Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/86 E. 2019/131 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/86
KARAR NO : 2019/131
KARAR TARİHİ: 31/01/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/11/2018 tarihli ara karar
NUMARASI : 2018/1016 Esas
TALEP KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki alacak davasında talep edilen ihtiyati tedbirin reddine yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati haciz talep eden davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili, müvekkili şirket ile davalılardan … A.Ş. arasında 12.07.2018 tarihinde imzalanan temlik sözleşmesi uyarınca, davalı …A.Ş.’nin dava dışı …A.Ş. ile akdetmiş olduğu 11.07.2018 tarihli sözleşme (… Bakanlığı Yazlık Resmi Kıyafet Alımı Üretim Ve Teslim İşi) ve taraflar arasında bundan sonra akdedilecek olan sözleşmeler tahtında doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarına ilişkin ….İşletmeleri Tic. A.Ş.’nin davalı …Tekstil Ürünleri A.Ş ’ye ödeyeceği ve ödemesi gereken 750.000,00 TL tutarındaki kısmının ferileri ve teminatları ile birlikte müvekkili firmaya devir ve temlik edildiğini, müvekkili tarafından borçluya keşide edilen 06.09.2018 tarihli noter ihtarnamesi ile alacağın temlik edildiğinin bildirildiğini, ancak borçlunun noter kanalıyla gönderdiği 10.10.2018 tarihli cevabı ihtarnamesinde, davalı …Ürünleri A.Ş.’nin sözleşmeden kaynaklı bakiye 3.480.00.00 TL’lik hakediş alacağını diğer davalı … Hizmetleri A.Ş.’ye noter kanalı ile yapılan 13.08.2018 sözleşme ile temlik ettiğini, ayrıca hakediş üzerine Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasından 2.206.178,09 TL’lik kısmına haciz konulduğunu belirttiğini, müvekkilinin imzaladığı temlik sözleşmesinin davalılar arasında imzalanan temlik sözleşmesinden daha eski, yani 12.07.2018 tarihli olduğunu, dolayısıyla davalılar arasında imzalanan temlik sözleşmesinin geçerli olmadığını, kaldı ki davalılar temlik eden ile temlik alan şirket arasında organik bağ bulunduğunu, kendi aralarında yapmış oldukları işlemin muvazaalı olduğunu ileri sürerek, davalılar arasında imzalanan 13.08.2018 tarihli muvazaalı temlik sözleşmesinin iptali ile dava dışı … İşletmeleri A.Ş.’deki 750.000.00 TL tutarındaki alacağın müvekkiline ödenmesine, davalıların dava dışı … İşletmeleri A.Ş.’deki doğmuş ve doğacak alacakları üzerine ihtiyati haciz zımmında ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.İlk derece mahkemesinin, 26.10.2018 ve 31.10.2018 tarihli ara kararlarıyla davacının ihtiyati haciz zımmında ihtiyati tedbir istemlerinin reddine karar verilmiştir.Bu kez davacı vekilince, 07.11.2018 tarihli dilekçesinde aynı nedenlere dayalı olarak ihtiyati haciz zımnında ihtiyati tedbire hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
İlk derece mahkemesince, davacının ihtiyati haciz zımmında ihtiyati tedbir kararı ile tevdi yeri tayini talebi değerlendirildiğinde, dava dışı … İşletmeleri Tic. A.Ş.’deki davalıların doğmuş ve doğacak alacakları uyuşmazlık konusu olmadığından HMK’nın 389. maddesi koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiştir.Bu ara karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin imzaladığı temlik sözleşmesinin davalıların kendi aralarında imzaladığı temlikten daha önceki tarihli olduğunu, davalıların muvazaalı işlem yaptıklarını, tedbir koşullarının oluştuğunu, yaklaşık ispat olgusunun gerçekleştiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin ret kararının kaldırılmasına ve talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE
Davacı, davalı … Ürünleri A.Ş. ile aralarında 12.07.2018 tarihli temlik sözleşmesinin imzalandığını, buna göre, davalı temlik edenin dava dışı borçlu … İşletmeleri A.Ş. nezdindeki 750.000.00 TL tutarında alacağını temlik ettiğini, bu kez aynı alacağın davalıların kendi aralarında imzaladıkları noterde düzenlenen 13.08.2018 tarihli temlik sözleşmesine konu edildiğini, bu işlemin muvazaalı olduğunu iddia ederek muvazaalı temlik sözleşmesinin iptali ile 12.07.2018 tarihli temlik sözleşmesine konu tutarın tahsilini ve dava dışı borçlu şirket nezdinde doğmuş ve doğacak alacaklar üzerine ihtiyati haciz zımmında ihtiyati tedbire hükmedilmesini istemiştir.İlk derece mahkemesince, isteminin reddine karar verilmiştir.Davacı tarafça, davada ihtiyati haciz zımnında ihtiyati tedbir istenmiş ise de; ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz birbirinden farklı hukuki koruma araçlarıdır. HMK’nın 389 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati tedbir kararı, dava konusu olan şeyi koruma amacıyla verilir. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2012/16760 E – 2013/3136 K.sayılı, 19.12.2013 tarihli kararında da belirtildiği üzere, para alacağına ilişkin davada, mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulamaz. Çünkü alacak ve tazminat davalarında tarafların mal varlığı davanın konusu değildir. Koşulları varsa dava içinde, İİK’nın 257 vd. maddeleri uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilir. İhtiyati haciz ve ihtiyati tedbir kurumlarının aynı anda karıştırılarak hükmedilmesi infazda sorunlar yaratacaktır.Bu nedenle davacının talebinin geçici hukuki korumalardan ağırlıklı olarak ihtiyati haciz istemine ilişkin olduğu sonuç ve kanaatine varılmıştır.İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için İİK’nın 257.maddesindeki şartların oluşması gerekir. İİK’nın 257/1.maddesine göre, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı… ihtiyati haciz talebinde bulunabilir.İİK’nın 258/1. maddesinin 2. cümlesine göre: “İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” Bu madde uyarınca İhtiyati haciz talep eden, İİK’nın 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmek durumundadır.Bu durumda, iddia, temlik sözleşmeleri, ihtarnameler ve dosya kapsamı ile dosyanın geldiği aşama itibariyle bu haliyle alacağın varlığı ve miktarı konusunda yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği sonuç ve kanaatine varılmadığından, ilk derece mahkemesinin kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İİK’nın 258/son ve HMK’nın 353/1.b.1. maddeleri uyarınca istinaf başvurusunun reddine,
2-Talep eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına,
3-Talep eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Gerekçeli kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 31/01/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU :İİK’nın 258/son ve HMK’nın 362/1-f maddeleri uyarınca karar kesindir.