Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/735 E. 2021/234 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14 HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/735
KARAR NO : 2021/234
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/11/2018
NUMARASI: 2018/112 E.2018/1171K.
DAVANIN KONUSU: Şirket Ortaklık Payı Tespiti ve Kar payı Alacağı
Taraflar arasında görülen davanın ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davacı … davasının feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına dair verilen hükme karşı, davacılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkillerinin 01/07/1888 doğumlu, 04/06/1937 ölüm tarihli … mirasçıları olduğunu, … vefat etmeden önce Elazığ ilinin eski adıyla Ergani maden ilçesinde muhasebe-i hususiye memuru olarak görev yaptığını, 1916-1917 yıllarında … Bankasından asker ve sivil memurlarının maaşından 50 Osmanlı Lirası kesilerek ve isimlerine yazılı kurucu ortaklık hisse senedi verildiğini, bu doğrultuda muris … namına da kurucu ortaklık hisse senedi verilerek iştirakçi yapıldığını, devlet namına satın alınmış 500.000,00 lira değerindeki 50.000 adet hisse senedinin … Bankası hisse senetleri ile değiştirilmesi gerektiğini, diğer hisse senedi sahipleri gerçek ve tüzel kişilerin de bu hükme tabi olduğunu, müvekkillerinin miras bırakan … eşi … vefat etmesi ile birlikte … tarafından İtibar-i Milli bankasından hisselerin alındığını ve sonrasında söz konusu hisse senetlerinin … Bankasına devredildiğini öğrendiklerini, daha sonrasında … Bankası nezdinde gerekli başvuruları yaptıklarını, ancak herhangi bir sonuç alınamadığını belirterek, … Bankası’ndan … Bankası’na devredilen ve miras bırakan … namına kayıtlı olan hisse senetlerinin sayısı ve değerlerinin tespit edilmesini, tespit edilen hisse senetlerinin varislere intikalini, yeni hisse senetleri ile değiştirilmesini, geçmişe dönük kar payının güncel toplam değerinin tespit edilerek fazlaya dair hakları saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; dava konusu hisse senetleri terekeye dahil olduğundan iştirak halinde mülkiyet rejimini gereğince tüm mirasçılar tarafından birlikte açılmayan davanın reddi gerektiğini, müvekkili banka tarafından dava konusu senetle ilgili kaydileştirme işleminin tamamlandığını, davacıların kendilerine yazılı bilgi verilmesine rağmen müvekkili bankaya usulüne uygun bir başvuru yapmaksızın bu davayı açmakta hukuki yararlarının olmadığını, davacının bir kısım taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacıların murisinin kurucu ortaklık hisse senedi sahibi olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkili banka aleyhine benzer taleplerle açılan aynı nitelikteki davaların müvekkili banka lehine sonuçlandığını belirterek, davanın usule ilişkin itirazları doğrultusunda reddine karar verilmesini, davanın kabulüne karar verilecek ise kaydileştirme işlemi tamamlanan iki adet senede ilişkin olanlar dışındaki taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı … dosyaya sunmuş olduğu 27/04/2018 tarihli feragat dilekçesi ile davadan feragat etmiştir. Uyuşmazlık, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri niteliktedir. HMK 307-315 maddeleri gereğince davadan feragat davaya son veren taraf işlemi olup hüküm ifade etmesi karşı tarafın veya mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Bu nedenlerle davacı … yönünden davanın feragat nedeni ile reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.Davacılar vekili 10/05/2018 tarihli duruşmaya katılmamış olup davalı vekilinin davayı takip etmemesi üzerine mahkememiz dosyası 10/05/2018 tarihinde HMK 150/1 maddesi uyarınca işlemden kaldırılmıştır. Davacılar vekili dosyaya 04/06/2018 tarihli yenileme dilekçesi sunmuş ise de takip eden 22/11/2018 tarihli duruşmaya katılmamış olup, davalı vekili davayı takip etmeyeceğini beyan etmiştir. 6100 sayılı HMK’nun 150. maddesinde ‘Tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması’ konusu düzenlenmiştir. Dava basit yargılama usulüne tâbidir. HMK’nun 320/4 maddesinde ‘Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır.’ düzenlemesi yer almakta olup, bu nedenlerle davacı … yönünden feragat nedeni ile davanın reddine, diğer davacılar yönünden davanın açılmamış sayılması gerektiği, …” gerekçesiyle, davacı … davasının feragat nedeni ile reddine, davacılar … davasının HMK’nın 150 ve 320/4. maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Bu karara karşı, davacılar vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla; Avukatların mesleki mazeretlerinin kabulü ile ilgili mahkemelerce de farklı uygulamalar yapıldığını, ancak avukatın mazeret beyanına itibar edilmesinin avukatlık mesleğinin saygınlığının bir gereği olduğunu, ilk derece mahkemesi tarafından da mesleki mazeretimizin kabul edilmesi gerekmekte iken reddedilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına ve davanın kaldığı yerden devam etmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı bankanın kuruluş aşamasında … Bankasından devir alınan ve miras bırakan … namına kayıtlı hisse senetlerinin tespiti, varisleri üzerine intikali, intikali yapılan eski hisse senetlerinin yeni hisse senetleri ile değiştirilmesi ve geçmişe yönelik kar payının tespiti ile tahsili taleplerine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davacı … davasının feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; bu karara karşı, davacılar vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Yargılama aşamasında davacılar vekili Av. … 02.05.2018 tarihli mazeret dilekçesi ibraz ettiği, mazeret olarak, ” 03.05.2018 tarihinde bir takım özel işlerim nedeniyle duruşmaya katılamayacağı” hususunu belirttiği, davacılar vekilinin bunun öncesinde 09.05.2018 tarihli dilekçesinde de benzer nitelikte mazereti ile 10.05.2018 tarihli celseye katılamayacağını beyan ettiği anlaşılmaktadır. İstanbul 3.ATM’nin 08.02.2018 tarihli tensip zaptının 8. nolu ara kararıyla yargılamanın 03.05.2018 günü saat 14:40’a bırakılmasına karar verildiği, 03.05.2018 tarihli duruşmada da davacı … feragat dilekçesi sunmuş olduğu hususunun zapta geçtiği ve davacı vekilinin ibraz ettiği mazeret dilekçesi sebebiyle davacı vekilinin mazeretinin kabulü ile duruşma gününün 10.05.2018 günü saat 16:20’ye bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.10.05.2018 tarihli celsede davacı vekilinin yine mazeret dilekçesi sunduğu, davalı vekilinin ise mazereti kabul etmediği ve davayı da takip etmemeleri sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılmasına yönelik talebinin bulunduğu görülmekle, ilk derece mahkemesi davacı vekilinin önceki celseye de mazeret bildirerek katılmamış olması, bu celsede mazeretini gerekçenin bulunmadığı sebepleriyle mazeretinin reddine karar vererek, davalı vekilinin beyanı doğrultusunda HMK’nın 150/1. maddesi uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.Davacılar vekilinin 04.06.2018 tarihli dilekçesi nazara alınarak ilk derece mahkemesince 08.06.2018 tarihli yenileme tensip tutanağı hazırlanmış ve duruşma 22.11.2018 günü saat 13:40’a bırakılmıştır. Davacı vekili 22.11.2018 tarihinde 22.11.2018 tarihli duruşma günü önceden planlanan bir takım özel işleri nedeniyle İstanbul dışında olacağından bahisle duruşmaya katılamayacağına ilişkin mazeret dilekçesi göndermiştir. 22.11.2018 tarihli celsede davalı vekilinin karşı tarafın sunduğu mazeret dilekçesini kabul etmediğine ilişkin beyanı karşısında ilk derece mahkemesince davacı vekilinin mazeret bildirerek önceki iki celseye katılmamış olması da dikkate alınarak, herhangi bir delille ispatlanmamış mazeret talebini reddetmiş, davalı vekilinin davayı takip etmediğine ilişkin beyanı doğrultusunda Mahkemece, davacı … davanın feragat nedeniyle reddine, … dışındaki diğer davacılar açısından HMK’nın 320/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Davacı vekilinin, süresinde verdiği mazeret dilekçesi ile İstanbul 3.ATM’nin 2018/112 esas sayılı dosyasının 22.11.2018 tarihli duruşmasında mazeretli sayılmasını istediği, mazeretin ekinde herhangi bir belge bulunmadığı gibi davacılar vekilinin yargılama aşamasında üst üste bir takım özel işleri sebebiyle mazeretli sayılmasına yönelik yazılı talebinin bulunduğu, davacı vekilinin, işlemden kaldırılma tarihi olan 10.05.2018 tarihinden sonra davayı yenilediği, ancak az yukarıda bahsi geçtiği üzere 22.11.2018 tarihli celsede de usulüne uygun şekilde mazeret dilekçesi vermemiş olması sebebiyle mazeretinin reddine karar verildiği, karşı taraf vekilinin davayı takip etmemesi karşısında ilk derece mahkemesinin daha önceki işlemden kaldırılma kararı doğrultusunda davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan vekaletnamelerin incelenmesinde, davacı asillerin birden fazla avukatın vekil olarak yetkilendirilmesini mümkün kılan vekalette tevkil yetkisi kapsamında … vekaletname vermiş oldukları anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin bu imkandan yararlanmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca davacı vekili, özel işlerini gerekçe gösterilerek mazeretli sayılma talebini belgelendirmediği anlaşılmaktadır. Soyut ve belgelendirilmemiş mazeret beyanının kabulünü gerektiren bir yasal düzenleme yoktur. TTK’nın 1521.maddesi uyarınca, eldeki dava basit yargılama usulüne tabidir. Bu nedenlerle, ilk derece mahkemesince, davacı vekilinin belgelendirilmeyen soyut mazeretinin kabul edilmeyip HMK’nın 320/4.maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir.Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.1 maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1-HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-Davacılar tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-Alınması gereken 59,30 TL istinaf karar harcından, başvuru sırasında yatırılan 44,40 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL’nin, … dışındaki davacılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına4-Davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,5-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine dair;HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25.02.2021 tarihinde oybirliğiyle ve temyizi kabil olmak üzere karar verildi.