Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/745 E. 2021/236 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/745
KARAR NO : 2021/236
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/05/2017
NUMARASI : 2016/530 E.2017/554K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle mahkemenin görevsizliğine dair verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili ve arkadaşının dava dışı … … A.Ş.’nin uçağı ile 20.11.2013 tarihinde İstanbul/Sabiha Gökçen Havaalanından başlayacak paket tur satın aldığını, uçuş kapısında görevli olan … görevlisi … davacının pasaportunun usulsuz olduğunu belirterek davacıyı uçağa kabul etmediğini, görevlinin çok kaba ve kırıcı davaranışlarda bulunduğunu, davacının el bagajının fırlatıldığını ve onur kırıcı bir şekilde uçağa kabul edilmediğini, davacının pasaportunda hiçbir sorun olmadığını, davalı çalışanının kusuru sonucu davacının tatilini planladığı şekilde verimli geçiremediğini, davacının uğradığı davaranışlar nedeniyle sağlığının bozulduğunu ve yerleştirildiği otele yerleşmek zorunda kaldığını, paket turda satın aldığı aktivitelere katılamadığını, uğradığı haksız davaranışlar nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek, 400 euro uçuş tazminatı ve 10.000 TL manevi tazminatın 20.11.2013 tarihli haksız eylem tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; dava konusu olayın TTK’da düzenlenen yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklandığını, davanın TTK’nın 855/1.maddesi gereğince zamanaşımına uğradığını, davalı şirketin ikametgahına bağlı olarak HMK’nın genel yetki kurallarına göre yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, davanın yetkili mahkemede açılmadığını belirterek, davanın usulden ve esasdan reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava dosyası Ankara Asliye Ticaret Mahkemesinin yetkisizlik kararıyla İstanbul Anadolu 4. ATM’ne gelmiş, anılan mahkemece yapılan yargılama sonucunda iş bu istinaf incelemesine konu karar verilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Her ne kadar taşıma sözleşmesi TTK’ da düzenlenmişse de, 28.05.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasa’nın 3/k bendinde ‘Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi ‘tüketici, 3/ı bendinde ise ‘Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem’ tüketici işlemi olarak tanımlanmıştır. Aynı Yasa’nın 73/1. maddesinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’ nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir. HMK’nın 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir. Somut olayda; davanın açıldığı 15.12.2014 tarihi itibariyle 6502 sayılı Yasa’ nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca davaya bakma hususunda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu anlaşılmakla açılan davanın usulden reddi gerektiği, …” gerekçesiyle, Mahkemenin görevsiz olması nedeniyle HMK’nın 114/1-c delaletiyle 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine, HMK’nın 20. Maddesindeki prosedür çerçevesinde başvuru halinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine, karar verilmiştir.Bu görevsizlik kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla; Dava konusu uyuşmazlık hakkında TTK hükümlerinin uygulanması gerektiğini, somut uyuşmazlığın konusunun 2920 Sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu’ndan kaynaklandığını, anılan Kanun uyarınca uyuşmazlığa uygulanacak hüküm bulunmadığı takdirde uluslararası antlaşmaların, bunların da bulunmaması halinde Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin uygulanacağının açıkça ifade edildiğini, Yargıtay’ın kararlarında bu hususa işaret ettiğini, asliye ticaret mahkemesinin görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hava yoluyla yolcu taşıma sözleşmesinden kaynaklanan maddi manevi tazminat talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut olayda, dava dilekçesindeki anlatımdan, davacının mesleki ve ticari bir amaçla seyahat ettiğine ilişkin hiç bir delil bulunmamakla, davacının tüketici konumunda olduğu anlaşılmaktadır.TTK’nın 5/A maddesindeki düzenlemeye göre, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.28/05/2014’te yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3/1- k maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi olarak, 3/1-l maddesine göre tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere, ticari veya mesleki amaçlarla hareket veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem olarak ifade eder.Yine anılan Kanun’un 73/1. maddesi uyarınca, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu, 83/2. maddesi uyarınca ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun göreve ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği hükme bağlanmıştır. O halde somut olay bakımından, dava dilekçesinde bahsi geçen seyahatin mesleki ve ticari bir amaç kapsamında yapılmış olduğuna yönelik bir delil bulunmamakla davacının tüketici sıfatının bulunduğu, taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu, bu nedenle davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının ve gerekçesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ileri sürülen istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı kanaatine varıldığından, davalı tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davalı vekili istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davalı tarafından yatırılan istinaf harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın, HMK’nın 20. maddesi uyarınca, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 353.1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25.02.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.