Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/734 E. 2021/280 K. 04.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/734
KARAR NO: 2021/280
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/11/2017
NUMARASI: 2015/394 E.2017/1326K.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
Taraflar arasında görülen tazminat davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın kabulüne ilişkin verilen hükme karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkilinin … şirketinin şubesi olduğunu, davalı … isimli şahsın http://www…info isimli internet sitesini kurduğunu ve sitede “…” başlığı altında bir blog oluşturduğunu, logolarının üstüne yara bandı yapıştırıldığını, noter aracılığı ile davalıya internet sitesinin kapatılması için ihtarname gönderilmesine rağmen kapatılmadığını, davalı ile müvekkili arasında hiçbir ticari ilişki bulunmadığını, davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün menkul satışı esnasında değerinin çok altında almış olduğu makineden dolayı müvekkilinin hiçbir ticari ya da hukuki sorumluluğu bulunmadığını, davalının eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, http://www…info isimli alan adının iptali ile 1.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında özetle; müvekkilinin makineyi İstanbul …İcra Müdürlüğünce yapılan cebri icra satışından satın aldığını, makineyi satın almadan önce firma yetkilileri ile görüştüğünü, bakım ve yedek parça konusunda destek sağlanacağının belirtildiğini, makinenin bir bilgisayarın eksik olmasından dolayı çalıştırılamadığını, bu makinenin çalıştırılabilmesi için müvekkili ile davalı yanın uzun süreli irtibatta bulunduğunu, logonun üzerine yara bandı yapıştırmadaki amacın ise … kullanıcılarının sorunlarına ilişkin çözüm önerileri sunulması olduğunu, haksız rekabet ve kötüleme amaçlı yapılmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Tüm dosya kapsamı sunulan bilirkişi raporu ile birlikte bir arada değerlendirildiğinde; davalının http://www…info isimli internet sitesi üzerinden gerçekleştirmiş olduğu eylemlerinin TTK 55/1-a-1 ‘Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,’ manasında haksız rekabete yol açacak nitelikte olduğu tespit edilmiş bulunduğu, davacının talep etmiş olduğu maddi ve manevi tazminatın eylemin ağırlığı karşısında makul olduğu, davacı tarafça sunulan ıslah dilekçesinin tahkikatın bitiminde sonra sunulduğu dikkate alındığında HMK 177 gereği dikkate alınamayacağı anlaşılmakla dava dilekçesindeki TTK 55 vd maddelerine uygun bulunan taleplerinin ve davanın kabulüne karar vermek gerekmiş davalının haksız rekabetinin tespitine ve bu site üzerindeki eylemlerinden menine, internet sitesinin adının iptaline ve erişiminin engellenmesine, davalı yanın haksız rekabet teşkil eden eylemleri göz önünde bulundurularak davanın konusuna, tarafların sıfatına, olayın meydana gelmesindeki özelliklere göre 10.000 TL manevi, 1.000 TL maddi tazminatın 01/03/2014 tarihinden (ihtar tebliğ tarihi) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (6102 sayılı TTK’nun 59 maddesi uyarınca) masrafı haksız çıkan taraftan alınmak üzere karar kesinleştiğinde ilamın Türkiye genelinde tirajı en yüksek gazetede bir kez ilanı gerektiği, …” gerekçesiyle, davanın kabulü ile http://www…info isimli internet sitesi üzerinden davalının gerçekleştirmiş olduğu eylemlerin haksız rekabet teşkil ettiğinin tespitine, davalının haksız rekabet teşkil eden bu site üzerindeki eylemlerinden menine, internet sitesinin adının iptaline ve erişiminin engellenmesine, 1.000,00 TL maddi tazminat ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 01/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hüküm özetinin karar kesinleştiğinde masrafı davalıya ait olmak üzere trajı en yüksek gazetede bir kez ilanına, karar verilmiştir. Bu karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla;
Satın alma akabinde işin doğal akışı gereği makinanın çalışır hale getirilmesi hususunda müvekkilinin davacıdan talepte bulunduğunu, davacı şirket yetkilisinin “makinanın demontaj işlemini gerçekleştiren ekibin 15 gün İzmir’de montajda olduğunu, bu süre içerisinde demontaj ve montaj işinin gerçekleştirilemeyeceğini” bildirmesi üzerine müvekkilinin demontaj ve montaj için süre kaybı yaşamamak amacı ile makinanın bulunduğu taşınmazı kiralamak zorunda kaldığını, Makinanın demontaj ve montajı ile ayrıca çalışır hale gelmesi için her türlü bakım, onarım ve yedek parça temini konusunda destek vereceğini belirterek müvekkili söz konusu makinayı almaya yönlendirenin davacı şirket yetkilisi olduğunu, Taraflar arasında fuarda başlayan ikinci el makine alım satımına konu görüşmeler, ikinci el makinanın İstanbul … İcra Müdürlüğünde satışa konu olduğuna dair davacı yanın bilgilendirmesi, söz konusu makinanın kronik bir sorunu olmadığına dair bilgi alışverişi ve davacı firma yetkilisinin makinanın müvekkili tarafından alınması halinde demontaj, montaj, bakım ve yedek parça konusunda destek vereceğini bildirmesi ile makinanın yedek parçasının temini için müvekkili ve şirket arasındaki diyaloglar, e-mail ve yazışmalarının tamamının taraflar arasında ticari ilişki olduğunu gösterdiğini, Müvekkilinin makinayı icradan satın almış olması, işleyen süreç dikkate alındığında davacı şirket yetkilisinin kendisinde uyandırdığı güven ve bu güvene aykırı eylemleri sebebi ile zarara uğrayan davacı değil, bilakis davalı olduğunu, davaya konu olayda davacının tek yetkili olduğu da düşünüldüğünde, makinenin çalışmasını temin edecek şekilde ve dürüstlük kuralına uygun olarak malzeme sağlama, doğru bilgi verme yükümlülüğüne karşın bu yükümlülüğünü ihlal ettiğini, kötü niyetli davrandığını, Müvekkilinin sorun, öneriler ve çözüm paylaşımlarına yönelik kurduğu forum sitesinin yapım aşamasından ileriye gitmediğini, üstelik bu sitede davacı şirketin ticari faaliyetini ve markasın kötülemek amacını taşıyan bir ifade kullanılmadığını, yara bandı yapıştırılan logo ile de haksız rekabete konu bir eyleme sebebiyet verilmediğini, bilirkişi raporunda da haksız rekabet koşullarının oluştuğuna dair açık ve net bir görüş belirtmediğini, Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, TTK’nın 56. maddesi uyarınca haksız rekabetin tespiti, meni bu kapsamda oluştuğu iddia edilen maddi- manevi zararların tazmini taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın kabulüne karar verilmiş; bu karara karşı, davalı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Davacı tarafın, iddialarını, davalı … tarafından kasten ve bilinçli olarak davalı şirket markasına zarar verildiği, davalının kendine ait internet sitesi üzerinden hem davacı asile ait markayı hem de bu markaya ilişkin olarak üretilen … isimli makinayı kötülediği, bu sebeple davacının zarara uğradığı olgularına dayandırdığı anlaşılmaktadır. Davacı vekili 16.10.2017 tarihli dilekçesinde; davasını ıslah ettiğini beyan ederek davalının Youtube isimli paylaşım sitesinde yer alan https://www.youtube.com/… uzantılı video incelendiğinde , video içeriğinde izinsiz olarak … markasının da kullanıldığını ve kötülendiğini, davalının http://www…info isimli siteyi faaliyete geçirmediğini ancak söz konusu youtube videosu ile aynı amaca ulaşmaya çalıştığını, mahkemece https://www.youtube.com/… uzantılı siteye erişim yasağı konması gerektiğini, sonuç olarak http://www…info adının iptaline, https://www.youtube.com/… isimli siteye erişimin engellenmesini, davalıdan 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00-TL manevi tazminatın tecavüz eyleminin başlangıç tarihinden itibaren işleyecek olan en yüksek banka faizi ile birlikte tahsiline, davalı aleyhine verilecek kararın masrafları davalı tarafından karşılanmak kaydıyla Türkiye genelinde tirajı en yüksek gazetede ilan yolu ile duyurulmasını, talep etmiştir. İlk derece mahkemesi, ıslah dilekçesinin tahkikat bittikten sonra verildiği, bu nedenle ıslah beyanının dikkate alınamayacağı gerekçesiyle davayı dava dilekçesindeki iddialar kapsamında sonuçlandırmıştır. Islah süresinde olmadığından, ilk derece mahkemesinin yargılamayı dava dilekçesinde ileri sürülen vakıalar bakımından yürütmesi ve sonuçlandırması isabetli olmakla ıslaha konu maddi vakıalar yargılama konusu dışındadır. İlk derece mahkemesince yargılama aşamasında alınan 21.03.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davalı yanın resmi internet sitesinde kullandığı logo ve davalı yanca davacı temsilcisi …’ya gönderilen e mail çıktılarının içeriği incelenmiş, sonuç olarak davacı yanın maddi giderim ile ilgili olarak iddiasını ispata yarar bir delil bulunmadığı, manevi tazminat talebine ilişkin olarak ise takdirin mahkemede olduğu, davalının eyleminin haksız rekabet olarak nitelendirilebileceği, dolayısıyla eski hale iade taleplerinin kabul edilebileceği yönünde kanaate varılmıştır. Davacı tarafın bilirkişi raporuna karşı sunmuş olduğu beyan dilekçesinin incelenmesinde; ıslah dilekçesine konu ettiği Youtube videosunun incelenmesi durumunda davalının vermiş olduğu zararın daha net olarak ortaya çıkacağını, davalı tarafa ihtarname gönderildiği 25.02.2014 tarihinden bu yana davaya konu edilen ilgili internet sitesinin görselinin hali hazırda aktif olarak durduğunu, davalının eş zamanlı olarak Youtube yüklediği vidolarla da davacıya ait markayı küçük düşüren davranışlarına devam ettiğini, internette davacı asile ait markaya ait araştırma yapan bir müşterinin dava dilekçesine konu davalı ait internet sitesini gördükten sonra makine alımından vazgeçmesinin kaçınılmaz olduğunu beyan ederek, haksız rekabetin ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasını istemiştir. Islahın süresinde olmaması nedeniyle, ıslaha konu vakıaların bu davaya esas alınması hukuken mümkün olmayıp, o vakıalar ancak başka bir davanın konusunu oluşturabilir. Bu davanın konusu, sadece dava dilekçesine konu edilen vakıalardır.Dava dilekçesinde bahsi geçen web sayfasının davacıya ait ürünün yorumların paylaşıldığı bir blog sayfası olduğu, davacını ıslah dilekçesinin incelenmesinde; sözkonusu http://www…info adlı web sitesinin davalı tarafından faaliyete geçirilmediği, ancak bu amaçla oluşturulan web sayfasının erişime açık olduğu anlaşılmaktadır. Davalı tarafından kurulan ancak yapım aşamasında olmakla birlikte bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere kamunun erişimine açık olan web sitesine ilişkin görüntü çıktısında, davacının markasının altında” … ile yaşadığınız pişmanlıklar, yapılan yanlışlar, zararları ve zorlukları buradan paylaşacağız… Hikayelerinizi bize yazın… ” ibarelerinin yazılı olduğu görülmüştür. Bu bahsi geçenler dışında davalının başkaca bir söz ya da davranışta bulunduğu ispatlanamamıştır. Islah dilekçesinde ileri sürülen video içeriğinin de bu davada delil olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Davalının, kamuya açık web sitesine ilişkin görüntü çıktısında yer alan sözleri yakınma ve eleştiri niteliğinde kabul edilebilir. Elbette ki davacının da bu eleştirilere cevap verme hakkı bulunmaktadır. Bu durumda, davacının haksız rekabet eyleminin oluştuğunu ispat edememiş olması ve iddiaya konu web sitesindeki paylaşımın haksız rekabet oluşturmaması nedeniyle, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş, bu nedenle davalı vekilinin istinaf başvurusu kabul edilmiştir. Açıklanan bu gerekçelerle, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi geriğince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olup davalının istinaf sebepleri haklı bulunduğundan, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılarak, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına ve neticede davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına, davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda; 1-Davanın REDDİNE, 2-Alınması gerekli 59,30 TL harcın peşin yatırılan 187,90 TL harçtan mahsup edilerek artan 128,60 TL harcın, talep halinde davacıya iadesine, 3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı tarafından sarf edilen 136,60 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, 7-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden; a-Davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvuru harcı olarak yatırılan 98,10 TL’nin Hazineye gelir kaydına; 149,10 TL istinaf peşin karar harcının, talep halinde davalıya iadesine, b-Davalı tarafından istinaf aşamasında harcanan 98,10 TL başvuru harcı ile 23,53 TL posta giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, c-İstinaf yargılaması dosya üzerinden yapıldığından, istinaf aşaması için ayrıca avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, 8-Gerekçeli kararın Dairemiz Yazı İşleri Müdürlüğünce taraf vekillerine tebliğine, 9-Dosyanın, karar kesinleştikten sonra, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair; HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 04.03.2021 tarihinde oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
KANUN YOLU:HMK’nın 361.maddesi uyarınca, iş bu gerekçeli kararın taraf vekillerine tebliğ tarihlerinden itibaren iki haftalık süreler içinde temyiz yolu açıktır.