Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/76 E. 2019/252 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/76
KARAR NO : 2019/252
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06.12.2018 tarihli, ihtiyati haczin reddi ara kararı
NUMARASI : 2018/1479 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında, davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen karara karşı, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile …. Adi Ortaklığı arasında akdedilen sözleşme gereğince …. Ltd. Şti. adi ortaklığının yapmakta olduğu projenin ihtiyacı olan muhtelif malzemelerin tedariğini ve şantiyeye sevkini, buna karşılık adi ortaklık ise bitmiş bir şekilde …. dairenin tapusunu devrini üstlendiği, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, buna rağmen sözkonusu dairenin tesliminin gerçekleşmediğini, 300.243,06-TL hakediş tutarının da müvekkiline ödenmediğini, davalı şirket tarafından sözleşme konusu taşınmazın 1/2 hissesinin 19.10.2018 tarihinde Kartal Tapu Dairesinde hazır olunması durumunda devrinin yapılacağına dair ihtarname düzenlenerek müvekkile tebliğ edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen sözleşmeden doğan borcun hiçbir şekilde ifa edilmediği gibi, taraflarınca adi ortaklıkta yer alan müteselsil borçlular aleyhine başlatılmış icra takibine de ….Tic. Ltd. Şirketi’nin haksız ve mesnetsiz olarak itiraz ettiğini, dava konusu sözleşmenin niteliği itibariyle barter sözleşmesi olduğunu, barter sözleşmesinde taraflardan birinin üstlendiği edimi yerine getirmemesi halinde, karşı tarafın ediminin nakdi karşılığını ödemesi gerektiğini, müteselsil sorumluluk kapsamında borcun tamamı için ortaklardan herbirine başvurma imkanının mevcut olduğunu, davalı borçlu ….Tic. Ltd. Şti.’nin itirazının haksız ve hukuki mesnetten yoksun olduğunu, seçim hakkının alacaklı durumunda olan müvekkiline ait olduğunu belirterek, borçlu şirket tarafından İstanbul Anadolu ….. İcra Müdürlüğünün …. E. Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,, davalı borçlunun, borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMİSİ KARARI ÖZETİ İlk Derece Mahkemesi 06/12/2018 tarihli ara kararında; şartları oluşmadığından ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir. Bu ara karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Davalının ihtarnamelerde borcu kabul etmiş olmasına ve sözleşme gereği borcun tümünden sorumlu olmasına karşın ödememekte ısrarcı olması göz önüne alındığında, İİK’nın 257. maddesindeki ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1479 Esas sayılı dosyasına sunulmuş olan sözleşmede yer alan hususlar, müvekkili şirket ve davalı şirket arasında gönderilen ihtarnameler, ilgili icra dosyasındaki davalının itiraz dilekçesi ve dava dilekçemizde izah edilen hususlar gözardı edilerek, ihtiyati haczin şartları oluşmuş olmasına rağmen, talebin reddedilmesi açıkça usule ve yasaya aykırı olduğunu, Taraflarca akdedilmiş olan sözleşme gereğince adi ortaklıkta yer alan şirketler müteselsil sorumluluk altında olup, davacı müvekkilin şirket ortaklardan herhangi birinden borcun tamamını talep etme imkanına sahip olduğunu, davalı …. Ltd. Şti.’nin davacıya göndermiş olduğu ihtarnamede borçlu bulunduğunu ikrar etmiş durumda olduğunu, ihtarnamede borç kabul edilerek, sözleşme konusu borcun yarısının ödenmesi teklif edildiğini, Neticeten, müvekkili şirket ile …. Adi Ortaklığı arasında akdedilmiş sözleşme gereğince, müvekkili tarafından sözleşmede üstlenilen edimler yerine getirilmiş olmasına karşın, adi ortaklık tarafından 31.12.2017 tarihine kadar devir gerçekleştirilmediğinden, müvekkilinin cari hesap alacağı olan 300.243,06-TL hakediş tutarının müteselsil borçlular tarafından müvekkile ödenmesi gerektiğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu ret kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Adi ortaklıktaki müteselsil sorumluluğun bir gereği olarak, her ortak, bütün ortaklık borçları için sorumlu olacaktır. TBK’nın 163. maddesi gereğince, alacaklı kendi seçimine göre, bütün borçlulardan veya onlardan birinden ya da bir kaçından alacağının tamamını talep edebilecektir. 2004 sayılı İcra İflas Kanununun 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklar ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. İİK’nın 258. maddenin 1. fıkrası uyarınca, “Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur”. Bu hükme göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat yeterli olup, kesin bir ispat aranmamakta ise de özellikle hukukî bir işlem söz konusu olduğunda, alacağın varlığının ve muaccel olduğunun yaklaşık olarak ispat edilmesi gerekir. Olayımıza gelince, davalı …Şti’ye yönelik olarak adi ortaklığa ait olduğu iddia edilen tüm borca ilişkin ihtiyati haciz talebinde bulunabilmesi mümkündür. Ancak, dava dilekçesinin ekinde herhangi bir belge sunulmadığı, ilk derece mahkemesince o an için mevcut duruma göre karar verilmiş olduğu, davacı vekili tarafından istinaf aşamasında dosyaya sunulan belgelerin ilk derece mahkemesince değerlendirilmesinin ve mahkemeden yeniden talepte bulunulmasının her zaman mümkün olduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin kararında bir hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının istinaf başvurusunun reddine reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine, 2-Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 21/02/2019 tarihinde oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.