Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/847 E. 2021/415 K. 01.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/847
KARAR NO : 2021/415
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2018
NUMARASI : 2015/1194 E. – 2018/1416 K.
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik verilen hükme karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin dava dışı …Ticaret Ltd. Şti’ne ait inşaatın mekanik tesisat işlerini yüklendiğini ve inşaatın ısıtma sisteminde davalılardan …Tic. A.Ş.’nin üretip … Isı Isıtma Klima … A.Ş. tarafından satılan köşe radyatör vanalarını kullanıldığını ancak vanalarda üretim hatası bulunduğundan müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, müşteri şikayeti nedeniyle su sızdırmasının nedeninin incelenmesi için ekip gönderildiğini, gerekli onarım ve ayarlar yapılmasına rağmen su sızıntılarının devam ettiğini, sızıntıya müdahale edilirken vanalarının patladığını, montaj hatası olabileceği düşüncesiyle şantiyeye yeni usta yolladığını, davalı …Isıdan yeni vanalar alınarak eskileriyle değiştirilmesine rağmen sorunun giderilemediğini, müvekkiliyle iş sahibi arasında su sızmasından kaynaklanan ciddi sorunlar yaşandığını, iş sahibinin müvekkili şirket ortakları ve çalışanlarına karşı bu nedenle olumsuz hareketlerde bulunulduğunu, şantiyenin elektrik, telefon ve data sistemlerinin su sızmasından zarar gördüğü gerekçesiyle müşteri tarafından yansıtma faturası düzenlendiğini, hasarın vanalardaki su sızıntısından ileri geldiği düşüncesiyle itiraz edilmeksizin faturaların ödendiğini, oluşan sorun nedeniyle müvekkilinin prestijinin zedelendiğini, aynı müşterinin referans olduğu başka iş görüşmesinin iptal edildiğini, sorunun giderilmesi için müvekkili çalışanlarının bir çok kez şantiyeye giderek sorunu gidermeye çalıştıkların, sorunun üretim hatasından kaynaklandığının davalıların bilgisi dahilinde olduğunu ve sürekli yaşanan sorun nedeniyle müşterinin hak edişleri geciktirdiğini, müvekkilinin yoğun baskı nedeniyle personel kaybına uğradığını, vanalardaki sorunun …. şirketinin proje müdürü ve müvekkili şirket personelince düzenlenen tutanakla belirlendiğini, maddi ve manevi zararların tazmini amacıyla keşide edilen ihtara rağmen zararın giderilmediğini ileri sürerek, vanalardaki üretim hatası nedeniyle müvekkilinin uğradığı maddi zarar karşılığı şimdilik 20.000,00 TL maddi tazminat ile 50.000,00 TL manevi tazminatın zararın doğduğu 27.12.2014 tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı … Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından 25.12.2014 tarihinde arıza bildirimi yapılması üzerine vanaların kullanıldığı şantiyede tespit yapıldığını, müşteri memnuniyeti gözetilerek ve sorumluluğa ilişkin hiçbir kabul olmaksızın vanaların yenileriyle değiştirdiğini, müvekkiliyle davacı arasında satım sözleşmesi ilişkisi bulunduğunu, TTK’nın 23.maddesi gereğince süresinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, tespit edildiği belirtilen gizli ayıplara ilişkin süresinde ihbarda bulunulmadığından davadaki talebin yersiz olduğunu, arıza tespiti ve değişim hizmetinin müşteri memnuniyeti esas alınarak yapıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Davalı … Isıtma Klima San. Ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının, müvekkili şirketten satın aldığı ürünlerin montajının davacı tarafından yapıldığını, müvekkilinin ürünleri diğer davalıdan temin ederek davacıya sattığını, satım öncesi davacıya ürün tavsiye edilmediğini, davacının projesine göre ürün beğenerek satın aldığını, müvekkilinin satım sözleşmesi öncesi davacının malzemeyi kullanacağı şantiyede inceleme yapmadığını, ürün tavsiye etmediğini, oluşan zararın müvekkili şirketle ilgisinin bulunmadığını, davacının ayıp iddiasının yersiz olduğunu, davacının iddia ettiği zararların muhtemelen işçilik hatası, uyumsuz ürün kullanımı gibi nedenlerden kaynaklandığını, ürünlerin alımının, montajının ve ayarlarının davacı tarafından yapıldığını, davacının başkaca bir tespit olmadan kusurunu örtmek adına malın ayıplı olduğunu iddia ettiğini, ürünlerde açık veya gizli ayıp bulunmadığını, davacının iddiasının aksine müvekkilinin hiç bir zaman ayıbı kabul etmediğini, sadece müşteri memnuniyeti düşüncesiyle davacıya yardımcı olunduğunu, ancak müvekkilinin iyi niyetli tüm çabalarının davacı tarafından suistimal edilerek ve davacının kusuruyla oluşan hasarın müvekkilinden talep edildiğini, cevabi ihtarda ayıbın kabul edilmediğini, davacının süresinde ileri sürdüğü ayıbı tespit ettirerek ihbar etmediğini, süresinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle satılanan mevcut şekliyle kabul edilmiş sayılacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ
İlk Derece Mahkemesinin kararında; “…Dava maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu ve mahallinde yapılan keşif sonrası İTÜ Makine Mühendisliği Fakültesi’nde görevli öğretim üyelerinden oluşan 3’lü Makine Mühendisi ve sözleşmeler konusunda uzman bilirkişi heyetinden alınan rapor ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bilirkişi raporları mahkememizce yeterli görülüp itibar edilmiştir.24.12.2014 tarihinde … Dış Ticaret proje satış müdürü … ve Şirket yetkilisi … arasında tutulan TUTANAK’LA, dava konusu olan vanaların takılı olduğu binada … Beyin odasında kalorifer peteğinden sızan su nedeni ‘…Mühendislik tarafından firmamıza 25.12.2014 tarihinde bildirilen arıza bildirimi neticesinde …Dış Ticaret firmasına tespit için gidildiğini, yapılan tespitte yukarıda belirtilen yerde yine belirtilen hasarın üretimimiz olan köşe radyatör vanasından sızan suyun neden olduğu anlaşılmış olduğunu, ürünün sökülüp yenisi ile değiştirilmiş ve test edilmek üzere teslim alındığını, fabrikada yapılacak testlerle üretim hatası tespit edildiğinde gerekli hasar tutarının tarafımızdan karşılanacağı’ kayıt altına alınmıştır.Vanalardan su sızıntısı nedeniyle meydana gelen hasarla ilgili olarak … şirketi ile … şirketi arasındaki yazışmalar/Mail dökümleri, 26.12.2017, 10.01.2015 ve diğerleri, meydana gelen su basması olayı içeriklerini göstermektedir.Dava dosyasına sunulan fotoğraflardan, radyatör köşe vanalarının su sızdırdığı, su sızdırmasından kaynaklı olarak vana altında zemin üzerinde su lekelerin oluştuğu, dava konusu vanaların takılı olduğu bölgelerde yoğun su sızıntılarının meydana gelmiş olduğu, bunun sonucu olarak binada önemli maddi zararlarının meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporunda, dava konusu binada kullanılan kalorifer tesisatındaki su sızmalarının tümünün vana gövdesinden meydana geldiği, vanalarının tesisat borularıyla birleşme yerinden veya tesisat borularının birbirine yapılan ek yerlerinden bir sızdırmanın söz konusu olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durum, sızdırma probleminin doğrudan doğruya vanaların gövdeleriyle ilgili olduğunu göstermektedir. Vana gövdelerindeki su sızdırma problemi, vanaları oluşturmakta kullanılan parçaların boyut, malzeme, tolerans bakımından birbiriyle uyumsuz olduğunu, dolayısıyla tamirinin de mümkün olmadığını ve sorunun çözümü için hatasız yenisiyle komple değiştirilmesinin gerektiğini göstermektedir. Orijinal vanaların yerine sonradan takılan vanalar, aynı tesisat sistemine takılmış ve herhangi bir uyum sorunu yaşanmadan kullanılmaya devam edilmektedir. Buna göre davalıların, ‘sızdırmaların vanalarla uyumsuz malzeme kullanıldığı için meydana geldiği’ şeklindeki iddiasının geçersiz olduğu anlaşılmaktadır.Davalı şirket vekili davacının vanaları aldıktan sonra test etmediğini ve ayıpları zamanında ihbar etmediğini belirtmiştir. Ancak vanalar üzerinde imalatçı firmanın imalat aşamasında yapması gereken testler dışında bir test söz konusu olmayıp vanaları kullanacak kişinin ancak gözle görülen bir çatlak, kırık vb. olup olmadığı yönünden yapabileceği bir gözle kontrol dışında bir test mevcut olmadığından davacı şirketin eksik inceleme yaptığı şeklinde bir değerlendirmenin uygun olmadığı kanaatine varılmıştır. Ayrıca davalı şirket vanaların imalat aşamasında gerekli testlerden geçirildiğini gösterecek şekilde herhangi bir test sonucu da dosyaya sunmamıştır. Vanalar takılırken değil takıldıktan sonraki rutin kullanım sürecindeyken 3 ay sonra su sızdırmaya başladığına göre davalıların belirttiği şekilde bir ‘vanaları montaj veya uygulama hatası olmayıp vanaların ilk takma aşamasında ortaya çıkmayan ancak rutin kullanım sürecinde ortaya çıkan bir ayıbın söz konusu olduğu, dolayısıyla vanalardaki imalat hatasının gizli ayıp niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Davacıya satılan radyatör vanalarının patlamasının üretim hatasından kaynaklı olduğu,vanalarım patlaması sonucu ile kalorifer tesisatındaki su sızıntısının (su basmasının) meydana geldiği, davacının maddi zararının oluştuğu, dava dosyasındaki bilgiler göz önünde bulundurularak davacının maddi hasar talebi olan 20.000 TL ‘nin (yirmibinTL) burada maddi hasar değeri olarak uygun olacağı belirtilmiştir.Davacı, davalılardan … şirketinin üretip diğer davalı … ısı şirketinin sattığı köşe radatör vanalarını şantiyedeki kalorifer tesisatlarında kullanmıştır. Kullanıma başladıktan 3 ay sonra vanalarda hatalı imalattan kaynaklanan gizli ayıp sonucu sızdırma sorunu ortaya çıkmış ve davacı ayıp nedeniyle zarara uğramıştır. Ticari satımlarda gizli ayıp durumunda TTK m 232/c hükmündeki 2 ve 8 günlük muayene ve ihbar süreleri uygulanmaz; aynı hükmün son cümlesindeki TBK m. 223/2 hükmüne yapılan yollama nedeniyle gizli ayıbın ortaya çıkmasından sonra ihbar hemen yapılmalıdır. Buradaki hemen ibaresini dürüstlük kuralı ve halin icapları göz önünde bulundurulmka suretiyle yorumlamak gerekir. Herhalde ayıp ortaya çıkınca fazla vakit geçirmeden ihbar yapılmalıdır. Dosyadaki delil ve beyanlarda gizli ayıp ortaya çıktıktan sonra davalılara hemen ayıp ihbarının yapıldığı anlaşılmaktadır. dolayısıyla davalıların satılandaki maddi ayıp nedeniyle sağlama ( tekeffül ) sorumluluğu gerçekleşmiştr. Üretici ve satıcı konumundak davalılar, davacının ayıp nedeniyle uğradığı tüm zararları tazmin durumundadırlar. davalıların buradaki sorumluluğu müteselsildir. Manevi tazminat talebi münhasıran Sayın Mahkeminin takdirindedir.Sonuç itibariyle: Dava dosyasındaki bilgiler göz önünde bulundurularak davacının maddi hasar talebi olan 20.000 TL ‘nin (yirmibinTL) burada maddi hasar değeri olarak uygun olacağı, Dava konusu işyerinde davalıların temin ettiği vanaların gizli ayıp niteliğinde imalat hatalı olduğu, ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, meydana gelen maddi zaranın tümünden her iki davalının müteselsilen sorumlu bulunduğu anlaşılmakla; Davacının maddi tazminat davasının kabulüne, 20.000,00 TL maddi tazminatın 10/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ,Davacı, davalılardan manevi tazminat talep etmişdir. 6098 sayılı TBK. nun 58. Maddesi uyarınca kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören kişinin manevi tazminat talep hakkı vardır. Manevi tazminat için kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir bir hareketin varlığı şarttır. Dosya kapsamı itibariyle ortada kişilik haklarına saldırı teşkil eden bir eylem bulunmamaktadır. Davacının kişilik haklarının zarar ördüğü iddiasına dayalı manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla; Davacının açmış olduğu manevi tazminat davasının reddine, karar verilerek aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.” gerekçesiyle davacının maddi tazminat davasının kabulüyle 20.000,00 TL maddi tazminatın 10.01.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat isteminin reddine, karar vermiştir.
Bu karara karşı taraf vekilleri ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde;
İlk derece mahkemesince manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, bir çok emsal Yargıtay kararları ile doktrinde kabul edildiği üzere, tüzel kişilerin manevi tazminat isteminde bulunabileceğini, tüzel kişilerin de, kişisel nitelikçe gerçek kişilerin kişiliklerine özgü olanların dışında kalan kişisel haklarına saldırı halinde manevi tazminat isteyebileceklerini, müvekkili şirketin, davalıların üretip sattığı vanalardan ötürü oluşan maddi zararı yanında ticari itibarının zarar görmesi nedeniyle manevi zararının oluştuğunu, vanalardaki sorunlar nedeniyle müşterisini kaybetme noktasına geldiğini, müşterisinin referansıyla gelen benzer bir iş görüşmesinin iptal edildiğini, müşterisinin memnuniyetsizliğini başkalarına anlatması endişesi yaşadığını, taraflar arasındaki yazışmalardan da maddi ve manevi zararın açıkça ortaya çıktığını belirterek, ilk derece mahkemesinin manevi tazminatın reddine ilişkin kararının kaldırılmasını istemiştir. Davalı … San. Ve Tic. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Maddi tazminat isteminin reddi gerekirken kabulünün hatalı olduğunu, raporları hükme esas alınan bilirkişilerin ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde inceleme yapmadıklarını, ek raporda da ürünlerin yenisiyle değiştirilmesi nedeniyle incelenemediği ve ürünlerin yerine yeni takılan ürünlerin sorunsuz çalıştığının belirlendiğini, bilirkişilerin ürünleri görmeden ve muadil ürünlerin sorunsuz şekilde çalıştıklarını belirlemesine rağmen satılan ürünlerde gizli ayıp bulunduğunu tespit etmelerinin yerinde olmadığını, rapora yönelik itirazlarının karşılanmadan verilen kararın hatalı olduğunu, davacı vekilinin de 30.03.2018 tarihli oturumda sorunlu olduğu iddia edilen ürünlerin saklanmadığını beyan etmesi karşısında ürünlerde ayıp bulunduğunun kabul edilemeyeceğini, ürünlerin davalıya özel olarak üretilmediğini ve tüm müşterilere satıldığı halde diğer müşterilerden benzer şikayetlerin gelmediğini, ürünlerin davacı tarafından teslim alınarak monte edildiğini, ürünlerde tespit edilmiş bir ayıp bulunmadığını, sadece davacının iddiasıyla ürünün gizli ayıplı olduğunun kabul edilemeyeceğini, ürünler incelenmeden düzenlenen teknik raporun hatalı olduğunu, davacının ürünlerle ilgili bir tespit yaptırmadığını, TTK’nın 23. maddesi süresinde muayene ve ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmediğini, kararda yargılama giderlerinin hatılı belirlendiğini, müvekkili tarafından toplam 3.203,80 TL gider yapılmasına rağmen bu miktarların 2.816,20 TL olarak belirlenip 2.011,57 TL’nin tahsiline karar verildiğini, oysa 2.288,42 TL yargılama giderlerinin tahsiline karar verilmesi gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin manevi tazminata yönelik kararının kaldırılarak, davanın tümden reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili … Dış Tic. A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde;Önceki beyanlarını tekrarla, davacının bildirimi üzerine tespit için şantiyeye gidildiğini, müşteri memnuniyeti gözetilerek ve sorumluluğa ilişkin hiçbir kabul olmaksızın vanaların yenileriyle değiştirildiğini, davacının TTK’nın 23/1.c maddesi hükmüne göre süresinde tespit ve ihbarda bulunmaması nedeniyle ürünlerin ayıpsız teslim aldığının kabulü gerektiğini, muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının zararın oluşumuna neden olduğunu, ayıba yönelik iddialarının bilirkişi rapor ve ek raporlarında değerlendirilmediğini, yapılan keşifte ürünlerin yenileriyle değiştirildiği ve emsal ürünlerin sorunsuz çalıştığının tespit edilmesine rağmen, satılan ürünlerin gizli ayıplı olduğunun kabul edilmesinin hatalı olduğunu, tacir olan taraflar arasında TBK’nın uygulanamayacağını ticari satıma ilişkin TTK’nın 23.maddesinin uygulanması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesinin maddi tazminata ilişkin kararının kaldırılmasını talep etmiştir..
İNCELEME VE GEREKÇE
Dava, satım sözleşmesine konu köşe radyatör vanalarının ayıplı olduğu iddiasına dayalı olarak, uğranılan maddi ve manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçe ile maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; karara karşı, taraf vekillerince ayrı ayrı yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Taraflar arasında ticari satım ilişkisi bulunduğu ihtilafsızdır. Davacı, dava dışı iş verene ait şantiyede mekanik uygulama işini üstlenmiş olup, projede davalı … AŞ. tarafından üretilip diğer davalı tarafından satılan radyatör vanalarını kullanmıştır. TTK’nın 23/1-c maddesinde, malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya inceletmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Satıcı, TBK’nın 219. maddesine göre, ayıptan genel olarak sorumludur. TBK’nın 223. maddesine göre, alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. Somut olayda, davacının satın aldığı vanaların tesisata monte edildiği, üretimden kaynaklı ayıplar nedeniyle su sızdırdığının anlaşılması üzerine durumu mail yazışmalarıyla davalılara bildirildiği, davalılarca gerekli kontrollerin yapılarak emtianın yenisi ile değiştirildiği sabittir. Dosyada bulunan tutanak başlıklı belgede, davalı … tarafından üretilen vanalardan sızan suların, vanaların kullanıldığı yapıdaki su sızan yerlere zarar verdiği, vanaların test edilmek üzere üretici tarafından alındığı, üretim hatası tespit edildiğinde hasarın üretici tarafından karşılanacağı belirlenmiş, tutanağın davalı/üretici şirketin proje satış müdürü …tarafından imzalandığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamındaki tutanak ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde mahkemece isabetli bir şekilde belirlendiği üzere satım konusu emtiadaki ayıp ilk bakışta fark edilecek açık ayıp olmayıp, imalat hatasından kaynaklı gizli ayıp niteliğindedir. Davalı üreticinin temsilcisinin katılımıyla yapılan tespit sonucu düzenlenen tutanakta da, su sızıntısının ürünün montajından kaynaklandığına ilişkin bir tespitin bulunmaması, ayıbın vanaların yapısından yani üretim hatasından kaynaklandığını doğrulamaktadır. Esasen davalı üretici bir kısım vanaları teslim alarak, ayıbın üretimden kaynaklı olup olmadığını belirlemek istemiş ancak buna ilişkin bir raporu dosyaya sunmamıştır. Mahkemece alınan 09.11.2018 tarihli bilirkişi raporunun teknik değerlendirme kısmının 2.maddesinde, vanaların gövdelerindeki su sızdırma probleminin vanaları oluşturmakta kullanılan parçaların boyut, malzeme, tolerans bakımından birbiriyle uyumsuz olması nedeniyle tamirinin mümkün olmadığı belirlenmiştir. Bilirkişi raporlarıyla tespit edilen olgular, davalı üreticisinin temsilcisinin katılımıyla yapılan tespite uygun olup, esasen ürünlerin montajından kaynaklanan bir ayıbın varlığı davalılarca savunulup kanıtlanmadığından bilirkişi raporundaki tespitlere göre hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.Mahkemece belirlenen üründeki gizli ayıp nedeniyle ürünlerin kullanıldığı yerde meydana gelen maddi zararlardan davalıların sorumlu tutulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalıların bu yönlere ilişkin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.Davalı … Isı vekili yargılama giderlerinin hatalı belirlendiğini bahisle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Yapılan incelemede anılan davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin tamamının maddi tazminat için yapılmasına rağmen ilk derece mahkemesince yargılama giderlerinin reddedilen manevi tazminat nedeniyle paylaştırıldığı, davalı giderlerinden 2.800,00 TL harcandığı ve 156,37 TL avansın harcanmadığı, mahkemece harcanmayan avansların iadesine karar verildiği görülmekle davalının bu yöne ilişkin istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Davacının istinaf isteminin incelenmesinde, TBK’nın 114/2.maddesi yollamasıyla, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırı hallerinde de uygulanır. TBK’nın 58.maddesi gereğince kişilik haklarının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar paranın ödenmesini de isteyebilir. Somut olayda ürünlerdeki ayıp nedeniyle, ürünlerin kullanıldığı yerde su sızıntısı nedeniyle zarar oluştuğu ve zararın dava dışı iş sahibi tarafından davacının hak edişlerinden kesildiği sabittir. Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen manevi zararlar kanıtlanmadığı gibi sözleşmeye aykırılık nedeniyle davacının kişilik haklarına bir saldırı bulunduğuna ilişkin somut bir kanıt bulunmadığından, ilk derece mahkemesince manevi tazminatın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekili ile davalılar vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca, davcı vekilinin ve davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine,
2-Taraflarca yatırılar istinaf harçlarının hazineye gelir kaydına; 1.366,20 TL nispi istinaf karar harcından başvuru sırasında davalılarca yatırılan toplam 683,10 TL peşin harcın mahsubu bakiye 683,10 TL harcın davalılardan tahsiline, Hazineye gelir kaydına,
3-Taraflarca istinaf kanun yoluna başvuru için ayrı ayrı yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Duruşma açılmadığından, avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına,
5-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
6-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;
HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.01.04.2021
KANUN YOLU : HMK’nın 362/1.a maddesi uyarınca, dava konusunun değerine göre karar kesindir.GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİHİ : 01.04.2021