutulamaz.” şeklindedir. 17/3. maddede de; taşımacının, taşımayı yapmak için kullandığı kusurlu taşıtları, bu taşıtı kiraladığı kişinin veya vekilinin yahut çalışanlarının hata ve ihmallerinden dolayı sorumlu olduğu ifade edilmiştir. Bu durumda kural olarak, taşıyıcı kendi kusurundan kaynaklanmayan bir sebepten ileri geldiğini ispat edemedikçe eşyaya gelen hasarı tazmin borcu altındadır. Bir başka deyişle taşıyıcının kusurlu olduğu karine olarak kabul edilir. Sorumluluktan kurtulabilmesi için taşıyıcının kusurlu olmadığını ispat etmesi zorunludur.Bu değerlendirmeler ışığında somut olayda, yoldaki hava şartları nedeniyle sigortalı yükün taşındığı araç sürücüsünün, aracı kara yolunun sağ banketinde park ettiği, aracın aynı yönden gelecek sürücüler tarafından fark edilmesini sağlayacak önlemlerin alındığı. Buna rağmen dava dışı sürücünün sevk ve idaresindeki … plakalı çekici ve dorsesinin park halindeki araca arkadan çarpmasıyla kazanın oluştuğu, kaza tespit tutanağında da yolun karlı olması sebebiyle sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu kazanın oluştuğunun belirlendiği, sigortalı araç sürücüsünün park etme kurallarına aykırı davrandığına ilişkin kaza tespit tutanağındaki tespitlerin yerinde olmadığı, buna ilişkin somut bir tespit bulunmadığı, aracın bankete usulüne uygun bir şekilde park edildiği ve aynı yönden gelecek araçların park halindeki aracı fark etmesini sağlayacak gerekli ışık, reflektör ve diğer uyarıcı ikazların yapıldığı görülmüştür. Bu durumda, zararın taşıyıcının her türlü tedbiri almasına rağmen önlenmesine olanak bulunmayan bir nedenden ileri geldiği açıktır. İlk derece mahkemesi hüküm ve gerekçesinde bir isabetsizlik bulunmamakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına; bakiye 14,90 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsiline.3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.15.04.2021