Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/789 E. 2019/1658 K. 19.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/789
KARAR NO : 2019/1658
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
NUMARASI : 2018/709 Esas – 2019/123 Karar
TARİHİ: 12/02/2019
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine yönelik verilen karara karşı davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından, borçlu davalı aleyhine, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ticari satımdan kaynaklanan faturalara dayalı olarak 04/04/2018 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığını, ancak borçlu vekili tarafından bora itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davaya konu malları davalı taraftan faturalarla birlikte teslim aldıklarını, haklı olarak yapmış oldukları icra takibine yapılan itirazın haksız olduğunu belirterek, itirazın iptaline ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında bir satım sözleşmesi imzalandığını, satım sözleşmesinin ise karşılıklı borç doğuran bir sözleşme olduğunu, oysa davacı tarafından açılan davada gerçek anlamda bir borç ilişkisi doğmadığını, müvekkili … borcunu gereği gibi ifa etmeye çalışmışsa da davalı tarafın hiç bir şekilde uyuşmazlık konusu malları teslim etmediğini, davacının kendi edimini gereği gibi ifa etmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, 29/04/2018 ve 24/04/2018 tarihlerinde fatura kesildiğini, fatura içeriğine dayanak olan malların müvekkile teslim edildiğine dair herhangi bir belge bulunmamakla beraber bu faturaların da müvekkile tebliğ edilmediğini, karşı tarafın ticari defterleri düzenli olarak ve usulüne uygun bir şekilde tutulmadığından delil niteliğine haiz olmadığını, bilgi ve beyanları dahilinde düzenlenmeyen faturaların huzurdaki haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın ispatı için yeterli olmadığını belirterek, davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda verilen ve istinaf başvurusuna konu edilen12/02/2019 tarihli kararla, borçlu tarafından itirazın 7 günlük süreden sonra yapıldığı, buna göre takibin kesinleşmiş sayılayacağı, davacının itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/1-h, 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı her iki taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasında yapılan inceleme sonucu takibin 04/04/2018 tarihinde başlatıldığını, ödeme emrinin davalı/borçluya 18/04/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının 26/04/2018 tarihinde takibe itiraz ettiğini, icra dosyasında bulunan sayman mutemedi alındı makbuzu incelendiğinde, borçlu vekilinin vekaletname suret harcını ve itiraz dilekçesini 26/04/2018 tarihinde İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına teslim ettiğinin sabit olduğunu, itirazın iptali davalarının sıkı şekil şartlarına tabi olduğunu, ödeme emrinin borçluya tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde itirazın yapılması gerektiğini, 7 günlük süre geçtikten sonra itirazın gerçekleşmiş olması dolayısıyla takibin kesinleşeceğini, kesinleşen takiplere karşı itirazın iptali yoluna başvurulamayacağı gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verildiğini, mahkemenin gerekçeli kararına katılmalarının mümkün olmadığını, müvekkiline ödeme emrinin 18/04/2018 tarihinde tebliğ edildiğinin doğru olduğunu, ancak mahkemenin belirttiğinin aksine 26/04/2018 tarihinde itiraz etmelerinin söz konusu olmadığını, davacı vekilinin, mahkemenin verdiği kararın ardından 18/02/2019 tarihinde İcra Dairesine giderek İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 12/02/2019 tarih ve 2018/709 esas sayılı ön inceleme duruşma tutanağı ile itirazın süresinde olmadığından bahisle itirazın iptali davasının reddine karar verildiğini, bu sebeple takibin devamına yada borçlunun ödeme emrine itiraz ettiği tarihi gösteren yazı verilmesini talep ettiğini, davacının talebinin reddedildiğini, itirazın süresinde olduğunu belirterek, hukuka aykırı bir şekilde verilen ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacı yana tahmiline, karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; usulden red gerekçesinin yerinde olmadığını, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 18/04/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, borçlu vekilinin itiraz dilekçesini UYAP sistemi üzerinden e-imza ile 24/04/2018 tarihinde gönderdiğini, İcra Müdürlüğünün borçlu vekilinin itiraz dilekçesini UYAP‘a yüklediği tarihi geçerli saydığını, haliyle itirazın son günü olan 24/04/2018 tarihinde ve süresinde itiraz edilmiş olmakla İcra Müdürlüğünün takibin durması kararını verdiğini, yapılan itirazın süresinde olduğunu, istinafa konu usulden red kararından sonra İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyalarına bu red kararını gösterilerek, takibin devamına ilişkin talepte bulunulduğunu, davalı vekili tarafından UYAP üzerinden e-imza ile 24/04/2018 tarihinde gönderilen ve süresinde yapılan itiraz ile davaya konu icra takibinin durmuş bulunduğunu, İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin usulden red kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava İİK’nın 67. maddesi uyarınca itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçe ile davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiş, bu karara karşı her iki taraf vekillerince istinaf başvurunda bulunulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Her ne kadar mahkemece yazılı gerekçe ile davalı borçluya icra takibi kapsamında ödeme emrinin tebliğ edildiği 18/04/2018 tarihinden sonra 7 günlük yasal sürede itiraz edilmemesi nedeniyle takibin kesinleştiği gerekçesiyle karar verilmiş ise de; gerek davacı gerekse davalı vekillerinin istinaf dilekçelerinde belirttikleri üzere, davalı yanca ödeme emri tebligatı üzerine 7 günlük yasal süre içinde davalı vekilinin 24/04/2018 tarihinde UYAP üzerinden, e-imza ile itiraz dilekçesi sunduğu, bu hususun davalı istinaf dilekçesine ekli İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı 18/02/2019 tarihli karar içeriğiyle de doğrulandığı anlaşılmakla, istinafa konu kararın HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca kaldırılarak, dava dosyasının, yargılamanın sürdürülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine ilişkin aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK 353/1.a.4. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesinin istinafa konu kararının KALDIRILMASINA,2-Davanın, usulüne uygun şekilde yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-Taraf vekillerince yatırılan istinaf peşin harcının talep halindeilk derece mahkemesince iadesine, 4-Yapılan kanun yolu masraflarının, ilk derece mahkemesince yargılama giderleri içinde değerlendirilmesine,5-Kararın, ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine dair; HMK’nın 353/1.a.4. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 19/12/2019 tarihinde oy birliğiyle ve kesin olarak karar verildi.