Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/825 E. 2021/494 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/825
KARAR NO: 2021/494
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/12/2018
NUMARASI: 2018/189 E- 2018/1325 K.
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
Taraflar arasında görülen şirketin ihyası davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; ihyası istenen … Anonim Şirketi aleyhine … nolu abonelikten dolayı 10.508,71 TL idare alacağının tahsili amacıyla İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/156 Esas sayılı dosyasında dava ikame edildiğini, anılan şirketin 31/07/2013 tarihinde ticaret sicilden resen terkin edildiğini, mahmemece davalı şirketin ihyası için taraflarına süre verildiğini beyanla, ticaret sicilin … numarasında kayıtlı iken resen terkin edilmiş olan … Anonim Şirketi’nin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili savunmasında özetle; ticaret sicilin resen terkin işlemini TTK 32. maddesi hükmü çerçevesinde yaptığını, TTK’nın geçici 7. maddesi doğrultusunda resen terkin kapsamına alınmış olan dava konusu şirketin resen terk kapsamında bulunduğu esnada devam eden davası olduğuna dair müdürlüğe herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, TTK geçici madde 7’de belirtilen tebligat ve ilan prosedürleri yerine getirilerek dava konusu şirketin resen terkin edildiğini, müvekkilinin dava açılmasına sebebiyet vermediğini, yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını beyanla, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Şirketin tasfiye sürecine girdiği münfesih olmasına rağmen tasfiye işlemlerinin yapılmadığı ve sicilden resen terkin edildiği, İstanbul 1. ATM’nin 2017/156 Esas sayılı dosyasında davanın resen terkinden sonra açıldığı anlaşılmıştır. İhya halinde tüzel kişiliğinin ek tasfiye şeklinde sürdürülmesi gerektiği sonucuna varıldığından T.T.K.nun 547/2 maddesi gereğince tasfiye memuru olarak şirket yönetim kurulu başkanı ve yetkilisi …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar vermek gerekmiştir. Davacı dilekçesinde yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmuştur. Bu nedenle dava açılmasına sebep olduğundan yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden tahsili gerektiği, …” gerekçesiyle, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … numarasında kayıtlı … SAN. VE TİC. A.Ş.’nin İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/156 esas sayılı dosyası ile münhasır olmak üzere ihyasına, ticaret siciline tesciline, tasfiye memuru olarak … TC kimlik Numaralı şirket ortağı ve müdürü … ‘ın atanmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı Ticaret Sicil Müdürlüğü vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla; müvekkili kurumun terkin işlemini mevzuata uygun yapmış olması nedeniyle yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağını, yargılama giderlerinden davanın açılmasına neden olan şirket yetkililerinin sorumlu tutulması gerektiğini, müvekkilinin yasal hasım konumunda olduğunu, Yargıtay emsal içtihadının da bu yönde olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve müvekkili bakımından davanın reddine karar verilmesini ve davanın açılmasına neden olmayan müvekkili aleyhine yüklenen “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”ne ilişkin hükmün kaldırılarak, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, 6102 sayılı TTK’nın Geçici 7. maddesi uyarınca Ticaret Sicil Müdürlüğünce re’sen terkin edilen şirketin ihyası istemine ilişkindir. Somut olayda, davacının ihyası istenen şirket aleyhine açmış olduğu ve halen derdest olan İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/156 Esas sayılı davası bakımından, davanın devamı için gerekli olan taraf teşkilinin sağlanması için şirketin ihyasını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı kurum vekalet ücreti ödemeye mahkum edilmiş, yargılama giderleri ise yine davalı üzerinde bırakılmıştır. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülen istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı tarafından İstanbul 1. ATM’de açılan davanın görülüp sonuçlandırılması için ihya davası açılmasında davacının hukuki yararı mevcut olup ilk derece mahkemesince ihya kararı verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davanın esasına dair istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin yargılama gideri vekalet ücretine yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; somut olayda, İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünce TTK’nın geçici 7. maddesi çerçevesinde yapılan terkin işleminin, terkin tarihinde şirket hakkında derdest bir davanın bulunduğunun gözetilmediği gerekçesiyle usule aykırı olduğu gerekçesiyle ihya kararı verilmiştir. Davalı vekili, aleyhine hüküm verilen davalı Sicil Müdürlüğünün vekalet ücreti ve yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğini ileri sürmüştür. Ancak, yasal hasım konumunda olan davalı Sicil Müdürlüğünün, şirketin terkin işlemlerinin yapıldığı tarihte, şirket hakkındaki derdest davadan haberdar olduğuna ve bu hususta bilgilendirildiğine dair dosyaya bir delil sunulmadığı gibi terkin işleminin usulsüzlüğüne dair başkaca bir sebep ve delil de ileri sürülmediğinden; yasal hasım konumunda olan ve davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılan davalının yargılama giderlerine mahkum edilmemesi usul ve yasaya aykırı olmuştur. Davalı vekilinin bu konudaki istinaf başvurusu haklı bulunmuş olup kararın düzeltilmesi gerekmiştir. Ayrıca şirket, TTK’nın geçici 7. maddesi uyarınca terkin tasfiyesiz edilmiş olmakla; buna rağmen ilk derece mahkemesince tasfiye memuru atanması hukuka aykırı olduğundan kararın buna ilişkin kısmının da HMK’nın 33 ve 355. maddeleri uyarınca resen düzeltilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, karradaki tasfiye memuru atanmasına dair kısım çıkarılmıştır. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesi sonucunda davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu karanının düzeltilmek üzere kaldırılmasına ve davanın esası hakkında yeniden hüküm kurulmasına dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının düzeltilmek üzere kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine doğrultuda; 1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün 476240/0 numarasında kayıtlı iken resen terkin sonucu kaydı kapatılan … A.Ş.’nin ticaret sicil kaydının, İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/156 esas sayılı dosyası ile münhasır olmak üzere ihyasına, 2-Şirketin sicil kaydı TTK’nın geçici 7. Maddesi uyarınca terkin edilmiş olduğundan, tasfiye memuru atanmasına yer olmadığına, 3-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90TL karar harcının davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına, 3-Yasal hasım konumunda bulunan ve kanuni görevini yapan davalı Kurum yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağından, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Kullanılmayan yargılama gider avansının, yatıran tarafa iadesine, 6-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a-Davalı tarafça yatırılan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına; 44,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine, b-Davalı tarafça harcanan 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı ile 30,00 TL posta giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine, 8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 15.04.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.
KANUN YOLU: HMK’nın 362/1.ç maddesi uyarınca, çekişmesiz yargı işi olması nedeniyle karar kesindir.