Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi 2019/710 E. 2019/540 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
14. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/710
KARAR NO : 2019/540
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/02/2019
NUMARASI : 2019/223 D.İş- 2019/246 K.
TALEP KONUSU: İhtiyati Haciz
Taraflar arasındaki ihtiyati hacze itirazın incelenmesi hakkında kararda yazılı nedenlerden dolayı itirazın kabulüne yönelik olarak verilen karara karşı süresi içinde ihtiyati haciz isteyen (karşı taraf) vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya içindeki tüm belgeler okunup, incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
TALEP İhtiyati haciz isteyen vekili, müvekkili ile borçlu şirket arasında imzalan 25.02.2018 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında, müvekkilinin edimini yerine getirerek sözkonusu taşınmazı borçlu şirkete devrini gerçekleştirdiğini, karşılığında borçlu şirket tarafından ödenmesi gereken 850.000 TL bedelin muhtelif tarih ve miktarlı çeklerle ödenmesinin kararlaştırıldığını, borçlu şirketin 17.01.2019 tarihine kadar ödemelerini yapmış ise de, 17.01.2019 tarihli 71.000 TL bedelli çeki ödemediğini, karşılıksız çıkan bu çeke karşılık olarak müvekkiline 07.02.2019 tarihli 72.000 TL bedelli çekin düzenlenerek verildiğini, dolayısıyla halihazırda müvekkilinin 06.02.2019 tarihli 72.000 TL bedelli, 17.02.2019 tarihli 71.000 TL bedelli, 17.03.2019 tarihli 71.000 TL bedelli ve 17.04.2019 tarihli 69.000 TL bedelli çekler gereğince borçlu şirketten 283.000 TL alacağının bulunduğunu, sözkonusu çeklerin vadeleri gelmemiş ise de, borçlu hakkında başlatılan onlarca icra takibinin bulunduğu gibi borçlu şirketin birçok çekinin karşılıksız çıktığının öğrenildiğini, mallarını kaçırmasından endişe duyulduğunu, müvekkilinin çeklerin vadelerini beklemesi durumunda alacağını tahsil etme imkanının bulunmadığını ileri sürerek sözkonusu çeklere dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunulmuş, ilk derece mahkemesince talep kabul edilerek ihtiyat hacze karar verilmiştir.İtiraz eden borçlu vekili, müvekkili şirketin borca batık olmadığını bilakis eğitim ve öğretim faaliyetini devam ettirdiğini, çeklerin vadesinin gelmediğini, ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığını, buna ilişkin somut delillerin ibraz edilmediğini belirterek ihtiyati haczin kaldırılmasını istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ İlk derece mahkemesince yapılan duruşma sonucunda, alacaklı tarafından sunulan ve talep tarihi itibariyle muaccel olmayan çekler nedeni ile ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gereken koşulların bulunmadığı, borçlunun alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunduğu hususunun yaklaşık olarak ispat edilemediği gerekçesiyle itirazın kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.Bu karara karşı ihtiyati haciz talep eden/alacaklı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİAlacaklı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle; borçlu şirket hakkında icra takiplerinin bulunduğu gibi bir çok çekinin de karşılıksız işlemi gördüğünün harici araştırma neticesinde ortaya çıktığını, müvekkilinin alacağının taşınmaz satış vaadi sözleşmesi, tapu kaydı ve çekler gereğince yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlandığını, dosyaya sunulan icra takiplerinin ve karşılıksız çıkan çeklerin borçlunun alacaklının menfaatine aykırı şekilde hileli işlemlerde bulunduğunu ispat ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE Talep, İİK’nın 257 vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz istemine ilişkindir.İhtiyati haciz isteyen/alacaklı, taraflar arasındaki taşınmaz satım vaadi sözleşmesi gereğince, sözleşmeye konu taşınmazın borçlu şirkete devredildiğini, karşılığında satım bedelinin muhtelif tarihli ve bedelli sıralı çeklerle ödenmesinin kararlaştırıldığını, bu çeklerden vadeleri gelenlerin ödendiğini, ancak borçlu hakkında onlarca icra takibinin bulunduğunu, bir çok çekinin karşılıksız işlem gördüğünün öğrenildiğini iddia ederek İİK.nun 257/II. Maddesine dayalı olarak ihtiyati haciz talebinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince dosya üzerinden talep kabul edilmiş, borçlu şirketin itirazı üzerine yapılan duruşma sonucunda itiraz kabul edilerek ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiştir.Talep, çeklere dayalı ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, talep tarihi itibariyle çeklerin keşide tarihinin henüz gelmediği ve bankaya ibraz edilip karşılıksızdır işlemi yapılmadığı anlaşılmaktadır. 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3/8. maddesi gereğince ileri düzenleme tarihli çeklerle ilgili olarak ibraz süresinden önce hukuki takip yapılamayacağı hükme bağlanmış ise de ihtiyati haciz bir icra takip işlemi olmadığından Çek Kanunu’nun 3/8. Maddesi, tek başına ihtiyati haciz istenmesine engel değildir. Bu durumda İİK’nın 257. maddesindeki şartların oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerekir. Somut olayda, sunulan çeklerin ileri tarihli olmaları nedeniyle, İİK’nın 257/2 maddesinde belirtilen vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haczin koşullarından olan borçlunun belirli yerleşim yerinin bulunmaması ya da borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya ya da kaçmaya hazırlanması, alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunmasına ilişkin koşulların varlığının somut olayda kanıtlanmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesinin ek kararı ve gerekçesi yerinde olduğundan karşı taraf /alacaklı vekilinin yerinde olmayan istinaf sebeplerinin reddi gerekmiştir.Açıklanan bu gerekçelerle HMK.’nın 353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle;1-İtiraz edenin istinaf başvurusunun esastan reddine, 2-İtiraz eden tarafından yatırılan istinaf başvuru harçlarının Hazineye irad kaydına,3-İtiraz eden tarafından istinaf kanun yoluna başvuru için yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,4-Gerekçeli kararın bir örneğinin ilk derece mahkemesince taraf vekillerine tebliğine,5-Dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair;HMK.353/1.b.1.maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, oybirliğiyle ve kesin olarak karar verildi.11/04/2019