Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/746 E. 2020/1423 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/746
KARAR NO : 2020/1423
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/06/2017
NUMARASI : 2013/317 E. – 2017/524 K.
DAVANIN KONUSU:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş dosya içerisindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkilinin davalı tarafından talep edilen yazılım programlarının teslim edildiğini, bu kapsamda “… Etiketleme Programı”, “Rusya Tünel Yazılım Programı” ve “Kalite Kontrol Tünel” isimli programların fatura karşılığında teslim edildiğin, sözleşme dedelinin 12.01.2013 tarihli 4.159,26 TL bedelli fatura ile 12.01.2013 tarihli 15.597,24 TL bedelli faturalarla davalıya bildirilmesine rağmen borcun ödenmediğini, taraflar arasındaki yazışmalardan da alacağın ödeneceğinin kabul edildiğini, ancak davalının münhasırlık içeren sözleşmeyi imzalatmak istemesi nedeniyle alacağı ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlatılan takibe yönelik itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ihtarla istenen faturalardan 12.01.2013 tarih ve 4.159,26 TL bedelli faturayı süresinde ödediğini, diğer fatura konusu olan “Rusya Tünel Yazılım Programı” ve “Kalite Kontrol Tünel” isimli programların arızalı olaması nedeniyle faturanın ödenmeyeceğinin Kartal ….Noterliğinin 03.04.2013 tarihli ihtarıyla bildirdiğini, faturanın iki farklı yazılım ücretini içerdiğini, sözleşme gereğince davacının … şirketi nezdinde kurması ve personeline gerekli eğitimleri vermesi gerektiğini, davacının eğitimin verilmesi için personel görevlendirdiğini, ancak alıcı şirketin gerekli hazırlıkları tamamlamaması nedeniyle teslimin gerçekleşmediğini, kısa süre içinde alıcının hazırlıklarını tamamlamasından sonra alıcının kurulum ve teslim için davet edileceğini, buna ilişkin hizmetin tamamlanmasından sonra faturanın bu kısmının ödeneceğini, faturaya konu edilen diğer hizmet olan Kalite kontrol Tüneli isimli programın ise yazılı ve sözlü ihtara rağmen tamamlanmadığını, davacı tarafından teslim edilen programın bir yıl garantisi bulunmasına rağmen yazılımın çalıştırılabilmesi için davacının hiç bir girişimi bulunmadığını, keşide edilen ihtarla yazılımın ayıplı olması nedeniyle iade alınması istenilmesine rağmen davacı tarafından iade alınmadığını, sonuç olarak faturaya konu bir programın ayıplı olması, diğer programın ise ayıplı olması nedeniyle bakiye ücrete hak kazanılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafın icra takibine konu ettiği yazılım programının çalışır vaziyette tam ve eksiksiz olarak davalı tarafa teslim edildiğinin kanıtlanamadığı, bilakis toplanan delillere göre söz konusu programın istenilen verimlilikte çalışmaması nedeniyle fiilen kullanılamadığı ve bu nedenlerle ayıplı sayılması gerektiği, davacı tarafın her iki tarafa borç yükleyen sözleşme kapsamında alacağını talep edebilmesi için kendi edimini eksiksiz ve kusursuz olarak yerine getirmesi gerektiği, bu hususun gerçekleşmemesi ve ayıbında süresinde usulüne uygun olarak davacı tarafa iletildiği dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine, davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin ise koşulları oluşmadığından keza reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. ” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; İcra takibine konu “… Etiketleme Programı”, “Rusya Tünel Yazılım” ve “Kalite Kontrol Tünel Yazılım” isimli yazılımların davalıya teslim edildiğini, bu hususun davalı tarafından keşide edilen Kartal ….Noterliğinin 03.04.2013 tarih ve … Yevmiye numaralı ihtarnamesinde de açıklandığını, mahkemenin programın teslim edilmediğine ilişkin gerekçesinin dosya kapsamına uygun olmadığını, davalının satın aldığı ürünleri satarak mülkiyet hakkını kaybetmesi nedeniyle ayıp ihbarında bulunamayacağını, davalı ayıplı ürünü dava dışı … San. A.Ş. firmasına sattığını ve ürünün orada olması nedeni ile Çorlu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne talimat yazılarak inceleme yapılmasını istediğini, satılan emtia üzerinde artık davalının ayıbı ileri sürme hakkı bulunmadığını, emtianın satılarak bedelinin alınmasına rağmen bedelinin ödenmemesinin doğru olmadığını, buna rağmen mahkemece satılan program üzerinde keşif yapılarak rapor alındığını, programın silinmiş olması nedeniyle ayıp belirlenemediğini, ayıp ihbarında bulunma yetkisi bulunmayan davalının ihbarının da süresinde olmadığını, ayıp ihbarının 03.04.2013 tarihli ihtarla yapıldığını, ihbarın TTK’nın 23.maddesinde belirlenen sürelerden sonra yapılması nedeniyle dikkate alınamayacağını, programın ayıplı olmadığını, ileri sürülen hususların güncellemelere ilişkin olduğunu, üzerinde inceleme yapılmayan programın ayıplı olduğunun kabul edilemeyeceğini, yargılama sırasında ileri sürülen reddi hakim talebinin esastan reddedildiğini, davalının kötü niyetli reddi nedeniyle disiplin para cezası uygulanması gerekitğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinaf başvurusuna karşı cevabında; önceki beyanlarını tekrarla faturaya konu bir programın teslim edilmediğini, diğer programın ise ayıplı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, satım sözleşmesi bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafından davalıya satılan yazılım programlarının ayıplı olması nedeniyle davacının sözleşme ücretine hak kazanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı şirket tarafından davalı aleyhine 12.01.2013 tarihli 15.597,24 TL bedelli fatura alacağının ferileriyle birlikte 16.337,40 TL olarak tahsili amacıyla takip başlatıldığı, davalının borç ve ferilerine itirazı sonucu takibin durduğu, itiraz ve davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır. Takip konusu fatura taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan “Rusya Tünel Yazılım Programı” ve “Kalite Kontrol Tünel” isimli programların bedeli için düzenlenmiştir. Davacı tarafından keşide edilen 21.02.2013 tarihli ihtarla, itiraza uğramayan fatura bedelinin 8 gün içinde ödenmesi istenmiştir. Faturadaki açıklamaya göre 15.597,24 TL fatura bedelinin 8.812,00 TL’si … bedeli, 8.812,00 TL’si ise Kalite Kontrol Tünel Yazılım bedeline ilişkindir. Davacı tarafından keşide edilen ihtarla iki adet fatura bedeli istenilmiş, ihtar 26.03.2013 tarihinde davalıya tebliğ edilmiştir. Davalı taraf 4.149,26 TL bedelli Burbery Etiketleme Sistemi açıklamalı fatura badelini ödemiş, diğer faturaya konu hizmetlerin ise ifa edilmemesi nedeniyle bakiye alacağın bulunmadığı 03.04.2013 tarihli ihtarla davacıya bildirilmiştir.Davacı tarafından teslim edilen kalite kontrol programının çalışmadığına ilişkin bir çok kez davalı tarafından davacıya bildirimde bulunulmuştur. Davacı tarafından davalıya gönderildiği anlaşılan kalite kontrol ve RFID tünel sistemi programına ilişkin teklifte, programın bir yıl süreyle garanti kapsamında olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, taraf kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 06.02.2015 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunun incelenmesinde, takip konusu faturanın her iki taraf defterlerinde kayıtlı olduğu, davalı defterlerine göre yapılan ödemelerin mahsubu sonrası davacının 15.597,25 TL alacağı bulunduğu belirlenmiştir.Davalı vekili, ayıplı olduğu savunulan programın satılması nedeniyle, programdaki ayıpların belirlenmesi için belirtilen Çorlu’daki adreste keşif yapılması istenmiş, mahkemece, kalite kontrol tünel yazılım programının ayıplı olup olmadığının belirlenmesi amacıyla talimat yoluyla keşif yapılarak rapor alınmıştır. 27.03.2017 tarihli raporun incelenmesinde, anılan programın kullanılmadığı, bilgisayarda başka bir programın kullanıldığı belirlenmiştir.Taraflar arasındaki istinaf konu uyuşmazlık, davacı tarafından davalıya iki adet programın ayıpsız şekilde teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise sözleşme bedeline hak kazanılıp kazanılmadığı noktasındadır. Öncelikle davalı yan, Rusya tünel yazılım programının müvekkiline teslim edilmediğini savunmaktadır. Satım sözleşmesinde, satılanın alıcıya teslim edildiğini kanıtlama yükümlülüğü satıcıda olup, somut olayda her iki yanın usulüne uygun düzenlenen ve birbirini doğrulayan ticari defterlerine göre davacı tarafından düzenlenen faturalar tarafların defterlerinde kayıtlıdır. Bu durum, satıcının emtiayı teslim ettiğini kanıtlamaya yeterlidir( Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2016/4293-15075 E.K.sayılı kararı). Dava konusu fatura taraf defterlerinde kayıtlı olup, taraf defterleri davacının alacağının miktarı konusunda mutabıktır. Diğer taraftan, davalı taraf cevap dilekçesinde teslimin kendisine değil Rusya’da bulunan alıcı firma nezdinde kurulumun yapılması ve eğitim amacıyla davacının personel görevlendireceğinin kararlaştırıldığını savunmaktadır. Dosya kapsamında bulunan 09.10.2013 tarihli ihtarda davacı tarafından hazırlanan ve Rusya’da kurulumu yapılacak yazılımla ilgili 21.10.2013 tarihinden itibaren iki hafta içinde davacı çalışanınının, yazılımın … firması nezdinde kurulumun yapılması, yazılımın stabil şekilde çalıştırılması gerekli eğitimlerin verilmesi konusunda görevlendirme yapılması aksi takdirde emtianın satın alınmasında vazgeçileceği bildirilmiştir. Dosya kapsamında bulunan 18.02.2014 havale tarihli dilekçesi ile de benzer beyanların tekrar edilerek, ihraç işlemleri tamamlanan programın kurulum ve eğitim işleri için personel görevlendirilmesi gerektiği savunulmuştur. Taraf defterlerindeki fatura kaydı ile davalının programı yurt dışına ihraç ettiği dikkate alındığında anılan programın davalıya teslim edildiği sabittir. Davalının, programın Rusya’daki alıcı nezdinde kurularak eğitim verilmesi gerektiği konusundaki savunması, davacının kabulünde değildir. Davacı böyle bir edim borcunun bulunmadığını beyan etmiş, davalı davacının böyle bir edim borcu bulunduğuna dair iddasını kanıtlayamamıştır. Bu durumda belirtilen program yönünden davacının teslim yükümlülüğünü yerine getirerek sözleşme ücretine hak kazandığı kanaatine varılmıştır.Satım konusu Kalite Kontrol Tünel yazılımı konusundaki davacı istinafının incelenmesinde; davacı tarafından, davalının da kabulünde olduğu üzere kalite kontrol tüneli programı davalıya teslim edilmiş olup, değişik tarihlerde programda arıza ve yetersizlikler bulunduğu konusunda elektronik postayla bildirim yapıldığına dair belgeler sunulmuştur. Ancak, tek başına bu e posta yazışmaları, ayıbın varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. Davalı, yasal süresi içinde muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirdiğini ispat yanında, ayıbın var olduğunu da ispatla yükümlüdür. Mahkemece yapılan incelemede programların bilgisayardan silinmiş olması nedeniyle program üzerinde inceleme yapılmadığı, başka bir programın kullanıldığı belirlenmiş olup davalının ayıp savunması kanıtlanmamış durumdadır. Teslim olgusu davacı tarafından kanıtlandığına göre, teslim edilen emtiada ayıp bulunduğunu savunan davalının, bu savunmasını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekir. Davalı tarafından, anılan programda ayıp bulunduğu usulüne uygun şekilde kanıtlanmadığı halde mahkemece bu istek kalemi yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, reddine karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bu nedenlerle, davacının istinaf başvurusu yerinde bulunmuştur.Bu açıklamalara göre davanın kabulü gerekirken, ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.Davacı vekili icra takip talebinde işlemiş temerrüt faizi istemişse de iş bu itirazın iptali davasında işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinde bulunmamış, dava değerini asıl alacak tutarı kadar göstermiştir. Bu nedenle, takip talebindeki işlemiş faizle ilgili bir değerlendirme yapılmamıştır.Davacının alacağı faturaya dayalı olup faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olduğu, alacağın belirli ve likit olduğu anlaşıldığından, davacının icra inkar tazminatı talebi kabul edilmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine ve davanın kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm verilmesine bu doğrultuda; 1-Davanın kabulü ile Küçükçekmece…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamsız icra takibine davalı tarafından yöneltilmiş olan itirazın İİK’nın 67/1. maddesi uyarınca talep gibi kısmen iptali ile takibin 15.597,24 TL asıl alacağın, icra takip tarihinden itibaren işleyecek ve yıllık %14 oranını aşmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarınca avans esasına göre hesaplanacak temerrüt faizi ile birlikte tahsili için takibin devamına, 3-Likit alacağa vaki haksız itiraz nedeniyle İİK’nın 67/2. maddesi uyarınca, kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan 3.119,40 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,4-Alınması gereken 1.065,44 TL harçtan peşin alınan 266,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 799,08 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, 5-Davacı tarafından yapılan 294,41 TL harç gideri ile ayrıntısı UYAP’ta kayıtlı olduğu üzere 1.358,50 TL masraf toplamı olan 1.652,91 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,6-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,7-Bakiye gider avansı bulunması halinde yatıran tarafa iadesine,8-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden;a-Davacı tarafından yatırılan 121,30 TL istinaf başvuru harcının Hazineye gelir kaydına; 44,40 TL istinaf peşin harcının talep halinde kendisine iadesine,b-Davacı tarafından harcanan 39,50 TL posta ve tebligat gideri ile 121,30 TL istinafa başvuru harcı olmak üzere toplam 160,80 TL istinaf yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,9-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,10-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 17.12.2020 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.