Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/834 E. 2021/630 K. 27.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/834
KARAR NO : 2021/630
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 17. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ 04/12/2018
NUMARASI : 2017/155E. 2018/469K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Gemi Ve Yük Alacaklılığından Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen alacak davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili şirketin Çin menşeli … Ltd. İsimli ihracat şirketinden 4 konteyner 100 ton sitrik asit ithal ettiğini, davalı şirketin ise bahsi geçen emtianın 0076-018E sefer no ve … isimli gemi ile Çin’in Qingdao yükleme limanında Haydarpaşa boşaltma limanına … nolu konişmentoya bağlanan esaslar çerçevesinde taşıyan sıfatıyla getirilmesini üstlendiğini, ithal edilen emtiaların davalı tarafından 05/04/2016 tarihinde Haydarpaşa boşaltma limanına getirildiğini, ancak malların limana geldiğini ihbar etmek üzere davalı tarafından konişmento üzerinde yazılı olmasına rağmen müvekkili firmanın fax numarası yerine başka fax numarasına bildirdiğini, malların limana geldiğinden habersiz bırakılan müvekkilinin malların akıbetini araştırdığında ise emitanın 05/04/2016 tarihinde limana geldiğini yaklaşık bir ay sonra öğrendiğini, davalının taşımadan kaynaklanan edimini gereği gibi yapmadığını, emtianın limanda beklemesine yol açtığını ve buna bağlı olarak müvekkilinin taşıma maliyetlerini arttırdığını, davacının gerek taşıma maliyetinin artması gerekse emtianın geç tesliminden kaynaklanan fazla ödemeler ve gelir kaybından doğan zararlarının belirlenmesi ile bu tutardan şimdilik 5.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; davacının keşide edilen 25/05/2016 tarihli ihtarname ile müvekkilinden toplamda 9.872 TL tutarında alacağın faizi ile birlikte ödenmesini talep ettiğini, ancak davanın 5.000 TL üzerinden açıldığını, müvekkili tarafından herhangi bir zorunluluk olmamasına rağmen davacı yanın usulüne uygun olarak bilgilendirildiğini, her ne kadar davacı yanca böyle bir numaranın var olmadığı iddia edilse de müvekkili tarafından gönderilen faks mesajının davacı yanın konişmentoya bastığı kaşede yer alan numaraya gönderildiğini, faksın başarılı bir şekilde muhatabına vardığını, davacı tarafın kendi kusuru ile sebebiyet verdiği bir takım zararları haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkilinden tahsil etme maksadıyla sanki yükten hiç haber alınmamış gibi davranarak kendi ihmali davranışlarının olumsuz sonuçlarını müvekkiline yüklemeye ve haksız kazanç elde etmeye çalışmakta olduğunu, müvekkili şirketin faks mesajını geçtiği 0216 365 07 90 numarasının davacı … Kimya ile müvekkili arasında daha önceki iletişimlerde de kullanıldığını, bu numaraya gönderilen mesajların bu gönderilen faks mesajında olduğu gibi davacı yanca alındığını, davacı yanca bu numaranın kulllanılmasına karşı herhangi bir itirazda bulunulmadığını, bu numaranın kullanılması nedeniyle taraflar arasında herhangi bir sorun yaşamadığını, gelinen aşamada geçmiş ilişkiler de göz önüne alındığında davacı yanın bu güne kadar kullanılan numaraya gönderilen faks mesajını almadığını iddia etmesinin ve bu nedenle haksız davayı ikame etmesinin bile davacının kötü niyetini ve müvekkili üzerinden haksız kazanç elde etmeyi amaçladığını gösterdiğini belirterek, müvekkiline hali hazır alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin her türlü haklar saklı kalmak kaydı ile müvekkiline atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Mahkememizce yapılanyargılama ve toplanan tüm delillerden, açılan davanın tazminat davası olduğu, davacının davalının taşımadan kaynaklanan edimini gereği gibi yapmadığından, emtianın limanda beklemesine yol açtığından ve buna bağlı olarak müvekkilinin taşıma maliyetlerini arttırdığından, davacının gerek taşıma maliyetinin artması gerekse emtianın geç tesliminden kaynaklanan fazla ödemeler ve gelir kaybından doğan zararlarının tazminini talep ettiği olayda, dava konusu taşımanın … nolu konşimento tahtında gerçekleştirildiği, konşimentoda ihbar edilecek kişi olarak davacı … San. Tic. Ltd. Şti’ nin gösterildiği ve ihbar edilecek … San. Tic. Ltd. Şti’nin telefonu olarak konşimentoda … olarak ve fax numarasının ise … olarak kayıtlı olduğu, yani davacının Fax numarasının … olarak konşimentoda kayıtlı olduğu, her ne kadar davalı vekili müvekkili tarafından gönderilen faks mesajının davacı yanın konşimentoya bastığı kaşede yer alan numaraya gönderildiğini ve müvekkili şirketin faks mesajını geçtiği … numarasının konşimentoda kayıtlı olduğunu ileri sürmekte ise de konşimentoda kayıtlı ihbar faks numarasının … olduğundan davalının bu yöndeki savunmasının kabul edilebilir bulunmadığı, davalı vekilinin delil listesinde sunulan müvekkili… tarafından davacıya gönderilen faks mesajı örneğinde de ihbarın … nolu numaraya yapıldığı görüldüğünden davalının zamanında ve usulüne uygun bir ihbarda bulunduğundan bahsedilemeyeceği, geminin boşaltmaya hazır olduğu ihbarının gönderilenin aranacağı adres olan notify kayıtlarına uygun olarak yapılması gerekeceği, konşimentoda kayıtlı telefon numarasının ise … olarak kayıtlı olduğu, telefon numarasını … olarak anlamak gerekeceği, nitekim internet sayfasında yapılan sorgulamada davacının telefon numarasının … olarak faks numarasının ise … olarak kayıtlı olduğu, nitekim davacı tarafın 2 Mayıs 2016 saat 17:31′ de davalı tarafa gönderdiği e-mailde de fax numarasının bildirildiği ve davalı tarafça da gerekli düzeltmenin yapıldığından bahisle yanıt verildiği, bu şekilde davalının davacıya yükün varışına dair usulüne uygun bir ihbar yapmadığı ve bu şekilde davacı aleyhine demuraj ücreti doğmayacağı kanaatine varılmıştır.TCDD’ nin 10.05.2016 tarihli faturasında gözüken 5.262 TLlik liman ardiye ücretinin davacı tarafça ödendiğine ilişkin dosyaya belge sunulmadığı, ancak alanında uzman teknik bilirkişi heyeti görüşünde, bu bedel ödenmeden konteynerlerin liman idaresi dışına çıkışına izin verilmeyeceği ve bu bedelin davalıdan talep edilemeyeceği ifade edildiğinden mahkememizce alanında uzman teknik bilirkişi görüşüne itibar olunmuştur.Her ne kadar davacı vekilince yükün varışının ihbar edilmemesi nedeni ile geç teslim edildiği ve bunun da müvekkilinin taşıma maliyetlerini artırdığını, davacının gerek taşıma maliyetinin artması, gerekse emtianın geç tesliminden kaynaklanan fazla ödemeler ve gelir kaybından doğan zararlarının karşılanmasını ayrıca talep etmiş bulunsa da dosyaya sunulan bilgi ve belgelere göre davacının kayıplarını somut olarak tespit etmenin mümkün olmadığı kanaatine varılarak davacının davasının reddi gerektiği, …” gerekçesiyle, davacının davasının reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİDavacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla;Davanın ‘kısmi eda davası ile birlikte açılmış belirsiz alacak davası’ olduğunun mahkeme tarafından değerlendirilemediğini, yetersiz, eksik inceleme yapıldığını,Davacı tarafından “demuraj” faturası karşılığı ve “ardiye” parası ödendiği halde, ödenmediği savı ile davanın reddedildiğini, ilk derece mahkemesinin dayandığı bilirkişi raporunun bu açıdan tümüyle maddi gerçeğe aykırı olduğunu, demuraj ve ardiye ücreti ödenmeden malların gümrükten çekilmesi mümkün olmadığı gibi, demuraj ve ardiye faturasının müvekkili tarafından ödendiğinin de net olduğunu, tarafların ticari defterleri incelenmiş olsaydı bu hususun açıklıkla tespit edilebileceğini, bir sureti ekte sunulan ekstre ve banka dekontlarından görüleceği üzere, davacı muhtelif taşıma işleri nedeniyle davalıya önceden avans ödemekte olup, davalının yaptığı taşıma işine göre ücretlerini bu avanstan düşmediğini, Yargılama sürecinde kendisinin gecikmede kusurlu olmadığını savunan davalının hiç bir zaman bu bedelleri ödediğini iddia etmezken, ilk derece mahkemesinin hatalı bilirkişi raporuna dayanarak aksi yönde verdiği kararın tümüyle maddi gerçeğe aykırı olduğunu, İlk derece mahkemesi, zararın esasını oluşturan demuraj ve ardiye faturaları karşılığı tutarları reddetmesine bağlı olarak, asgari faiz alacağından oluşan ek zararları belirleyememiş olduğunu, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesinin eksik-yetersiz inceleme ve bilirkişi raporuna dayanarak karar vermiş olması nedeniyle kararın HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, farklı düşünülmesi halinde, istinaf incelemesinin duruşmalı olarak yapılarak yapılacak yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, konteyner gecikme bedeli (konteyner demuraj bedeli) alacağı ve geç teslimi sebebiyle yapıldığı iddia edilen ödemeler ve uğranılan gelir kaybından kaynaklanan zararların talep edildiği eda davasıdır.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Dosya içerisinde Beyoğlu ….Noterliğine ait 25.05.2016 tarihli ihtarnamenin incelenmesinde; keşide edenin … Şti., muhatabın …olduğu, malların limana geldiğinin taraflarına ihbar edilmemesi sebebiyle malların limanda 1 aydan fazla süre ile kalmış olmasından ötürü Haydarpaşa Liman İşletmesi Müdürlüğünce kesilen 10.05.2016 tarihli faturanın 5.262,00 TL’lik kısmını ayrıca muhatap tarafından kesilen .. nolu 3.457,50 TL tutarındaki ve …32467 nolu 1.152,50 TL tutarındaki faturalardan doğan toplam 9.872,00 TL tutarındaki zararın tazmini talebine ilişkin olduğu görülmektedir.Beşiktaş ….Noterliğinin 06.06.2016 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamesinin incelenmesinde, keşide edenin … olduğu, muhatabın … olduğu, 15.03.2016 varış tarihli taşımada keşideci tarafından muhatabın … nolu fax hattına bildirim gönderildiği anlaşılmaktadır.Dosya içerisinde TCDD tarafından … adına keşide edilen … isimli gemiye ilişkin 04.04.2016 sefer tarihli taşımaya yönelik olarak keşide edilen 5.262,00 TL tutarındaki fatura ile … Tarafından … adına keşide edilen konteyner işgaliye faturası adı altındaki 13.05.2016 tarihli 1.152,50 TL tutarındaki fatura, … tarafından … adına keşide edilen demuraj faturası adı altındaki 13.05.2016 tarihli 3.457,50 TL tutarındaki faturaların bulunduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisine ekli email çıktılarının incelenmesinde; davacı çalışanı tarafından davalı çalışanına gönderildiği anlaşılan 02.05.2016 tarihli e mailde konşimento no … olan ürünün bildiriminin firmalarına yapılmadığını, fax geçildiği söylenilmesine rağmen bildirilen fax numarasının… olduğu ancak bu fax numarasının doğru olmadığı, esasen fax numarasının … olduğu, fax numarasının sistemde düzeltilmesinin talep edildiği görülmektedir. Taşımanın … konşimento dahilinde gerçekleştirildiği, konşimentonun incelenmesinde, yükletenin … Ltd. İhbar edilecek tarafın … Şti., alım yerinin ve yükleme limanının Wıngdao, Çin, tahliye limanı ve teslimat yerinin Haydarpaşa/Türkiye olduğu, … konşimento üzerindeki fax numarasının … şekilde kayıtlı olduğu görülmektedir. Konşimento üzerindeki gemi adı ise …dir. Gemi sefer numrası ise 0346-066W olmakla, Konşimentonun üzerinde ”navlun peşin ödenmiştir, yüklenici tarafından yüklenmiştir ve sayılmıştır” ibarelerinin bulunduğu, toplam 4 konteyner halinde taşımanın yapıldığı, konşimentonun 25.02.2016 tarihinde düzenlendiği, konşimentoyu taşıyıcının acentesi sıfatıyla China Ocean Shipping ‘in konşimento üzerinde mühür ve imzasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Haydarpaşa Liman İşletme Müdürlüğünün 16.11.2017 tarihli ve 09.01.2018 tarihli cevabı yazılarında bahse konu konişmento suretindeki numaraları belirtilen konteynerlerin 05.04.2017 tarihinde … gemisi ile limana geldiği, konteynerlerin tüm gümrük işlemleri tamamlandıktan sonra 10.05.2016 tarihinde tam dolu olarak kamyonlara yüklenmek suretiyle liman sahasından çıkışlarının yapıldığı belirtilmiştir.İlk derece mahkemesince dosyaya kazandırılan 22.10.2018 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde, dava konusu konşimento üzerindeki davalının fax numarasının 02163646225 şeklinde kayıt edildiği, davalı vekilinin delil listesinde müvekkili tarafından davacıya gönderilen fax mesaj örneğinde ihbarın … nolu numaraya yapılmış olduğu görülmüş olsada davalının zamanında ve usulüne uygun ihbarda bulunduğundan bahsedilemeyeceği, yine dosya içerisindeki belgelerden … numaranın kimin üzerine kayıtlı olduğunun anlaşılamadığı, konşimento üzerinde ihbar olunan davacının telefon numarasının … şeklinde yazıldığı, davacının kendine ait internet adresinde yapılan sorgulamada telefon numarasının …-10 olarak, fax numarasının ise … olarak kayıtlı olduğu görüldüğü, davalının … numarasını karşı tarafla daha önceki iletişimlerinde de kullanmış olduğu iddiasının mevcut olduğu, ancak bu numaranın mevcut konşimentodaki ihbar adresinde yer almadığı, davacı tarafça 02.05.2016 tarih saat 17:31 tarihinde davalı tarafa gönderilen email yazışmasının içeriği incelendiğinde de davacıya ait fax numarasının… olarak değil … şeklinde belirtildiği, dolayısıyla somut olayda davalının yükün varışını davacıya usulüne uygun şekilde ihbar etmediği tespitlerin yapıldığı, aynı zamanda bilirkişi tarafından dosya içerisindeki konşimentoda yükün taşınacağı gemini adını … olduğu ve yükleme tarihinin 25.02.2016 olarak belirtildiği anlaşılmaktadır.Davalı taşıtanın oluşan demuraj ücretlerinden sorumlu tutulabilmesi için yükün tahliye Limanı’nda gönderilen tarafından teslim alınmadığının taşıtana ihbar edilmiş olması ve bu halde yükün tahliye limanına tevdisi gerekmektedir. Davacı, dava dilekçesinde sadece demuraj ücretini değil aynı zamanda, varışın ihbar edilmemesi nedeniyle geç teslimatın yapıldığını ve bu kapsamda kendisi tarafından karşılanan zorunlu ödemeler nedeniyle gelir kaybından kaynaklanan zararlarını talep etmiştir. Davacı vekilinin davasını, dosya içerisine ibraz ettiği konşimento ile ilişkilendirdiği ve davasını bu konişmentoya dayandırmış olduğu ancak somut olayda yükün taşındığı geminin konşimentoda yazılı olan gemi olmadığı, sefer sayısının da konşimentodaki sefer sayısı ile aynı olmadığı, dava dilekçesine ekli konşimentoda yükün taşınacağı gemini adını Ever Conquest olduğu ve yükleme tarihinin 25.02.2016 olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Ancak dosya içeriğindeki belgelerden; dava konusu konteynerlerin 05.04.2016 tarihinde Haydarpaşa Limanına ”…” gemisi ile getirildiği ve 10.05.2016 tarihinde konteynerlerin kamyonlara yüklenmek suretiyle limandan çıkartıldığı anlaşılmaktadır. Taraflar arasında taşıma ilişkisinin bulunduğu konusunda ihtilaf bulunmamakta olup taşıma belgeleri üzerinde gerekli değerlendirmeler yapılarak, taşımanın tamamlandığı hususunun davalı tarafından davacıya usulüne uygun şekilde ihbar edilip edilmediği net olarak ortaya konulmalıdır. İhsarın süresinde yapılmadığının belirlenmesi halinde ise bunun sebep olduğu bir zararın bulunup bulunmadığı, davacının demuraj ödeyip ödemediği, ardiye ücreti ödeyip ödemediği, başkaca zararın bulunup bulunmadığı belirlenerek, eğer ödedi ise yada zarar varsa, bunları davalıdan talep hakkının doğup doğmadığı net olarak ortaya konulmalıdır.Davalının, davacı tarafından ödenmek üzere 13.05.2016 tarihli ve … nolu konteyner işgali faturası düzenlediği, bu fatura tutarının ise 384 USD karşılığı 1.152,50 TL olduğu, ancak bu faturanın hangi konşimento ile hangi taşımaya ilişkin düzenlendiği anlaşılamamaktadır. Ayrıca davacı, TCCD tarafından keşide edilen 10.05.2016 tarihli …4907 nolu faturada gözüken 5.262,00 TL ‘lik liman ardiye ücretini TCDD’ye ödediğine ilişkin dosyaya herhangi bir belge sunmamıştır. Ancak bilirkişi raporunda davacının bu ücreti ödemeden malı alamayacağına dair tespit yapıldığı halde, davalının bunan ne suretle sorumlu olmadığı da net olarak ortaya konulmamıştır. Davacı vekilinin bilirkişi raporuna gerekçeli itirazları değerlendirilmeden ve ek rapor alınmadan sonuca gidilmiş, davadaki esaslı uyuşmazlık noktaları aydınlatılmadan hüküm verilmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.a.6 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, işin esası incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;1-HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca, davanın esasına dair istinaf nedenleri incelenmeksizin, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, 2-Yukarıdaki açıklamalar ışığında davanın yeniden görülmesi için dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Davacı tarafından yatırılan istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince iadesine,4-Davacı tarafından yapılan kanun yolu giderlerinin, ilk derece mahkemesince, esas hükümle birlikte yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine dair;HMK’nın 353/1.a.6. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.27.05.2021