Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/732 E. 2021/239 K. 25.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/732
KARAR NO : 2021/239
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/11/2018
NUMARASI: 2017/631E. 2018/1259K.
DAVANIN KONUSU: Anonim şirketin haklı nedenlerle feshi
Taraflar arasında görülen fesih davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda, ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen hükme karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili davasında özetle; müvekkili ile davalı …’ın dava dışı … Anonim Şirketi’nin ortakları olduklarını, ancak ortaklar arasında mevcut anlaşmazlık nedeniyle şirketin fiilen ticari faaliyetlerini sonlandırdığını, şirket ortakları arasında mevcut anlaşmazlığın savcılığa intikal ettiğini, bu bağlamda ortaklığın sona erdirilmesi için haklı nedenlerin oluştuğunu belirterek,…Anonim Şirketi’nin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili savunmasında özetle; davacı tarafın iddialarının doğru olmadığını, şirketin faaliyetini devam ettirdiğini, davacı tarafın şirketin borçlularından kurtulmak için şirketin feshini talep ettiğini belirterek, yasal dayanağı bulunmayan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından davalı aleyhine şirket temsilcisi olarak anonim şirket ünvanlı olan dava konusu şirketle ilgili TTK 531 md gereğince haklı nedene dayalı olarak fesih davası açtığı, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu delillere ve dinlenen tanık beyanlarına göre anonim şirketin feshini haklı kılacak herhangi bir nedenin söz konusu olmadığı; Yargıtayın yerleşmiş içtihatlarına göre haklı sebep ile kastedilen hususların şirket ortaklığını çekilmez kılacak nitelikte husumet, şirketin işleyişi, yönetimi ve faaliyetleri hakkında bilgi vermemenin süreklilik kazanması, ortakların şirketten dışlanması, şirket yöneticilerinin kişisel menfaatleri yönünde hareket edip şirketi borca batık hale sürüklemesi, şirkete ihanet etmesi gibi nedenler olduğu (Yargıtay 11.HD 2015/9114 esas 2016/6883 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere), bu bağlamda davacı tarafın dava konusu şirketin haklı nedenle feshedilmesini kanıtlayamadığından açılan davanın reddi gerektiği…” gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.Bu karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başurusunda bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde: önceki beyanlarını tekrarla;Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatlarına göre haklı sebep ile kastedilen hususların şirket ortaklığını çekilmez kılan olgular olduğunu, çoğunluk gücünün kötüye kullanılması, organların çalışamaz hale gelmesi, ortaklar arasında ciddi anlaşmazlık ve husumet bulunması, çeşitli davalar açılmış olması, suç isnadında bulunulması, hatta çekişmelerin fiziksel şiddete varması, güven ilişkisinin zedelenmesi, ortaklara haksız menfaat sağlanması, mali hakları ihlali, şirketin devamlı zarar etmesi ve amacını gerçekleştirmesine imkan kalmaması, pay sahiplerinin bilgi ve belge alma haklarını kullanamaması ve şirketin kötü yönetilmesi gibi olguların haklı sebep oluşturduğunu, Dava konusu şirketin yapısına bakıldığında, bu sayılan birçok haklı sebebin oluştuğunu, belirtilen tüm hususlar dosyaya sunulan deliller, dinletilen tanıklar ve celbi istenen savcılık dosyaları ile ispatlandığını, bu nedenle şirket ortaklığını çekilmez kılacak durumlardan dolayı haklı nedenle şirketin feshine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Maktu olan ve dava açıldıktan sonra ödenen vergilere dayanılarak davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu,Davaya konu şirketin sigorta üzerine ticari faaliyette bulunmak üzere kurulmuş olduğunu, sigorta faaliyetinde bulunulması için sigorta odalarına kaydı yapılması gerekirken sigorta odalarına kaydı yapılmadığı için zaten şirketin fiilen konusuna giren faaliyetleri yürütmesinin mümkün olmadığını, şirketin faal olmadığını, kağıt üzerinde varlığını sürdürdüğünü,Bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, hukuki niteliği itibariyle, dava dışı anonim şirketin TTK’nın 531 maddesi uyarınca haklı nedenle feshi istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, yukarıda açıklanan gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, davacı vekili tarafından, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.Eldeki dava TTK’nın 531. maddesi kapsamında açılmıştır. Anonim şirketin bu madde kapsamında haklı nedenle feshi talep edilebilir. Anonim şirket, mahiyeti itibariyle, şahıs şirketi olmayıp tüm özellikleriyle bir sermaye şirketidir. Şirketin feshi istemli davanın feshi istenen şirkete yöneltilmesi gerekli ve yeterli olup ortaklara husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Şirketin bir anonim şirket olması nedeniyle, şirketin ortak sayısının ve iki ortaklı olmasının sonuca etkisi yoktur. Anonim şirketin fesih ve tasfiyesi davasında davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti), feshi istenen şirkete aittir. Bu davanın şirket ortaklarına yöneltilmesi mümkün değildir.Somut olayda dava, şirket tüzel kişiliğine değil, diğer ortak …a karşı açılmıştır. Bu nedele davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddedilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesinin işin esasına girerek davayı esas yönünden reddetmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.Açıklanan bu gerekçelerle, davacı vekilinin istinaf başvuru sebepleri yerinde olmamakla birlikte, ilk derece mahkemesinin kararının ve gerekçesinin yukarıda açıklandığı şekilde resen düzeltilmesi gerektiğinden, HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca, istinafa konu ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına ve davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;Davacı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde görülmemekle birlikte, İlk Derece Mahkemesinin hukukun olaya uygulanmasında hata yapıldığı ve bunun düzeltilmesi gerektiği anlaşılmakla, HMK’nın 33, 355 ve 353/1.b.2. maddeleri uyarınca ilk derece mahkemesinin istinafa konu kararının kaldırılmasına; davanın esası hakkında Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına, bu doğrultuda;1-Davanın, pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle REDDİNE,2-Alınması gerekli 59,30 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 27,90 TL harcın davacıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Davalı vekili için AAÜT’ne göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-Karar kesinleştiğinde, kullanılmayan gider avanslarının ilgilisine iadesine,6-İstinaf aşamasındaki yargılama giderleri yönünden;a)Davacı tarafından yatırılan istinaf başvuru harcının Hazineye irad kaydına; istinaf peşin karar harcının, talep halinde, ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,b)Davacı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 7-Gerekçeli kararın ilk derece mahkemesince davacı vekiline tebliğine,8-Dosyanın, kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK’nın 33,355 ve 353.1.b.2. maddeleri uyarınca, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 25.02.2021 tarihinde, oybirliğiyle ve temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.